Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/550 E. 2019/227 K. 26.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/550 Esas
KARAR NO : 2019/227

DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/06/2017
KARAR TARİHİ : 26/02/2019
KARAR YAZIM TARİHİ : 20/03/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 12/06/2017 harç tarihli dilekçesinde özetle; Taraflar arasında, davalının Bağcılar ilçesi faaliyet gösterilen alanlarda maliklerle yapılacak uzlaşma sürecinde kullanılmak üzere avan proje hazırlanması konusunda sözleşme imzalandığını, müvekkilinin sözleşme konusu işin yerine getirilerek 23/06/2015 tarihli sunum sonrasında imza karşılığında davalıya teslim ettiğini sözleşme bedeli olan 35.000TL + KDV’nin ödenmemesi üzerine Bakırköy … İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı dosyasında başlatılan takibe vaki itirazın haksız olduğunu ileri sürerek itirazın iptalini takibin devamına icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; İleri sürülen sözleşmenin müvekkiline tebliğ edilmediğini davalı şirketin yönetim kurulu üyeleri olan … ve …’in münferiden atacağı imza ile borçlandırılabileceği, ileri sürülen sözleşmede bu kişilerin imzası bulunmadığı gibi bilgilerininde bulunmadığını, davacı iddialarında faturanın gönderilmesi ile haberdar olunduğunu bu nedenle faturanın iade edildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Davacı vekili cevaba cevap dilekçesinde özetle; Tacir olan davacının herhangi bir talep veya sözleşme olmaksızın sözleşme konusu avan projeyi çizip teslim etmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, internet ortamında yapılan yazışmalar sonucu sözleşmenin imzalandığını yazılı hizmet sözleşmesi bulunmasa dahi davalının talebi ile müvekkilinin edimini yerine getirmiş olması sebebiyle sözleşme ücretine hak kazanıldığını ileri sürmüştür.
DELİLLER: Davacı tarafından sunulan ve her iki şirket kaşesi üzerinde atılan imza ile düzenlenen protokol gereğince davacının, davalı şirket için avan proje düzenlemeyi kabul ettiği, işin tamamlanarak 20/03/2015 tarihinde … isimli belediye çalışanına teslim edildiği anlaşılmıştır.
Yargılama sırasında sözleşmenin davacı şirket ile … arasında düzenlendiği ve yapılan işin ….’a teslim edildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce davalı şirketin sicil kaydı getirtilmiş olup incelenmesinde şirketin temsil ve ilzama yetkili olan kişilerin … ve … olduğu, ….ın temsil ve ilzam yetkisinin bulunmadığı görülmüştür. SGK kayıtlarının incelenmesinde …’ın davalı şirket çalışanı olmadığı, bu kişinin Bağcılar Belediyesi çalışanı olduğu görülmüştür.
Bakırköy … İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı dosyasının incelenmesinde; Davacı tarafından davalı aleyhine faturadan kaynaklı alacağın tahsili amacıyla takip başlatıldığı, ödeme emrinin tebliği üzerine takibe yönelik itiraz ve davanın süresinde olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce tarafların ticari ve defterleri incelenerek yapılan inceleme sonucu düzenlenen bilirkişi raporunun incelenmesinde, dava konusu faturanın davacı defterlerinde kayıtlı olduğu ve davacının fatura nedeniyle alacaklı olduğu faturanın davalı şirket defterlerinden kayıtlı olmadığı görülmüştür.
Sözleşme öncesi taraflar arasında e-posta aracılığıyla yazışmalar yapılmış olup davalı şirket adına yazışmaların … isimli kişi yapmıştır.
Mahkememizce davalı şirket yetkilisi duruşmada isticvap edilmiş olup, davalı şirketin talebi ile herhangi bir çalışma yapılmadığını davalı şirketin Bağcılar Belediyesi iştiraki olduğunu, projenin kendilerine ulaştırılmadığı gibi kullanılmadığını beyan etmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, dava eser sözleşmesinden kaynaklı alacağın tahsili amacıyla başlatılan takibe vaki itirazın iptalinin istemine ilişkindir. Taraflar arasındaki sözleşme eser sözleşmesi niteliğinde olup kural olarak eser sözleşmesinin yazılı yapılması zorunluluğu bulunmamaktadır. Yazılı şekil şartı eser sözleşmesi bakımından ispat şartı olup sözleşme ilişkisinin davalı tarafça inkar edilmesi nedeniyle kesin delil ile kanıtlanması gerekmektedir. Davacı tarafça, davacı şirket ile davalıyı temsilen …. arasında düzenlenen protokol ve teslim belgeleri sunulmuş olup sözleşmenin geçerli olup olmadığının öncelikle değerlendirilmesi gerekmektedir. Mahkememizce yapılan sicil araştırmasında ….’ın davalı şirketi temsil ve ilzama yetkili olmadığı, şirket çalışanı olmadığı, bu kişinin Bağcılar Belediye Başkanlığının 29/11/2018 tarihli yazısından anlaşılacağı üzere belediyenin mimar kadrosunda görevli olduğu anlaşılmıştır. Davalı şirketin tüm paylarının Bağcılar belediyesine ait olması nedeniyle bir an için sözleşmenin bağlayıcı olduğu düşünülebilir ancak son oturumda isticvap eden davalı şirket’in temsilcisinin beyanları ile duruşmada sunulan sözleşmelerin incelenmesinde, müzakere aşamalarının tamamlanması sonrası hizmet veren şirketler ile davalı şirket yetkilileri arasında yazılı sözleşme düzenlendiği, uygulamanın bu şekilde geliştiği dikkate alındığında sözleşmenin davalı açısından bağlayıcı olmadığı değerlendirilmiştir. TTK’nın 20. Maddesi gereğince tacirin, ticari işletmesi ile ilgili bir hizmet vermesi halinde uygun bir ücret isteyebileceği düzenlenmiştir, bu durumda sözleşme ilişkisi bulunmamış olmasına rağmen davacının, davalıya hizmet verdiğinin kanıtlanması halinde yapılan işin giderleri ile uygun bir ücret istenebileceği düşünülmüştür. Ancak dosya kapsamındaki belgelerde davacı tarafından yapıldığı ileri sürülen işin davalıyı temsil ve ilzama yetkili kişilere teslim edilmediği anlaşılmış olup yapılan işin davalı tarafından herhangi bir projede kullanıldığında kanıtlanmamıştır.
Bu durumda mahkememizce sabit görülmeyen davanın reddine takip haksız olmakla birlikte kötü niyetli olmadığından kötü niyet tazminatının reddine dair hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarı açıklandığı üzere;
1-Davacının sabit görülmeyen davasının REDDİNE,
2-Davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine,
3-Alınması gereken 44,40TL harçtan peşin alınan 519,76TL harcın mahsubu ile bakiye 475,36TL harcın hüküm kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, davalı tarafından yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar vermeye yer olmadığına,
5-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 5.083,74TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
6-Sarf edilmeyen gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.26/02/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır