Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1123 E. 2018/240 K. 14.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1123 Esas
KARAR NO : 2018/240

DAVA : İtirazın İptali (Komisyonculuk Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/12/2016
KARAR TARİHİ : 14/03/2018
KARARIN YAZILDIĞI TARİH: 15/03/2018
Davacı tarafından mahkememizde açılan davada yapılan açık yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu 19/12/2016 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı şirket arasında …Mahallesinde bulunan imarlı arazi üzerine yapılacak olan okul binasının kiraya verilmesi hususunda emlak komisyon sözleşmesi yapıldığını, sözleşmeyi davalı şirket adına emlak işleriyle uğraşan emlak danışmanı …nın imzaladığını, sözleşmeye göre müvekkilinin 301.000-TL komisyon ücretine hak kazandığını, iş bu alacağın tahsili amacıyla yapılan icra takibine davalı tarafın haklı bir neden olmaksızın itiraz ettiğini, bu nedenlerle davalının haksız itirazının iptaliyle %40 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı taraf dosyaya sunmuş olduğu cevap dilekçesi ve yargılama aşamasındaki beyanlarında özetle; müvekkili şirket ile davacı arasında herhangi bir komisyon sözleşmesi imzalanmadığını, sözleşmede imzası bulunan …’nın müvekkili şirketi temsil edecek kişilerden olmadığını, sözleşmeye dayalı olarak düzenlenen faturadaki hizmetin kendilerine sunulmadığını, faturayı ve sözleşmeyi kabul etmediklerini, bu nedenlerle yasal dayanağı bulunmayan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğünün… takip sayılı dosyasının celp ve tetkikinde davacı tarafından davalı aleyhine faturaya dayalı olarak faizli bakiye kapsamında 301.000-TL üzerinden icra takibi yaptığı ve davalının süresinde takibe itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği anlaşılmıştır.
Her ne kadar davacı taraf dosyaya sunmuş olduğu 01/06/2015 tarihli emlak kiralama ve komisyon sözleşmesine göre tahakkuk eden alacağına ilişkin düzenlediği fatura ile davalı şirket aleyhine icra takibi yapmış ise de, sözleşmede imzası bulunan …’nın davalı şirketin yetkili temsilcisi olmadığı, davalı şirketle ilgili celp edilen sicil kaydına göre sözleşmenin düzenlendiği tarih itibariyle yetkilisinin … olduğu, bu nedenlerle şirket temsilcisi tarafından imzalanmayan ve sunulduğu kanıtlanamayan hizmet nedeniyle davacı tarafın alacağının oluşmayacağı mahkememizce değerlendirilmiştir.
Her ne kadar davacı taraf davalı şirket tarafından kendilerine 5.900-TL banka havalesiyle para gönderildiğini, söz konusu paranın da sözleşmenin varlığına ve davalı tarafı bağlayacağına karine teşkil ettiğini iddia etmiş ise de, gönderilen havalede davacı tarafın dayandığı sözleşmeye istinaden gönderildiği yönünde herhangi bir açıklama bulunmadığı, sırf havalenin gönderilmesinin sözleşmede yetkilisinin imzası bulunmayan komisyon sözleşmesinin varlığını kanıtlayamayacağı mahkememizce kabul edilmiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; 6098 Sayılı TBK 520.maddesi gereğince taşınmazlar konusundaki simsarlık sözleşmesinin yazılı şekilde yapılmasının geçerlilik şartı olduğu, davacı tarafın alacağını dayandırdığı 01/06/2015 tarihli sözleşmede davalı şirketin yetkilisinin imzasının bulunmadığı, bu bağlamda davalı şirket ile davacı şirket arasında şirket yetkililerinin imzasını taşıyan ve davalı şirket yönünden bağlayıcı olan yazılı ve sözleşmenin mevcut olmadığı, davalı şirket yönünden yazılı ve geçerli olmayan komisyon sözleşmesine istinaden davacı tarafın ücret talep etmesi hukuken mümkün olmadığından (Yargıtay 13.HD 2015/13433 esas 2017/320 karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere) açılan davanın reddine karar vermek gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Sabit görülmeyen davacının davasının REDDİNE,
2- Peşin alınan 3.635,33-TL harçtan, 35,90 – TL ilam harcının mahsubu ile, bakiye 3.599,43-TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı vekili için AAÜT’ne göre belirlenen 24.010,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde ve istek halinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
Dair davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/03/2018
Başkan … ¸e-imzalıdır
Üye … ¸e-imzalıdır
Üye … ¸e-imzalıdır
Katip … ¸e-imzalıdır