Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/624 E. 2022/216 K. 23.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/624 Esas
KARAR NO : 2022/216

DAVA : Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/07/2017
KARAR TARİHİ : 23/02/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH: 24/02/2022
Davacı tarafından mahkememizde açılan davada yapılan açık yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu 06/07/2017 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin 15/01/1993 tarihinde kurulduğunu, davalı …’ın müvekkili şirkette %30 oranında pay sahibi ve aynı zamanda uzun yıllardır yönetim kurulu üyeliği ve genel müdürlük yaptığını, bilahare 28/09/2016 tarihinde kurulan davalı … AŞ şirketine ortak olduğunu, diğer davalı …’ın davalı şirketin kurucu ortağı olduğunu, söz konusu davalı şirketin müvekkili şirket ile aynı sektörde faaliyette bulunduğunu, müvekkili şirketteki çalışanların önemli bir kısmının davalı şirkete alındığını, müvekkili şirket tarafından çalışanlara tahsis edilen telefonların transfer olan çalışanlar tarafından kullanılmaya devam ettiğini, müvekkili şirketin müşterilerinin transfer olan çalışanlar ve …’ın eylemleri sonucunda davalı şirkete çekildiğini, davalı şirketin kurulmasından sonra müvekkili şirketin kazancının önemli ölçüde azaldığını, bu nedenlerle davalı tarafın oluşturduğu haksız rekabetin tespiti ile men’ine, haksız rekabet sonucunda oluşan şimdilik 500.000-TL tazminatın davalılardan avans faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilleri mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçelerinde ve yargılama aşamasındaki beyanlarında özetle; davacı tarafın iddialarının doğru olmadığını, müvekkillerinin haksız rekabet oluşturacak herhangi bir eylem ve işlemlerinin söz konusu olmadığını, rekabete dayalı serbest piyasada müşterilerin gerekli araştırmayı yaparak tedarikçilerini tercih ettiklerini, bir kısım işçilerin davalı şirkette çalışmasının tamamen çalışma hürriyeti kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini, ayrıca davacı tarafın taleplerinin zaman aşımına uğradığından dolayı davanın tümden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Her ne kadar davalı taraf zaman aşımı itirazında bulunmuş ise de; TTK 60.maddesine göre zaman aşımı süresinin 1 yıl olduğu, davalı şirketin 28/09/2016 tarihinde kurulduğu, bu tarih baz alındığında dava tarihi olan 06/07/2017 tarihi itibariyle zaman aşımının olmadığı, bu bağlamda davalı tarafın zaman aşımı yönündeki itirazına mahkememizce itibar edilmemiştir.
Davalı şirkete ait sicil kaydının celp ve tetkikinde şirketin 28/09/2016 tarihinde tescil edilmek suretiyle kurulduğu, yöneticilerinin de davalı … ile …’ın olduğu anlaşılmıştır.
Duruşmada dinlenen taraf tanıkları maddi olaylara dayalı beyanlarında özetle; davalı şirketin 2016 yılında kurulduğunu, her iki şirketin de aynı iş kolunda faaliyette bulunduğunu, her iki şirketin de kurumsal firma veya işletmelere tüketim maddeleri tedariki sağladığını, şirketlerin faaliyeti kapsamında çalışan elemanların o iş kolunda yetişmiş kalifiye eleman olması gerektiğini, davalı şirket kurulduktan sonra davalı …’ın talep ve istemleri kapsamında davacı şirkete ait 20-25 kadar çalışanın davalı şirkete transfer olduğunu, davacı şirket tarafından çalışanlara tahsis edilen telefonların iade edilmediğini, davacı şirketin bir kısım müşterilerinin davalı şirket kurulduktan sonra davalı şirket ile çalışmaya başladıklarını beyan ve ifade etmişlerdir.
Dosyaya sunulan belge ve kayıtlarla birlikte dosya en son bilirkişi heyeti Prof Dr. …… ve arkadaşlarına tevdi edilmiş, bilirkişi heyeti düzenlemiş olduğu 22/02/2021 havale tarihli raporlarında özetle; “davalının 1678 ve davacının 2202 adet müşteri listesinde davacı ve davalının ortak 660 müşteri ile çalıştıklarını, perakende sektöründe dağıtım ağı kurulması ve müşteri edinilmesi özellikle de toptancılık noktasında sektördeki tanınırlık, bilinirlik ve karşılıklı güven duygusunun oluşması noktasında hızla gerçekleşmediğini, dava kapsamında yapılan incelemede 2016 yılı Ekim ayında ayrılan 24 çalışan ve Kasım ayı içerisinde ayrılan 1 çalışan dağıtım ağı kurulması için yeterli olduğunu, çalışanların ayrılması ve 2016-2017 bilanço incelemelerinde 660 ortak müşteriye ulaşılması, müşterilerin daha önceden tanındığı ve iletişimde olunduğu kanaatini oluşturduğunu, davalı şirketin kurulmasından önceki dönem ile kuruluştan sonraki dönem baz alındığında yıllık ortalama net kazancın kuruluştan önce 458.024-TL olduğu, davalı şirketin kurulmasından sonra ortalama net kazancın 87.429-TL olduğunu” teknik kanaatleri olarak belirtmişler, mahkememizce de düzenlenen bilirkişi raporu yeterli görülerek hükme esas alınmıştır.
