Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/396 E. 2018/958 K. 19.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/396 Esas
KARAR NO : 2018/958

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/04/2016
KARAR TARİHİ : 19/07/2018
KARAR YAZIM TARİHİ : 06/08/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı şirketin müvekkili şirkete olan ticari borcu nedeniyle İstanbul Bakırköy … İcra müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi yapıldığını. Örnek 7 ödeme emrinin davalıya 11/12/2015 tarihinde tebliğ edildiğini, davalının, 14/12/2015 tarihli dilekçesi ile borcun tamamına, ferilerine, husumete, faiz ve masrafların tamamına itiraz ettiğini, davalının itirazının dayanaksız ve hukuka aykırı olup, sadece zaman kazanmak amaçlı olduğunu, davacı alacaklının, davalı borçlu firmanın iplik bükümü işini yaptığını. İplik bükümü nedeniyle davacı alacaklının faturalar kestiğini ve bu faturaların davalı tarafın defterlerine işlenmiş olduğunu, davalı tarafın, TTK md.21/2’de düzenlenen 8 günlük süre içinde faturalara itiraz etmediğini, faturaların içeriğini kabul ettiğini. Son olarak, 05/12/2013 tarihinde taraflar arasında mutabakat mektubu imzalandığını ve davalı borçlunun 21.533,48 tl borcunu kabul ettiğini, davalı borçlunun borcunun likit bir borç olduğunu, ancak nedense icra takibine itiraz ettiğini. İtirazın kötü niyetli olduğunu belirterek fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla; İstanbul Bakırköy …. İcra müdürlüğünün … esas sayılı ilamsız icra takibine davalı borçlunun yaptığı itirazların tümünün iptaline ve takibin devamına karar verilmesini, likit alacağa yapılmış olan hukuka aykırı itiraz nedeniyle hükmedilecek alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı borçluya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilince 08,07,2016 tarihinde verilen cevap dilekçesinde özetle; Davacı şirketin, müvekkili şirket ile davacı şirket arasında ilk 5 aylık dönemde hukuki uyuşmazlık boyutuna taşman herhangi bir problem yaşanmadığını, ancak 2013 yılı ağustos ayında davacı şirketin çalışanlarının hatası sebebiyle teslimatı gerçekleştirilen ürünlerdeki hatalar ve icra takibine konu yapılan faturalandırılmış işlerin ayıplı olması sebebiyle huzurdaki uyuşmazlığın ortaya çıktığını, davacı şirket tarafından ticari ilişki gereği satımı ve teslimi gerçekleştirilen toplam 23.380 metre ürünün müvekkil şirkete ayıplı olarak teslim edildiğini. 6098 sayılı Türk borçlar Kanunu’nun taşınır satışını düzenleyen bölümünün “ayıptan sorumluluk” başlıklı kısmında “ayıp” aynen; Madde 219- satıcı, alıcıya karşı herhangi bir surette bildirdiği niteliklerin satılanda bulunmaması sebebiyle sorumlu olduğu gibi, nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan, kullanım amacı bakımından değerini ve alıcının ondan beklediği faydaları ortadan kaldıran veya önemli ölçüde azaltan maddi, hukuki ya da ekonomik ayıpların bulunmasından da sorumlu olur. Satıcı, bu ayıpların varlığım bilmese bile onlardan sorumludur, şeklinde düzenlenmiş olduğunu, davacı şirket tarafından satımı gerçekleştirilen, sözleşme konusu.2130 mt. Kumaşın “fikse farkından dolayı çözgü boyu izler” sebebiyle, 3450 mt. İpliğin “tursuz” olması sebebiyle, 1800 mt. Kumaşın “fikse farkından dolayı atkı boyu izler” sebebiyle, 3200 mt. Kumaşın “fikse farkından dolay çözgü boyu izler” sebebiyle, 9600 mt. Kumaşın 50/96 çözgünün içinde 100/144 turlu farklı iplik bulunması” sebebiyle, 3200 mt. Kumaşın “fikse farkından dolayı atkı boyu izler” sebebiyle ayıplı mal olduğunun anlaşıldığım ve bu hususun satıcı davacı şirkete bildirilmiş olduğunu. Bununla birlikte; ilgili kanunun 219. Maddesinin 2. Fıkrası gereğince satıcı davacı şirketin, bahis olunan ürünlerde mevcut ayıptan dolayı “işbu ayıpların varlığını bilmese bile” sorumlu olduğunu, ipliklerde mevcut olan ayıpların ancak ürünler kullanılmaya başlandığında, anlaşıldığını, bu hususun ürünlerin niteliğinden açıkça anlaşılabilecek niteliktedir. Söz konusu ürünlerde mevcut ayıp nedeniyle müvekkil şirket üretime geçtiği ve ürünleri kullanıma başladığı sırada anlaşılması sebebiyle toplam 20.439,00-usd zarara uğradığını, halihazırda müvekkil şirkete ait depoda saklanan uyuşmazlık konusu ayıplı malların durumunun, huzurdaki davanın sübuta ermesi ve taraflar arasındaki uyuşmazlığın sona erdirilmesi açısından mahallinde bilirkişi incelemesi yapılarak tespit edilmesi gerektiğini belirterek mahkemenin re’sen nazara alacağı Sebeplerle davanın reddine, bilirkişi incelemesi ile ayıplı malların durumunun tespitine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dosyaya sunulan belge ve kayıtlarla birlikte dosya talimat yazılarak Bursa Asliye Ticaret Mahkemesine gönderildiği, talimat dosyasında seçilen bilirkişi ….. düzenlemiş olduğu 06/08/2017 tarihli raporunda “davacı tarafın defterlerinin incelenmesinde davacı tarafın 21.553,48TL alacaklı olduğunu” teknik kanaati olarak belirtmiş,ayrıca tekstil mühendisleri …. ve …. “kumaşlarda bahse geçen hata iddia edildiği gibi büküm işlemi yapılan ipliklerde fikse farkı olması büküm farkı olması ya da farklı filamentli ve kalınlıkta ipliklerden kaynaklı bir problem olmadığı,çözgü boyu izler gerginlik farkından kaynaklı meydana gelebileceği, davalı tarafından çöpe atıldığı iddia edilen 19.967 metre kumaşın hurda olarak belirli bir maliyet ile satışı gerçekleştirebilme imkanının bulunduğunu söylemişlerdir.
Kumaşlardaki iddia edilen hatanın ayıp sayılmayacağı bilirkişi raporu ile saptandığından davacı tarafın sabit olan alacağı nedeniyle açılan davanın kısmen kabulu cihetine gidilirmiş, likit alacak itiraza uğradığından icra inkar tazminatının da kabulu ile aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, Bakirköy … İcra Dairesinin … sayılı dosyasında davalı tarafın 21.553,48TL borçlu olduğunun tespiti ile bu miktar üzerinden itirazın iptali ve takibin devamına,
2- 21.553,48TLTL’sına takipten tahsile kadar ticari avans faizi uygulanmasına,
3- 21.553,48TLTL”sına %20 icra inkar tazminatı uygulanmasına,
4-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 1.472,31TL ilam harcından peşin alınan 444,99TL harcın mahsubu ile bakiye 1.027,32TL’nin davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine,
5-Davacı tarafından sarf edilen 1.600,00TL bilirkişi ücreti, 429,60TL posta masrafı, 507,60TL keşif harcı (2 keşif harcı 253,80TLx2=507,60TL), 29,20TL başvuru harcı, 444,99TL peşin harcı olmak üzere toplam 3.011,39TL den kabul red oranına göre hesaplanan 2.490,93TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 2.586,41TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
7-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 2.180,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
8-Sarf edilmeyen gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.19/07/2018

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır