Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/588 E. 2023/107 K. 01.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/588 Esas
KARAR NO : 2023/107

BİRLEŞEN DAVA YÖNÜNDEN;

DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/06/2017
KARAR TARİHİ : 01/02/2023
KARARIN YAZILDIĞI TARİH: 02/02/2023
Davacı tarafından mahkememizde açılan davada yapılan açık yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Asıl dava yönünden davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu 22/06/2017 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında mevcut sözleşme kapsamında müvekkili şirket tarafından tamamlanıp teslim edilen işle ilgili hak ediş olarak ödenmeyen 699.804,35-TL ve hak edişlerden haksız ve hukuka aykırı olarak yapılan kesinti toplamı 172.412,68-TL’nin temerrüt tarihinden itibaren davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Mahkememiz dosyası ile birleşen Bakırköy ….. ATM …. esas sayılı dava dosyası yönünden davacı vekili mahkemeye sunmuş olduğu 21/12/2017 tarihli dilekçesinde özet olarak; müvekkilinin yüklenici olduğu …… projesindeki mekanik tesisat işlerinin 31/10/2015 tarihine kadar bitirilmesi için davalı …… İNŞAAT LTD ŞTİ ile 29/09/2014 tarihinde alt taşeron sözleşmesi yaptıklarını, ancak söz konusu davalının işi tamamlayamayarak diğer davalı ….. LTD ŞTİ’nin işi üstlendiğini, ancak davalıların süresinde ve sözleşmeye uygun olarak işi tamamlayamamaları nedeniyle sözleşmenin 18.maddesi gereğince şimdilik 10.000-TL gecikme cezası ile uğranılan 10.000-TL tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Bakırköy ….. ATM ….. esas ….. karar sayılı ilamıyla birleştirme kararı vererek dosyayı mahkememize göndermiş, yargılamaya mahkememizin ….. esas sayılı dava dosyası üzerinden devam olunmuştur.
Duruşmada dinlenen davacı tanığı …… beyanında;
“Ben olay tarihinde davacı …. LTD ŞTİ’nde şantiye şefi olarak çalışıyordum. Davacı şirket daha önce …… İNŞAAT LTD ŞTİ tarafından başlanıp yarım bırakılan işi devralmak suretiyle iş yapmıştır. Yapılan işin karşılığında tarafımıza hak ediş raporları düzenlenmiştir. Ancak hak ediş raporlarında belirlenen bedelin tamamı ödenmemiştir. Bildiğim kadarıyla hak ediş raporlarını davalı … şirketinin yetkilileri de imzalamıştı. Bahsetmiş olduğum hak edişler geçici hak edişler olup en son kesin hak ediş raporu düzenlediğimizde rapordaki bedelden davalı şirket tarafından kesinti yapılmıştır. Kesintinin miktarını şuanda hatırlamıyorum. Bildiğim kadarıyla yapılan kesintinin nedeni ayıplı imalat olduğu yönündeydi, ancak biz işimizi sözleşmeye uygun olarak tamamladık. Herhangi bir ayıpla ilgili tarafımızca kabul edilen bir hususu yoktu. Davalı şirket tarafından somut olarak ayıplı olduğu iddia edilen herhangi bir iş gösterilmiş değildir. Belli bir kısım malzemeyi davalı … temine diyordu. Kesintinin bir kısmı da bildiğim kadarıyla yapılmayan montajla ilgiliydi, ancak gerekli olup da tarafımızca yapılmayan herhangi bir montaj da söz konusu değildi. Buna rağmen davalı şirket yapılmayan montajla ilgili bedelde kesinti yapmıştır. Davacı şirket taahhüt etmiş olduğu işin tamamını A-B-C Blokları ile otoparktaki iş olarak tamamlamıştır. Geçici kabul tutanağında ismi yazılı olan …… çalıştığımız dönem itibariyle davalı …’ın şantiye şefiydi, tutanağı birlikte ben de şantiye şefi olduğum için imzaladık. Geçici tutanakta belirtilen eksikliklerin tamamı giderilmiştir, zira o konuda şirkete bir aylık süre verilmiştir. İnşaatta farklı firmalar farklı işleri üstlendiğinden dolayı birinin gecikmesinde diğerleri de gecikiyordu. Dolayısıyla kaba inşaatı yapan firma elemanları gecikmeye sebebiyet verdiği zaman bizim işimiz de gecikiyordu. Normal prosedür olarak hak ediş tutanaklarını davalı şirketin şantiye şefi olan ……’in yanında mekanik işler şefi ile proje müdürü de imzalıyordu, ancak yukarıda bahsetmiş olduğum geçici kabul tutanağında davalı şirketin şantiye şefi olan …… dışında bahsetmiş olduğum yetkililer davalı şirketten ayrıldıkları için yerlerine yeni bir teknik eleman atanmadığı için yalnızca …… tarafından tutanak imzalanmıştır.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davacı tanığı ……. ifadesinde;
“Ben olay tarihinde davacı şirkette proje müdürü olarak çalışıyordum, bu nedenlerle olay hakkında bilgi sahibiyim. Davacı şirket tarafından üstlendiği iş tamamlanıp geçici kabul tutanağı düzenlenmiştir, kabul tutanağında eksik olan işler için de süre tayin edilmiştir. Ancak eksik işlerin tamamlanması aşamasında ben şirketten ayrıldığım için tamamlanıp tamamlanmadığı hususunda kesin bilgim yoktur. Ben proje müdürü olarak geçici kabul tutanağında belirlenen eksik işler dışındaki işlerin tamamını eksiksiz teslim edildiğine şahidim. Bazen üstlendiğimiz işin geciktiği olmuştur. Ancak bu gecikme davacı şirketten kaynaklanmamıştır. Nitekim davalı şirket yetkililerine gönderdiğim maillerde işin bizim dışımızda üçüncü kişi olan taşeronların gecikmesinden kaynaklandığını açıkça belirtiyordu. Bir kısım gecikme işlemleri de davalı …’ın yerine getirmesi gereken işlemlerden kaynaklanıyordu. Sonuç itibariyle davacı şirket ve bu bağlamda bizlerden kaynaklanan herhangi bir gecikme söz konusu olmamıştır. Bu hususa ilişkin göndermiş olduğum maillere de ayrıca cevap alamıyordum, davalı şirketin zaman zaman mühendislik hizmetini de ben yerine getiriyordum.” şeklinde beyanda bulunmuştur.

Davalı tanığı ANIL DEVRİM KÜTÜKOĞLU ifadesinde;
“Ben davalı şirkette olay tarihinde ve halen teknik müdür olarak görev yapmaktayım. Çalıştığım şirket ile davacı şirket arasında ….. İNŞAAT ismiyle anılan projede mekanik işlerin yapılmasını davacı şirket üstlenmiştir. Müteahhit firma işe başladıktan sonra işin sözleşmeye uygun olarak yapılmadığını tespit ettik. İşi ilk alan …… İNŞAAT maddi yönden zor durumda olduğunu, işi tamamlayamayacağını belirtmesi karşısında bu kez …… LTD ŞTİ tarafından işin yapılacağını beyan ve refere etmesi üzerine bu şirket ile sözleşme imzalanmıştır. ……. İNŞAAT sözleşmeye göre 2016 yılının Mart ayında işi tamamlayıp teslim etmesi gerekirken inşaatın fiziki aşamasına uygun işin yürümediğini tespit ettik. ……. firmasına işi tamamlayamayacağı anlaşılınca yalnızca 2 blok için kendilerine Haziran ayına kadar süre verdik. Verilen ek süreye rağmen ilk firma gibi ……. firması da işi tamamlayamamıştır. Yapılan işlerle ilgili ayrıca ayıplı imalatları da tespit ettik. Ayıplı imalatlar özellikle su kaçağından kaynaklanmış olması nedeniyle yapılan dairelere de zarar vermiştir. Ayrıca ortak mahallere zarar verecek bölümlerde de su kaçağı ve patlarlar oluştuğu için asansörler dahil olmak üzere ortak alanlar zarar görmüştür. Bu aşamalarda eksiklikler nedeniyle işi fiilen teslim almadık. Ayıplı olan imalatları da özellikle su kaçağı olması nedeniyle kendi imkanlarımızla gidermeye çalıştık. Taraflar arasındaki ihtilaf bahsetmiş olduğum olaylardan kaynaklanmaktadır.
Yapılan işin tamamlanmasından sonra her iki tarafın teknik elemanları bir araya gelerek işi kontrol ediyor, kontrol sırasında eksik olan veya teknik şartnameye uygun olmayan hususlar var ise bunu da ayrıca belirliyor ve giderilmesi için taraflara süre veriliyor. Geçici kabul tutanağının geçerli olabilmesi için hem şantiyenin proje müdürü tarafından hem de şirketin merkezindeki yöneticiler tarafından onaylanması gerekir. Dosyaya sunulan 02/10/2012 tarihli geçici kabul tutanağında şirket adına imzası bulunan …… şirketimizin şanytiye şefidir. Kendisi proje müdürü değildir. Tutanağın düzenlendiği tarih de şantiye de şantiye şefi …… dışında ayrıca proje müdürünün görevli olup olmadığını şuanda hatırlayamıyorum. Geçici tutanağın imzalanması için son hak edişin de imzalanması gerekir. Bildiğim kadarıyla belirtilen tutanaktaki işlerle ilgili hak ediş yapılmamıştır. Zira yapılmış olsaydı sorumlu olarak benim de imzam gerekirdi. Davacı tarafın ifade ettiği şekilde diğer taşeron firmaların yapmış olduğu işten kaynaklı esaslı bir gecikme olmamıştır. Gecikmenin temel sebebi ……. firmasından kaynaklanmıştır. Ancak inşaat işinde bazen ufak tefek gecikmelerden dolayı mekanik işle ilgili de gecikme olmuştur. Fakat bu gecikme belirtmiş olduğum olumsuzlukları yaratacak nitelikte değildir. İnşaattaki temel işlem mekanik işine aittir. Mekanik iş ilerlemeyince diğer işler de aksayabilmektedir. Davacı vekilinin bahsetmiş olduğu maillerdeki gecikmeye ilişkin ifadeler o anki iş yoğunluğunda doğru olabilir. Ancak yukarıda bahsetmiş olduğum gibi bu tür gecikmeler taraflar arasında ihtilafa neden olan gecikme olarak kabul edilemez. Geçici tutanağı imzalayan …… inşaat mühendisidir. Ancak taraflar arasındaki ihtilaf mekanik işlerden kaynaklandığı için tutanaktaki imzası bu kapsamda değerlendirilmesi gerekir.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davalı tanığı … ifadesinde;
“Ben KARDEN İNŞAAT’ta teknik ofis mühendisi olarak çalışıyorum. Bu nedenlerle olay hakkında bilgim vardır. Davacı şirket davalı şirkete ait inşaattaki mekanik işi üsltenmiştir. Ancak işi tamamlayamadığı için biz de işi kendilerinden teslim almadık. Ben sahada görev yapmadığım için eksik olan işleri çok ayrıntısıyla bilmem. Ancak özellikle davacı şirket tarafından yapılan su tesisatında kaçaklar olduğu için bayileri su basmıştır. Ben de dava konusu inşaatta daire sahibi olduğum için benim daireyi de su basmıştır. 02/10/2016 tarihli geçici kabul tutanağında ismi yer alan …… şirketimizin şanyiye şefidir. Ancak kendisi proje müdürü değildir. Geçici kabul tutanağı işin teslim edildiği anlamına gelmez. Yapılan işlerin eksikliğini gösteren bir tutanaktır. Kesin kabul tutanağı ancak işin tam olarak teslim edildiğini gösterir. Kesin kabul tutanağında şantiye şefi, proje müdürü, kısım şefi (mekanik), teknik ofis ile taşeronun birlikte imzaladığı bir tutanaktır. Benim çalıştığım şirket kesin kabul tutanağını bu şekilde düzenlemektedir. Geçici kabul tutanağında da aynı kişilerin imzası gerekir, sadece tutanakların içeriği anlam itibariyle farklılık arz eder. Yoksa imzası bulunan kişiler aynı kişilerdir. Şantiyede sürekli olarak proje müdürü bulunur. Ancak tutanağın düzenlendiği tarihte proje müdürnün görevde olup olmadığı konusunda kesin bilgim yoktur. ” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davalı tanığı … ifadesinde;
“Ben dava konusu inşaatta yapılan sitenin müdürüydüm. İnşaat tamamlandıktan sonra satın alan şahıslar dairelerini taşımıştı. Davacı şirketin çalıştığı sırada ana su borusunda patlak meydana gelmişti. Kendileri suyu kesmediği için hem daireleri hem de asansörleri su basmıştır. Bu olay nedeniyle asansörler 4 gün kadar çalışmamıştır. Ayrıca 13.Katta yine su kaçağından dolayı daireleri su bastı. Daire sakinlerinden gelen şikayetler üzerine eksiklerin tespiti amacıyla makine mühendisleri odasından tespit raporu aldırdık. Aldırmış olduğumuz rapor kapsamında mevcut olan eksiklikleri davalı-karşı davacı … AŞ’ye bildirdik. Zira muhatabımız inşaat firmasıydı. İnşaatta 1180 daire mevcuttur. Tüm dairelere aynı anda taşınma olmamıştır. Zaman içinde daire sahipleri taşınmıştır. Bu aşamalarda meydana gelen tesisatlarla ilgili eksiklikleri inşaat firmasına bildirdik. Yönetim planına göre binada yönetim oluşturuldu. Ancak 5 yıllık süre için yönetim hakkı …… İNŞAAT’ a verilmiştir. Ben de site yönetiminin yöneticisi olarak görev yaptım. Dolayısıyla yönetim …… İNŞAAT’tan bağımsız bir yönetimdi.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Dosyaya sunulan belge ve kayıtlar, dinlenen tanık beyanları kapsamında dosya bilirkişi heyetlerine tevdi edilmiş, bilirkişiler tarafından düzenlenen raporlara yönelik itirazlar kapsamında en son bilirkişi heyeti ……. ve arkadaşları düzenlemiş oldukları 20/09/2022 tarihli raporlarında özetle; asıl dava yönünden davacı tarafın üstlenmiş olduğu işlerin eksik olan kısımlarının davalı tarafından tamamlandığı, davalının eksik işlerle ilgili yapmış olduğu ödemeler kapsamında takas mahsup işlemi sonucunda davacı tarafın davalıdan herhangi bir alacak talep edemeyeceğini bilakis davalı tarafın davacıdan 35.481,79-TL alacağının bulunduğunu; birleşen dava yönünden işin geçici kabulünün yapıldığı, geçici kabulde belirtilen eksik işlerin verilen süre içinde tamamlandığı, eksik işlerin tamamlanmadığına ilişkin davacı tarafın herhangi bir belge sunamadığını, bu bağlamda davacı tarafın gecikme cezası ve tazminat talep edemeyeceğini teknik kanaatleri olarak belirtmişler, mahkememizce düzenlenen son rapor olan 20/09/2022 tarihli heyet raporu yeterli görülerek hükme esas alınmıştır.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; asıl dava yönünden davacı tarafın sözleşme kapsamında eksik ve sözleşmeye aykırı olarak yapmış olduğu imalatlardan dolayı davalı tarafın yapmış olduğu ödemelerin mahsubundan sonra davacı tarafın talep edebileceği herhangi bir alacağının bulunmadığı, bilakis davalı tarafın bu kapsamda yapmış olduğu ödemeler nedeniyle 35.481,79-TL alacağı bulunduğu; birleşen dava yönünden ise eksik ayıplı ve kusurlu imalatların geçici kabulden sonra ortaya çıktığı geçici kabul kapsamında eksik işlerin varlığı kanıtlanamadığından davacı tarafın gecikme cezası veya tazminat talep edemeyeceği değerlendirilerek asıl ve birleşen davanın ayrı ayrı reddine karar vermek gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
ASIL DAVA YÖNÜNDEN;
1-Asıl dava yönünden davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın sübuta ermediğinden REDDİNE,
2-Peşin alınan 14.895,29-TL harçtan, 179,90- TL ilam harcının mahsubu ile, bakiye 14.715,39-TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı vekili için AAÜT’ne göre belirlenen 113.944,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde ve istek halinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
BİRLEŞEN DAVA YÖNÜNDEN;
6-Birleşen dava yönünden davacı tarafından davalılar aleyhine açılan davanın sübuta ermediğinden REDDİNE,
7- Peşin alınan 341,56-TL harçtan, 179,90- TL ilam harcının mahsubu ile, bakiye 161,66-TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,

8-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
9-Davalı vekili için AAÜT’ne göre belirlenen 9.200-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
10-Karar kesinleştiğinde ve istek halinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
Dair tarafların yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 01/02/2023

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.