Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/390 E. 2018/921 K. 17.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/390 Esas
KARAR NO : 2018/921

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 25/04/2017
KARAR TARİHİ : 17/07/2018
KARAR YAZIM TARİHİ : 19/07/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili 25/04/2017 harç tarihli dava dilekçesinde özetle, müvekkili şirketinin muhasebe işlemlerini yürüten ….simli kişi ile davalı şirket yetkililerin iş birliği yaparak gerçekten, taraflar arasında hiçbir ticari ilişki ile borç alacak ilişkisi bulunmamasına rağmen karşın sahte olarak ”… Fatura” adı altında bir belge düzenlenmek sureti ile yine sahte banka ödeme talimatı ile müvekkili şirketin ….Bankası A.Ş. …. Şb.’si nezdinde bulunan hesabından 95.000,00-TL’nin davalı hesabına aktarıldığını, sahte belgeler ile gerçekleştirilen ve banka aracı kılanarak yapılan dolandırıcılık nedeni ile ilgili savcılığa suç duyurusunda bulunulduğunu; usulsüz şekilde müvekkili şirket hesabından çekilen paranın iade edilmemesi üzerine Büyükçekmece ….. İcra Müdürlüğü’nün…. esas sayılı takip dosyasında başlatılan takibe davalı itirazının haksız olduğunu ileri sürerek itirazın iptaline, %20’i oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, müvekkillerinden .. … Ltd.Şti.’nin dolandırıcılık sayılabilecek hiçbir eyleminin bulunmadığını, davacı ve davalı şirketin muhasebecisi olan ….’in müvekkili şirkete gelerek muhasebeciliğini yaptığı davacı şirketin, davalı şirketin imal ettiği asansörlü stoklama sistemi ile ilgilendiğini ve teklif verilmesini talep etmesi üzerine müvekkili şirketin teklif niteliğinde olan ve hiçbir mali sorumluluk içermeyen ”…. Faturası” düzenleyerek fiyat teklifini ….’e verdiğini, bu işlemi takiben davalı şirketin banka hesabına 95.000,00-TL gönderildiğini, havalede herhangi bir açıklama bulunmadığını, ancak müvekkilinin bu durumu sözleşme icabının kabulü olarak değerlendirdiğini, bunun üzerine ….’in davacı şirket yetkililerin anlaşmadan vazgeçtiğini belirterek paranın iadesini talep etmesi üzerine banka hesabındaki paranın anılan kişiye teslim edildiğini, müvekkilinin …. ile davacı arasındaki ilişkiyi bilebilecek durumda olmadığını, bu kadar yüklü miktarda paranın davacı haberi olmaksızın başka hesaplara havale edilmesinin hayatın olağan akışına uygun olmadığını, ödeme talimatlarının … tarafından şirket e-postalarının kullanılarak gönderildiğini, iyi niyetli ticaret yapan müvekkilinin davacı, davacı şirket çalışanı ve bankanın ortak kusurundan sorumlu tutalamayacağını, davanın…’e yöneltilmesi gerektiğini; diğer müvekkilinin davalı şirket yetkilisi olup, dava ehliyeti bulunmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER: Dava, cevap dilekçeleri, Büyükçekmece …..İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı takip dosyası, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı… vs.
Büyükçekmece ……İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; 17.10.2016 tarihinde davacı tarafından 95.000,00-TL alacağının tahsili amacı ile davalı aleyhine takip başlatıldığı, ödeme emrinin 19.10.2016 tarihinde davalılara tebliğ edildiği, davalıların 21.10.2016 tarihli dilekçesi ile borç ve fer’ilerine itiraz etmesi sonucu takibin durduğu, dava ve takibin süresinde olduğu anlaşılmıştır.
Dava dilekçesi ekinde sunulan havale emirlerinin incelenmesinde; 18.08.2016 tarihinde davacı şirket hesabından 155.000,00-USD.’nin dava dışı kişinin yurtdışı hesabına, 32.279,98-USD karşılığı 95.000,00-TL’nin ise 10.08.2016 tarihli EFT. emri ile davalı hesabına aktarıldığı anlaşılmıştır. Dosyaya sunulu ”… Fatura” örneklerinin incelenmesinde; davalı şirket tarafından davacı adına 10.08.2016 tarihli 218.300,00-TL bedelli ”…. Fatura” düzenlendiği, faturanın asansörlü stoklama sistemine ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce celp edilen Bakırköy CBS.’nin soruşturma dosyasının incelenmesinde;…. hakkında güveni kötüye kullanma suçundan Büyükçekmece …..Asliye Ceza Mahkemesi’nin …. esas sayılı dava dosyasında kamu davası açıldığı, davalı…. hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, karara yönelik itirazın Bakırköy …..Sulh Ceza Hakimliği’nin 06.09.2017 tarihli itirazı ile red edildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce havalenin yapılmış olduğu bankadan havaleye ilişkin tüm belgeler getirtilmiştir.
Dosya kapsamındaki deliller ile banka kayıtları üzerinde inceleme yapılması konusunda banka konusunda uzman bilirkişi görevlendirilmiş olup, bilirkişi tarafından ibraz edilen 03.04.2018 günlü raporun incelenmesinde; banka aracılığı ile EFT yolu ile gönderilen paranın iadesi ile aynı yolun izlenmesi gerektiğinin tespit edildiği, davacı tarafından yapılan havalenin teyit edilip edilmediğine ilişkin bir işaret bulunmadığı belirlenmiştir. Davalı itirazı üzerine bilirkişiden 30.05.2018 günlü ek rapor alınmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava, davacı şirket hesabında herhangi bir ticari ilişki bulunmamasına rağmen davalı hesabına yapılan ödemenin istirdatı amacı ile başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Taraflar arasında, herhangi bir sözleşme ilişkisinin bulunmadığı, davacı hesabından EFT yolu ile 95.000,00-TL’nin davalı şirket hesabına aktarıldığı sabit olup, uyuşmazlı davalı savunmasının yerinde olup olmadığı, paranın….’e iade edildiği iddiasının davalıyı borçtan kurtarıp kurtarmayacağı noktasında toplanmaktadır. Öncelikle ….’ın davalı şirketin ortağı ve temsilcisi olduğu sabit olup, şirket yönetici ve ortaklarının şirket borçlarından dolayı sorumlu olup/ olamayacağı bu kişilerin şirket adına işlem yaptığı sırada gerçekleştirdikleri eylemlerden şirketin sorumlu olacağı anlaşılmakla, anılan davalının pasif dava ehliyeti bulunmadığı sonucuna varılarak aleyhine açılan davanın husumet yönünden redine karar verilmiştir. Davalı şirketin sorumluluğuna gelince, davalı savunmasına göre davalı şirket her iki şirketin muhasebecisi olan ….’in beyanına itibar ederek davacı adına teklif niteliğindeki proforma fatura düzenlemiştir. Bir süre sonra Proforma Faturada belirlenen bedelden daha düşük bir miktar davalı hesabına havale edilmiş olup, basiretli bir tacir gibi davranması gereken davalının sözleşme ilişkisinin feshi halinde dahi davacı hesabından gönderilen parayı aynı yöntemle iadesi etmesi veya davalının yetkili kişisine belge karşılığı teslim etmesi gerekmektedir. Davalı şirketin belirtilen şekilde basiretli bir tacirden beklenecek tutuma aykırı şekilde davacı şirkete ait parayı şirketi temsil ve ilzama yetkili olmayan ….’e teslim ettiği olgusu kabul edilse dahi bu husus davalıyı borçtan kurtarmaz. Diğer yandan, davalı vekili havale işleminden bankanın kusuru bulunup bulunmadığının araştırılmasını talep etmiş ise de, somut olay bakımından davacı şirkete ait paranın davalı şirket hesabına ne şekilde gönderildiğinin bir önemi bulunmamaktadır. Esasen davalı, hesabına gönderilen paranın sözleşme ilişkisi kurmak istediği davacı tarafından gönderildiğini bilmektedir. Bu durumda para, davalı hesabına hangi yöntemle gelirse gelsin, iadenin yukarıda belirtildiği şekilde şirket hesabına havale – EFT yöntemiyle veya şirket yetkilisine teslim şeklinde olması gerekmektedir.
Taraflar arasında davalı savunmasına göre; sözleşme ilişkisinin kurulmasına dair icap niteliğindeki proforma fatura bulunduğundan, davalı TBK.’nın 79. Maddesine göre iyi niyetle ödeme yaptığını savunarak iadeden kaçınamaz. Mahkememiz dosyası ile birleştirilen Bakırköy ….. ATM’nin … esas sayılı dava dosyasında davacı şirketçe davalı banka aleyhine şirket hesabından yapılan usulsüz havaleler nedeni ile takip başlatılmış olup, istek kalemleri arasında bu davada davaya konu edilen kalemlerde bulunmaktadır. Ancak mahkememiz dosyasının gelmiş olduğu aşama itibari ile yargılamanın daha fazla uzamaması, bankanın sorumluluğu bulunsa dahi bu hususun davalı şirketin sorumluluğunu etkileyemeyeceği, davalı şirketin iade yükümlüğü bulunan miktar yönünden zarar sorumlusu olarak gördüğü ….ile, kusuru bulunduğunu savunduğu banka aleyhine her zaman talepte bulunabileceği dikkate alınarak mahkememizin 2018/515 esas sayılı dava dosyasında henüz ön inceleme aşamasında bulunan yargılama sonucu beklenmemiştir. Bu durumda, mahkememizce davalı şirket aleyhine açılan davanın sabit olduğu sonucuna varılarak kabulüne, %20’i oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davalı….’a yönelik davasının pasif husumet yönünden reddine,
2-Davacının davalı …. Ltd.Şti.ne yönelik davasının kabulü ile; davalının Büyükçekmece …..İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyasına vaki itirazının 95.000,00-TL asıl alacak üzerinden iptaline, asıl alacağa talep ile bağlı kalınarak takip tarihinden itibaren yıllık %9 oranında yasal faiz uygulanarak takipteki diğer koşullar ile takibin devamına,
3-Hükmedilen alacağın %20’i olan 19.000,00-TL icra inkarın tazminatının, davalı …. Ltd.Şti.’den alınarak davacıya ödenmesine,
4-Alınması gereken 6.489,45-TL harçtan peşin alınan 1.147,37-TL harcın mahsubu ile bakiye 5.342,08-TL’nin davalı …. Ltd.Şti.’den tahsili ile Hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafından ödenen 1.147,37-TL peşin harç ile 31,40-TL başvuru harcının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Davacı tarafından sarf edilen 700,00-TL bilirkişi ücreti ve 211,00-TL posta masrafı toplamı olan 911,00-TL’nin davalı…. Ltd.Şti.’den tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Davalılar vekili tarafından bilirkişi ücreti olarak yatırılan 200,00-TL’nin takdiren 100,00-TL’sinin …. tarafından ödendiğinin kabulü ile bu miktarın davacıdan alınarak davalı ….’a verilmesine, diğer davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalı şirket üzerinde bırakılmasına,
8-Avukatlık ücret tarifesine göre, hesaplanan 10.350,00-TL vekalet ücretinin davalı …. Ltd.Şti.’den tahsili ile davacıya verilmesine,
9-Davalı ….. kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden avukatlık ücret tarifesine göre, hesaplanan 2.180,00-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı ….’a verilmesine,

10-Dosya kesinleştiğinde ve talep halinde gider avansların taraflara iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 17/07/2018

Katip …
¸

Hakim …
¸