Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/268 E. 2019/460 K. 17.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/268 Esas
KARAR NO : 2019/460

DAVA : İtirazın İptali – Alacak
DAVA TARİHİ : 22/03/2016
KARAR TARİHİ : 17/04/2019
KARARIN YAZILDIĞI TARİH: 18/04/2019
Davacı-karşı davacı tarafından mahkememizde açılan davada yapılan açık yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı-karşı davalı vekili mahkememize sunmuş olduğu 22/03/2016 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında mevcut distribütörlük sözleşmesinin 7.4 maddesi gereğince haklı olarak feshedildiğini, sözleşme gereğince davalı tarafın kendi edimlerini yerine getirmemesinden dolayı feshin haklı olduğunu, sözleşme kapsamında tahakkuk eden ve ödenmeyen 570.114,12-TL alacağın tahsili amacıyla İstanbul … İcra Müdürlüğünün …takip sayılı dosyası ile icra takibi yaptıklarını, davalı tarafın haklı bir neden olmaksızın takibe itiraz ettiğini, haksız itirazın iptali için İstanbul … ATM…. esas sayılı dosyasında dava açtıklarını, mahkemece yetkisizlik kararı verilmesine rağmen süresinde mahkemeye müracaat edip dosyanın yetkili Bakırköy ATM’ye gönderilmediğini, ancak tüm delillerin yetkisizlik kararı verilen dosyada bulunduğunu, bu nedenlerle davalı tarafın haksız itirazın iptali ile %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı-karşı davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu cevap ve karşı dava dilekçesinde ve yargılama aşamasındaki beyanlarında özetle; öncelikle davanın 1 yıllık zaman aşımı süresi içinde açılmadığını, ayrıca davacı tarafından sözleşmenin haksız olarak feshedildiğini, müvekkili şirketin davacıya herhangi bir borcu bulunmadığını, bu nedenlerle asıl davanın reddine, karşı dava yönünden de sözleşmede bulunan cezai şart kapsamında 30.000-USD davacıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İstanbul … İcra Müdürlüğünün …. takip sayılı dosyasının celp ve tetkikinde davacı tarafından davalı aleyhine 570.114,12-TL asıl alacak üzerinden icra takibi yapıldığı, davalı tarafın süresinde takibe itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği anlaşılmıştır.
Her ne kadar davalı-karşı davacı vekili itirazın iptali davasının 1 yıllık zaman aşımı süresi içinde (aslında hak düşürücü süre içinde) açılmadığını iddia etmiş ise de, 1 yıllık sürenin itiraz dilekçesinin alacaklı tarafa tebliğinden itibaren işleyeceği, icra dosyasında itiraz dilekçesinin alacaklı tarafa tebliğ edildiğine ilişkin herhangi bir belgenin bulunmadığı; yetkisiz mahkemede açılan itirazın iptali davası baz alındığında söz konusu davanın 22/04/2015 tarihinde açıldığı, mahkememizde görülen davanın da henüz 1 yıllık süre dolmadan 22/03/2016 tarihinde açıldığı dikkate alındığında davalı tarafın davanın süresinde açılmadığı yönündeki itiraz ve beyanlarına mahkememizce itibar edilmemiştir.
Dosyaya sunulan belge ve kayıtlarla birlikte dosya bilirkişi heyeti …. ve ….’a tevdii edilmiş, bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen kök rapora yapılan itiraz sonucunda düzenlenen 13/03/2019 tarihli ek raporda özetle;”taraflar arasındaki sözleşmeye göre davalı tarafın ödeme yükümlülüklerini yerine getirmediği gibi sözleşmenin 3.6 maddesi gereğince mal stoklarını bildirme yükümlülüğünü de yerine getirmediği, bu bağlamda davacı tarafından sözleşmenin 7.4 maddesi gereğince haklı olarak feshedildiğinin kabul edilmesi gerektiği, taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında davacı tarafın davalıdan toplam 570.114,12-TL alacağı bulunduğu, söz konusu alacağın davalı tarafın ticari defterlerinde de kayıtlı olduğunu” teknik kanaatleri olarak belirtmişler, mahkememizce de düzenlenen bilirkişi raporu yeterli görülerek hükme esas alınmıştır.