Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/365 E. 2020/658 K. 15.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/365 Esas
KARAR NO : 2020/658

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/12/2016
KARAR TARİHİ : 15/12/2020
KARAR YAZIM TARİHİ : 08/01/2021
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davalının, davacının murisi …. hakkında Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, takibin kesinleştiğini, … a murisi … ‘tan intikal edecek olan … İli, … İlçesi, … Mahallesi, ….pafta, … ada, … parselde kayıtlı taşınmaz üzerine haciz koydurduğunu, icra takibinin haksız ve dayanaksız olduğunu, muris ….’ın ölümünden önceki son sekiz yılını huzur evinde geçirdiğini, 16/10/2016 tarihinde vefat ettiğini, murisin davalıya borçlanmasını, takibe konu senetleri düzenlemesini gerektirecek hiçbir hukuki ve ticari ilişkisinin bulunmadığını, takibe konu borcun hiç mevcut olmadığını, takibe dayanak yapılan senet altındaki imzaların da sahte olduğunu beyanla davacının murisi …’ın takibe dayanak yapılan senetlerin borçlusu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, …ın geçimini sağlamak ve her türlü ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla davalıdan borç aldığını, zamanla bu borçların ciddi bir yekün oluşturduğunu, sağlığında borcunu ödemek için hissedarı olduğu taşınmazın satılmasını beklediğini, bu mümkün olmayınca hakkı kaybolmasın diye davalıya üç adet bono verdiğini ve borçlu olduğunu beyanla, davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, icra takibine konu senetler nedeniyle davacının borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Davacının mirasçısı Beyazıt Nalbant tarafından düzenlenen ve Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında takibe konu edilen 20/11/2013 düzenlenme, 12/05/2014 vade tarihli 50.000,00TL, 16/06/2014 vadeli 50.000,00TL ve 14/04/2014 vadeli bonolar altındaki imzanın muris ….a ait olup olmadığı ile senetlerin bedelsiz olup olmadığı noktasında uyuşmazlık olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce imza incelemesine esas belgeler toplanmış olup öncelikle rapor düzenlenmesi için dosyanın grafolog bilirkişi ….’e teslim edildiği, ancak senet asıllarının teslimi gerektiğinden bahisle ön rapor düzenlediği, raporda esasa ilişkin değerlendirmenin yer almadığı görülmüştür. Senet asıllarının temini üzerine imza incelemesi için dosyanın Adli Tıp Kurumuna gönderildiği, düzenlenen raporda senet üzerindeki imzaların kuvvetle muhtemel muris ….’a ait olduğu tespit edilmiştir.
Davacı vekilinin fotokopi belge üzerinde inceleme yapıldığı ve önceki bilirkişiye ek rapor için teslim edilmediği, raporun hatalı olduğuna ilişkin itirazlarının bulunduğu anlaşılmıştır. Ancak teslim edilen belgelerin raporda belirtilen kapama tutanağında fotokopi olmadığının anlaşıldığı, Adli Tıp Kurumundan rapor alınmış olmakla dosyanın önceki bilirkişiye ek rapor için teslimi talebinin, usul ekonomisi ve ön raporda esasa ilişkin tespitin bulunmaması nedeniyle reddi gerektiği anlaşıldığından davacı vekilinin itirazlarının reddine karar verilmiştir.
Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını kanıtlamakla yükümlüdür. (TMK m.6) İleri sürdüğü bir olaydan kendi yararına haklar çıkarmak isteyen kimsenin, iddia ettiği olayı kanıtlaması gerekir. (HMK m.190) Bir hakkın doğumu, düşürülmesi, devri, değiştirilmesi, yenilenmesi, ertelenmesi, ikrar ve itfası amacıyla yapılan hukuki işlemlerin yapıldıkları zamanki miktar veya değeri kanunda öngörülen sınırı geçtiği takdirde senetle ispatlanması gerekir. (HMK m. 200/1; HUMK m. 288) Dava değeri, HMK 200/1’de belirtilen sınırın üzerinde bulunduğundan ve senede karşı senetle ispat yükümlülüğü bulunduğundan iddianın tanıkla ispatı olanaklı olmayıp yemin deliline de başvurulmamıştır.
Buna göre somut olayda senetler üzerindeki imzaların davacı murisine ait olduğu ve bononun mücerretliği ilkesi de dikkate alınarak davacı murisinin borçlu olduğu değerlendirilmekle davanın reddine karar verilmiştir ve aşağıda yazılı şekilde hüküm kurulmuştur. Senetteki imzalar murise ait olduğu halde icra takibine itiraz edilmekle kötüniyetli olduğu değerlendirildiğinden ayrıca kötüniyet tazminatına hükmedilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alacağın %20’si olan 36.018,90TL kötüniyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 54,40TL ilam harcından peşin alınan 3.075,57 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.021,17 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından sarf edilen herhangi bir masraf bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 21.056,61TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
7-HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra artan avansın taraflara iadesine
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 15/12/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır
*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.