Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/495 E. 2021/60 K. 26.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/495 Esas
KARAR NO : 2021/60

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/05/2016
KARAR TARİHİ : 26/01/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 15/02/2021
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; çekteki imzanın davacı şirket yetkilisine ait olmadığı, davalının müvekkil şirket aleyhine Bakırköy ……. İcra Müdürlüğü’nün ……. sayılı dosyası ile 15.000,00-TL tutarlı çek asıl alacağı ve 5.229,86-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 20.229,86-TL tutar üzerinden başlatmış olduğu icra takibinde bu tutar ile tüm ferilerinden müvekkil şirketin davalıya borçlu olmadığının tespiti ile müvekkil aleyhinde haksız ve kötü niyetli takip başlatan davalının takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminat ödemesine ve öncelikle -gerekirse verilecek olan teminat karşılığında- icra takibinin durdurulması, aksi kanaat hâlinde icra veznesine girecek olan paranın davalıya ödenmemesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilin davacı şirketten alacağı olmadığı yönündeki açıklamalarının gerçeği yansıtmadığı, müvekkilin alacağının şirket kayıtlarına yansıtılmamış olmasının da oldukça kuvvetli bir ihtimal olduğunu, hepsinden öte müvekkile verilen çekler mevcut olup müvekkilin elinde şirketin asli ortağı tarafından ciro edilerek kendisine teslim edilen çekler varken çekleri tahsil etmek yerine alacağını tahsil etmek için dava açma yolunu seçeceğini varsaymanın hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, doğal olarak müvekkilin de çeklerini takibe koyarak bu şekilde alacağını tahsil etme yoluna gittiğini, imzanın şirket yetkilisi …’a ait olduğu, davacı tarafın beyanlarının ve iddialarının kabulü mümkün olmadığından söz konusu haksız ve dayanaksız davanın ve taleplerin reddine karar verilmesini; yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yüklenmesini ve davanın reddini talep etmiştir.

DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, İİK’nun 72. Maddesi kapsamında açılan menfi tespit istemine ilişkindir.
Taraflar arasında; muhatabı ……. Bankası, 29/05/2012 keşide tarihli, keşidecisi …… Turizm LTD. Şti, lehtarın davacı, cirantanın davalı olduğu 15.000,00 TL bedelli çek nedeniyle davacının borçlu olup olmadığı noktasında uyuşmazlık olduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekilinin duruşmada; borca konu icra takibinden davalının feragat etmesi nedeniyle davanın konusuz kaldığını beyan etmiştir.Buna göre; davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiştir.
Bu noktada değerlendirilmesi gereken bir diğer uyuşmazlık konusu ise, davalıların, davanın açılmasına sebebiyet verip vermediği, bu bağlamda davacı yararına vekalet ücretine hükmedilmesinin gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun “Esastan Sonuçlanmayan Davada Yargılama Gideri” başlıklı 331.maddesinin 1.fıkrasında; davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde, hâkimin, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmedeceği düzenlenmiştir. Bu durumda mahkemenin yargılamaya devam ederek dava açıldığı zaman hangi tarafın haksız olduğunu tespit etmesi ve tutumuyla dava açılmasına sebep olan tarafı yargılama gideri ile mahkum etmesi gerekmektedir. O halde; konusuz kalan dava hakkında “karar verilmesine yer olmadığına” karar verilip, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumlarına göre yargılama gideri ve vekalet ücreti hakkında karar vermek gerekmektedir. Somut olayda; alınan bilirkişi raporları kapsamında çekin davacı şirket kayıtlarında yer olmadığı da dikkate alınarak davanın açıldığı tarih itibariyle davacının haklı olduğu kanaatine varılmış ve davalı aleyhine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın konusuz kalması nedeniyle ESAS HAKKINDA karar verilmesine yer olmadığına,
2-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 1.381,90TL ilam harcından peşin alınan 345,48TL harcın mahsubu ile bakiye 1.036,42TL’nin davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
3-Davacı tarafından sarf edilen 700,00TL bilirkişi ücreti, 511,60TL posta masrafı, 29,20TL başvuru harcı, 345,48TL peşin harç, olmak üzere toplam 1.586,28TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 4.080,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
5-HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra artan avansın taraflara iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 26/01/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.