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasında mevcut ve inkar edilmeyen distribütörlük sözleşmesi kapsamında davacı tarafın davalıdan bilirkişi raporunda ayrıntılı ve gerekçeli olarak belirtildiği üzere 570.114,12-TL alacağı bulunduğu, söz konusu alacağın davalı tarafın ticari defterlerinde de kayıtlı olduğu ve bu bağlamda asıl dava yönünden davacı taraf HMK 222.md gereğince alacağın varlığını kanıtlamış olduğu, sözleşmenin 2.8 maddesi gereğince davalı tarafın borcunun süresinde ödememiş olması ve 3.6 maddesi gereğince ürün satışları ve stoklarıyla ilgili süresinde gerekli bildirimleri yapmamış olması nedeniyle davacı tarafından sözleşmenin 7.4 maddesi gereğince haklı olarak feshedildiği, bu bağlamda davalı-karşı davacının karşı dava yönünden haksız fesih nedeniyle herhangi bir talep de bulunamayacağı, nitekim toplanan delillere göre sözleşmenin haklı olarak feshedildiği, ayrıca davalı tarafın sözleşmenin 8.2 maddesi gereğince müvekkili şirkete kalan ürün bedelini ödeme zorunluluğunda bulunduğunu iddia etmekle birlikte toplanan delillere göre söz konusu ürünlerin davacı tarafa teslim edilmesi için gerekli bildirimlerin yapılmasına rağmen davalı tarafın kendi stoklarında bulunan ürünleri bildirmediği gibi davacı tarafa herhangi bir teslimde de bulunmadığı dikkate alındığında bu yöndeki savunmanın da yerinde olmadığı dikkate alınarak asıl dava yönünden davacının davasının kabulü ile icra takibine yönelik haksız itirazın iptaline, likit olan alacağa yapılan itiraz nedeniyle davacı lehine %20 icra inkar tazminatına, karşı dava yönünden ise sözleşmenin haklı olarak feshedildiği dikkate alındığında haksız feshin söz konusu olmaması nedeniyle cezai şart talep edilemeyeceğinden karşı davanın da bu nedenlerle reddine karar vermek gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
ASIL DAVA YÖNÜNDEN;
1-a)Asıl dava yönünden davacı-karşı davalı tarafından davalı-karşı davacı aleyhine açılan davanın KABULÜ ile, davalı karşı davacının İstanbul …. İcra Müdürlüğünün …. takip sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin aynı alacak üzerinden aynı koşullarda devamına,
b)Hükmedilen alacağın %20’si üzerinden hesaplanan 114.022-TL icra inkar tazminatının davalı-karşı davacıdan alınarak davacı-karşı davalıya verilmesine,
2-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 38.944,48-TL ilam harcından peşin alınan 6.873,23-TL harcın mahsubu ile bakiye 32.071,25-TL harcın davalı-karşı davacıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
3-Davacı-karşı davalı tarafından yapılan 9.106,63-TL (Yargılama gideri ayrıntısı “Tevzide dava açma gideri: 6.906,73-TL, tebligat-posta gideri: 199,90-TL, bilirkişi ücreti: 2.000,00-TL”) yargılama giderinin davalı-karşı davacıdan alınarak davacı-karşı davalıya verilmesine,
4-Davacı-karşı davalı vekili için AAÜT’ne göre belirlenen 36.754,56-TL vekalet ücretinin davalı-karşı davacıdan alınarak davacı-karşı davalıya verilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde ve istek halinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
KARŞI DAVA YÖNÜNDEN;
6-Karşı dava yönünden davalı-karşı davacı tarafından davacı-karşı davalı aleyhine açılan davanın sübuta ermediğinden REDDİNE,
7-Peşin alınan 973,42-TL harçtan, 44,40 – TL ilam harcının mahsubu ile, bakiye 929,02-TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davalı-karşı davacıya iadesine,
8-Davalı-karşı davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
9-Davacı-karşı davalı vekili için AAÜT’ne göre belirlenen 6.620,00.-TL vekalet ücretinin davalı-karşı davacıdan alınarak davacı-karşı davalıya verilmesine,
10-Karar kesinleştiğinde ve istek halinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,

Dair tarafların yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 17/04/2019

Başkan … ¸e-imzalıdır
Üye … ¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip … ¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.