Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1167 E. 2018/575 K. 10.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
BAKIRKÖY
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1167 Esas
KARAR NO : 2018/575

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 21/12/2017
KARAR TARİHİ : 10/05/2018
KARAR YAZIM TARİHİ :17/05/2018
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Kooperatif Üyeliğinin Sona Ermesi Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili 21/12/2017 harç tarihli dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında 14.04.2016 tarihinde davalıya ait yarım kalan inşaatın tamamlanması amacı ile sözleşme imzalandığını, müvekkilinin edimlerini yerine getirmesine rağmen davalı kooperatifin edimini yerine getirmediğini, müvekkilinin işe başlatmadığını ve hukuka aykırı olarak sözleşmeyi fesh ettiğini, feshi nedeni ile müvekkilinin sözleşmenin ifa edilmemesinden kaynaklı zararı bulunduğu gibi cezai şart alacağının da bulunduğunu, bunun yanı sıra müvekkilinin sözleşme nedeni ile 3. Kişiler ile sözleşme yapmama sureti ile de zarara uğradığını, ileri sürerek şimdilik 50.000,00-TL cezai şart bedeli ile 50.000,00-TL kar mahrumiyeti olmak üzere 100.000,00-TL’nin haksız feshi tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davacının sözleşmeye uygun şekilde 30 gün içinde edimin ifasına başlamaması nedeni ile müvekkilince haklı nedene dayalı olarak sözleşmenin fesh edildiği, davacının sözleşmenin esaslı unsarlarından olan kesin teminat mektubunu müvekkiline teslim etmediği gibi sözleşmeye ilişkin damga vergisini ödemediğini, sözleşmede belirtilen iş akışına uygun davranmaması nedeni ile feshin haklı nedene dayandığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ ve GEREKÇE: Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan kar mahrumiyeti ve cezai şart alacağının tahsili istemine ilişkindir. Yargıtay …. Hukuk dairesi’nin….esas, …. esas, …. esas sayılı ilamları ile ve diğer birçok ilamlarında istikrarlı şekilde belirtildiği üzere yapı kooperatiflerin ticari nitelikte bir ortaklık olmadığı, ticari şirketlerden farklı olarak kazanç elde etmek ve bunu ortaklar arasında paylaşma amacı bulunmadığı, ortakların ekonomik menfaatlerini, özellikle meslek veya geçimlerine ait ihtiyaçlarını iş gücü ve parasal katkıları ile karşılıklı yardım, dayanışma ve kefalet sureti ile sağlayıp korumak ve gidermek olduğu, kooperatiflerin kar zarar amacından ziyade sosyal yönü ağır basan ortaklıklar olması nedeni ile tacir olarak kabul edilemeyeceği ve tacir sıfatının sonuçları ile sorumlu tutulamayacağı kabul edilmiştir. Belirtilen belirleme karşısında davanın her iki tarafın ticari işletmesinde kaynaklı hukuk davası olmadığı açıktır. Ticaret mahkemeleri görevi TTK.’nın 4. Maddesinde düzenlenmiş olup, anılan madde uyarınca her iki tarafın ticari işletmesinden kaynaklı uyuşmazlık ve çekişmesiz yargı işleri olarak düzenlenmiştir. Davalı yan tacir olmadığından uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili hususlardan kaynaklandığı söylenemez. Diğer yandan bir kısım dava ve işlerin tarafların tacir olup / olmadığına bakılmaksızın ticaret mahkemelerince görüleceği TTK.’nın 4. Maddesinde düzenlenmiş olup, eser sözleşmesi anılan sözleşme tipleri arasında bulunmamaktadır. Bu durumda mahkememiz dava konusunda uyuşmazlığa bakma konusunda görevli olmayıp, uyuşmazlığa bakma görevinin asliye hukuk mahkemesinin görevi aittir. Görev hususu kamu düzenine ilişkin olup, taraflarca ileri sürülmesi dahi yargılamanın her aşamasında kendiliğinden dikkate alınması gerektiğinden mahkememizce göreve ilişkin dava şartı yokluğundan davanın usul yönünden reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeni ile HMK 114/1-c ve 115 maddeleri uyarınca göreve ilişkin dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine,
2-HMK 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın görevli BAKIRKÖY NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE gönderilmesine,
3-HMK 331/2 maddesi uyarınca yargılama giderlerinin görevli mahkemece hüküm altına alınmasına,
4-Süresinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmediği takdirde ve talep halinde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verilerek yargılama giderlerinin hüküm altına alınmasına,
Dair davacı vekili ile davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.10/05/2018

Katip …
¸

Hakim …
¸