Yargıtay …… HD …… esas ……. karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere maddi tazminatın belirlenmesinde haksız rekabet fiilinin başladığı tarih ile dava tarihine kadar olan dönemde uğranılan kazanç kaybının maddi tazminat olarak istenebileceği, bu bağlamda bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen ve hükme esas alınan raporda da belirtildiği üzere davalı şirket kurulmadan önce davacı şirketin ortalama net kazancının 458.024-TL olduğu, şirket kurulduktan sonra ortalama net kazancın 84.429-TL olduğu, her iki kazanç arasındaki farkın ise 370.595-TL olduğu, iş bu kazancın 1 yıllık ortalama kazanç kaybı olduğu, olayımızda davalı şirketin kurulduğu tarih ile dava tarihi arasındaki sürenin 9 aylık olduğu dikkate alınarak yapılan oranlama sonucunda belirtilen dönem itibariyle davacı tarafın kazanç kaybının 277.946-TL olduğu mahkememizce kabul edilmiştir.
Her ne kadar davacı tarafından davalı … aleyhine haksız rekabet kapsamında tazminat davası açılmış ise de; söz konusu davanın haksız rekabetin oluşumunda herhangi bir eylem ve işleminin bulunduğu hususunun kanıtlanamadığı, davalı …’ın davalı şirket ortağı ve yöneticisi olmasının tek başına kendisini sorumlu kılmayacağı ve bu nedenlerle iş bu davalı yönünden açılan davanın reddine karar verilmiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davacı şirket ortağı olan ……’ın şirket yönetiminden ayrıldıktan sonra davalı şirket ortağı olarak davacı şirket çalışanlarının bir kısmının davalı şirkete transferini sağladığı, her iki şirketin aynı sektörde faaliyette bulunduğu, sektör itibariyle çalışacak elemanların yetişmiş kalifiye eleman olması gerektiği, söz konusu elemanların kısa süre içinde davalı şirkete transfer edilmesi ve 5 adet mobil telefonun eski çalışanlarda kalması, bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere kısa süre zarfında her iki şirketin 660 ortak müşterinin bulunmasının hayatın olağan akışına uygun olmadığı, bu bağlamda şirket çalışanlarının transferi de 5 adet GSM numaralı telefonların eski çalışanlarla birlikte davalı şirkete devredilmesi eylemlerinin davacı şirket aleyhine haksız rekabet teşkil ettiği, ancak haksız rekabet teşkil eden fiillerin gelinen aşama itibariyle men edilmesinin mümkün olmadığı, bu nedenlerle bu yöndeki istemin reddine, haksız rekabet kapsamında davacı tarafın talep edebileceği 277.946-TL tazminatın haksız rekabetin başlangıç tarihi olan 28/09/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalılar … ve ……. DAĞITIM AŞ’den tahsiline karar vermek gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafından davalı … aleyhine açılan davanın REDDİNE,
2-Davacının davalılar … ve ……. DAĞITIM AŞ aleyhine açmış olduğu davanın KISMEN KABULÜ ile;
a)Davacı şirket çalışanlarından 25 çalışanın ayrılıp kısa süre zarfında davalı şirkette çalışmaya başlaması ve ayrıca davacı şirket tarafından çalışanlarına tahsis ettiği 5 adet GSM numaralı telefonların bilahare davalı şirkete devredilmesi eylemlerinin davacı şirket aleyhine haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine; haksız rekabet olarak nitelendirilen eylemlerin men’i ile ortadan kaldırılması yönündeki istemin REDDİNE,
b)Davacı tarafın tazminat talebinin KISMEN KABULÜNE, 277.946-TL’nin 28/09/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalılar … ve ……. DAĞITIM AŞ’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 18.986,49-TL ilam harcından peşin alınan 8.538,75-TL harcın mahsubu ile bakiye 10.447,74-TL harcın davalılar … ve ……. DAĞITIM AŞ’den müştereken ve müteselsilen tahsili alınarak Hazine’ye irat kaydına,
4-Davalıya yükletildiği halde davacı tarafından davanın açıldığı tarihte peşin olarak yatırılan 8.538,75-TL harcın davalılar … ve ……. DAĞITIM AŞ’den müştereken ve müteselsilen tahsili alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 6.637,10-TL (Yargılama gideri ayrıntısı “Tevzide dava açma gideri: 36,00-TL, tebligat-posta gideri ve bilirkişi ücreti: 6.601,10-TL”) yargılama giderinden, kabul-ret oranına göre 3.716,72 -TL nin davalılar … ve ……. DAĞITIM AŞ’den müştereken ve müteselsilen tahsili alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı vekili için AAÜT’ne göre belirlenen 27.906,00-TL vekalet ücretinin davalılar … ve ……. DAĞITIM AŞ’den müştereken ve müteselsilen tahsili alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalılar … ve ……. DAĞITIM AŞ vekili için AAÜT’ne göre belirlenen 23.994,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak iş bu davalılara verilmesine,
8-Davalı … vekili için AAÜT’ne göre belirlenen 42.050,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak iş bu davalıya verilmesine,
9-Karar kesinleştiğinde ve istek halinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
Dair tarafların yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 23/02/2022
Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.