Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/419 E. 2018/700 K. 05.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
BAKIRKÖY
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/419 Esas
KARAR NO : 2018/700

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 26/11/2015
KARAR TARİHİ : 05/06/2018
KARAR YAZIM TARİHİ : 22/06/2018
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 26/11/2015 harç tarihli dava dilekçesinde özetle; davalılardan …’in sevk ve idare ettiği …. plakalı aracın 03.03.2015 tarihinde yoldan geçen müvekkiline çarpması sonucu müvekkilinin ağır şekilde yaralanarak sakatlık geçirdiğini, kaza sonrası düzenlenen soruşturma evrakların ve krokilerden araç sürücüsünün müvekkiline çarptığı yer ile durduğu yer arasında 100 metre mesafe 10 metre fren izi bulunması nedeni ile araç sürücüsünün kazanın oluşumunda kusurlu olduğu, diğer davalıların aracın işleteni ve ZMSS sigortacısı olduğunu, kaza sonucu müvekkilinin değişik hastanelerde 3.000,00-TL tedavi masrafı yaptığını, kaza sonucu müvekkilinin kızının çalıştığı işi bırakarak 3 ay süre ile müvekkiline evde baktığını, bakıcı yardımı aldığını, beden çalışma gücünde kayıp bulunduğunu, ileri sürerek şimdilik 65.000,00-TL maddi tazminat ile 35.000,00-TL manevi tazminatın sigorta şirketinin maddi tazminattan sorumlu olmak üzere faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … ve … Petrol vekilinin cevap dilekçesinde özetle; kazanın oluşumunda müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, davacının 157 promil alkollü şekilde bariyerli yola girerek kazanın oluşumuna neden olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Davalı sigorta şirket vekilinin cevap dilekçesinde özetle; manevi tazminatın poliçe kapsamı dışında olduğunu, müvekkilinin sorumluluğunun sigortalının kusuru, gerçek zarar ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Dava, cevap dilekçeleri, sigorta poliçesi, hasar dosyası, kaza tutanakları bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı vs.,
Davanın açıldığı Silivri …. Asliye Hukuk Mahkemesince davada yetkisizlik kararı verilmiş, dosya mahkememize gönderilmiştir.
Silivri …. .Asliye Ceza Mahkemesi’nin …. esas sayılı dava dosyası ile kaza sonucu davalı … aleyhine taksirle adam yaralama suçundan TCK.’nın 89. Maddesi gereğince kamu davası açıldığı, mahkemece sanığın taksirli eylemi bulunmaması nedeni ile sanığın beraatine ilişkin verilen kararın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi … Ceza Dairesi’nin 26.01.2017 tarihli kararı ile istinaf isteminin reddi üzerine kesinleştiği anlaşılmıştır. Kaza sonucu düzenlenen ölümlü yaralamalı trafik kazası tutanağının incelenmesinde; sürücünün aracın hızını yol , hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartların uydurmaması davacının ise yaklaşan aracın uzaklık ve hızını göz önüne almadan veya aldığı halde uygun olmayan zamanda geçme kuralını ihlal etmesi nedeni ile kusurlu oldukları belirlenmiştir. Ceza mahkemesince ATK’nun Kimya İhtisas Dairesi’nden alınan 09.03.2015 tarihli aporda; davacının 157 promil alkollü bulunduğu anlaşılmıştır. Ceza mahkemesince bilirkişi …. ‘den alınan kusur raporuna göre; davalı ve davacının olayda kusurlu olduğu belirlenmiştir. Ceza mahkemesince ATK’nun Trafik İhtisas Dairesinden alınan 26.08.2016 tarihli kusur raporunda; sürücünün yaya geçişine uygun olmayan yerde sevk ve idaresindeki aracın sol tarafında taşıt yoluna giren yaya çarpma eyleminde kusursuz olduğu, davacının ise karşıdan karşıya geçmeden önce araçların hızlı ve yakınlık durumlarını dikkate alıp , araçlara ilk geçiş hakkını vermesi gerekirken yolu yeterince kontrol etmeyip sağ tarafından gelen tankere ilk geçiş hakkını vermeyerek çevresine bariyer bulunan taşıt yoluna girip, sağ tarafından gelen tankerin kendisine çarptığı olayda dikkat ve özel yükümlülüğüne aykırı hareket etmekle asil kusurlu olduğu keşfen hazırlanan rapordaki görüşün bu nedenle yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce davacı vekiline 27.03.2018 tarihli oturumda kusur durumunu belirlenmesi amacı ile kesin süre verilerek bilirkişi kurulu oluşturulmasına rağmen gerekli gider avansını yatırmaması nedeni ile kusur yönünden bilirkişi incelemesi yapılmamıştır. Esasen kesinleşen ceza mahkemesinin kararına göre ve dosyada bulunan olayın oluşuna uygun denetime elverişli ATK’dan alınan kusur raporuna göre alkollü olan davacının bariyer ile çevrili ana yola gerekli kontrolü yapmadan girmesi ve kendisine göre sağ tarafta bulunan araca çarpması sonucu yaralanması olayında davalı sürücünün hiçbir kusurunun bulunmadığı da açıktır. Bu nedenle, gerek kesin süre verilmesi ve gerekse de ceza mahkemesi kararı ile dosyadaki rapor dikkate alındığında yeniden kusur incelemesi yapılmasına gerek görülmeyerek davacı vekilinin yeniden inceleme talebi red edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava, haksız fiil niteliğindeki kazadan kaynaklanan maddi ve manevi tazminatın tahsili istemine ilişkindir. Davacı yan davalı … sevk ve idaresindeki, diğer davalı tarafından ZMSS ile sigortalı … Plaka sayılı aracın 03/03/2015 tarihinde davacıya çarparak yaralanması nedeni ile maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuştur. 6098 sayılı TBK.’nın 49’uncu maddesi gereğince kusurlu ve hukuka aykırı bir fiil ile başkasına zarar verenin zararı gidermekle yükümlüdür. Belirtilen yasal düzenlemede anlaşılacağı üzere; bir kişinin haksız fiil nedeni ile sorumlu tutulabilmesi için olayda az ya da çok bir kusurunun bulunması gerekir zira devam eden madde de zarar ve kusurun iddia eden tarafından kanıtlanması gerekir. Kusurun azlığı veya çokluğu tazminat miktarı üzerinde etkili olup, meydana gelen olayda herhangi bir kusurun bulunmayan tarafın gerçekleşen zarardan sorumlu tutulması kabul edilemez. Bu yasal düzenlemeler ışığında davalının meydana gelen zararda sorumluluğunun bulunup / bulunmadığının değerlendirilmesi gerekir. Olay üzerine davalı hakkında Cumhuriyet Savcılığın’ca yaralama suçundan kamu davası açılmış olup, belirtilen dosyada alınan rapor ile meydana gelen kazada sürücünün herhangi bir kusurunun bulunmadığı, tüm kusurun yaralanan tarafta olduğu belirlenmiş, mahkemece suçun unsurlarının oluşmaması nedeni ile beraat kararı verilmiş ve hüküm kesinleşmiştir. TBK.’nın 74’üncu maddesinde, hakim, zarar verenin kusurunun olup olmadığı, ayırt etme gücünün bulunup bulunmadığı hakkında ceza hukukunun sorumlulukla ilgili hükümleri ile bağlı olmadığı gibi ceza hakiminin beraat kararı bağlı olmadığı, ceza hakiminin kusurun değerlendirilmesi ve zararın değerlendirilmesine ilişkin kararında hukuk hakimi bağlamayacağı düzenlenmiştir. Yasal düzenlemeden anlaşılacağı üzere hukuk ve ceza yargılamalarda sorumluluk farklı şekilde düzenlendiğinden hukuk mahkemesi, ceza mahkemecesince belirlenen kusur oranı ile bağlı olmaksızın olayda tarafların kusurlarını araştırıp sorumluluğunu belirlemelidir. Ancak eylemin sanık tarafından yapılmadığını tespit eden veya eylemi suç oluşturmadığını belirleyen ceza mahkemesi kararlarına hukuk mahkemesi hakimini de bağlayacağı kabul edilmelidir. Bu durumda haksız fiil ve zararın meydana gelmesinde davalıya isnat edilecek hiçbir kusur bulunmaması nedeni ile kanıtlanmayan davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının maddi tazminat talebinin REDDİNE,
2-Manevi tazminat talebinin REDDİNE,
3-Alınması gereken 35,90-TL harcın 1.707,75-TL peşin harçtan mahsubu ile 1.671,85-TL’nin dosya kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderinin davacının üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı … tarafından yapılan 49,10-TL’nin davacıdan tahsili ile davalı …’e verilmesine,
6-Davalı …. Ürünleri ….. Ltd.Şti. tarafından yapılan 11,80-TL’nin davacıdan tahsili ile davalı ….Ürünleri ….. Ltd.Şti.’ne verilmesine,
7-Avukatlık ücret tarifesine göre, maddi tazminat üzerinden hesaplanan 7.500,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendi temsil ettiren davalılara verilmesine,
8-Avukatlık ücret tarifesine göre, manevi tazminat üzerinden hesaplanan 2.180,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendi temsil ettiren davalılar … ve …. Ürünleri … Ltd.Şti.’ne verilmesine,
9-Sarf edilmeyen gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı sigorta ve davalı …vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 05/06/2018

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır