Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1059 E. 2019/1296 K. 03.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1059 Esas
KARAR NO : 2019/1296

DAVA : Tespit (Şirket Ortağının Olmadığının Tespiti)
DAVA TARİHİ : 23/11/2017
KARAR TARİHİ : 03/12/2019
KARAR YAZIM TARİHİ : 13/12/2019
Mahkememizde görülmekte olan Tespit (Şirket Ortağının Olmadığının Tespiti) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin ….. Tc. Kimlik numaralı …..’ın mirasçıları olduğu, dava dışı ….. tarafından düzenlenen ödeme emri ile müvekkillerinden varis sıfatı ile davalı şirkete ait prim borçlarının istendiğini, ödeme emrinin iptali için Bakırköy …. İş Mahkemesinin ….. esas sayılı dosyasıyla dava açıldığı, müvekkillerinin murisinin davalı şirketin müdürü olmadığını, murisin 2004 yılında kimliğini kayıp ettiğini muhtemelen kimliği bulan kişilerin bu kimlikle şirket kurduklarını, müvekkilinin hiç bir zaman şirketin çalışanı veya müdürü olmadığını, ileri sürerek, muris ve mirasçı sıfatıyla davacıların, davalı şirkete ortak olmadıklarının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı taraf davaya cevap vermemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava, davacıların murislerinin davalı şirketin ortağı ve müdürü olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Getirtilen davalı şirketin sicil kaydında, şirketçin muamele merkezinin Yeşiltepe Mah. Zeytinburnu olması nedenliye HMK’nın 14. Maddesi gereğince mahkememizin kesin yetkili olduğu anlaşılmıştır.
İncelenen sicil kaydından şirketin ortağının …., yetkililerinin ise …. ve ….. olduğu, görev süresinin 09/06/2015 tarihinde dolduğu anlaşılmıştır.
Davacılar, murislerinin şirket ortağı veya müdürü olmadığını beyan ederek buna ilişkin resmi belgeye karşın imza inkarında bulunmuşlardır. Mahkememizce ölen kişinin imza asıllarının bulunduğu yerler sorulmuş, ilgili kurumlardan imza asılları getirtilmiştir. Dosyanın tevdi edildiği grafoloji uzmanı bilirkişi tarafından ibraz edilen 02/09/2019 tarihli raporun incelenmesinde; murisin şirket müdürlüğünün 07/06/2015 tarih … yevmiye nolu Eyüp … Noterliğinin imza beyannamesi ile ilgili olduğu, bu imza ile mukayese imzaların optik aletler ve bilimsel yöntemlerle karşılaştırılması sonucu belgedeki imzanın murisin eli ürünü olduğu, bildirilmiştir.
Mahkememizce de belge ve raporun 2.sayfasındaki yapılan incelemede mukayese belge ile murisin imzalarının benzer olduğu anlaşılmıştır.
Davacılar vekili ATK’dan rapor alınmasını istemiş ise de alınan raporun yeterli olması nedeniyle mahkememizce yeniden rapor alınmasına gerek görülmemiştir.
HMK’nın 209/2.maddesi gereğince resmi senetlerdeki yazı veya imza inkar edildiğinde, senetteki imzanın sahteliği, ancak mahkeme kararı ile sabit olursa bu senet herhangi bir işleme esas alınmaz. Yasanın 208/son maddesinde ise resmi bir senetteki yazı veya imzayı inkar eden tarafın, bu iddiası ancak ilgili evraka resmiyet kazandıran kişiyi de taraf göstererek açacağı ayrı bir davada incelenip karara bağlanabilir. Asıl davaya bakan hakim gerekirse bu konuda imza veya yazıyı inkar eden tarafa dava açması için 2 haftalık kesin bir süre verir hükmü bulunmaktadır. Mahkememizce belirtilen hüküm gereğince 15/10/2019 tarihli oturumda davacı tarafa 2 haftalık kesin süre verilmiş, davacı vekili istifa etmiş, yeni vekil noterin emekli olması nedeniyle yeni dava açılmadığını talep ederek ATK’dan rapor alınmasını istemiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde davacıların murisinin Eyüp …. Noterliğinin imzası belirlenen 07/06/2015 tarihli işlemi ile davalı şirketin müdürü ve yetkilisi olduğu mahkememizce yapılan incelemenin imzanın murise ait olduğunun tereddütsüz şekilde belirlendiği, diğer yandan HMK’nın 208.maddesi gereğince resmi belgeyi düzenleyen karşı dava açılması için kesin süre verilmesine rağmen, davanın açılmadığı anlaşılmakla davacının yerinde görülmeyen davasının reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacıların sabit görülmeyen davasının reddine,
2- Peşin alınan 31,40TL harcın alınması gereken 44,40 TL harçtan mahsubu ile bakiye 13,00TL harcın davacılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra artan avansın taraflara iadesine,
Dair davacı vekili vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 03/12/2019
Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.