Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/414 Esas
KARAR NO : 2018/1140
DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/05/2017
KARAR TARİHİ : 10/10/2018
KARARIN YAZILDIĞI TARİH: 11/10/2018
Davacı tarafından mahkememizde açılan davada yapılan açık yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu 02/05/2017 tarihli dava dilekçesinde özetle; davalı şirket tarafından müvekkili aleyhine Bakırköy … İcra Müdürlüğünün …. takip sayılı dosyası ile dilekçede ayrıntısı belirtilen toplam 5 adet çeke dayalı 437.496,55-TL üzerinden icra takibi yapıldığını, takibe konu çeklerin arkasında yer alan ciroda kendi adına atılan imzaların müvekkiline ait olmadığını, bu nedenlerle söz konusu çeklerden dolayı müvekkilinin borçlu olmadığının tespiti ile %20 kötüniyet tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde ve yargılama aşamasındaki beyanlarında özetle; davacı tarafın iddialarının doğru olmadığını, davacının kötüniyetli olarak imzaya itiraz ettiğini, takibe konu çeklerle aynı seriden olan 05/08/2016 keşide tarihli … nolu çekle ilgili davacı tarafından İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün…. esas sayılı dosyasında alacaklı sıfatı ile icra takibi yaptığını, söz konusu takibe konu çekte de aynı şekilde isim yazılı olup imzalandığı, ayrıca davacı tarafın çekleri ciro edip teslim etmiş olduğu kendinden sonraki ciranta olan …LTD ŞTİ ile arasında ticari ilişki bulunduğu, bu ilişkiye ilişkin faturaları dosyaya sunduklarını, bu bağlamda davacının kendisi tarafından imzalanan veya bilgisi dahilinde üçüncü bir kişiye imzalatılan çeklerden dolayı borçlu olmadığını ileri sürmesinin kötüniyetli olarak değerlendirilmesi gerektiğini, bu nedenlerle yasal dayanağı bulunmayan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Bakırköy … İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı dosyasının celp ve tetkikinde, davalı şirket tarafından davacı ve dava dışı diğer ciranta ve keşideci aleyhine 75.000-TL’lik toplam 5 adet çeke dayalı olarak icra takibi yapıldığı ve takibin davacı yönünden kesinleşmekle mahkememiz nezdinde menfi tespit davası açtığı anlaşılmıştır.
İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün …. takip sayılı dosyasının celp ve tetkikinde davacı … tarafından 05/08/2016 keşide tarihli … seri nolu 75.000-TL’lik çeke dayalı olarak alacaklı sıfatıyla keşideci aleyhine icra takibi yaptığı anlaşılmıştır.
Dava konusu çekler ile davacının alacaklı sıfatıyla İstanbul Anadolu …. İcra Müdürlüğünün ….takip sayılı dosyasına konu edilen çeklerdeki imzanın davacıya ait olup olmadığı ve ayrıca dava konusu çeklerle, davacının alacaklı sıfatıyla takip konusu yapmış olduğu çekteki imzanın aynı kişiye ait olup olmadığı hususunun belirlenmesi için dosya bilirkişi heyeti …. ve arkadaşlarına tevdii edilmiş, bilirkişi heyeti düzenlemiş olduğu 11/09/2018 tarihli raporlarında, dava konusu Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün …. takip sayılı dosyasına konu edilen 5 adet çekteki imzaların davacı …’in eli ürünü olmadığı, ancak İstanbul Anadolu …. İcra Müdürlüğünün …. takip sayılı dosyasına konu edilen …. seri nolu çekte bulunan ciranta imzası ile davacının ismine ilişkin yazıların dava konusu yapılan …. nolu çeklerdeki isim ve imzanın aynı (tek bir) şahsın eli ürünü olduğunu teknik kanaatleri olarak belirtmişler, mahkememizce de düzenlenen bilirkişi raporu yeterli görülerek hükme esas alınmıştır.
Her ne kadar dava konusu çeklerde lehtar konumunda bulunan ve çekleri ciro eden davacı adına atılan imzaların davacının eli ürünü olmadığı belirlenmiş ise de; davacı tarafından İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün….takip sayılı dosyasına konu edilen aynı mahiyetteki çekle ilgili alacaklı sıfatıyla icra takibi yapıldığı; belirtilen çekteki imza ve yazıların, dava konusu yapılan 4 adet çekteki imza ve yazılar ile aynı olduğu, bu bağlamda davacının, aynı kişi tarafından imzalanan çeklerden biri için alacaklı sıfatıyla icra takibi yapıp, borçlu olduğu çekler yönünden imzanın kendisine ait olmadığını ileri sürmesinin iyiniyet kuralıyla bağdaşmadığı, TMK 2.maddesindeki düzenlemeye göre “herkes haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kuralına uymak zorundadır” ilkesinden hareketle, dava konusu yapılan dört adet çekin en azından davacının kendi bilgisi dahilinde ciro edildiği mahkememizce kabul edilmiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava konusu yapılan beş adet çekten, bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen rapora göre, dört adedindeki davacıya ait ciranta sıfatıyla atılan imzaların, davacı tarafından alacaklı sıfatıyla İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün …. takip sayılı dosyasına konu edilen çekteki imza ile aynı olduğu, davacı tarafın seri şekilde düzenlenen çeklerde lehtar-ciranta sıfatını taşıdığı, imza inkarında bulunduğu bir kısım çeklerle ilgili alacaklı sıfatı ile icra takibi yapıp, aynı mahiyetteki dava konusu dört adet çekteki imzanın kendisine ait olmadığından bahisle borçlu olmadığını ileri sürmesi iyiniyet kuralıyla bağdaşmayacağı (Yargıtay 19.HD 2015/15336 esas 2016/5077 karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere), bu bağlamda davacının dava konusu yapılan 21/09/2016 keşide tarihli … numaralı 75.000-TL’lik çekten dolayı ferileriyle birlikte borçlu olmadığının tespitine (zira bu çek yönünden imzanın davacıya veya alacaklı sıfatıyla takibe konulan çeki imzalayan kişiye ait olduğu tespit edilememiştir) , dava konusu yapılan diğer dört adet çekle ilgili davacının borçlu olunmadığını ileri sürülmesinin iyiniyet kuralıyla bağdaşmadığı değerlendirilerek davacının davasının kısmen kabulüne, mahkememizce HMK 209/1 md gereğince tedbir kararı verildiği dikkate alınarak davalı alacaklı lehine tazminata hükmedilmesine yer olmadığına, davacı tarafın davanın kabul edilen kısmı yönünden kötüniyet tazminat talebinin ise koşulları oluşmaması nedeniyle reddine karar vermek gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜNE, davacının, Bakırköy … İcra Müdürlüğünün…. takip sayılı dosyasına konu edilen …. Bankası …. Şubesine ait 21/09/2016 keşide tarihli …. numaralı çekten dolayı 75.000-TL çek bedeli, 11.412,33-TL ferileri olmak üzere toplam 86.412,32-TL üzerinden BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE, takip konusu yapılan diğer 4 adet çek yönünden istemin REDDİNE,
2-Mahkememizce verilen tedbir kararının karar kesinleşinceye kadar devamına,
3-Mahkememizce HMK 209/1 md gereğince tedbir kararı verildiğinden davalı alacaklı lehine tazminata hükmedilmesine yer olmadığına,
4-Davacı tarafın kötüniyet tazminat talebinin koşulları oluşmamış olması nedeniyle REDDİNE,
5-Peşin alınan 7.471,35-TL harçtan Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 5.903,00-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.568,35-TL ilam harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
6-Davalıya yükletildiği halde davacı tarafından davanın açıldığı tarihte peşin olarak yatırılan 5.903,00-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 1.996,60-TL (Yargılama gideri ayrıntısı “Tevzide dava açma gideri: 36,00-TL, tebligat-posta gideri: 160,60-TL, bilirkişi ücreti: 1.800,00-TL”) yargılama giderinden, kabul-ret oranına göre (%20) 399,32-TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacı vekili için AAÜT’ne göre belirlenen 9.662,96-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davalı vekili için AAÜT’ne göre belirlenen 27.015,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
10-Karar kesinleştiğinde ve istek halinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
Dair davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 10/10/2018
Başkan … ¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye … ¸e-imzalıdır
Katip … ¸e-imzalıdır