Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/363 E. 2022/1203 K. 21.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/363 Esas
KARAR NO : 2022/1203

DAVA : Tapu İptali Ve Tescil – Olmadığı Taktirde Rayiç Bedelinin Tazmini
DAVA TARİHİ : 17/04/2017
KARAR TARİHİ : 21/12/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH: 22/12/2022
Davacılar tarafından mahkememizde açılan davada yapılan açık yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili mahkememize sunmuş olduğu 17/04/2017 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin ortağı olduğu …… TURİZM LTD ŞTİ’ne ait Bakırköy ilçesi, …… mahallesinde kain …. ada ….. nolu parsel üzerinde bulunan 4 nolu bağımsız bölümün şirket müdürü olan davacı … tarafından önce tamamı eşi olan davalı …’ya daha sonra da 1/2’si …’a, 1/4’ü ….. ‘a, 1/4’ü de davalı …’a devredildiğini, taşınmazın şirkete ait olması nedeniyle şirket müdürü olan davalı … tarafından ortağı oldukları şirketi zarara uğratmak amacıyla satıldığını, bu nedenlerle davalılar adına olan tapu kaydının iptaliyle şirket adına tesciline; bu talep kabul edilmez ise, taşınmazın rayiç bedelinin tazminat olarak davalılardan tahsiliyle ortağı oldukları şirkete ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde ve yargılama aşamasındaki beyanlarında özetle; davacı tarafın iddialarının doğru olmadığını, şirket ortakları tarafından alınan 03/03/2016 tarihli karar kapsamında davalı …’ın şirketten olan alacağına mahsuben dava konusu taşınmazın 132.000-TL bedel karşılığında satışına karar verildiğini, karar kapsamında müvekkilleri tarafından satış bedelinin banka havalesiyle şirket hesabına ödendiğini, ayrıca şirkete ait başka bir taşınmazın davacı … tarafından satıldığını, dolayısıyla şirkete ait taşınmazın şirketi zarara uğratacak şekilde satıldığı yönündeki davacı tarafın iddialarının doğru olmadığını, bu bağlamda yasal dayanağı bulunmayan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava konusu taşınmaza ait tapu kaydının celp ve tetkikinde; taşınmazın dava açıldıktan sonra 21/04/2017 tarihinde dava dışı …….’ye satıldığı, bu kapsamda davacı tarafa HMK 125.md gereğince tercih hakkı tanınmış, davacılar vekili dosyaya sunmuş olduğu 06/03/2018 tarihli dilekçesinde davaya davalılar yönünden tazminat olarak devam edecekleri şeklinde beyanda bulunmuştur.
Yargılama sırasında davacılardan ……., mahkememize göndermiş olduğu 12/08/2022 tarihli beyan dilekçesinde, dava konusu taşınmazın davalılara 132.000-TL’ye satıldığı hususunun doğru olduğunu, bu bağlamda davasından vazgeçtiğine ilişkin beyanda bulunduğu anlaşılmıştır.
Her ne kadar davacılar vekili, dava konusu taşınmazın davalı … tarafından şirketi zarara uğratacak şekilde satıldığını ve bu nedenlerle taşınmazın rayiç bedelinin davalılardan tazminat olarak tahsilini talep etmiş ise de; dosyaya sunulan 03/03/2016 tarihli ortaklar kurulu kararında imzası bulunan davacı …’ın dava konusu taşınmazın davalı …’ın şirketten olan alacağına mahsuben 132.000-TL karşılığında kendisine satılmasına muvafakat ettiği, dosyaya sunulan banka havale makbuzlarında havale tarihi itibariyle dolar kuru üzerinden iki ayrı makbuz ile toplam 132.000-TL’nin davalı …… tarafından şirkete gönderildiği, havale makbuzunda yapılan ödemenin açıkça dava konusu …… Mahallesinde kain …. ada … nolu parsel üzerinde bulunan 4 nolu daireye ait olduğunun yazıldığı, dolayısıyla dava konusu taşınmaz bedelinin davalılar tarafından alınan ortaklar kurulu kararı kapsamında ödenmiş olduğu mahkememizce değerlendirilmiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava konusu taşınmazın davacıların ortağı olduğu şirket adına kayıtlı iken, ortaklar kurulu tarafından alınan 03/03/2016 tarihli karar kapsamında 132.000-TL karşılığında davalı …’a satılmasına karar verildiği, kararda davacı … ile davalı …’ın imzasının bulunduğu, imzası bulunan tarafların imzalarını kabul ettiği, dosyaya sunulan havale makbuzları ile alınan karar kapsamında 132.000-TL’nin davalı … tarafından şirkete hesabına ödendiği, havale makbuzunda taşınmazın ada parsel numarasının açıkça belirtildiği, dolayısıyla yapılan ödemenin alınan 03/03/2016 tarihli ortaklar kurulu kararına ilişkin olduğu, davacı …’ın alınan ortaklar kurulu kararının geçersiz olduğunu ileri sürmesinin yapılan ödeme kapsamında hakkın kötüye kullanılması olarak değerlendirilmesi gerektiği, tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde davalılar tarafından bedeli ödenen taşınmazın bilahare 3.kişiye satılması eyleminin şirketi zarara uğratma kapsamında değerlendirilemeyeceğinden sübuta ermeyen davanın reddine karar vermek gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacılar tarafından davalılar aleyhine açılan davanın sübuta ermediğinden REDDİNE,
2- Peşin alınan 170,78-TL harçtan, 80,70 – TL ilam harcının mahsubu ile, bakiye 90,08-TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacılara iadesine,
3-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalılar vekili için AAÜT’ne göre belirlenen 9.200-TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalılara verilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde ve istek halinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
Dair tarafların yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/12/2022
Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.