Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/187 E. 2018/726 K. 19.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/187 Esas
KARAR NO : 2018/726

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/02/2016
KARAR TARİHİ : 19/06/2018
KARAR YAZIM TARİHİ : 29/06/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili 29/02/2016 harç tarihli dava dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki satım sözleşmesi ilişkisinden kaynaklı 14.901,80-TL cari hesap alacağının tahsili amacı ile Büyükçekmece ….İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasına vaki itirazın haksız olduğunu, satım sözleşmesinden kaynaklı para borcunun götürülecek borçlardan olması nedeni ile icra dairesinin yetkisine yönelik itirazın yerinde olmadığını, tarafların ticari işletmesi ile ilgili uyuşmazlıkta ticaret mahkemesinin görevli olduğunu ileri sürerek itirazın iptaline takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; takibin yetkili icra dairesinde başlatılmadığını, müvekkilinin muamele merkezi itibari ile Küçükçekmece İcra Müdürlüğü’nün yetkili olduğunu, müvekkilinin Tosya’da kurulu entegre üretim yapan kapı fabrikasında üretim yaptığını, davacının kapıları yapıştırılmasında kullanılan ahşap tutkalları müvekkillerine sattığını, satılan emtia ile imal edilen kapıların bir süre sonra bozularak kullanılamaz hale gelmesi nedeni ile yoğun müşteri şikayeti alındığını, yapılan inceleme sonucu tutkalların bozuk olması nedeni ile bozuk kapıların değiştirildiğini, durumun fabrika müdürü tarafından davacı şirket yetkilisi …. bildirildiğini, davacı tarafından ayıplı kapıların incelenerek sorunu tutkal emtiasında olduğunu kabul edilerek kullanılmayan 5.800,00-TL tutarındaki tutkalın 10.06.2015 tarihli fatura ile iade alındığını, müvekkilinin bozuk ürün nedeni ile montaj iade ve benzeri işlemler nedeni ile 60.000,00-TL civarında zararının bulunduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Dava, cevap dilekçeleri, Büyükçekmece …İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı takip dosyası, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.. vs.
Büyükçekmece …İcra Müdürlüğü’nün…. Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; 04.11.2015 tarihinde 14.901,80-TL cari hesap alacağının tahsili amacı ile takip başlatılmış, ödeme emrinin 24.11.2015 tarihinde tebliğ edildiği, 01.12.2015 tarihli itiraz ile icra dairesinin yetkisi ile borç ve fer’ilerine itiraz edilmesi sonucu takibin durduğu, dava ve itirazın süresinde olduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili cevaba cevap dilekçesinde; teslim edilen emtia bedelinin ödenmemesi nedeni ile müvekkilinin alacaklı olduğu, bu hususun tarafların ticari defter ve belgelerinden anlaşılabileceğini ileri sürmüştür. 03.04.2017 tarihli beyanında ise; ayıp ihbarının süresinde yapılmadığını beyan etmiştir.
Mahkememizce taraflara ait ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmıştır. Bilirkişi tarafından ibraz edilen 05.02.2018 günlü raporun incelenmesinde; taraf defterlerin usulüne uygun şekilde düzenlendiği, taraf defterlerinin alacak konusunda mutabık olduğu, her iki taraf defterlerine göre davacının 14.901,80-TL alacağı bulunduğu anlaşılmıştır.
Davalı vekili, rapora karşı beyanında kullanılmayan 1.300 kilogram ağırlığındaki 5.816,31-TL tutarındaki tutkalın 10.06.2015 tarihli fatura ile iade alındığını, bu hususunda malların ayıplı olduğunu kabule yeterli olduğunu, fiziken kullanıldığı için iade edilemeyen tutkal nedeni ile müvekkiline kayden borçlu göründüğünü, ancak satılan emtianın ayıplı olması nedeni ile müvekkilinin borçlu kabul edilemeyeceğini, ödemeden kaçınma nedeninin de emtiadaki ayıp olduğunu beyan etmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; dava, ticari satım sözleşmesinden kaynakalnan alacağın tahsili amacı ile başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Satım sözleşmesinde satılanın sözleşmeye uygun şekilde alıcıya teslim edildiğini kanıtlama yükümlülüğü davacıya ait olup, dosyaya sunulan sevk irsaliyeleri ile satım konusu emtianın alıcıya teslim edildiği sabittir. Taraf defterleri bu konuda mutabık olup, davalı satılan emtiada ayıp bulunduğunu, ayıbın kabul edilerek kullanılmayan bir miktar emtianın iade edildiğini bakiye kısmın ise kullanılması nedeni ile iadesinin mümkün olmadığını savunarak ödemeden kaçınmıştır. Dosya kapsamındaki belgelerden davalı tarafından gerek TTK.’nın 23. Maddesinde belirtilen süreler içerisinde, gerekse de davalı tarafından savunulan ayıbın ortaya çıkmasından sonra davacıya yöneltilen herhangi bir ayıp ihbarına denk gelinmemiştir. 1300 kilogram miktardaki emtianın fatura ile davacıya iade edilmiş olması başlı başına ayıp olgusunun kabulü için yeterli değildir. Bu durumda, davalı taraf teslim aldığı emtiadaki ayıbı usulüne uygun şekilde kanıtlamadığından, davacının davasının kabulüne, davalı itirazının 14.901,80-TL üzerinden iptaline, satım sözleşmesinden kaynaklanan faturaya bağlı alacağın likit olması nedeni ile hüküm edilen alacak üzerinden davacı yararına icra inkar tazminatına karar verilmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. Kısa kararda davanın tam kabul edilmesine rağmen sehven kısmen kabul ibaresinin yazılı olması nedeni ile hüküm fıkrasındaki ibare düzeltilmemiş, yargılama giderleri ve vekalet ücreti takdirinde bu husus dikkate alınmıştır.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının kısmen kabulü ile; davalının Büyükçekmece ….İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına vaki itirazının iptaline, takib konusu 14.901,80-TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren %10,50 oranını aşmamak üzere değişen oranlarda avans faizi uygulanarak ve takip talebindeki diğer koşullar ile devamına,
2-Hükmedilen alacağın %20’i olan 2.980,00-TL icra inkarın tazminatının, davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Alınması gereken 1.017,94-TL harçtan peşin alınan 254,40-TL harcın mahsubu ile 763,45-TL nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 254,40-TL peşin harç ile 29,20-TL başvuru harcının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davacı tarafından sarf edilen 700,00-TL bilirkişi ücreti ve 279,50-TL posta masrafı toplamı olan 979,50-TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Avukatlık ücret tarifesine göre, hesaplanan 2.180,00-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
8-Dosya Kesinleştiğinde ve talep halinde gider avansların taraflara iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.19/06/2018

Katip …
¸

Hakim …
¸