Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/603 E. 2019/1162 K. 23.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/603 Esas
KARAR NO : 2019/1162

DAVA : Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali)
DAVA TARİHİ : 22/06/2016
KARAR TARİHİ : 23/10/2019
KARARIN YAZILDIĞI TARİH: 24/10/2019
Davacı tarafından mahkememizde açılan davada yapılan açık yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu 22/06/2016 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirketin %17 oranında hissedarı olduğunu, şirkete ait 25/03/2016 tarihinde yapılan 2015 yılı olağan genel kurul toplantısında alınan kararların kanuna, şirket ana sözleşmesine ve objektif iyi niyet kurallarına aykırı olduğunu, bu nedenlerle söz konusu kararların iptaline; ayrıca yargılama süresince yönetim kurulu üyelerine 35.000-TL huzur hakkı ödenmesi ve %10 pirim ödenmesine ilişkin kararların da yürütülmesinin durdurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde ve yargılama aşamasındaki beyanlarında özetle; öncelikle davacı taraf vekili aracılığıyla katıldığı genel kurul toplantısında alınan kararlara kanunun ön gördüğü şekilde muhalefet şerhi yazmadığını, TTK 446.maddesi gereğince muhalefet şerhi bulunmayan kararların iptalinin istenemeyeceğini, iş bu hususun dava şartı olduğunu, bu nedenlerle öncelikle davanın usulden reddine, mahkeme aksi kanaatte ise de alınan kararların iptalini gerektirir herhangi bir neden bulunmadığından davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı şirkete ait sicil kaydının celp ve tetkikinde şirket merkezinin mahkememiz yargı sınırları içinde bulunduğu, bu bağlamda mahkememizin görevli ve yetkili olduğu ve ayrıca davacı tarafından da şirket ortağı olarak davanın yasal süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Dava konusu yapılan 25/03/2016 tarihli olağan genel kurul toplantı tutanağının celp ve tetkikinde, davacı tarafın alınan kararlarda olumsuz oy kullandığı, ancak TTK 446/1-a.maddesi gereğince muhalefet şerhinin tutanağa geçirmediği, ayrıca muhalefete ilişkin herhangi bir beyan dilekçesinin de divan başkanlığına sunmadığı; bu bağlamda davacı tarafın dava konusu yapılan kararlar yönünden usulüne uygun muhalefet şerhinin bulunmadığı, iş bu hususun genel kurul kararının iptaline ilişkin dava yönünden özel dava şartı olduğu mahkememizce değerlendirilmiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davacı tarafından davalı şirket aleyhine açılan genel kurul kararlarının iptaline ilişkin davada, alınan kararlara yönelik olumsuz oy kullanılmasına rağmen karar alındıktan sonra usulüne uygun muhalefet şerhinin bulunmadığı, toplantıya katılan üyenin karara yönelik ret oyu vermekle birlikte bu keyfiyeti tutanağa geçirmesi gerektiği, oylama öncesi yapılan görüşme sonrasında bir öneriye karşı olduğunun belirtilmesinin tek başına karara muhalif olunduğu anlamına gelmeyeceği (Davacı tarafından davalı şirket aleyhine açılan aynı mahiyetteki davaya ilişkin Yargıtay 11.HD 2018/3790 esas 2019/5497 karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere), usulüne uygun muhalefet şerhinin iş bu dava yönünden HMK 114/2 maddesi gereğince özel dava şartı olduğu, dava şartı yokluğunun yargılamanın her aşamasında mahkemece resen dikkate alınacağı (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2017/2141 esas 2019/442 karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere) hususları hep birlikte değerlendirildiğinde, davacı tarafından açılan davanın özel dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar vermek gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın HMK 114/2 ve 115/1-2 maddeleri gereğince USULDEN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 44,40-TL ilam harcından peşin alınan 29,20-TL harcın mahsubu ile bakiye 15,20-TL harcın davacıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı vekili için AAÜT’ne göre belirlenen 2.725,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde ve istek halinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine
Dair davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 23/10/2019

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.