Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/258 E. 2019/313 K. 13.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/258 Esas
KARAR NO : 2019/313

DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/03/2016
KARAR TARİHİ : 13/03/2019
DAVA DEĞERİ : 1.859.026-TL (Islahla Birlikte)
KARARIN YAZILDIĞI TARİH: 14/03/2019
Davacı tarafından mahkememizde açılan davada yapılan açık yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu 18/03/2016 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket tarafından davalı şirkete uçakların iç ve dış temizliğinin yapılması kapsamında hizmet sunduğunu, söz konusu hizmetin 31/08/2012 tarihli sözleşmeyle başladığını, bilahare 30/04/2015 tarihli fiyatlandırmaya ilişkin ek protokol düzenlendiğini, davalı tarafın ek protokol kapsamında sözleşmeyi tek taraflı olarak feshettiğini, fesih nedeniyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak koşuluyla uğranılan zarar ve yoksun kalınan kar olmak üzere 11.000-TL tazminatın davalıdan tahsiline ve ayrıca davalı tarafından düzenlenen 15/07/2015 tarih, 805727 seri numaralı fatura bedelinin kendilerine iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde ve yargılama aşamasındaki beyanlarında özetle; davacı tarafın iddialarının doğru olmadığını, taraflar arasında düzenlenen 30/04/2015 tarihli ek protokol kapsamında sözleşmenin 2 ay önceden yazılı olarak bildirimde bulunmak suretiyle tek taraflı olarak feshetme yetkisinin müvekkili şirkete tanındığını, sözleşmenin de belirtilen madde kapsamında feshedildiğini, haksız feshin söz konusu olmadığını, davacı tarafın şirket olarak basiretli iş adamı gibi davranmak zorunda olduğunu, ayrıca düzenlenen ek protokole göre yeni fiyatlandırma
kapsamında dava konusu yapılan faturanın düzenlendiğini, faturaya yönelik herhangi bir itiraz olmadığını, faturanın davacı tarafın kendi ticari defter ve kayıtlarında da bulunduğunu, ayrıca mail yazışmalarına göre fatura bedeli olan 183.194,50-TL’nin ödeneceğinin kabul edildiğini, bu nedenlerle yasal dayanağı bulunmayan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dosyaya sunulan belge ve kayıtlarla birlikte dosya bilirkişi heyetine tevdii edilmiş, bilirkişi heyeti … ve … düzenlemiş oldukları 13/11/2018 tarihli raporlarında, davalı tarafından sözleşmenin haksız olarak feshedildiğinin kabul edilmesi halinde davacı şirketin mahrum kaldığı kar kaybının toplam 1.701.465,67-TL olduğunu teknik kanaatleri olarak belirtmişler; davacı vekili de dosyaya sunmuş olduğu 09/01/2019 havale tarihli ıslah dilekçesi ile kıdem tazminatı ödemesi ve mahkum kalınan kar kapsamında davasını toplam 1.859.026-TL üzerinden ıslah etmiştir.
Her ne kadar davalı taraf sözleşmenin haksız olarak feshedildiğinden bahisle uğramış olduğu zarar ve kar kaybı nedeniyle ıslah dilekçesi kapsamında toplam 1.859.026-TL’nin davalı taraftan tahsilini talep etmiş ise de; taraflar arasında düzenlenen ve inkar edilmeyen 30/04/2015 tarihli ek protokolde davalı şirketin sözleşmeyi iki ay öncesinden yazılı olarak bildirimde bulunmak koşuluyla tek taraflı olarak ve herhangi bir yükümlülüğe tabi olmaksızın feshedeceğinin açıkça yazıldığı, tarafların tacir olduğu dikkate alındığında söz konusu düzenlemenin müzakere sonucunda belirlendiği, bu nedenlerle söz konusu düzenlemenin TBK 26 ve devam maddeleri kapsamında genel işlem şartına aykırı olmadığı, davalı tarafın tek taraflı fesih hakkını kullanmasının haksız fesih olarak değerlendirilemeyeceği mahkememizce kabul edilmiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasında düzenlenen ve inkar edilmeyen 30/04/2015 tarihli ek protokole göre davalı tarafın kendisine tanınan tek taraf fesih yetkisine istinaden sözleşmeyi feshettiği, söz konusu feshin haksız fesih olarak değerlendirilemeyeceği, 30/04/2015 tarihli ek protokolün 18/11/2014 tarihinden itibaren geriye yönelik geçerli olduğu kabul edilerek protokolde belirtilen fiyatlandırma kapsamında daha önce 18/11/2014 tarihi itibariyle fazladan yapılan tahsilatın iadesi kapsamında 15/07/2015 tarih 805727 nolu toplam 183.194,50-TL’lik faturanın düzenlendiği, düzenlenen faturanın da taraflar arasında düzenlenen sözleşmeye uygun olması ve mail yazışmalarına göre davacı tarafından kabul edilip kendi kayıtlarına da işlendiği dikkate alınarak söz konusu fatura bedelinin iadesinin de istenemeyeceği dikkate alınarak davacı tarafın tüm talepleri yönünden davasının reddine karar vermek gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın sübuta ermediğinden REDDİNE,
2- Peşin alınan 187,86-TL + 31.646-TL harçtan, 44,40 – TL ilam harcının mahsubu ile, bakiye 31.789,46-TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı vekili için AAÜT’ne göre belirlenen 78.085,39-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde ve istek halinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
Dair tarafların yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 13/03/2019

Başkan … ¸e-imzalıdır
Üye … ¸e-imzalıdır
Üye … ¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır