Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/18 E. 2019/805 K. 05.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/18 Esas
KARAR NO : 2019/805

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/12/2016
KARAR TARİHİ : 05/07/2019
KARAR YAZIM TARİHİ : 24/07/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasındaki ticari satım ilişkisinde müvekkilinin davalıdan olan alacağını tahsil etmemesi üzerine Bakırköy …İcra Müd. … esas sayılı dosyasında başlatılan takibe vaki itirazın haksız olduğunu, müvekkilinin toplam 887,612,29TL alacağı bulunmasına rağmen 792.525,93TL ödeme yapıldığını bakiye 95.086,35TL borç ve ferilerinin ödenmediğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı taraf cevap dilekçesinde özetle; Taraflar arasındaki satım sözleşmesi ilişkisinde müvekkilinin inşaat da kullanılacak bir kısım emtiayı davalıdan satın aldığını bu kapsamda davacı tarafından düzenlenen 16/08/2014 tarihli proforma fatura ile fiyat ve şartların teklif edildiğini müvekkilininde faturayı imzalayarak belirtilen şartlarda satımı kabul ettiğini, faturada “….” denilen nakliye ve antrepo giderleri için 5.3000,00Euro, emtia için 223.960,00Euro ithalat gideri için 11.198,00 Euro olmak üzere toplam 235.185,00 Euro + KDV üzerinden anlaşma sağlandığını, sözleşme metninde fatura tarihindeki merkez bankası efektif kurunun esas alınacağı, teslimin partiler halinde yapılacağı ve teslim yerinin şantiyede araç üstü olacağı ödemenin teslimde yapılacağı kararlaştırıldığını müvekkilinin teslim sırasında oluşan sözleşme bedeli ile diğer giderleri ödediğini, ancak davacının her seferinde sözleşme ile belirlenen shipment cost bedelini fahiş miktarda fazla istediğini, sözleşmeye aykırı döviz kuru üzerinden talepde bulunduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Taraflarca sunulan cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçesi dosyaya sunulmuştur.
DELİLLER VE GEREKÇE: Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün …. incelenmesinde davacı tarafından 16/05/2016 tarihinde 115.421,94TL asıl alacağın tahsili amacıyla ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin tebliği üzerine süresinde borç ve ferilerine itiraz edilmesi sonucu takibin durduğu itiraz ve davanın süresinde olduğu anlaşılmıştır.
Dava ticari satımdan kaynaklanan bakiye alacağın tahsili amacıyla başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki sözleşme ilişkisinde davalının inşaatında kullanılacak bir kısım elektrik malzemesinin davacıya teslimi hususunda tarafların anlaştığı, davacının emtiayı teslim ettiği ve davalının ödeme yaptığı sabit olup, uyuşmazlık yapılan ödemenin sözleşme kapsamında yeterli olup olmadığı noktasındadır.
Mahkememizce ibraz edilen proforma faturanın incelenmesinde, davacı tarafından fatura ile teklif edilen miktarın davalı tarafça fatura imzalanmak suretiyle kabul edilerek sözleşme ilişkisinin başladığı faturada ürün bedelleri nakliye ve antrepo giderleri ithalat gider vergisi ve KDV’nin ayrı ayrı gösterilerek toplam sözleşme bedelinin 270.486,44 Euro olarak belirlendiği taraflarca faturanın kabul edilmesi nedeniyle faturanın sözleşme niteliğinde olduğu anlaşılmıştır. Davacı tarafça değişik tarihlerde satım konusu emtia davalıya teslim edilmiş olup proforma faturada teslimin partiler halinde yapılacağı, teslim yerinin davalının şantiyesi olacağı ödemelerin her parti malın teslimi tarihinde nakit olarak yapılacağı ve döviz kurunun fatura tarihindeki merkez bankası efektiz döviz satış kuru olacağı düzenlenmiştir.
Mahkememizce davacının ticari defterleri üzerinde talimat yolu yapılan inceleme sonucu raporun incelenmesinde davacının ticari defterlerinin kapanış tasdikleri yapılmaması nedeniyle sahibi lehine delil olmadığı, sözleşmedeki kur şartı nedeniyle yapılan değerlendirilmeyle shipment cost bedelinin sözleşmeye uygun şekilde değerlendirilmesi halinde davacının 1.426,65TL cari hesap alacağının bulunduğu belirlenmiştir.
Mahkememizce tarafların BA BS formları getirtilmiş davalının ticari defter ve belgeleri üzerinde gümrük bilirkişi ile mali müşavir bilirkişi aracılığıyla inceleme yapılmıştır.
Bilirkişi raporunda özetle, davacının düzenlemiş olduğu fatura ile yapılan ödeme arasında 93.873,10TL fark bulunduğu proforma faturanın sözleşme hükmünde olup olmadığının değerlendirmenin mahkemeye ait olduğu bildirilmiştir. İtiraz üzerinde bilirkişi kurulunca ibraz edilen 25/03/2018 tarihli ek raporda da benzer hususlar belirlenmiştir.
Mahkememizce tüm dosya kapsamı değerlendirildiğinde satım ilişkisinin davacı tarafça emtia bedeli ithalat giderleri antrepo ve diğer gümrük giderleri ayrı ayrı belirlenerek emtianın davalı şantiyesinde araç üstünde teslim edilmesi ve bedelinin fatura tarihindeki kur üzerinde ödenmesi koşulu ile mutabakat varıldığı düzenlenen faturanın davlı yetkililerince imzalanması nedeniyle emtia ve diğer giderler konusunda sözleşme niteliğinde olduğu anlaşılmıştır.
Bu durumda davalının ödemelerini sözleşmede belirlenen bedel üzerinden yapması, davacınında özellikle giderler yönünden faturada belirlenen bedelleri talep etmesi gerekmektedir. Bilirkişi kurulundan alınan raporda davalı tarafından yapılan ödemelerin sözleşmeye uygun olduğu davacının özellikle shipment cost bedelinin sözleşmeye aykırı şekilde faturalandırdığı sözleşmede bu bedel için tarafların 5.300 Euro bedel öngörmesine rağmen her fatura için ayrı ayrı fazladan shipment cost bedelinin ve ithalat giderinin faturalandırıldığı oluşan farkın bu iki kalemden kaynaklandığı ve sözleşme kapsamında davacının alacağı bulunmadığından sabit görülmeyen davacının davasının reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;

1-Davacının sabit görülmeyen davasının reddine,
2-Davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine,
3-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 44,40TL ilam harcından peşin alınan 1.394,01TL mahsubu ile bakiye 1.349,61TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından sarf edilen herhangi bir gider yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 11.983,75TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
7-HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra artan avansın taraflara iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 05/07/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.