Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/644 E. 2018/591 K. 16.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/644 Esas
KARAR NO : 2018/591

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/07/2017
KARAR TARİHİ : 16/05/2018
KARAR YAZIM TARİHİ : 13/06/2018
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili 12/07/2017 harç tarihli dava dilekçesinde özetle: müvekkillerin …’ın … Su adı altında su bayiliği işi yaptığını, 14.10.2013 tarihinde davalı ile 3 yıl süreli su dağıtım ve tanıtımı konusunda sözleşme yapıldığını, davalının sözleşmeye uygun davranmadığını, sözleşme imzalanırken 20.000,00-TL bedelli teminat senedi verildiğini, taraflar arasındaki protokol gereğince reklam ve broşür işlerinin davalıya ait olduğunu, ancak müvekkil şirketinin tanıtımının yapılmadığını, sözleşmenin diğer suretlerinin müvekkiline iade edilmediğini, bu nedenle müvekkilinin ticareti uzun süre devam ettiremeyerek zarar ettiğini, buna rağmen davalının müvekkilleri tarafından teminat olarak verilen senedin haksız şekilde takibe konu edildiğini, taraflar arasındaki senedin imzalı ve boş olarak sözleşmenin teminatı olarak davalıya teslim edildiğini, ancak sonradan senedin nakdi ilişki karşılığı alınmış gibi doldurularak takibe konulduğunu, taraflar arasındaki bayilik ilişkisi dikkate alındığında bu şekilde senedin verilmesinin mümkün olmadığını ileri sürerek İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasında takibe konu edilen senet yönünden müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine, %40 oranında tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı davaya cevap vermemiştir.
DELİLLER ve GEREKÇE;
İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davalı tarafından davacılar aleyhine 22.01.2016 düzenleme 23.02.2016 vade tarihli 20.000,00-TL bedelli bono nedeni ile takip başlatıldığı, bononun keşidecisinin … Su …, lehtarının davalı şirket olduğu , davacıların ise senette aval veren olarak yer aldığı, senedin nakden düzenlendiği anlaşılmıştır.
Davacı … ile davalı arasında 14.10.2013 tarihinde bayilik sözleşmesi düzenlenmiştir. Sözleşme uyarınca davacı … davalının su ve doğal kaynak suyu bayiliğini almış olup, sözleşme süresi 3 yıl olarak belirlenmiştir. Sözleşmenin 5. Maddesi gereğince sözleşmenin düzenlenmesi veya devamı süresince üreticinin (davalı) bayiden davacı teminat talebinde bulunabileceği düzenlenmiştir.
Mahkememizce taraflar arasındaki sözleşme ilişkisinin değerlendirilmesi açısından bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.
Taraf defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucunda sunulan 09.04.2018 tarihli raporun incelenmesinde; davacının işletme hesabına göre defter tuttuğu, davalı defterlerinin usulüne uygun şekilde düzenlendiği ve takip tarihi itibari ile davalı 2.354,00-TL alacağı bulunduğunu, sözleşme ilişkisi süresince davalı tarafça düzenlenen 12 adet ve 7.542,45-TL tutarındaki faturaya karşılık olarak davacı tarafından 5.188,45-TL tutarında ödeme yapıldığı senedin hangi amaçla verildiği konusunda bir belirleme yapılmamak ile birlikte kambiyo senedinin cari hesap karşılığı alınmadığını bildirdiği anlaşılmıştır.
Davalı vekili beyanında; kambiyo senedinin teminat vasfında olduğunu, iddia eden tarafından yazılı delil ile kanıtlanması gerektiğini, diğer yandan defterler üzerinde inceleme yapılacak ise sözleşmede yer alan alım taahhüdü konusunda da inceleme yapılması gerektiğini belirterek teminat senedi vasfında olduğunu davacı tarafından kanıtlanmadığını, davanın reddi veya yeni bir bilirkişiden rapor alınmasını talep ettiği görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; dava, bayilik ilişkisi nedeni ile verildiği ileri sürülen takip konusu kambiyo senedi nedeni ile davacıların davalıya borçlu olmadığının olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Davalı tarafından takibe konu edilen bononun … Su – … tarafından davalı şirket emrine 22.01.2016 tarihinde düzenlendiği, … ve …’ın senette aval veren olarak yer aldığı, 23.02.2016 vade tarihli senedin aynı tarihte İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasında takibe konu edildiği anlaşılmıştır. Kambiyo senedi incelendiğinde, kayıtsız ve şartsız borç ikrarını içerdiği, senet metninde de teminat vasfında olduğunun belirtilmediği görülmüştür. Kambiyo senedinin teminat vasfında olduğunu yazılı delil ile kanıtlama yükümlülüğü iddia eden tarafa aittir. Davalı ile davacı … arasında düzenlenen 14.10.2013 vade tarihli sözleşmenin 5. Maddesinde, sözleşmenin başlangıcında veya sözleşme süresince teminat senedi alınabileceği düzenlenmiş olup, sözleşme 3 yıllık olarak düzenlenmiştir. Bilirkişi tarafından yapılan incelemede taraflar arasındaki son satım faturasının 30.12.2013 tarihli olduğu, senedin düzenleme tarihi itibari ile sözleşme süresinin dolmadığı bu durumda, taraflar arasında yazılı sözleşme uyarınca bononun teminat amacıyla verildiği sonucuna varılmıştır. Davalı yan, buna aykırı bir savunma ileri sürmemiş, bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde senedin teminat senedi olduğunu kanıtlanamadığı savunmasının yanı sıra sözleşmedeki alım taahhüdünün incelenmesini istemiştir. İnceleme tarihi itibari ile takip yapılıp sözleşme süresinin dolmasına rağmen davalının incelenen defterlerine göre, kendi defterlerine göre 2.354,00-TL alacağı bulunduğu, bunun dışında davalı kayıtlarına göre de herhangi bir alacak bulunmadığı anlaşılmıştır. Hukuk davasının taraflarca hazırlanacağı, delil ve vakaların taraflarca ileri sürüleceği ilkesi ile davalının ticari defteri dikkate alındığında, mahkememizce davalı tarafça açıkça dayanılmayan sözleşmedeki alım garantisinin incelenmesine gerek görülmemiştir. Esasen böyle bir savunmada bulunan davalının süresinde iddiasını ileri sürmesi buna ilişkin vakıaları mahkemeye sunması, alım garantisinin karşılanmaması halinde sözleşme süresi ve inceleme tarihi dikkate alındığında, buna ilişkin fatura düzenleyerek defterlerine kayıt etmesi gerekirdi. Belirtilen şekilde davranılmadan soyut olarak sözleşmedeki alım yükümlülüğünü incelenmesine ilişkin savunmaya itibar edilmemiş, bu yönde araştırma yapılmamış, taraflar arasındaki yazılı sözleşmenin 5.3. Maddesi gereğince teminat senedi olarak alındığı anlaşılan senet nedeni ile davalının ticari defter ve belgelerine göre davacıların 2.354,00-TL borcu bulunduğu anlaşılmakla bu miktarı aşan kısım yönünden davacıların davalıya borçlu olmadığının tespitine, takibin kısmen haksız olmasına rağmen kötü niyetli olmadığı anlaşıldığından kötü niyet tazminat talebinin reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının kısmen kabulü ile; davacıların İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında takibe konu 20.000,00-TL asıl alacak, 169,17-TL işlemiş faiz olmak üzere 20.169,17-TL borç yönünden davalıya 17.646,00-TL borçlu olmadıklarının TESPİTİNE, fazlaya ilişkin istemin reddine, senedin iptali talebin reddine, takibin kısmen haksız olmasına rağmen kötü niyetli olmadığı anlaşıldığından kötü niyet tazminat talebinin reddine,
2-Alınması gereken 1.205,39-TL harçtan peşin alınan 341,55-TL harcın mahsubu ile 863,84-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 341,55-TL peşin harç ile 31,40-TL başvuru harcının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
4-Davacının yaptığı 800,00-TL bilirkişi ücreti ile 114,00-TL posta masrafının toplamı olan 914,00-TL’den kabul-red oranına göre hesaplanan 806,42-TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye giderin davacının üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Avukatlık ücret tarifesine göre, hesaplanan 2.180,00-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Avukatlık ücret tarifesine göre, hesaplanan 2.180,00-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
8-Sarf edilmeyen gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.16/05/2018

Katip …
¸

Hakim …
¸