Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/631 E. 2018/1259 K. 14.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/631 Esas
KARAR NO : 2018/1259

DAVA : Ticari Şirket (Fesih İstemli)
DAVA TARİHİ : 07/07/2017
KARAR TARİHİ : 14/11/2018
KARARIN YAZILDIĞI TARİH: 15/11/2018
Davacı tarafından mahkememizde açılan davada yapılan açık yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu 07/07/2017 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı …’ın dava konusu ….ANONİM ŞİRKETİ’nin ortakları olduğunu, ancak ortaklar arasında mevcut anlaşmazlık nedeniyle şirketin fiilen ticari faaliyetini sonlandırdığını, şirket ortakları arasında mevcut anlaşmazlığın C. Başsavcılığına intikal ettiğini, bu bağlamda dava konusu şirketin haklı nedene dayalı olarak feshine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde davacı tarafın iddialarının doğru olmadığını, şirketin faaliyetini devam ettirdiğini, davacı tarafın şirketin borçlularından kurtulmak için şirketin feshini talep ettiğini, bu nedenlerle yasal dayanağı bulunmayan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava konusu şirkete ait sicil kaydının celp ve tetkikinde şirketi temsile yetkili yönetim kurulu üyelerinin davacı … ile davalı … olduğu, bu bağlamda her iki şirket temsilcisinin de davada taraf olarak yer alması nedeniyle şirketin usulüne uygun olarak temsil edildiği değerlendirilerek yargılamaya devam olunmuştur.

Beylikdüzü Vergi Dairesi Müdürlüğüne yazılan müzekkereye verilen 03/08/2017 tarihli cevabi yazıda “dava konusu şirketin Esenyurt adresinde hayat sigortası dışındaki sigortacılık faaliyetleri işi ile iştigal ettiği ve faaliyetinin devam ettiği tespit edilmiş olup; 2016 yılına ait kurumlar vergisi beyannamesi ile 2017/01-03 dönemine ait kurum geçici vergi beyannamesini verdiğini” belirtmiştir.
Taraflar arasındaki ihtilafla ilgili yargıya intikal ettiği belirtilen olaya ilişkin Büyükçekmece C. Başsavcılığının düzenlemiş olduğu …. soruşturma sayılı iddianamenin müştekisinin …, şüphelilerinin ise dava dışı …ile …. olduğu, şüpheliler hakkında suç örgütlerinin isimlerini kullanarak birden fazla kişi ile tehditte bulunmak eylemine dayalı olarak dava açıldığı, iddianamede şüpheli olan ….’ın davalı …’ın kardeşi olduğu anlaşılmıştır.
Duruşmada dinlenen davacı tanıkları birbirini teyit eden ifadelerinde dava konusu şirketin 2016 yılında kurulduğunu, kurulduktan sonra mevzuat gereğince ilgili birimlere müracaat etmemiş olması nedeniyle sigorta aracılık hizmeti veremediğini, şirketin bulunduğu aynı ofiste davacı … tarafından başka bir ünvan ile sigortacılık faaliyetinin yürütüldüğünü, şirket ortakları arasında herhangi bir ihtilaf bulunup bulunmadığı hususunda bilgi sahibi olmadıklarının maddi olaylara dayalı olarak beyan ve ifade etmişlerdir.
Her ne kadar davacı tanıkları dava konusu şirketin gayrı faal olduğunu ifade etmiş iseler de, Beylikdüzü Vergi Dairesi Müdürlüğünün 03/08/2017 tarihli cevabi yazısına göre şirketin halen vergi mükellefi olarak faaliyetini devam ettirdiği, bu bağlamda tanıkların bu hususa ilişkin beyanlarına mahkememizce itibar edilmemiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davacı tarafından davalı aleyhine şirket temsilcisi olarak anonim şirket ünvanlı olan dava konusu şirketle ilgili TTK 531 md gereğince haklı nedene dayalı olarak fesih davası açtığı, davacı tarafın dosyaya sunmuş olduğu delillere ve dinlenen tanık beyanlarına göre anonim şirketin feshini haklı kılacak herhangi bir nedenin söz konusu olmadığı; Yargıtayın yerleşmiş içtihatlarına göre haklı sebep ile kastedilen hususların şirket ortaklığını çekilmez kılacak nitelikte husumet, şirketin işleyişi, yönetimi ve faaliyetleri hakkında bilgi vermemenin süreklilik kazanması, ortakların şirketten dışlanması, şirket yöneticilerinin kişisel menfaatleri yönünde hareket edip şirketi borca batık hale sürüklemesi, şirkete ihanet etmesi gibi nedenler olduğu (Yargıtay 11.HD 2015/9114 esas 2016/6883 karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere), bu bağlamda davacı tarafın dava konusu şirketin haklı nedenle feshedilmesini kanıtlayamadığından açılan davanın reddine karar vermek gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Sabit görülmeyen davacının davasının REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 35,90-TL ilam harcından peşin alınan 31,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 4,50-TL harcın davacıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı vekili için AAÜT’ne göre belirlenen 2.180,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde ve istek halinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,

Dair davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/11/2018
Başkan … ¸e-imzalıdır
Üye … ¸e-imzalıdır
Üye … ¸e-imzalıdır
Katip … ¸e-imzalıdır