Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/595 E. 2020/318 K. 16.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/595 Esas
KARAR NO : 2020/318

DAVA : Alacak (Şirket Ortaklığından Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 21/06/2016
KARAR TARİHİ : 16/09/2020
KARARIN YAZILDIĞI TARİH: 17/09/2020
Davacılar tarafından mahkememizde açılan davada yapılan açık yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili mahkememize sunmuş olduğu 21/06/2016 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili … ile davalı …’in, davacı şirketin ortakları olduğunu, davalı …’in şirket yöneticisi olarak yapmış olduğu işlemlerden dolayı fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak koşuluyla şimdilik oluşan 50.000-TL şirket zararının işbu davalıdan; davacı şirket ile davalı … AŞ arasında yapılan adi ortaklık sözleşmesinin feshinden sonra davacı şirket adına tahsil edilen ve şirket kayıtlarına resmi olarak yansıtılmayan ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak koşuluyla şimdilik 50.000-TL’nin avans faiziyle birlikte her iki davalıdan tahsili ile davacı şirkete ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ……. AŞ vekili mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde ve yargılama aşamasındaki beyanlarında özetle; müvekkili şirket ile davacı şirket arasında kurulan adi ortaklığın 23/01/2015 tarihi itibariyle sonlandırıldığını, adi ortaklıktan kaynaklı davacı şirketin alacağının toplam 11.820.000-TL olarak davacı şirkete ödendiğini, şirket ortakları arasındaki ihtilafın müvekkili şirket ile bir ilgisi bulunmadığını, bu nedenlerle müvekkili şirket aleyhine açılan davanın pasif husumet nedeniyle reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili dosyaya sunmuş olduğu cevap dilekçesi ve yargılama aşamasındaki beyanlarında özetle; davacı tarafın iddialarının doğru olmadığını, şirketin aile şirketi olduğunu, davacının dava konusu yaptığı ve şirketin resmi kayıtlarına intikal etmemiş olan 5.570.000-TL’nin aile bireylerinin ihtiyaçları ve şirketin ödemeleri için kullanıldığını, şirket kayıtlarının fiktif olduğunu, bu nedenlerle kayıtlara itibar edilemeyeceğini, dosyaya sunulan uzman görüşünde de belirtildiği üzere müvekkilinin tahsil edip de kendi zimmetinde kalan herhangi bir borcu bulunmadığını, şirketin 32 yıldır herhangi bir kar payı dağıtmadığını, bu bağlamda şirket ortakları ve tüm aile bireylerinin ihtiyaçlarının şirket kazancından karşılandığı hususu da dikkate alındığında yasal dayanağı bulunmayan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
14/03/2018 tarihli oturumda HMK 29 ve 31.maddeleri gereğince beyanına başvurulan davalı asil … beyanında özetle; ortağı olduğu davacı şirket ile davalı … AŞ arasında ortak proje kapsamında adi ortaklık kurduklarını, adi ortaklığın tasfiyesi sonucunda 11.820.000-TL parayı şirket adına aldığını, bu paranın bir kısmını resmi olarak şirket hesabına geçirdiğini, 5.800.000-TL’lik kısmının ise gayri resmi olarak tahsil edildiğini, işbu gayri resmi olarak tahsil edilen 5.800.000-TL’nin aile bireylerinin ihtiyaçları için kullanıldığını, zira şirketin aile şirketi olması nedeniyle aile bireylerinin özel harcamalarının da şirket gelirinden karşılandığını, bu bağlamda kendi zimmetinde kalıp şirkete ödemesi gereken herhangi bir bedel bulunmadığını imzalı beyanıyla ifade etmiştir.
Duruşma sırasında dinlenen taraf tanıkları birbirini teyit eden ifadelerinde özetle; davacı şirketin aile şirketi olduğunu, şirketin davacı … ile davalı … tarafından yönetildiğini, aile bireylerinin ihtiyaçlarının şirket gelirlerinden karşılandığını, ancak taraflar arasında ihtilaflı olan 5.800.000-TL yönünden kime ne şekilde ödeme yapıldığı hususunda kesin bilgilerinin bulunmadığını maddi olaylara dayalı olarak beyan ve ifade etmişlerdir.
Yargılama aşamasında davacı taraf 27/02/2019 tarihli oturumda adi ortaklığın tasfiyesiyle ilgili talep dışında kalan ve münhasıran davalı …’den tahsili talep edilen 50.000-TL ile ilgili davalarını geri çektiklerini, davalıların da geri çekilen davaya itirazları olmayıp muvafakat ettiklerini beyan etmeleri karşısında işbu talep yönünden davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Şirkete ait kayıt ve belgelerin celp ve tetkikinden sonra dosya muhtelif tarihlerde bilirkişi heyetlerine tevdii edilmiş, düzenlenen raporlara itiraz edilmesi üzerine en son dosya bilirkişi heyeti …. ile …’e tevdii edilmiş, bilirkişi heyeti düzenlemiş olduğu 15/01/2020 tarihli raporlarında özetle; daha önce düzenlenen 1 ve 2 nolu raporda da tespit edildiği üzere davalı … tarafından adi ortaklığın tasfiyesi sonucunda haricen tahsil edilip de şirket kayıtlarına resmi olarak yansıtılmayan 5.570.500-TL’nin davalının zimmetinde kaldığını, iş bu bedelin davalı …’den tahsil edilebilecek miktar olduğunu teknik kanaatleri olarak belirtmişler, mahkememizce de daha önce düzenlenen bilirkişi raporlarıyla örtüşüyor olması ve ayrıca davalı …’in 14/03/2018 tarihli duruşma sırasındaki beyanıyla da uyumlu olduğu dikkate alınarak hükme esas alınmıştır.

Düzenlenen bilirkişi raporu kapsamında davacı taraf dosyaya sunmuş olduğu 08/10/2019 tarihli arttırım dilekçesi ile taleplerini 5.570.500-TL’ye çıkartmış ve eksik harcın da ikmal edilmiş olması nedeniyle arttırım miktarı üzerinden değerlendirme yapılmıştır.
Her ne kadar davacı taraf, adi ortaklığın tasfiyesi sonucunda şirketin resmi kayıtlarına intikal etmeyen 5.570.500-TL’nin tahsilinde davalı … AŞ’nin de sorumlu olduğunu ve alacağın davalılardan birlikte tahsilini talep etmiş ise de; ihtilafın şirket ortakları olan …. ile …. arasında olduğu, davalı …. AŞ’nin kendi yükümlülüğünü ödemeyle yerine getirdiği, bu bağlamda husumetin davalı ….. AŞ’ye yöneltilemeyeceği dikkate alınarak işbu davalı yönünden açılan davanın pasif husumet nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Davacı şirket ile davalı … AŞ arasında ortak proje kapsamında kurulan adi ortaklığın tasfiyesi sonucunda davalı … tarafından haricen ve şirketin resmi kayıtlarına yansıtılmayan bedelin 5.570.500-TL olduğu hususunda taraflar arasında ihtilaf bulunmamaktadır. Davalı … tahsil edilen ve şirketin resmi kayıtlarına yansıtılmayan, ayrıca şirket kayıtlarının fiktif olduğu da dikkate alındığında söz konusu tahsilatın aile bireylerinin ihtiyaçları ve şirketin sair harcamaları için kullanıldığını iddia etmekle birlikte, bu iddiasını kanıtlar şekilde dosyaya denetlenebilir somut herhangi bir delil sunmamıştır. Şirket ortağı olan ….’in basiretli bir yönetici gibi, haricen tahsil etmiş olduğu şirkete ait paranın hangi tarihte hangi ihtiyaç için ve hangi miktarda harcandığı hususunu kanıtlaması gerektiği mahkememizce değerlendirilmiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davalı …. tarafından şirket adına haricen tahsil edilen 5.570.500-TL’nin şirket için veya aile bireylerinin ihtiyaçları için kullanıldığı hususunun ispatlanamadığı, nitekim tahsilatın yapıldığı 23/01/2015 tarihi ile davanın açıldığı 21/06/2016 tarihleri arasında bu miktar paranın belirtilen şekilde harcanmasının da hayatın olağan akışına uygun olmadığı, bu bağlamda davacı tarafın davalı … aleyhine açmış olduğu ortaklığın tasfiyesine ilişkin alacakla ilgili davasının kabulüne, hükmedilen alacağın şirkete ödenmesine, dava tarihinden önce davalı …’in temerrüde düşürüldüğü sabit olmadığından hükmedilen faizin dava tarihinden itibaren işletilmesine, davalı … AŞ aleyhine açılan davanın ise pasif husumet nedeniyle reddine karar vermek gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacılar tarafından davalı … YAŞAM ALANLARI KONUT İNŞAAT SANAYİ VE TİCARET AŞ aleyhine açılmış olduğu davanın PASİF HUSUMET NEDENİYLE REDDİNE,
2-Davacıların, davalı … aleyhine açmış olduğu ve adi ortaklığın tasfiyesinden kaynaklı alacağa ilişkin istemin arttırım talebi kapsamında KABULÜ ile 5.570.500-TL’nin davalı …’tan alınarak davacı Şirkete verilmesine; işbu alacağın 50.000-TL’sine dava tarihi olan 21/06/2016 tarihinden itibaren, bakiye 5.520.500-TL’sine arttırım tarihi olan 08/10/2019 tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına,
3-Davacıların davalı … aleyhine açmış olduğu adi ortaklığın tasfiyesi dışındaki 50.000-TL alacakla ilgili talep geri alındığından bu istem yönünden DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
4-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 380.520,85-TL ilam harcından peşin alınan 1.707,75-TL + 94.276,35-TL tamamlama harcının mahsubu ile bakiye 284.536,75-TL harcın davalı …’tan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
5-Davacılar tarafından yapılan 106.167,60-TL (Yargılama gideri ayrıntısı “Tevzide dava açma gideri: 1.741,25-TL, tamamlama harcı: 94.276,35-TL, keşif harcı: 314,00-TL tebligat-posta gideri ve bilirkişi ücreti:9.836,00-TL”) yargılama giderinden, kabul-ret oranına göre (%99) 105.105,92-TL nin davalı …’tan alınarak davacılara verilmesine,
6-Davalı … tarafından yapılan 3.400-TL yargılama giderinden, kabul-ret oranına göre (%1) 34,00-TL nin davacıdan alınarak iş bu davalıya verilmesine,
7-Davalı … YAŞAM ALANLARI KONUT İNŞAAT SANAYİ VE TİCARET AŞ tarafından yapılan 512,00-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak iş bu davalıya verilmesine,

8-Davacılar vekili için AAÜT’ne göre belirlenen 144.330-TL vekalet ücretinin davalı …’tan alınarak davacılara verilmesine,
9-Davalı …’ vekili için AAÜT’ne göre belirlenen 3.400-TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak iş bu davalıya verilmesine,
10-Davalı …. YAŞAM ALANLARI KONUT İNŞAAT SANAYİ VE TİCARET AŞ vekili için AAÜT’ne göre belirlenen 3.400,00-TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak iş bu davalıya verilmesine,
11-Karar kesinleştiğinde ve istek halinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
Dair tarafların yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/09/2020

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.