Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1186 E. 2019/1358 K. 18.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1186 Esas
KARAR NO : 2019/1358

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/12/2017
KARAR TARİHİ : 18/12/2019
KARARIN YAZILDIĞI TARİH: 19/12/2019
Davacı tarafından mahkememizde açılan davada yapılan açık yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu 26/12/2017 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı borçlu arasında mevcut ticari ilişki kapsamında davalıya gönderilen ve faturalarda belirtilen ürünlerin davalıya gümrük mevzuatı kapsamında teslim edildiğini, taraflar arasında düzenlenen ve borcun tasfiyesine yönelik 17/02/2017 tarihli protokol kapsamında toplam 318.737,50-USD borcun 25.000-USD’lik kısmı ödendiği halde bakiye olan 293.737,50-USD’nin ödenmemesi nedeniyle davalı aleyhine icra takibi yaptıklarını, davalı tarafın haklı bir neden olmaksızın takibe itiraz ettiğini, bu nedenlerle davalının haksız itirazının iptaliyle %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde ve yargılama aşamasındaki beyanlarında özetle; davacı tarafın iddialarının doğru olmadığını, müvekkiline gönderilen ürünlerin bedelinin tamamının ödendiğini, hatta parası ödendiği halde gönderilmeyen ürünlerden dolayı müvekkilinin alacaklı olduğunu, davacı tarafın alacağını dayandırdığı 17/02/2017 tarihli protokoldeki imzanın müvekkiline ait olmadığını, bu bağlamda yasal dayanağı bulunmayan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

Dosyaya sunulan kayıt ve belgeler üzerinde bilirkişi heyeti ….. ve arkadaşları tarafından yapılan inceleme sonunda düzenlenen 25/01/2019 tarihli raporda “gümrük belgeleri ve yapılan ödemeler dikkate alındığında davalının fiilen 847.420-USD’lik mal aldığı, buna karşılık 570.000-USD ödeme yaptığı, dolayısıyla davacının davalıdan takip tarihi itibariyle 277.420-USD alacağı bulunduğunu” teknik kanaatleri olarak belirtmişler, mahkememizce de dosya kapsamına uygun olan, gümrük mevzuatı kapsamında düzenlenen belgelerin değerlendirilmesini içeren bilirkişi raporu yeterli görülerek hükme esas alınmıştır.
Her ne kadar davalı taraf davacı tarafın alacağını dayandırdığı ve borcun tasfiyesi amacıyla düzenlenen 17/02/2017 tarihli protokolü ve protokol altında bulunan imzayı kabul etmemiş ise de; davalı şirketin sicil kaydına göre yönetim kurulu başkan yardımcısı olan ….. tarafından davacı tarafa gönderilen 08/03/2017 tarihli mailde protokolün bir örneğinin kendilerinde bulunduğunu, protokol kapsamında 25/03/2017 tarihinde 20.000-USD ödeyeceklerini beyan ettiği, bu bağlamda davacı şirketin 17/02/2017 tarihli protokolü benimsediği ve hatta protokolden sonra davalı şirket tarafından davacı tarafa 06/07/2017 tarihinde 25.000-USD ödeme yapıldığı, tüm bu hususlar dikkate alındığında davalı tarafın alacağın dayanağını teşkil eden protokolü kabul etmeyip imzanın kendilerine ait olmadığı yönündeki iddialarının samimi ve geçerli olmadığı mahkememizce değerlendirilmiştir.
Davalı taraf yargılama süresince davacı tarafa borçlu olmadıkları gibi kendilerinden alacaklı olduğunu iddia etmekle birlikte davacı tarafa 06/07/2017 tarihinde 25.000-USD ödeme yaptığı, dolayısıyla alacaklı olan tarafın borçlu tarafa ayrıca ödeme yapmasının ticari hayatın olağan akışına uygun olmadığı ve davalı tarafın bu yöndeki savunmasına mahkememizce itibar edilmemiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasında mevcut ticari ilişki kapsamında davacı şirket tarafından yurtdışından davalı tarafa gönderilen ve gümrük mevzuatı kapsamında davalı tarafa teslim edilen ürünlerin toplam bedelinin bilirkişi heyeti ….. ve arkadaşları tarafından düzenlenen 25/01/2019 tarihli raporda da belirtildiği üzere toplam 847.420-USD olduğu, buna karşılık raporda belirtilen ürünler karşılığında davalı tarafın yapmış olduğu ödeme tutarının 570.000-USD olduğu ve bu kapsamda davacı tarafın davalıdan toplam 277.420-USD alacağı bulunduğu, davacı vekilinin katıldığı 27/03/2019 tarihli oturumda bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen raporda tespit edilen meblağı kabul ettiklerini beyan etmeleri karşısında bu miktar alacak üzerinden değerlendirme yapıldığı, davalı tarafın dosyaya sunulan borcun tasfiyesine yönelik 17/02/2017 tarihli protokolü kabul etmemekle birlikte, şirket yönetim kurulu başkan yardımcısı olan ve şirketi temsile yetkili….’in aynı zamanda kızı olan ….. tarafından davalı tarafa gönderilen 08/03/2017 tarihli mailde protokolün kendilerinde bulunduğu ve protokol kapsamında ilk ödemenin protokole uygun olarak 25/03/2017 tarihinde yapılacağının açıkça ifade edildiği, ayrıca protokolden sonra da davalı şirket tarafından 06/07/2017 tarihinde 25.000-USD ödeme yapıldığı hususları hep birlikte değerlendirildiğinde davalı tarafın alacağın dayanağını teşkil eden 17/02/2017 tarihli protokolü benimsediği mahkememizce kabul edilip (Yargıtay 19.HD 2016/20150 esas 2018/6336 karar, 2016/19495 esas 2018/5264 karar, 2016/19148 esas 2018/4115 karar sayılı ilamlarında da belirtildiği üzere), sonuç itibariyle davacı tarafın davalıdan 277.420-USD alacağı bulunduğu, bu alacak üzerinden icra takibine yönelik itirazın iptali ile takibin devamına, davalı tarafın likit olan alacağa yapmış olduğu itirazdan dolayı davacı lehine %20 icra inkar tazminatına hükmetmek gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜNE, davalının, Bakırköy ….. İcra Müdürlüğünün ….. takip sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptaline, takibin 277.420-USD üzerinden devamına, takip konusu alacağa takip tarihinden itibaren %7’i geçmemek üzere 3095 Sayılı Kanunun 4/a maddesi gereğince faiz uygulanmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Hükmedilen alacağın TL karşılığının %20’si üzerinden hesaplanan 214.723-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 73.338,64-TL ilam harcından peşin alınan 14.049,30-TL harcın mahsubu ile bakiye 59.289,34-TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
4-Davalıya yükletildiği halde davacı tarafından davanın açıldığı tarihte peşin olarak yatırılan 14.049,30-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 2.439,50-TL (Yargılama gideri ayrıntısı “Tevzide dava açma gideri: 36,00-TL, tebligat-posta gideri: 203,50-TL, bilirkişi ücreti: 2.200,00-TL”) yargılama giderinden, kabul-ret oranına göre 2.293,13-TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı vekili için AAÜT’ne göre belirlenen 56.158,45-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı vekili için AAÜT’ne göre belirlenen 7.296,38-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Karar kesinleştiğinde ve istek halinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
Dair tarafların yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 18/12/2019

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.