Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/672 E. 2021/154 K. 03.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/672 Esas
KARAR NO : 2021/154

BİRLEŞEN BAKIRKÖY 7.ATM 2015/1096 ESAS SAYILI DAVA YÖNÜNDEN;

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 20/02/2009 (Asıl Dava Yönünden); 08/12/2015 (Birleşen Dava Yönünden)
KARAR TARİHİ : 03/03/2021
KARARIN YAZILDIĞI TARİH: 04/03/2021
Davacı tarafından mahkememizde açılan davada yapılan açık yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili asıl dava yönünden mahkemeye sunmuş olduğu 20/02/2009 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili…… davalılarla yapmış olduğu sözleşmeler ile Büyükçekmece ilçesi …… köyünde kain …… ada …… nolu parsel üzerinde bulunan ….. Blok ……. nolu bağımsız bölüm niteliğinde dükkan ile ……. Blok ……. nolu konut niteliğindeki bağımsız bölümü satın aldığını, sözleşme gereğince konut niteliğindeki taşınmazın teslim tarihinin 22/10/2007, dükkan niteliğindeki taşınmazın teslim tarihinin ise 01/04/2007 olarak belirlendiğini, her iki taşınmazın da süresinde teslim edilmediğini, bu nedenlerle sözleşme gereğince süresinde teslim edilmeyen taşınmazlar yönünden gecikme ve eksik işler bedeli olmak üzere fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak koşuluyla şimdilik 160.000-TL’nin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili birleşen dava yönünden Bakırköy …… ATM’ye sunmuş olduğu 08/12/2015 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin asıl davada belirtmiş olduğu davalılardan satın aldığı iki adet taşınmazla ilgili davalı ….. ile inşaatı yapacak olan şirketler arasında hasılat paylaşımı esasına göre sözleşme düzenlendiğini, …….’nin arsa sahibi olarak müvekkiline karşı diğer davalılar gibi sorumlu olduğunu, bu nedenlerle asıl dosyada belirtilen alacağın aynı zamanda davalı …….’den tahsili amacıyla iş bu dosyanın Bakırköy ……. ATM’nin …… esas sayılı dosyası ile birleştirilmesini talep ve dava etmiştir.
Asıl dava yönünden davalılar vekili dosyaya sunmuş olduğu 02/06/2009 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın iddialarının doğru olmadığını, müvekkili şirketlerin sözleşme gereğince kendi edimlerini yerine getirdiğini, bu nedenlerle yasal dayanağı bulunmayan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ……. vekili dosyaya sunmuş olduğu cevap dilekçesi ve diğer yazılı beyanlarında; öncelikle davacı tarafın isteminin zaman aşımına uğradığını, ayrıca davacının müvekkili idareyle herhangi bir sözleşme yapmadığını, bu nedenlerle arsa sahibi olarak müvekkilinin sorumlu tutulamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava konusu taşınmazlara ait tapu kayıtlarının celp ve tetkikinde, her iki taşınmazın da davacı adına satış suretiyle tescil edilmiş olduğu anlaşılmıştır.
Her ne kadar davalı taraf zaman aşımı itirazında bulunmuş ise de; davacı tarafın isteminin satış sözleşmesinden kaynaklandığı, sözleşme kapsamında zaman aşımı süresinin 10 yıl olduğu, bu nedenlerle davalı tarafın zaman aşımı itirazının yerinde olmadığı mahkememizce değerlendirilmiştir.
Her ne kadar birleşen dava yönünden ……., davacı tarafın talebi yönünden kendilerinin sorumlu tutulamayacağını ileri sürmüş ise de; davacı tarafından davalılar aleyhine açılan davanın hasılat paylaşımı sözleşmesi kapsamında adi ortaklık mahiyetinde olduğu, adi ortaklıkta arsa sahibi olan …….’nin 3.kişilere karşı inşaatı yapan müteaahhitle birlikte sorumlu olduğu (Yargıtay 3.HD 2020/3236 – 4674 EK sayılı ilamında da belirtildiği üzere) ve bu nedenlerle mahkememizce kabul edilen alacak yönünden davalı ……. de tutulmuştur.
Davacı tarafın geç teslim ve eksik işler nedeniyle talep edebileceği alacak miktarının belirlenmesi için dosya muhtelif tarihlerde bilirkişi heyetlerine tevdi edilmiş, bilirkişi heyetlerinin düzenlemiş oldukları raporların bir kısmında dava tarihi, bir kısmında ise rapor tarihi baz alınmak suretiyle hesaplama yapıldığı, ancak her davada talebin davanın açıldığı tarih itibariyle değerlendirilmesi gerektiği, bu bağlamda dosyadaki teknik bilirkişiler tarafından yapılan değerlendirme sonucunda alacağın miktarının belirlenmesi amacıyla bilirkişi …… tarafından düzenlenen 23/11/2020 tarihli raporda belirtildiği üzere davacı tarafın dava tarihi baz alındığı taktirde konut olan taşınmaz yönünden geç teslimden dolayı talep edebileceği alacak miktarının 10.182,73-TL; iş yerinin geç teslimi ve eksik işler bedeli olarak talep edebileceği alacak miktarının 137.909,68-TL olduğu ve bu bağlamda her iki taşınmaz yönünden davacı tarafın talep edebileceği toplam alacak miktarının 148.092,41-TL olduğu mahkememizce kabul edilmiştir.
Davacı vekili rapor tarihi itibariyle yapılan hesaplamaya göre bilirkişilerce belirlenen alacak miktarı üzerinden dosyaya sunmuş olduğu 09/12/2020 tarihli arttırım dilekçesiyle talebini toplam 665.689,36-TL olarak belirtmiş, iş bu miktar üzerinden eksik harcı ikmal etmiş; ancak mahkememizce rapor tarihi değil asıl dava tarihi baz alınmak suretiyle istemde bulunulabileceği, bu nedenlerle asıl dava tarihi itibariyle davacı tarafın talep edebileceği toplam alacak miktarı 148.092,41-TL olarak kabul edilip karar verilmiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davacı tarafın satın almış olduğu iki ayrı taşınmazın geç teslimi ve eksik iş bedeli olarak talep edebileceği alacak miktarının teknik bilirkişiler tarafından düzenlenen rapor kapsamında en son hesap bilirkişisi …… tarafından düzenlenen 23/11/2020 tarihli rapora göre ve dava tarihi baz alınmak koşuluyla toplam 148.092,41-TL olduğu, birleşen dava yönünden …….’nin sorumluluğunun adi ortaklık kapsamında müteselsil sorumluluk olduğu dikkate alınarak ……. yönünden de ilk dava tarihi baz alınmak suretiyle alacaktan sorumlu tutulması gerektiği, hükmedilen alacağa asıl davadaki davalılar yönünden davanın açıldığı tarih, birleşen davanın davalısı olan ……. yönünden ise birleşen dava tarihinden itibaren yasal faiz uygulanması gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafından davalılar aleyhine açılan asıl ve birleşen davanın KISMEN KABULÜNE, 148.092,41-TL’nin asıl ve birleşen davanın davalılarından müştereken ve müteselsilen tahsiliyle davacıya verilmesine, iş bu alacağa davalı ……. yönünden birleşen dava tarihi olan 08/12/2015 tarihinden itibaren; diğer davalılar yönünden asıl dava tarihi olan 20/02/2009 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Peşin alınan 2.160,00-TL+ 1.280,82-TL + 10.087-TL ıslah harcından Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 10.116-TL ilam harcından mahsubu ile bakiye 3.411,82-TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
3-Davalılara yükletildiği halde davacı tarafından davanın açıldığı tarihte peşin olarak yatırılan 10.116-TL harcın davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 8.764,45-TL (Yargılama gideri ayrıntısı “Tevzide dava açma gideri: 50,10-TL, tebligat-posta gideri ve bilirkişi ücreti: 8.714,45-TL”) yargılama giderinden, kabul-ret oranına göre 1.928,00-TL nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı vekili için AAÜT’ne göre belirlenen 18.019-TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı ……. vekili için AAÜT’ne göre belirlenen 42.900-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak iş bu davalıya verilmesine,
7-Karar kesinleştiğinde ve istek halinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 03/03/2021

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.