Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/394 E. 2022/10 K. 04.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/394 Esas
KARAR NO : 2022/10

DAVA : Sözleşmenin İptali
DAVA TARİHİ : 26/04/2016
KARAR TARİHİ : 04/01/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 13/01/2022
Mahkememizde görülmekte olan Sözleşmenin İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; “Davacı, …… Medikal Dış Tic.Ltd. Şti firmasından 08.11.2013 tarihinde ……. marka ….. model …… cihazı 60.000TL bedelle almıştır. Davacı alınan bu cihazı alındığı tarihten 12.01.2016 tarihinde kadar sorunsuz kullandıktan sonra, bu tarihten itibaren cihazın esas unsurlardan olan başlık kısmında arıza meydana geldiği şikâyeti oluşmaktadır. Davacı bunun üzerine ürünü servise göndermiştir. Servis tarafından cihazda filtre değişimi, bakımların yapımı, bozulduğu ve garantisi bittiği gerekçesi ile yeni başlık satımı yapıldığı beyanı ile Arıza Bakım Ve Onarım Formu tutulmuştur.” şeklinde beyanda bulunarak davacı değişen başlığında yine istenen verimi yerine getirmediği gerekçesi ve satılan ürünün ikinci el olduğu beyanı ile davalı taraf ile yapılan satış sözleşmesinin iptalini ve davalıya ödenen satış bedelinin taraflarına ödenmesini talep etmektedir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; “Taraflar arasındaki sözleşmede Alıcının Yükümlülükleri başlığı altında 1. Maddede”Şehir şebeke cereyanının elektrik voltaj tespitinin yaptırılarak 180-220 Ac arasında olup olmadığının tespit ettirmek eğer gerekiyorsa söz konusu elektriğin yetersiz olması durumunda 3 KW güç kaynağının satın alınarak ilgili cihazda kullanılması” açıkça davacı yükümlülüğü olarak belirtilmiştir. ….. şeklinde ileri sürülen arızalarda da davacı regülatör satın almadan cihazı kullandığı için meydana gelmiştir ki bu da davacının iddia ettiği gibi değildir ve tamamen davacı kullanım hatasına dayanmasına rağmen müvekkil şirket teknik servis hizmetini ifa etmiştir. Kullanıcı hatasına veya kullanma sıklığına bağlı olarak normal bir şekilde sona eren başlık dolumunun yapılması yerine dava açılması haksız ve kötüniyetlidir.” şeklinde beyanda bulunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, satılan üründeki ayıp nedeniyle satış sözleşmesinin iptali ile ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir.
Davacı gerçek kişi tacir tarafından kuaför salonu için lazer cihazı satın alındığı, ancak devamlı arıza verdiği, dolayısı ile ürünün verimle kullanışa uygun olmadığı, ayıplı mal olduğu, bu nedenle satış sözleşmesini iptali ile ödediği paranın faizi ile tahsilini istediği, davalı tarafından davacının ayıba ilişkin iddia ve talebinin kabul edilmediği, süresinde ayıp ihbarının yapılmadığı, davanın reddi gerektiği ileri sürülmüştür.
Cihazın ayıplı olup olmadığı, ayıplıysa TBK’nun 227. Maddesi kapsamında hangi seçimlik hakkın kullanılmasının uygun olacağı konusunda rapor düzenlenmek üzere dosyanın bilirkişilere teslim edildiği, bilirkişi tarafından düzenlenen 02/02/2018 tarihli raporda; cihazın başlık kısmında alıcının cihazı kullanamamasına neden olacak bir arızanın meydana gelmesi durumunda kullanıcının bunu anlayamayacağı gizli ayıp oluşturacağı, lazer cihazında ise ayıplı bir durumun olmadığı, normal işlevini yerine getirdiği belirtilmiştir. Alınan ek rapor da aynı şekilde düzenlenmiştir. Hem başlık hem de cihaz üzerinde inceleme yapılmak üzere yeniden bilirkişi raporu alınmış olup 31/12/2020 tarihli bu raporda da cihazın işlevi ile ilgili başlığın çalışmasını sınırlayıcı surette gizli ayıplı bir durum oluşturduğu, çalışan başlıkla ana makinenin normal işlevini yerine getirdiği belirtilmiştir. Alınan ek raporda da onarım ve başlık kısmının ayıpsız bedeline ilişkin hesaplamalar yapılmıştır.
Cihaz başlığında gizli ayıp olduğunun tespit edilmiş olması nedeniyle ayıp ihbarının süresinde olduğu ve sözleşmeden kaynaklanan on yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığı ve satıcının emtiayı ağır kusurlu sattığı, zamanaşımı savunmasında bulunamayacağı, davalının satıcı konumunda olup zarardan sorumlu oldukları, raporda tespit edilen ayıp durumuna göre TBK’nın 227. Maddesindeki hangi seçimlik hakların kullanılabileceği değerlendirilmiştir.
6098 sayılı Borçlar Kanunu’nun 227. Maddesine göre;
“Satıcının satılanın ayıplarından sorumlu olduğu hâllerde alıcı, aşağıdaki seçimlik haklardan birini kullanabilir:
1. Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme.
2. Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme.
3. Aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme.
4. İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme.
Alıcının genel hükümlere göre tazminat isteme hakkı saklıdır.
Satıcı, alıcıya aynı malın ayıpsız bir benzerini hemen vererek ve uğradığı zararın tamamını gidererek seçimlik haklarını kullanmasını önleyebilir.
Alıcının, sözleşmeden dönme hakkını kullanması hâlinde, durum bunu haklı göstermiyorsa hâkim, satılanın onarılmasına veya satış bedelinin indirilmesine karar verebilir.
Satılanın değerindeki eksiklik satış bedeline çok yakın ise alıcı, ancak sözleşmeden dönme veya satılanın ayıpsız bir benzeriyle değiştirilmesini isteme haklarından birini kullanabilir.”
Buna göre davacının cihazın başlık kısmı yönünden ayıplı mal taleplerinin yerinde olduğu, ancak başlık kısmındaki arıza nedeniyle cihazın tamamının değiştirilmesinin hakkaniyete uygun olmadığı, cihazın başlık kısmının arızalandığı, bu arızanın cihazın işlevini yerine getirmesini engellediği, cihazın (ana makinenin) normal işlevini yerine getirdiği, bu nedenle sözleşmenin iptalini gerektiren bir husus olmadığı, ancak arızanın başlıktan kaynaklandığı ve ana makinenin düzgün çalışabilmesi için başlık kısmının ayıpsız bedeli kadar olan 22.500,00 TL+KDV bedelin satış bedelinden indirilmesinin hakkaniyete uygun olduğu değerlendirilerek 22.500,00 TL+ KDV ödemenin iadesi gerektiği kanaatine varılmıştır.”Alıcının, sözleşmeden dönme hakkını kullanması hâlinde, durum bunu haklı göstermiyorsa hâkim, satılanın onarılmasına veya satış bedelinin indirilmesine karar verebilir.” hükmü de dikkate alınarak satış bedelinin indirilmesine ilişkin aşağıda yazılı şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE; sözleşmenin iptali talebinin reddi ile satış bedelinin indirilmesini karar verilerek başlık kısmının ayıpsız bedeli olarak tespit edilen 22.500,00TL’nin KDV’si ile birlikte dava tarihi olan 26/04/2016 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 1.536,97TL ilam harcından peşin alınan 1.024,65TL harcın mahsubu ile bakiye 512,32TL’nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine,
3-Davacı tarafından sarf edilen 29,20TL Başvuru Harcı, 1.024,65TL Peşin Harç olmak üzere toplam 1.053,85TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4–Davacı tarafından sarf edilen 2.000,00TL bilirkişi ücreti, 374,10TL posta masrafı olmak üzere toplam 2.374,10TL den kabul red oranına göre hesaplanan 890,28TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 5.100,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 5.625,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
7-HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra artan avansın taraflara iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı04/01/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır