Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/253 E. 2018/277 K. 21.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
BAKIRKÖY
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/253 Esas
KARAR NO : 2018/277

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/03/2017
KARAR TARİHİ : 21/03/2018
KARAR YAZIM TARİHİ : 16/04/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili 16/03/2017 harç tarihli dava dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki ticari ilişkide müvekkili tarafından yerine getirilen hizmet borcuna ilişkin fatura borcunun ödenmemesi üzerine davalı aleyhine Bakırköy … İcra Dairesinin ….Esas sayılı dosyasına vaki itirazın iptali ile % 20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP;Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: taraflar arasında cari hesap sözleşmesi bulunmadığını, müvekkilinin ekli tabloda bulunan kumaşları işlemek üzere davacıya teslim ettiğini, davacı tarafından işlenen kumaşların müvekkiline gönderildiği, kumaşlarda kabul edilebilir oranın üzerinde fire bulunduğunu, davacı tarafından yapılan işlemlerin hatalı olduğu konusunda tarafların mutabakat sağlaması üzerine 06.06.2016 tarihli 5.156,00-TL’lik fire farkına ilişkin faturanın düzenlenerek davacıya gönderildiğini, faturanın davalı kayıtlarında işlendiğini, ancak davalının 2017 yılının Ocak ayında aynı miktar faturayı düzenleyerek müvekkiline gönderdiğini, müvekkilininde faturayı iade ettiğini, edimin ifasında açık ayıp bulunduğunu davacının kabulünde olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Bakırköy …. İcra Dairesinin ….Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; 13/02/2017 tarihinde 5.156,60-TLasıl alacak ve 2.79-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam; 5.159,39-TL nin tahsili amacı ile takip yapıldığı, ödeme emri 16.02.2017 tarihinde tebliğ edildiği, 16.02.2017 tarihinde itiraz edilerek, takibin durduğu anlaşılmıştır.
Davalı tarafından davacı adına düzenlenen 06.06.2016 fatura tarihli 5.156,60-TL’lik fatura ile tarafların sözleşme ilişkisi çerçevesinde bir birlerine karşılıklı olarak düzenledikleri faturalar dosya içeriğine alınmıştır.
Mahkememizce tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde mali müşavir bilirkişi aracılığı ile inceleme yapılmış, davalı tarafında ileri sürülen fire oranının yerinde olup olmadığı konusunda tekstil mühendisi bilirkişiden rapor alınmıştır. Bilirkişi kurulu tarafından sunulan 15.02.2018 günlü raporun incelenmesinde; tarafların ticari defter ve belgelerinin usulüne uygun şekilde düzenlendiği, davacı kayıtlarına göre davacının 5.156,60-TL alacağının bulunduğu, davalı defterlerine göre ise 1.067,00-TL borç bulunduğu, kumaşlarda %20’i oranında fire bulunduğu konusunda taraflar arasında mutabakat bulunduğu, fire nedeni ile davalının zararının 533,71-TL olduğu bu miktarın mahsubu sonrası davalının 4.622,89-TL alacağının bulunduğunun belirlendiği görülmüştür.
Toplanan deliller ve dosya kapsamının incelenmesinde; Dava, eser sözleşmesinden kaynaklı bakiye alacağın tahsili amacı ile başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Taraflar arasındaki ilişkide davacının edimini yerine getirdiği sabittir. Uyuşmazlık edimde ayıp bulunup bulunmadığı ile ayıp var ise miktarı konusunda tarafların mutabakatının bulunup/ bulunmadığı ve ayıp ihbarına süresinde yapılıp yapılmadığı noktasında toplanmaktadır. Davalı tarafça teslim edilen kumaşlarda firenin ortalamanın üstünde olması nedeni ile tarafların mutabakatı ile davalı tarafından düzenlenen 5.156,60/TL’lik fatanın davacıya tebiğ edildiği ve davacı defterinde kayıtlı olduğunu savunmuştur. Gerçekten de davalı tarafından düzenlenen fatura davalıya tebliğ edilmiş olup, davalı tarafından bilirkişi raporunun 4. Sayfasında belirlendiği üzere fatura kabul edilerek 21.06.2016 tarihinde davacı defterlerine işlenmiştir. Faturanın davacı taraf defterine kayıtlı olması ayıp ihtarının süresinde yapıldığı ve ayıp konusunda tarafların mutabakatı bulunduğu konusunda delil olarak kabul edilmiştir. Ayıba ilişkin faturaya mutabakatla kabul edilen davacının herhangi bir ticari ilişki olmaksızın aynı miktarda reklamasyon faturası düzenleyerek kendi defterlerine kayıt etmesi davacı lehine herhangi bir alacak doğurmaz. Reklamasyon faturası ile aynı miktarda düzenlenen davacı faturasının davalı defterlerinde kayıtlı bulunmadığı da gözetilerek ayıbın ve miktarının taraflar arasında çekişmesiz olduğu sonucuna varılarak davacının sabit olmayan davasının reddine, takibin haksız olmasına rağmen kötü niyetli olduğu sonucuna varılmadığından kötü niyet tazminat talebinin reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M; Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Kötü niyet tazminat talebinin REDDİNE,
3-Alınması gereken 35,90-TL’den peşin alınan 62,27-TL harcın mahsubu ile 26,37-TL’nin dosya kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacının üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davalı yararına takdir edilen 2.180,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan gider avansların dosya kesinleştiği ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.21/03/2018

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır