Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/620 E. 2018/1434 K. 18.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/620 Esas
KARAR NO : 2018/1434

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/07/2017
KARAR TARİHİ : 18/12/2018
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 03/01/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili 05/07/2017 harç tarihli dava dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki ticari ilişkide müvekkilinin cari hesap alacağı bulunduğunu, borcun ödenmemesi üzerine 10.601,14-TL alacağın tahsili amacı ile İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı takip dosyasında başlatılan takibe vaki itirazın haksız olduğunu ileri sürerek itirazın iptali takibin devamı ve davalı/borçlu aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminata hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava edilmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, yetkili mahkemenin Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, takip dayanağı gösterilen cari hesap yönünden müvekkilinin borcunun bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İstanbul …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce yetkisizlik kararı verilerek dosya mahkememize gönderilmiştir.
DELİLLER: Dava, cevap dilekçeleri, İstanbul ….. İcra Müdürlüğü’nün ….. esas sayılı takip dosyası, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı… Vs.
İstanbul …… İcra Müdürlüğü’nün…. sayılı takip dosyasının incelenmesinde; 01/08/2016 tarihinde 10.601,14TL cari hesap alacağın tahsili amacı ile takip başlatıldığı, ödeme emrinin 26.08.2016 tarihinde tebliğ edildiği, davalı tarafından 01.09.2016 tarihinde borç ve fer’ilerine itiraz edilmesi üzerine takibin durduğu, itiraz ve davanın süresinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı tarafça, 08.05.2018 tarihli dilekçe ekinde davacıya teslim edilen emtiaya ilişkin sevk irsaliyeleri sunulmuştur.
Mahkememizce tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde mali müşavir bilirkişi aracılığı ile inceleme yapılmış olup, bilirkişi tarafından sunulan 02.10.2018 havale tarihli raporun incelenmesinde; davacının ticari defter ve belgelerinin usulüne uygun şekilde düzenlenmediği, ticari defterlere göre takip tarihi itibari ile davacının 3.582,49-TL alacağı bulunduğu, davalının ticari defterlerinin usulüne uygun şekilde düzenlendiği ve defterlere göre takip tarihi itibari ile davalının davacıdan 905,11-TL alacaklı bulunduğunu belirlendiği, defterler arasındaki mutabakatsızlığın davalının düzenlediği 10.05.2016 tarihli 09560 nolu 4.487,60-TL reklamasyon faturasından kaynaklandığı, faturaya dayanak herhangi bir ihtar veya bir ihbarın yapılmadığı sonuçta davacının 3.582,49-TL alacaklı olduğunun bildirildiği görülmüştür. Davalı vekili, bilirkişi raporuna karşı beyanında; müvekkilinin defterlerinin usulüne uygun şekilde düzenlendiği, defterlere göre müvekkilinin borcunun bulunmadığının anlaşılması nedeni ile davanın reddi ile yetkisizlik ve esas yönünden iki ayrı vekalet ücretinin yükletilmesini talep etmiştir.
Bilirkişi raporunun taraflar arasındaki ticari ilişkiyi denetime elverişli şekilde belirlenmesi, reklamasyon faturasının geçerli olup/ olmadığını hukuki değerlendirme ile belirlenebilecek olması nedeni ile yeniden bilirkişi raporu alınmasına gerek görülmemiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava, ticari satımdan kaynaklanan bakiye alacağın tahsili amacı ile başlatılan takibe vaki itriazın iptali istemine ilişkindir. Satım sözleşmesinden satılanın, alıcıya teslim edildiğini kanıtlama yükümlülüğü satıcıdadır. Bu kapsamda davacının satıp, davalıya teslim ettiği emtia konusunda bir uyuşmazlık bulunmamakta, incelenen taraf defterleri davacının satım ve teslim borcunun yerine getirdiğini kanıtlamaktadır. Bu durumda, taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümünde davalı tarafça düzenlenen ve davalı defterlerinde kayıtlı bulunmayan 10.05.2016 tarih ….. nolu 4.487,60-TL’lik reklamasyon faturasının kabul edilip edilmeyeceğinin açıklığa kavuşturulması gerekmektedir. TTK.’nın 23/1c Maddesi gereğince malın ayıplı olduğu açıkça belli ise alıcı iki gün içerisinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değil ise alıcı malı teslim aldıktan sonra 8 gün içinde incelemek veya inceletmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için bu süre içerisinde satıcıya ihbarla yükümlüdür düzenlemesi bulunmamaktadır. TBK.’nın 223. Maddesinde ise alıcının gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal etmesi halinde satılanı kabul etmiş sayılacağı düzenlenmiştir. Bu durumda, davalı tarafça reklamasyon faturası düzenlenmiş ise de, satım ve teslime konu emtiada ayıp bulunduğu süresi içerisinde davacıya belirtilen yasal düzenlemeler kapsamında ihbar edilmemesi ve reklamasyon faturasının tebliğ edilmemesi karşısında reklamasyon faturasına itibar edilmemiş, reklamasyon faturası haricinde taraf defterlerinin mutabık olduğu 3.582,49-TL davacı alacağının bulunduğu sonucuna varılarak davanın kısmen kabulüne, davalı itirazının 3.582,49-TL üzerinden iptaline, alacak likit olduğundan hükmedilen alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının kısmen kabulü ile; davalının İstanbul …..İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyasına vaki itirazının 3.582,49-TL asıl alacak üzerinden iptaline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren %10.50 oranını aşmamak üzere değişen oranlarda avans faizi uygulanarak ve takip talebindeki diğer koşullar ile devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Hükmedilen alacağın %20’i olan 716,40-TL icra inkarın tazminatının, davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Alınması gereken 244,71-TL harçtan peşin alınan 128,04-TL harcın mahsubu ile 116,67-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 128,04-TL peşin harç ile 29,20-TL başvuru harcının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davacı tarafından sarf edilen 700,00-TL bilirkişi ücreti ve 26,50-TL posta masrafı toplamı olan 726,50-TL’den kabul-red oranına göre hesaplanan 245,50-TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, bakiye masrafın davacının üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Avukatlık ücret tarifesine göre, hesaplanan 2.180,00-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Avukatlık ücret tarifesine göre, hesaplanan 2.180,00-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
8-Dosya Kesinleştiğinde ve talep halinde gider avansların taraflara iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 18/12/2018

Katip …
¸

Hakim …
¸