Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/980 E. 2022/352 K. 31.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/980
KARAR NO : 2022/352

DAVALI : … (V.N.9840308373)- İstiklal Mah. Atatürk Cad. No:69 Esenyurt/İSTANBUL
VEKİLİ : Av. … –
DAVA : İstirdat (Kambiyo Senedinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/11/2016
KARAR TARİHİ : 31/03/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 15/04/2022
Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Kambiyo Senedinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline ait işyerinde gerçekleşen hırsızlık eylemi sonucunda müvekkilin kasasının çalındığını, kasa içerisinde bir çok evrak çalındığını, konuyla ilgili olarak İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığının …… Soruşturma sayılı dosyası ile soruşturma açıldığını, İstanbul Anadolu …… Asliye Ticaret Mahkemesinin ……. Esas sayılı dosyası ile kıymetli evrak iptali davası açıldığı, ….. bank ….. Şubesine ait Keşidecisi ……. Tur. San. Ve Tic. Ltd. Şti. Olan, ……. nolu, 27/07/2015 tarihli 20.000,00TL bedelli çalıntı çekin davalı tarafından bankaya ibraz edildiğini, çekin müvekkilinin rızası dışında elinden çıktığını, çek üzerindeki kaşe ve imzanın müvekkili eli ürünü olmadığını, ilk cironun sahte olduğunu belirterek müvekkilin meşru ve yetkili hamili olması nedeniyle çekin müvekkile istirdatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafın cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.
Mahkememiz dosyası imza incelesine esas olmak üzere ATK’na gönderilmiş, Adli Tıp Kurumu 24/04/2019 tarihli raporunda; “İnceleme konusu çek arka yüzündeki 1. ciro imzasının teşhise götürecek önemli karakteristik materyal ve yazı unsuru içermeyen, tersimi basit taklidi kolay imzalar olması nedeniyle söz konusu imzanın aidiyetinin, bu meyanda sorulduğu üzere ……’in eli ürünü olup olmadığının tespit edilemediğini” belirtmişlerdir.
Mahkememiz dosyasına Grafoloji ve Sahtecilik Uzmanı bilirkişisinden rapor aldırılmış, bilirkişi …… tarafından düzenlenen 17/01/2020 tarihli bilirkişi raporda özetle; “incelemeye konu imzanın mevcut mukayese imzalarına kıyasla ……’in eli ürünü olmadığını” belirtmiştir.
Dava İcra ve İflas Kanunu’nun 72.maddesi uyarınca menfi tespit ve istirdat davasıdır.
İcra ve İflas Kanunu’nun 72.maddesi gereğince borçlu icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu olmadığını ispat için menfî tespit davası açabilir. Yargıtay …… Hukuk Dairesi; menfi tespit davasını, bir hukuki ilişkinin ya da ondan doğan bir hak veya yetkinin mevcut olmadığının, bir belgenin sahteliğinin ya da herhangi bir nedenle hükümsüzlüğünün tespiti için hukuki yarar bulunması koşuluna bağlı olarak açılan ve sonucunda herhangi bir mahkumiyet istemini içermeyip, konusunu teşkil eden hususun bir kararla tespitini amaçlayan dava olarak tanımlamıştır.
Borçlu icra takibine süresinde itiraz etmediği ve takibin kesinleşmesi halinde borcunun bulunmadığını bu dava türü ile ileri sürebilir. Menfi tespit davasında ispat yükü kural olarak davalı alacaklıya düşer. Ancak kambiyo senedi niteliğinde bulunan bonolardan kaynaklanan alacaklarda ispat yükü borçlu bulunmadığını iddia eden davacı borçluya düşer. Bono ödeme vaadinde bir kambiyo senedi olup, bağımsız borç ikrarını içerir, sebepten mücerrettir. Mevcut olayımızda davacı taraf çek üzerindeki imzanın kendisine ait olmadığını ileri sürerek, davalıya borçlu olmadığını iddia etmektedir. Mahkememizce çek üzerinde imza incelemesi yaptırılmış olup, mahkememizce hükme esas alınan 17/01/2020 tarihli bilirkişi raporunda çek üzerindeki incelemeye konu imzanın mevcut mukayese imzalarına kıyasla ……’in eli ürünü olmadığı belirtilmiştir. Davacının imzasının sahte olduğu anlaşıldığından, sahtecilik iddiasının herkese karşı ileri sürülebilen defilerden olduğundan çek hamillerinin iyi niyetli olup olmayacaklarının sonucu değiştirmeyeceğinden davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın Kabulü ile; ……. seri nolu 27/07/2015 tarihli, 20.000TL bedelli çek üzerindeki imzaların davacı şirket yetkilisine ait olmadığı anlaşıldığından çekin davacıya iadesine,
2-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 1.366,20TL ilam harcından peşin alınan 341,55TL harcın mahsubu ile bakiye 1.024,65TL’nin davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
3-Davacı tarafından ödenmeyen Adli Tıp Kurumu Başkanlığının 30/04/2019 tarih ……. numaralı 310,00TL bedelli fatura bedelinin HMK 331/3 ve 332/3 maddeleri uyarınca davalıdan tahsiline,
4-Davacı tarafından sarf edilen 1.000,00TL bilirkişi ücreti, 328,60TL posta masrafı, 29,20TL başvuru harcı, 341,55TL peşin harç olmak üzere toplam 1.699,35TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 5.100,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan teminatın HMK.’nın 392/2. Maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden 1 AY SONRA tazminat davası açılmaması halinde İADESİNE,
7-HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra artan avansın taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.31/03/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.