Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/442 E. 2018/179 K. 28.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
BAKIRKÖY
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/442 Esas
KARAR NO : 2018/179

DAVA : İflas (İflasın Ertelenmesi)
DAVA TARİHİ : 26/07/2011
KARAR TARİHİ : 28/02/2018
KARARIN YAZILDIĞI TARİH: 01/03/2018

Davacı tarafından mahkememizde açılan davada yapılan açık yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin havale tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin 1987 yılının Ekim ayında İstanbul Ticaret sicil Memurluğunun …. sicil numarasına kayıtlı olarak kurulduğunu, şirketin ana faaliyet konusunun bay-bayan , çocuk ortopedik her türlü ayakkabı , çizme ,bot imalat ve satışı, kadın ve erkek deri çanta , kemer mont takım elbise yapımı , alım ve satımı ,ham deri , kösele alıp bunları işleyerek yurtiçinde ve yurtdışında satışının yapılması olduğunu, sermayesinin 2.310.000,00 TL olup tamamının ödenmiş olduğunu,şirketin 20 yılı aşkın bir süredir sektörde ağırlıklı olarak yuriçinde bir çok ünlü firmaya, aynı şekilde yurtdışında da çeşitli firmalara ayakkabı ve deri ürünleri sattığını, ve ülkeyi başarıyla temsil ettiklerini ,ancak ağırlıklı yurtdışı kaynaklı firmalarla ticari ilişkilerde küresel ekonomik krizin etkisinin daha belirgin hissedilmesi , petrol fiyatlarının hızlı artışı gerek üretim maliyetinin gerekse satılan malların sevkindeki maliyetlerin artmasının sebebiyle nakit sıkıntısı yaşayan darboğaza düşerek borca batık hale gelen şirketin ekonomi hayatında varlığını sürdürebilme ve bozulan aktif pasif dengesini yeniden sağlayarak aktifini çoğaltması için bir süre gecici tedbirlerin uygulanmasına bağlı olduğunu, tasarruf tedbirleri , yapısal tedbirler, operasyonel ve finansal tedbirler olarak ayrıntılarına dilekçelerinde yer verdiklerini, ticaret sicil kayıtları, iyileştirme projesi , şirkete ait ticari defter ve kayıtlar , bilançolar üzerinde bilirkişi incelemesi yapılarak müvekkili şirketin borca batık olduğunun tespiti ile İİK madde 179 ve ilgili mevzuat gereği iflasının şimdilik 1 yıl süre ile ertelenmesine ve İİK /a gereğince müvekkili şirketin mal varlığının korunması için gerekli muafaza tedbirlerinin alınmasını şirketin aktifinde kayıtlı bulunan nakil vasıtaları, demirbaşlar ,emtia ve diğer araçları, bankalardaki mevduatlara 3. Şahıslardaki alacaklarının 3. Şahıslar tarafından yapılacak hacizler nedeniyle bu hacizlerin ve konulacak muafaza tedbirlerinin durdurulmasına , ayrıca İİK 179/b gereğince iflasın ertelenmesi kararı ile birlikte müvekkil şirket aleyhine 6183 sayılı yasaya ve SGK ya göre yapılan takipler, rehnin paraya cevrilmesi yolu ile yapılmış ve yapılacak olan takiplerle satışların durdurulmasına, şirket projesinin hayata geçirilmesi için zorunlu olan elektrik, doğalgaz , su ve sabit telefonların kesilmemesine, şirketin 3. Şahıslardaki alacaklarının haczedilmemesi için 3. kişilere İİK. 89 maddesi gereğince haciz ihbarnamesinin gönderilmesinin engellenmesine, yurtdışından gelen ihracat bedellerinin (akriditif yahut sair şekilde ) bankalarca el konulmasının engellenmesine, temliklerinin ve takas mahsup işlemlerinin durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Müdahil vekilleri davanın reddi ile iflasa karar verilmesini istemişlerdir.
Dava, iflas erteleme isteğine ilişkindir.
Tarafların iddiaları, sunulan ve sağlanan bilgi ve belgeler ile tüm dosya kapsamından anlaşılacağı üzere, davacı şirketin borca batık olduğu ve iyileştirme projesinin uygulanması ile iflastan kurtulabileceği iddiası ile iflasın ertelenmesini talep etmiştir.
Usulen gerekli olan iflasın ertelenmesi talebine ilişkin ilanlar yapılmış, davacıdan alacaklı olanlar davaya müdahale etmişlerdir. Kanun gereği iflas avansı depo ettirilmiştir.
Diğer yandan bir şirketin mali durumunun iyileştirilmesi ümidi, iflasın ertelenmesinin zorunlu koşuludur. (İKK 179 m. TTK 377 m.) Ekonomik açıdan iyileştirme kavramı, bir işletmenin içinde bulunduğu likit (nakit) yoksunluğu, zarar bilançosu hali veya borca batıklık halini bertaraf etmek ve aynı zamanda işletmenin karlılığını tekrar kazandırmak amacına yönelik, gerekli tüm yapısal ve mali tedbirlerin alınmasını ifade eder. Kanun, iflasın ertelenmesi için talepte bulunan şirketin mali durumunun iyileştirilmesi ümidinin bulunmasını aramıştır.(İKK m. 179.) Yani şirket borca batık olmasına rağmen bu durumun bertaraf edilmesi ve şirketin normal faaliyetine devam edebilmesi ihtimalinin yüksek olduğu konusunda objektif gerekçelere dayalı kanaatin oluşması gerekir.
İflasın ertelenmesine karar verilebilmesinin ilk koşulu borca batıklığın olmasıdır. Borca batıklık ise borçların aktifinden fazla olması halidir. Davacı şirketin borca batık olup olmadığı konusunda bilirkişi raporu alınmıştır. Bilirkişiler tarafından sunulan 08.08.2011 tarihli raporda ve 25/02/2013 tarihli ikinci bilirkişi kurul raporu alınmış bu raporda belirtilen eksikliklerin giderilmesi davacı taraftan istenerek bu yönde mehil verilmiş ve bilirkişi raporunda belirtilen eksikliklerin giderildiği dosyaya ibraz olunan kayyım raporları ile tespit olunmuştur. Ayrıca iyileştirme projesinin uygulanabilirliliği ve gerçekçi olduğu ve uygulanabilir olması karşısında bilirkişi raporu ve kayyım raporları ile iyileştirme projesini uygulanması sonucu olumlu gelişmelerin yaşandığı ve mevcut hali ile projenin borca bataklıktan şirketin kurtulması için yeterli ve inandırıcı proje olduğu ve davacı şirketin hızla iyileşme ve borçtan kurtulma sürecine girdiği, en son 10.09.2013 tarihinde alınan kayyım raporuyla da davacı şirketin borçlarını ödeme gayreti içerisinde olduğu ve incelenen dönem içerisinde oluşan kar nedeni ile şirket özkaynaklarında artı yönünde gelişme olduğu ve şirketin borca bataklıktan kurtulma yolunda olduğu masraflardan tasarruf etmesi stokların paraya çevrilmesi, satışların artırılması, ve ödemelerin planlı şekilde yapılması, borçların yapılandırılması ve vadeye yayılması ve maliyetlerin aşağıya çekilmesi halinde şirketin hali hazır durumu ve huzurdaki müdahil beyanları da nazara alınarak, şirketin mevcut potansiyeli de değerlendirilerek borca batıklıktan kurtulma ümidinin var olduğu, halihazır şirketin borca batık durumundan iflasın bir yıl ertelenmesi halinde ve kayyum denetiminde iyileştirme projesi kapsamında faaliyette bulunması halinde iflasın ertelenmesinin davacı şirketin yararına olacağı kanaatine varılmış ve davacı şirketin İİK 179 a ve b maddeleri uyarınca iflasının 12.09.2013 tarihinden itibaren 1 yıl süre ile ertelenmesine karar verilmiş, iş bu kararın temyiz edilmesi üzerine Yargıtay ….HD …. esas …. karar sayılı ilamıyla “mahkemece, davacı şirketin TTK 376.maddesindeki usul çerçevesinde son durumu itibariyle borca batık olup olmadığını terredüte yer bırakmayacak şekilde belirlenmesi, borca batıklığın halen devam ettiğinin tespit edilmesi halinde 10/08/2011 tarihinde iflas ertelem tedbirine hükmedildiği de gözetilerek, başkaca bir araştırma yapılmaksızın iflas erteleme talebinin reddi ile davacı şirketin iflasına karar verilmesi, şirketin borca batıklığının sona erdiğinin tespiti halinde ise davanın reddine karar verilmesi gerektiği” gerekçesiyle yerel mahkeme kararını bozmuştur.
Mahkememzice Yargıtay bozma ilamına uyularak yargılamaya devam olunmuştur. Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu 19/08/2014 tarihli dava dilekçesinde müvekkili şirketle ilgili daha önce iflas erteleme kararı verildiğini, ancak 1 yıllık sürenin dolmuş olması nedeniyle iflas erteleme kararının 1 yıl süre ile ertelenmesini talep etmiş, Bakırköy …ATM …. esas … karar sayılı ilamıyla birleştirme kararı verilmesi sonucunda yargılamaya mahkememizin …. esas sayılı dosyası üzerinden devam olunmuştur.
Davacı şirketle ilgili borca batık olup olmadığı hususunda alınan en son raporda bilirkişi heyeti …. ve arkadaşları düzenlemiş oldukları 27/02/2018 tarihli raporlarında davacı şirketin hali hazır mali durumu itibariyle borca batık olmadığını teknik kanaatleri olarak belirtmişler, mahkememizce de düzenlenen bilirkişi raporu yeterli görülerek hükme esas alınmıştır.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davacı şirket tarafından asıl dava yönünden iflas erteleme, birleşen dava yönünden ise iflas erteleme kararının 1 yıl süre ile uzatılmasını talep ettiği, Yargıtay bozma ilamında belirtildiği şekilde yapılan araştırma sonucunda bilirkişi heyeti …. ve arkadaşları tarafından düzenlenen 27/02/2018 tarihli raporda ayrıntılı ve gerekçeli olarak belirtildiği üzere davacı şirketin TTK 376/3 maddesi gereğince öz varlığının 31/12/2017 tarihi itibariyle +3.133.528,98-TL olarak hesaplandığı ve şirketin borca batıklıktan çıktığının tespit edilmesi karşısında; iflas erteleme davasında borca batıklığın ön koşul olması nedeniyle ve davacı şirket yönünden de iş bu ön koşulun gerçekleşmediği dikkate alınarak asıl dava ve birleşen davanın ayrı ayrı reddine karar vermek gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafından açılan asıl dava ile birleşen davanın davacı şirketin borca batıklıktan çıktığı dikkate alınarak her iki davanın ayrı ayrı REDDİNE,
2-Daha önce mahkememizce tayin edilen kayyım heyetinin görevinin sonlandırılmasına,
3-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 35,90-TL ilam harcından peşin alınan 18,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 17,50-TL harcın davacıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
4-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı tebliğ tarihinden itibaren 10 gün içinde YARGITAY nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 28/02/2018

Başkan … ¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye … ¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır