Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/597 E. 2019/1152 K. 23.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/597 Esas
KARAR NO : 2019/1152

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/06/2017
KARAR TARİHİ : 23/10/2019
KARAR YAZIM TARİHİ : 14/11/2019
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Davalı tarafça Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün …… esas sayılı dosyasında müvekkili aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlatıldığını, ödeme emrinin muhtara tebliğ edilmek suretiyle takibin kesinleştirildiğini, müvekkilinin takipten maaşına konulan haciz sonucu haberdar olduğunu takibin dayanağı olarak 30/12/2015 vadeli 139.200,00TL bedelli bononun gösterildiğini ancak müvekkilinin bononun lehtarı ve cirantası olan davacıya herhangi bir borcu bulunmadığı gibi bu kişilere tanımadığını, bonodaki imzaların müvekkiline ait olmadığını, sahte bono ile takip yapıldığını, lehtarın takip borçlusu olarak gösterilmemesinin de bu hususun kanıtı olduğunu, müvekkilinin Tıp Fakültesi emekli öğretim üyesi olduğunu, özel hastahanede çalıştığını, bonodaki adreslerin çalıştığı yerlerden temin edilmiş olabileceğini ileri sürerek, takibin teminatsız olarak durdurulmasına davacının davalıya sahte bono nedeniyle borçlu olmadığının tespiti ve davalının tazminata mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı taraf cevap dilekçesinde özetle; Tedbirin teminatsız şekilde verilmesinin yasaya aykırı olduğunu İK’nın 72/3 maddesi gereğince tedbirin teminat ile verilmesi gerektiğini, iddiaların gerçeği yansıtmadığını, kötü niyet tazminatı talebinin yersiz olduğunu savunarak davanın reddi ile kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:Dava İİK’nın 72/3. Maddesinden kaynaklanan kambiyo senedindeki imzanın borçluya ait olmaması nedeniyle menfi tespit istemine ilişkindir.
Bakırköy …… İcra Müdürlüğünün ….. esas sayılı dosyasının incelenmesinde, takip alacaklısı- davalı tarafından takip borçlusu- davacı aleyhine keşidecisi davacı, lehtarı ……. olan 01/03/2015 düzenleme 31/12/2015 vade tarihli 139.200,00TL bedelli bono nedeniyle kambiyo senetlerine mahsus yolla takip başlatıldığını ödeme emrinin tebliği üzerine takibin kesinleştiği, borçlu hakkında haciz işlemleri uygulandığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce İİK’nın 209. Maddesi kapsamında verilen teminatsız olarak verilen tedbir kararı İstinaf edilmiş İBAM’ca tedbir teminatlı olarak verilmiştir.
Bonoda imza zorunlu unsur olup kayıtsız ve şartsız borç ikrarını içeren bononun keşideci tarafından imzalanması gerekir. İmzaların istiklali gereği bir imzanın geçersiz olması halinde diğer takip borçluları attıkları imzalarla sorumludurlar. Bu nedenle mahkememizce menfi tespit kararı verilmiş olmasına rağmen bonoda, lehtara atfen atılan imza bulunduğundan bononun iptaline karar verilmemiştir.
İmza inkarı bulunduğundan, imzanın borçlunun eli ürünü olup olmadığının kanıtlama yükümlülüğü davalıdadır. Mahkememizce borçlunun imza ve paraf örnekleri alınmış, çok sayıda kurumdan bononun düzenleme tarihinden önceki imza ve yazı örnekleri getirtilerek bonodaki keşideci imzasının davacının eli ürünü olup olmadığı hususu araştırılmıştır. Bu kapsamda mahkememizce dosyanın tevdi edildiği Adli Tıp Kurumu Fizik ihtisas dairesinin 20/03/2019 tarihli raporunda, incelenen senete atılı basit tersimli borçlu imzası ile davacı imzaları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim,doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından uygunluk ve benzerlik saptandığından söz konusu imzanın kuvvetle muhtemel davacının eli ürünü olduğu bildirilmiştir.
Davacının itirazı sonucu mahkememizce bu kez grafoloji bilirkişileri olan …., ….. ve ……’dan oluşturulan kuruldan 28/05/2019 tarihli raporun incelenmesinde, davacı imzaları ile bonodaki imza arasında genel biçimlendirme ve imza yolu yönünden benzerlik bulunmakla birlikte karşılaştırmaya esas alınan diğer kriterler yönünden belirgin farklar bulunduğu bu nedenle senet aslında davacıya atfen atılan borçlu imzasının davacının eli ürünü olup olmadığı bu imzanın davacının hakiki (kısa form imzalarına) benzetilerek yapılandırıldığı bildirilmiştir.
İki rapor arasında çelişki bulunması nedeniyle, mahkememizce Emniyet Kriminal müdürlüğünden rapor alınmasına karar verilmiş ancak Jandarma Kriminal daire başkanlığından daha kısa sürede rapor düzenlenileceği anlaşılmakla Jandarma Genel Komutanlığı İstanbul İl Jandarma Kriminal Laboratuvarından rapor alınmıştır.
24/07/2019 tarihli raporda, bonodaki imzanın kalem baskısı ve çizgi kalitesi, imzaların başlangıç hareketinin yapılışı, imza içindeki buklesel el hareketinin yapılışı, el hareketlerinin birbirine göre konum ve oranı, meyil ve istikamet açısı, bitim hareketlerinin yapılışı, kaligrafi karaktrestik özellikleri bakımından farklılık bulunması nedeniyle bono altındaki imzanın davacının eli ürünü olmadığı bildirilmiştir.
Dava konusu bono altındaki imza paraf tabir edilen kısa imza tarzında olup hernekadar ATK raporunda borçlu imzası ile benzerlik gösterdiği ve kuvvetle muhtemel borçlunun eli ürünü olduğu bildirilmiş ise de mahkememizce alınan denetime elverişli diğer iki bilirkişi raporundan imzaların davacının eli ürünü olmadığı çok ciddi farklılıklar gösterdiği, borçlunun imzasına bekletilerek yapılandırıldığı anlaşılmakla bono altındaki imzanın davacının eli ürünü olmadığı kabul edilmiştir.
Bu durumda imza mutlak defi olup tüm bono alacaklılarına karşı ileri sürülebileceğinden davacının takip konusu bono nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine, senette başka borçlunun bulunması ve imzaların imzaların istiklali prensibi gereğince senedin iptali talebinin yerinde olmadığına, davalının ciranta olması nedeniyle takibin kötü niyetli olduğu kabul edilemeyeceğinden kötü niyet tazminatının reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının kabulü ile; davacının Bakırköy …..İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyasında takibe konu edilen keşidecisi … lehtarı ……. olan 01/03/2015 düzenleme 31/12/2015 vade tarihli 139.200,00TL bedelli bono ve bonoya ilişkin takip dosyasında davalıya borçlu olmadığının tespitine,
2-Takip haksız olmakla birlikte şeklende olsa davacı imzası bulunduğundan lehtardan sonra gelen takip alacaklısının kötüniyeti kanıtlanmadığından kötüniyet tazminatı talebinin reddine,
3-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 9.658,54TL ilam harcından peşin alınan 2.414,64TL harcın mahsubu ile bakiye 7.243,90TL’nin davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
4-Davacı tarafından sarf edilen 2.250,00TL bilirkişi ücreti, 397,28TL posta masrafı, 31,40TL başvuru harcı, 2.414,64TL peşin harç, ücreti olmak üzere toplam 5.093,32TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 14.061,43TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
6-HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra artan avansın taraflara iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 23/10/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.