Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/521 E. 2019/312 K. 13.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/521 Esas
KARAR NO : 2019/312

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/06/2017
KARAR TARİHİ : 13/03/2019
KARARIN YAZILDIĞI TARİH: 14/03/2019
Davacı tarafından mahkememizde açılan davada yapılan açık yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize sunmuş 02/06/2017 olduğu tarihli dava dilekçesinde özetle; davalı şirkete ait yurtdışından ithal edilen ürünlerin müvekkili şirkete ait antrepoda muhafaza edildiğini, ürünlerin kaldığı süre zarfında tahakkuk eden alacağın tahsili amacıyla Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün …. takip sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, davalı tarafın haklı bir neden olmaksızın takibe itiraz ettiğini, bu nedenlerle davalının haksız itirazının iptaliyle %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı şirket temsilcisi mahkememize sunmuş olduğu 03/07/2017 tarihli cevap dilekçesi ve bilahare davalı vekili tarafından dosyaya sunulan yazılı beyan dilekçeleriyle duruşma sırasındaki beyanlarında özetle; müvekkili şirkete ait emtianın yurt dışından ithal edildikten sonra davacıya ait antrepoda belli bir süre gümrük işlemleri için kaldığını, kaldığı dönem itibariyle tahakkuk eden ücretin ödendiğini, ancak bu aşamada gümrüğe tabi malzemeye Küçükçekmece …SCM’nin …. D.İŞ sayılı dosyası üzerinden el koyma kararı uygulandığını, el koyma nedeniyle ürünleri antrepodan alamadıklarını, bilahare ilgililer aleyhine açılan ceza davasının beraatla sonuçlanması nedeniyle ürünlerin teslim aşamasına geldiğini, davacı tarafın talep etmiş olduğu ücretin ürünlere el konulduğu döneme ait olduğunu, gümrük mevzuatına göre el koyma dönemine ait ve talep edilen ücretin Gümrük ve Ticaret Bakanlığı tarafından ödenmesi gerektiğini, davacı tarafın takip konusu antrepo ücretini kendilerinden isteyemeyeceğini, bu bağlamda yasal dayanağı bulunmayan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Bakırköy … İcra Müdürlüğünün …. takip sayılı dosyasının celp ve tetkikinde davacı tarafından davalı aleyhine cari hesap alacağına dayalı olarak 708.860,78-TL asıl alacak üzerinden icra takibi yaptığı, davalı tarafın takibe itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği anlaşılmıştır.
Dosyaya sunulan belge ve kayıtlarla birlikte dosya önce bilirkişi …’a tevdii edilmiş, bilirkişi düzenlemiş olduğu 13/07/2018 tarihli raporunda taraflar arasında ihtilaflı olan antrepo ücretinin 5607 Sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununa Göre El Konulan Eşya ve Alıkonulan Taşıtlara İlişkin Uygulama Yönetmeliğinin 11/2-4-6 maddelerine göre tahakkuk eden toplam 297.603-TL antrepo ücretinin davalıdan değil Döner Sermaye İşletmeleri Müdürlüğünden talep edilmesi gerektiğini teknik kanaati olarak belirtmiştir.
Bilirkişi …. tarafından düzenlenen rapora itiraz edilmesi üzerine dosya bilirkişi …’e tevdii edilmiş, bilirkişi düzenlemiş olduğu 02/01/2019 tarihli raporunda “antrepo beyannamelerine göre taraflar arasında el koyma öncesine dayalı ticari bir ilişkinin bulunduğu, davaya konu eşyaların miktarı, kg ve kaldığı süre dikkate alındığında davacının aylık bazda uyguladığı ücret tarifesinin dosyaya sunulan diğer antrepo ücretleri ve sektörde bilinen ücretlerin altında olduğunu, bu nedenlerle davacının TBK 574.md gereğince takip konusu yapılan 708.860,78-TL ardiye bedelini talep etme hakkı bulunduğunu” teknik kanaati olarak belirtmiş, mahkememizce de düzenlenen bilirkişi raporu yeterli görülerek hükme esas alınmıştır.
Dosyada mevcut bilirkişiler tarafından düzenlenen raporlar sonuç itibariyle birbiriyle çelişiyor gibi görünse bile raporlar arasındaki temel farklılık el konulan eşyalar yönünden tahakkuk eden antrepo ücretinden davalı tarafın mı yoksa dava dışı Gümrük ve Ticaret Bakanlığının mı sorumlu olduğu noktasında toplanmakta olup, iş bu çelişkinin giderilmesi ve mevzuatın yorumlanmasının hukuki vasıflandırmaya ilişkin olması nedeniyle mahkememizce bilirkişi ŞENOL GÜL tarafından düzenlenen 02/01/2019 tarihli raporun dosya kapsamına uygun olduğu değerlendirilerek hükme esas alınmıştır.
Her ne kadar davalı taraf icra takibine konu ardiye ücretinde resmi mercilerce mallara el konulmasından dolayı kendilerinin sorumlu tutulamayacağını iddia etmiş ise de; dava konusu mallar, henüz el konulmadan önce davacı tarafa ait antrepoda muhafaza edildiği, dolayısıyla taraflar arasında el konmadan önce de saklama yönünde TBK 574.md kapsamında sözleşme bulunduğu, nitekim el koyma döneminden öncesine ilişkin antrepo ücretinin davalı tarafından ödendiği (bu hususta taraflar arasında ihtilaf bulunmadığı), bu bağlamda el koyma süresince tahakkuk eden ücretten davalı tarafın sorumlu tutulması gerektiği(Yargıtay 11.HD 2017/901 esas 2018/7243 karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere), davalı tarafın mevzuat gereğince idarenin sorumlu olduğu bir ücret var ise söz konusu ücreti kendisinin ilgili idareden talep edebileceği, bu bağlamda taraflar arasında kurulan sözleşmeye göre tahakkuk eden ücretin davalı tarafından ödenmesi gerektiği mahkememizce değerlendirilmiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davalı tarafın ithal ettiği ürünlerin gümrük mevzuatı gereğince davacı tarafa ait antrepoda muhafaza edilirken idare tarafından söz konusu ürünlere el konulduğu, bilahare el koyma işlemi sona erdiğinde teslim işleminin gerçekleştiği, el koymadan önce taraflar arasında saklama sözleşmesinin bulunduğu, el koyma işleminden sonra davalı tarafın el konulan ürünlerin yine gümrük mevzuatı kapsamında başka bir depoya nakledilmesi yönünde gümrük idaresi nezdinde herhangi bir talebinin bulunmadığı, bu hususun Gümrük Müdürlüğü tarafından mahkememize gönderilen 25/12/2018 havale tarihli yazı ile sabit olduğu, sonuç itibariyle davacı tarafın icra takibine konu ettiği ve emsal antrepo ücretleriyle uyumlu olan 708.860,78-TL ücreti isteyebileceği, ancak antrepo ücretine konu edilen ürünlerin el koyma tarihi baz alındığında 588 gün gibi uzun bir süre antrepoda muhafaza edilmesi ve muhafaza edilen ürünlerin kur bazında değerinin toplam 1.133.719-TL olduğu dikkate alındığında tahakkuk eden antrepo ücretinden TBK 114/2 ve 51/1 maddesi gereğince hakkaniyet gereği %20 oranında indirim yapılarak(Yargıtay 13.HD 2015/38418 esas 2017/2929 karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere) icra takibinin hakkaniyet indiriminden sonra 567.088-TL üzerinden devamına, davacı tarafın icra inkar tazminat isteminin alacağın likit olmaması ve yargılama sonucunda belirlenmiş olması nedeniyle reddine, mahkememizce hakkaniyet kapsamında yapılan indirim nedeniyle davanın reddedilen kısmı yönünden davalı lehine yargılama giderine hükmedilemeyeceği (Yargıtay 17.HD 2014/14866 esas 2016/11109 karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere), bu nedenlerle yargılama giderlerinin tamamından davalı taraf sorumlu tutulması gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının TBK 114/2 ve 51/1 maddesi kapsamında KISMEN KABULÜ ile, davalının, Bakırköy … İcra Müdürlüğünün …. takip sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptaliyle takibin 567.088-TL üzerinden aynı koşullarda devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Davacı tarafın icra inkar tazminat talebinin alacağın likit olmaması ve yargılama sonucunda belirlenmiş olması nedeniyle REDDİNE,
3-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 38.737,78-TL ilam harcından peşin alınan 8.561,27-TL harcın mahsubu ile bakiye 30.176,51-TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 10.435,62-TL (Yargılama gideri ayrıntısı “Tevzide dava açma gideri: 8.597,27-TL, tebligat-posta gideri: 238,35-TL, bilirkişi ücreti: 1.600,00-TL”) yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı vekili için AAÜT’ne göre belirlenen 36.633,52-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Karar kesinleştiğinde ve istek halinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,

Dair tarafların yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 13/03/2019

Başkan … ¸e-imzalıdır
Üye … ¸e-imzalıdır
Üye … ¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır