Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/792 E. 2019/976 K. 18.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/792 Esas
KARAR NO : 2019/976

DAVA : Menfi Tespit (Her İki Dava Yönünden)
DAVA TARİHİ : 09/06/2015 (Asıl Dava Yönünden)
02/10/2015 (Birleşen Dava Yönünden)
KARAR TARİHİ : 18/09/2019
KARARIN YAZILDIĞI TARİH: 19/09/2019
Davacı tarafından mahkememizde açılan davada yapılan açık yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Asıl dava yönünden davacılar vekili Ankara Nöbetçi ATM’ye sunmuş oldukları 09/06/2015 tarihli dava dilekçelerinde özetle; müvekkillerinden …, davalılara ait…… Santrali projesini devralmak amacıyla protokol imzaladıklarını, protokol kapsamında proje sahibi olan davalılara ait ….. LTD ŞTİ’nin hisselerini devraldıklarını, ancak projeyi devraldıktan sonra davalıların projeyle ilgili önemli bilgileri kendilerinden gizlemek suretiyle projenin uygulanamadığını, davalıların hileli davranışlar nedeniyle protokolü tek taraflı olarak feshedip ….. firmasınca keşide edilip …… firması tarafından davalı … lehine ciro edilen …. Bankasına ait ….. seri numaralı 01/06/2015 keşide tarihli 220.000-TL’lik çekten dolayı borçlu olmadıklarının tespitiyle tedbiren çekin icra takibine konu edilmemesi yönünde karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
Birleşen dava yönünden davacılar vekili Ankara Nöbetçi ATM’ye sunmuş oldukları 02/10/2015 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinden …, davalılara ait …… Santrali projesini devralmak amacıyla protokol imzaladıklarını, protokol kapsamında devir bedeli olarak 900.000-USD belirlendiğini, bu bedele mahsuben 770.000-TL ile 50.000-USD olarak ödediklerini, geriye kalan 1.100.000-TL’lik tutarlı çeklerin ise projedeki olumsuzluklardan dolayı ödenmediğini, davalılar tarafından ödenmeyen çeklerle ilgili icra takibi yapıldığını, ancak davalıların projenin devrinden önce önemli bilgileri kendilerinden saklanması nedeniyle projenin uygulanması için ciddi maliyetlerin ortaya çıktığını, bu kapsamda protokolün haklı olarak feshedildiğini, bu nedenlerle haklı olarak feshedilen protokol kapsamında 1.800.000-TL üzerinden borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen dava dosyasında Ankara …..ATM ….. esas …. karar sayılı ilamıyla daha önce verilen yetkisizlik kararı kapsamında dosyanın mahkememiz dosyası ile birleştirilmesine karar verildiği, asıl davayla ilgili aynı mahkeme tarafından yetkisizlik kararı verilerek dosya mahkememize gönderilmiş ve yargılamaya mahkememizin …. esas sayılı dava dosyası üzerinden devam olunmuştur.
Davalılar vekili mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde ve yargılama aşamasındaki beyanlarında özetle; davacı tarafın iddialarının doğru olmadığını, projenin devriyle ilgili tarafların uzun süre görüştükleri ve davacı tarafın gerekli inceleme ve araştırmaları yaptıktan sonra proje devrinin gerçekleştiğini, müvekkilleri tarafından projeyle ilgili herhangi bir bilginin saklanmasının söz konusu olmadığını, davacı tarafın tacir sıfatıyla basiretli davranıp gerekli araştırmaları yapabileceğini, bu nedenlerle müvekkilleri aleyhine açılan asıl ve birleşen davadaki menfi tespit isteminin ayrı ayrı reddine ve %20 tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
Duruşmada dinlenen taraf tanıkları birbirini teyit eden ifadelerinde, davalı tarafa ait projenin davacı tarafa devredilmesi öncesinde muhtelif görüşmelerin yapıldığını, davacı tarafın projeyle ilgili gerekli teknik danışmanlık hizmeti aldığını, projeyle ilgili mahallinde yapılan inceleme ve görüşmelerde yerel halkın …. projesiyle ilgili olumsuz tavırlarının bulunduğunu, maddi olaylara dayalı olarak beyan ve ifade etmişlerdir.
Dosyaya sunulan belge ve kayıtlarla birlikte dosya bilirkişi heyeti …… ve arkadaşlarına tevdii edilmiş, bilirkişi heyeti düzenlemiş olduğu 30/05/2019 havale tarihli raporlarında “bölgede inşa edilen muhtelif hidroelektrik santrallerinin halen faaliyette olduğunu, dava konusu yapılan …. santralinde daha küçük kapasitede olan 2 adet santralin halen işletme faaliyetinde bulunduğunu, dava konusu…..’in çalışmaması gibi bir durumun söz konusu olmadığını, davacı firmanın iddia ettiği gibi santralin 3.61 MWE gücüne yükseltilmesini beklemesi hususunun protokolde yer almadığını” teknik kanaatleri olarak belirtmişler, mahkememizce de düzenlenen bilirkişi raporu yeterli görülerek hükme esas alınmıştır.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davacı tarafından davalılara ait …. projesinin devralınması kapsamında düzenlenen protokolün taraflarca projeyle ilgili belli bir süre görüşmeler yapıldıktan sonra imzalandığı, davacı tarafın kendisinden saklandığını iddia ettiği bilgilerin basit bir araştırma ile veya alınacak teknik danışmanlık hizmeti sonucunda elde edilmesinin mümkün olduğu, sözleşmenin haklı olarak feshi için ileri sürülen hususların sözleşmeyi feshedecek nitelikte bulunmadığı, kaldı ki davacı tarafın ticari şirket olarak basiretli iş adamı gibi davranıp devralacağı projeyle ilgili her türlü araştırmayı yapması gerektiği, dinlenen tanık beyanlarına göre yalnızca yerel halkın tepkisiyle ilgili bilginin davacı tarafa verilmediğinin beyan edildiği, bölgede yer alan …..’lerle ilgili yerel halkın olumsuz görüş ve tepkilerinin kamuoyuna bile mal olduğu, dolayısıyla projeyle ilgili bu kapsamdaki olumsuzlukların davacı tarafından bilinmemesinin hayatın olağan akışına uygun olmadığı, bu nedenlerle sözleşmenin haklı olarak feshini gerektirir herhangi bir neden bulunmadığından davacılar tarafından davalılar aleyhine açılan asıl ve birleşen davanın ayrı ayrı reddine, asıl dava yönünden menfi tespit kapsamında mahkemece ihtiyati tedbir kararı verildiği ve kararın da belirlenen teminatın yatırılmış olması nedeniyle infaz edildiği, bu kapsamda davalılar lehine asıl dava yönünden İİK 72/4 maddesi gereğince tedbire konu alacağın %20’si üzerinden hesaplanan 44.000-TL tazminata karar vermek gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
ASIL DAVA YÖNÜNDEN;
1-Davacılar tarafından davalılar aleyhine açılan asıl ve birleşen davanın ayrı ayrı REDDİNE,
2-Asıl dava yönünden İİK 72/4 md gereğince tedbire konu alacağın %20’si üzerinden hesaplanan 44.000-TL tazminatın davacılardan alınarak davalılara verilmesine,
3- Peşin alınan 3.784,75-TL harçtan, 44,40 – TL ilam harcının mahsubu ile, bakiye 3.740,35-TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacılara iadesine,
4-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalılar vekili için AAÜT’ne göre belirlenen 19.150,00-TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalılara verilmesine,
6-Karar kesinleştiğinde ve istek halinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
BİRLEŞEN DAVA YÖNÜNDEN;
7- Peşin alınan 30.739,50-TL harçtan, 44,40 – TL ilam harcının mahsubu ile, bakiye 30.695,10-TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacılara iadesine,
8-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
9-Davalılar vekili için AAÜT’ne göre belirlenen 77.200,00-TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalılara verilmesine,
10-Karar kesinleştiğinde ve istek halinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,

Dair tarafların yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 18/09/2019
Başkan … ¸e-imzalıdır
Üye … ¸e-imzalıdır
Üye … ¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.