Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/802 E. 2018/1063 K. 26.09.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/802 Esas
KARAR NO : 2018/1063

DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/09/2016
KARAR TARİHİ : 26/09/2018
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 19/10/2018
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafça müvekkili aleyhine GOP. …..İcra Müdürlüğü’nün …esas sayılı takip dosyasında ilamsız takip başlattığını, takipte müvekkilinin banka hesaplarına haciz konduğu tarihinde haberi olduğunu, müvekkilinin davalıya herhangi bir borcunun bulunmadığını ileri sürerek GOP….. .İcra Müdürlüğü’nün …esas sayılı takip dosyasında müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki ticari ilişkide müvekkilince düzenlenen 5 adet fatura borcunun tahsili amacı ile takip başlatıldığını, ödeme emrinin 11.08.2016 tarihinde tebliğ edildiği, süresinde itiraz edilmemesi nedeni ile takibin kesinleştiğini, tebligat usulsüzlüğüne ilişkin şikayetin GOP. İcra Hukuk Mahkemesi’nin …. esas karar sayılı ilamı ile red edildiğini, davacı tarafından düzenlenerek müvekkiline gönderilen 01.11.2015 ve 30.11.2015 dönemlerine ilişkin mutabakat mektuplarında KDV. Hariç olmak üzere müvekkilinin 78.590,00-TL alacaklı olduğunun belirlendiğini, taraflar arasındaki mutabakata rağmen borcun ödenmemesi üzerine takip başlatıldığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili cevaba cevap dilekçesinde özetle; davalı tarafından müvekkiline satılan kumaşların süresinde teslim edilmediğini, ayıplı olduğunu süresinde yapılan ayıp ihbarının kabul edilmesi üzerine müvekkilince 41.030,80-TL iade faturası düzenlendiğini, kumaşların iade edilmesine rağmen faturanın davalı kayıtlarına işlenmediğini, gecikme nedeni ile uğranılan zarar karşılığı düzenlene 14.000,00-EURO tutarındaki faturanın da davalı kayıtlarında işlenildiğini, her iki fatura dikkate alındığında müvekkilinin borcunun bulunmadığını ileri sürerek davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekilinin 2. Cevap dilekçesinde özetle; müvekkilince teslim edilen emtiada ayıp bulunduğuna ilişkin süresinde ihbar bulunmadığı gibi sözleşme konusu emtianın müvekkiline teslim de edilmediğini, taraflar arasında borç alacak konusunda mutabakat bulunduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GOP……İcra Müdürlüğü’nün …esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davalı tarafça 5 adet faturaya dayalı olarak 94.199,78-TL alacağın tahsili amacı ile ilamsız takip başlatıldığını, ödeme emrinin tebliği üzerinde itiraz edilmemesi nedeni ile takibin kesinleştiği ve icra müdürlüğü’nce icrai haciz işlemlerin yapıldığı görülmüştür.
Davavı tarafça Gaziosmanpaşa İcra Mahkemesi’nin … esas sayılı dava dosyası ile ödeme emrinin tebliğinin usulsüz olduğuna ilişkin memur muamelesinin şikayeti başvurus yoluna gidilerek gecikmiş itirazda bulunulduğu mahkemece davanın reddine karar verildiği, istinaf üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi…… . Hukuk Dairesi’nin 04.11.2016 tarih ….. esas karar sayılı ilamı ile davacının istinaf isteminin kabulüne, ödeme emrinin usulsüz olması nedeni ile öğrenme tarihi olan 02.09.2016 tarihinin tebliğ tarihi olarak kabul edildiği, kararın Yargıtay …. Hukuk dairesi 03.05.2018 tarih …. esas karar sayılı ilamı onarak kararın kesinleştiği görülmüştür.
Dava, taraflar arasındaki ticari satım ilişkisinde davacı tarafından teslim edilen emtiaya ilişkin fatura bedeli tahsili amacı ile başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı tarafça, davalı aleyhine başlatılan takibe ilişkin ödeme emrinin icra müdürlüğü’nce tebliği üzerine davacının itiraz etmemesi sonucu takibin şeklen kesinleştiği bu nedenle eldeki menfi tespit davasının açıldığı görüldü, ancak davacı taraf tebligata ilişkin usulsüzlüğü gerekçe göstererek memur muamelesinin şikayeti konusunda Gaziosmanpaşa İcra Mahkemesi’ne başvurmuş olup, mahkemenin red kararı üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nde tebligatın usulsüz olduğu ve öğrenme tarihinin tebliğ tarihi olduğu kabul edilerek karar verilmiş, karar Yargıtay onayından geçerek kesinleşmiştir. Bu durumda, davacının takibe vaki itirazı süresinde olup takip durmuştur. Dava açıldığı tarihte şeklen kesinleşen bir takip bulunması nedeni ile davacı yanca itirazın iptali davası açılmış olup, davacı vekilinin son 2 oturumdaki beyanlarında itiraz üzerine takibin durması nedeni ile menfi tespit davası hukuki yarar bulunmadığı ileri sürülmüştür. Davalı vekili ise menfi tespit davasında alınacak kararın açılacak itirazın iptali davasında kesin hüküm veya kesin delil oluşturulacağını savunarak davanın esası ile ilgili karar verilmesini talep etmiştir. Eldeki dava menfi tespit davası olup, davacı vekilinin beyanı karşısında sadece ilerde açılması muhtemel itirazın iptali davasında kesin hüküm veya delil oluşturmak amacı ile yargılamaya devam edilmesinde herhangi bir yarar görülmediği gibi itiraz üzerine duran takibin devamı için itirazın iptali davası açılmasının zorunlu bulunması ve mahkememiz hükmünün itiraz ile duran takibin devamını sağlayacak nitelikte bulunmaması karşısında davanın devamında taraflar yönünden hukuki yarar bulunmadığı anlaşılmıştır. Davalı vekilince ileri sürülen hususlar ile mahkememiz dosyasında toplanan delil ve bilirkişi raporu açılacak itirazın iptali davasında delil olarak kullanılabilecektir. Sonuç olarak, yargılamanın devamı sırasında kesinleşen mahkeme kararı ile davacı itirazının süresinde olduğu ve takibin durduğunu belirlenmesi karşısında eldeki dava konusuz kaldığı anlaşılmakla konusuz kalan davanın esası ile ilgili karar vermeye yer olmadığına, mahkememizce belirlenen haklılık durumuna göre davacı yanca yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerine bırakılmasına, davalı yararına maktu vekalet ücreti takdirine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının konusuz kalan davasının esası ile ilgili karar verilmesine yer olmadığına,
2-Alınması gerekli 35,90-TL başvuru harcının, 768,49-TL peşin harçtan mahsubu ile 732,59-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacının üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı yararına AAÜT’ne göre belirlenen 2.180,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde kullanılmayan gider avansının taraflara iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 26/09/2018

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır