Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/372 E. 2018/229 K. 13.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/372 Esas
KARAR NO : 2018/229

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 20/04/2016
KARAR TARİHİ : 13/03/2018
KARAR YAZIM TARİHİ : 13/04/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili 20/04/2016 harç tarihli dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında süre gelen ticari ilişkide müvekkilinin davacıya kumaş satarak düzenlenen faturaları davalıya teslim ettiğini, fatura içeriğine davalı tarafından itiraz edilmediğini, fatura konusu borcun ödenmemesi üzerine Bakırköy ….İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayısı ile İlamsız takip başlatıldığını, dosyaya vaki itirazının haksız olduğunu, faturaların süresi içerisinde itiraz edilmediğini ileri sürerek davalı/borçlu aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına ve yargılama giderleri ile vekafet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava edilmiştir
CEVAP: Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında ticari ilişkinin uzun yıllardır sürdüğünü, müvekkilinin davacıya borcunun bulunmadığını, takibe konu edilen 13.07.2015 tarihli faturanın müvekkilinde kayıtlı olmadığını, müvekkilinin defter ve cari hesaplarında davacı tarafından düzenlenen bir kısım faturaların kayıtlı olmadığını, 18.12.2015 tarihli 7.500,00-USD çek ile ödemenin yapıldığı, kalan 1.197,00-USD’nin ödendiği, davacının bakiye alacağın bulunmadığı savunarak davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
DELİLLER: Dava, cevap dilekçeleri, Bakırköy ….İcra Müdürlüğü’nün… esas sayılı takip dosyası, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı… vs.
Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde, 11.10.2015 tarihinde toplam; 25.813,09-USD alacağın fiili ödeme tarihindeki TL karşılığının tahsili amacı ile takip başlatıldığı, ödeme emrinin tebliği üzerine borçlu tarafından 20.11.2015 tarihinde itiraz edildiği, tebliğ parçasının dosyada bulunmamasın rağmen, takip tarihi ile itiraz tarihi arasında 7 günlük süre bulunması nedeni ile itirazın ve davanın süresinde olduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasında tekstil satımına ilişkin 17.10.2014 tarihli yazılı sözleşme bulunmakta olup, sözleşmenin 2’nci maddesinde ödemenin nakit olarak vadeli satışlarda ise fatura tarihinden itibaren 15 gün içinde döviz satış kurundan hesaplanarak ödeneceğinin bildirildiği 4’üncü madde de kur farkının tahsil edileceğinin yazılı olduğu anlaşılmıştır.
Davalı tarafından karşılıksız çek nedeni ile yapılan 18.12.2015 tarihli 7.500,00-USD ve 18.12.2015 tarihli 1.197,00-USD’lik ödemelere ilişkin dekontlar sunulmuştur. Davalı tarafından davacı adına keşide edilen 30.06.2014 tarihli 4.042,00-TL’lik kur farkı faturası ile 07.11.2014 tarihli 32.889,20-TL’lik reklamasyon faturası davalı tarafından sunulmuştur.
Mahkememizce tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde mali müşavir bilirkişi aracılığı ile inceleme yapılmasına karar verilmiş olup, bilirkişi tarafından düzenlenen 28.06.2017 tarihli raporun incelenmesinde; davacıya ait defterin sahibi lehine delil niteliğinde bulunduğu, davalının 2014 yılı yevmiye defterinin kapanış tastiğinin yapılmadığı 2015 ve 2016 yıllarına ait defterlerinin ise usulune uygun şekilde düzenlendiği, takip konusu alacağa ilişkin 4 adet faturanın davacı defterlerinde kayıtlı olduğu takip tarihi itibari ile davacı defterlerine göre davacının 24.979,53-USD. Karşılığı 75.235,85-TL alacaklı olduğu, takip tarihinden sonra dava tarihinden önce davacı tarafından ödenen 1.197,00-USD ve 7.500,00-USD’nin mahsubu sonrası davacı alacağının 16.282,53-USD. Karşılığı 46.213,33-TL olarak davacı kayıtlarında yer aldığı, aynı faturaların davalının 2014 yılı defterlerinde de kayıtlı olduğu yapılan ödeme sonrası 2015 yılının sonu itibari ile taraflar arasındaki hesap mutabakatsızlığına davalı tarafından davacı adına düzenlenen 36.391,86-TL değerindeki reklamasyon faturasının davacı defterlerinde kayıtlı bulunmadığından kaynaklandığı, davalı tarafından düzenlenen 16.09.2015 ve 07.11.2014 tarihli kur farkları ve reklamasyon faturasının davalı tarafından davacıya tebliğinin ispata muhtaç olduğunun belirlendiği görülmüştür. Tarafların itirazı sonrası bilirkişi tarafından ibraz edilen 15.12.2017 tarihli raporda; tarafların itirazları karşılanmış yapılan kısmi ödeme sonucu dava tarihi itibari ile davacının 16.282,53-USD alacaklı olduğunun belirlendiği görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; dava, ticari satımdan kaynaklanan bakiye alacağının tahsili amacı ile başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Dava konusu emtianın davacı tarafından davalıya teslimi sabiti olup, uyuşmazlık davalı tarafından düzenlenen kur farkı faturası ile reklamasyon faturasının dikkate alınıp alınmayacağı bu kapsamda davalının borcunun bulunup bulunmadığı noktasındadır. Taraflar arasında düzenlenen sözleşmede kur farkına ilişkin düzenleme bulunduğundan davacı tarafından düzenlenen 23.493,84-TL kur farkına ilişkin fatura yerinde olup, bu faturanın davalı tarafından kabul edilmeyerek iade edildiği, ancak yapılan uygulamanın sözleşmeye uygun olması nedeni ile bu faturanın dikkate alınması gerekmektedir. Davalı tarafından düzenlenen ancak davacı defterinde kayıtlı olmayan 07.11.2014 tarihli 32.889,20-TL faturanın davacıya tebliğ edilmediği, reklamasyon faturasının kural olarak emtiadaki bir ayıp nedeni ile düzenleneceği ancak davalı tarafından TTK.’nın 23. Maddesinde belirlenen sürelerde herhangi bir ihbarında bulunmaması nedeni ile davalı defterlerine kayıtıl reklamasyon faturasını hukuki dayanağının bulunmadığı anlaşılmakla, bu fatura dikkate alınmaksızın davalının borcu belirlenmiştir. Davacı tarafından başlatılan takibe davalı, 20.11.2015 tarihinde itiraz etmiş, daha sonra 18.12.2015 tarihinde 1.197,00-USD. Ve 7.500,00-USD. Ödemede bulunmuştur. Dava tarihi olan 20.04.2016 tarihinden önce ödenen bu miktarlar yönünden davacının dava açmakta hukuki yararı bulunmadığından toplam; 8.697,00-USD. Yönünden hukuki yarar yokluğundan davanın reddine karar verilmiştir. Belirtilen miktarın mahsubu sonrası davacının 16.282,53-USD. Alacağı bulunduğu, taraflar arasındaki sözleşme ve yabancı para alacağının fiili ödeme tarihindeki TL karşılığının tahsili amacı ile takip başlatılması nedeni ile bu miktar yönünden davanın kısmen kabulüne, alacağa 3095. Sayılı kanunun 4/a. Maddesinde belirlenen faiz uygulanmasına, alacağın likit olması nedeni ile davacı yararına %20’i oranınında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline, takip öncesi temerrüt bulunmaması nedeni ile takip konusu işlemiş faiz yönünden talebin reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının kısmen kabulü ile; Davacının takip tarihinden sonra, dava tarihinden önce yapılan 8.697,00-USD yönünden dava açmakta hukuki yararın bulunmaması nedeni ile bu kısım yönünden davanın reddine,
2-Davacının diğer kısma yönelik davasının davanın kabulü ile Bakırköy ….İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına vaki itirazının 16.282,53-USD üzerinden iptali ile takibin bu miktara takip tarihinden itibaren 3095 sayılı kanunun 4/a maddesi gereğince devlet bankalarınca 1 yıl vadeli olarak açılan amerika doları cinsi mevduata uygulanan en yüksek faizi ile birlikte takibin devamına,
3-Hükmedilen alacağın %20’i olan 9.224,70-TL icra inkarın tazminatının, davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
4-Alınması gereken 3.155,36-TL harçtan peşin alınan 1.248,81-TL harcın mahsubu ile 1.906,55-TL nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafından yatırılan 1.248,81-TL peşin harç ile 29,20-TL başvuru harcının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Davacı tarafından sarf edilen 1.100,00-TL bilirkişi ücreti ve 173,50-TL posta masrafı toplamı olan 1.273,50-TL’den kabul-red oranına göre hesaplanan 804,44-TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, bakiye harcın davacının üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından sarf edilen yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
8-Avukatlık ücret tarifesine göre, hesaplanan 5.431,10-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
9-Avukatlık ücret tarifesine göre, hesaplanan 3.232,04-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
10-Dosya Kesinleştiğinde ve talep halinde gider avansların taraflara iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.13/03/2018

Katip …
¸

Hakim …
¸