Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1048 E. 2019/1265 K. 26.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1048 Esas
KARAR NO : 2019/1265

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/11/2016
KARAR TARİHİ : 26/11/2019
KARAR YAZIM TARİHİ : 26/12/2019
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin halı üretim pazarlama işi yapan ….. Holding A.Ş bünyesinde faaliyet gösterdiğini, müvekkilinin ise perakende halı satışı ile iştigal ettiğini, müvekkilinin davalı şirketin ”….. Halı” markasına güvenerek bayilik sözleşmesi düzenlediğini, bu kapsamda bir yıl içinde 300.000,00TL tutarlı halı almayı yüklendiğini, bu miktarın dolması halinde sözleşmenin 3.2.maddesi gereğince satış yapılan miktarın %8’i kadar malın prim olarak ödeneceğinin kabul edildiği, bu kapsam müvekkilinin 300.000TL lik mal alıp taahütüne karşılık toplam 12 adet bonoyu düzenleyerek davalıya verildiğnii, verilen 300.000TL’lik bonoya karşılık davalıdan 232.808,74TL tutarında emtia çektiği, bu miktarın 126.505,14TL’lik kısmını sattığı bu durumda ödenecek pirim miktardının 10.120TL olduğu kalan 97.303,60TL tutarındak malın satılmamadığı, avans olarak verilen 30/05/2016 vadeli 10.000,00TL bedelli 30/06/20116 vadeli 10.000TL bedelli 30/07/20016 vadeli 25.000TL bedelli 30/08/2016 vadeli 25.000TL bedelli toplam 70.000TL’lik bonoların davalıya ödendoiği, ancak 15/07/2016 tarihinde gerçekleşen darbe girişimi sonucunda ülke genelinde ilan edilen Olağanüstü hal kapsamında yayınlanan KHK karar kapsamında davalı şirketin bünyesinde bulunduğu ….. Holding A.Ş ve yönetcileri hakkında ”FETÖ/PDY” örgütüne üye olma ve finansal kaynak sağlama suçundan Gaziantep … Sulh Ceza Hakimliğinin 02/09/2016 tarihli …. D.İş sayılı kararı ile kayyım atanmasına karar verilerek şirketin TMSF’ye devredildiğini, kararın 22/09/2016 tarihli ticaret sicilin gazetesinde yayınlandığını, belirtilen hususların basında yayınlanması üzerine müvekkilinin elindeki malları satamadığını, halkın, terör örgütü mensupları tarafından üretilen ürünleri almak istemediğini, daha önce satılan malların iade ve değişimlerinin müşterilerce talep edildiğini, örgüt mensuplarınca işletilen şirket emtiasının satışının dahi halk tarafından suç olarak görülmeye başlandığını, bu nedenle müvekkilince Üsküdar ….. Noterliğinin 23/09/2016 tarih ….. yevmiye numaralı ihtarnamesi ile sözleşmenini 9. Maddesi kapsamında sözleşmeyi fesh ettiğini, fesih ihtarı ile elde kalan ve satış imkanı bulunmayan 97.303,60TL tutarındaki emtianın iade alınması ve sözleşme kapsamında önceden avans olarak verilen, emtia teslim edilmemesi nedeniyle bedelsiz kalan 76.191,26TL’lik bonoların bedelsiz kaldığı, iade edilen miktarla birlikte toplam bedelsiz kalan bono miktarının 173.382,52-TL olduğu bildirilerek priminde düşürülmesi suretiyle bu miktarın iadesinini talep edildiği, bu kapsamada dilekçenin 6. Bendinde yazılı olan 180.000,00-TL’lik 6 adet bononun bedelsiz kaldığını ileri sürerek, 30/11/2016 vadeli 30.000TL tutarlı, 30/12/2016 vadeli 30.000TL tutarlı, 30/01/2017 vadeli 30.000TL tutarlı, 28/02/2017 vadeli 30.000TL tutarlı, 30/03/2017 vadeli 30.000TL tutarlı, 30/04/2017 vadeli 30.000TL tutarlı bonolar nedeniyle borçlu olmadıklarının tespiti, bonoların takibe konulmasının tedbiren durdurulması talep ve dava edilmiştir.
Mahkememizce davalı şirkete dava dilekçesi ve duruşma günü tebliğ edilmiş, davalı taraf süresinde cevap vermemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava, taraflar arasında düzenlenen bayilik sözleşmesi kapsamında, davacının avans olarak verdiği bonoların sözleşmenin feshi nedeniyle bedelsiz kaldığı iddiasına dayalı menfi tespit istemine ilişkindir. Dava dilekçesi ve özellikle 24/09/2019 tarihli oturumdaki davacı vekili beyanı dikkate alındığında, talebin menfi tesip olduğu, davacının sözleşme kapsamında teslim almadığı ve bayiliğin feshi nedeniyle satamadığı ürünler karşılığı toplam 188.000,00TL yönünden menfi tespit istediği anlaşılmıştır.
Davacı tarafından sunulan sözleşmenin incelenmesinde, taraflar arasında 20 maddeden ibaret bayilik sözleşmesi kurulduğu, sözleşme ile davacının yıllık 300.000TL tutarında halı alarak satmayı yüklendiği, satış karşılığında yıllık %8 primi verileceği belirlenmiş, bayinin yükümlükleri sözleşmenin 3. Maddesinde düzenlenmiştir. Sözleşmenin 9. Maddesinde fesih düzenlenmiş olup fesih nedenleri olarak davalı şirketin iflası, herhangi bir sebeple pazarlama faaliyetlerini sonlandırması veya bayiden kaynaklı iflas konkordato, borçların tatili, acze düşmesi, bayinin faaliyeti ile ilgili bir suçtan mahkum olması olarak düzenlemiştir.
Davacı taraf keşide ettiği Kadıköy ….. Noterliği’nin …. yevmiye nolu 23/09/2016 tarihli ihtarı ile darbe teşebbüsü sonrası şirket yöneticileri hakkında terör örgütü üyeliği ve finansal kaynak sağlaması suçundan şirketin TMSF’ye devri nedeniyle 9.madde kapsamında sözleşmenin fesh edildiği belirtilerek, 30/09/2016 tarihinden başlamak üzere teselsül eden vadenin 8 adet bonon istenmiştir.
Mahkememizce TMSF’ye tebligat yapılmış olup 25/05/2017 tarihli cevabı yazıda, davalı şirkete kayyım atanması sonrası şirketin tüzel kişiliğinin devam etmesi nedeniyle TMSF’nin davada taraf olmadığı, tüzel kişiliği devam eden şirketin taraf olduğu belirtilmiştir.
Mahkememizce tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, davalının defterlerinin sunmaması üzerine davacı tarafından ibraz edilen defterler üzerinde mali müşavir bilirkişi tarafından yapılan inceleme sonucu 16/08/2018 tarihli rapor düzenlenmiştir. Dava tarihi itibariyle ticari defterlerine göre davacının satın almadığı ve elinde akalan emtia nedeniyle 188.658,65TL alacağı bulunduğu, davacının darbe girişimi sonrası ürünlerin satılamaması veya iade edilememesi nedenine dayanarak talepte bulunduğu, iadesi talep edilen, bonolara ilişkin olarak teslim edilen emtianın ürünlerin davalıya iade edilip edilmediği, yapılsa dahi iade edilen malların prim adı altında bedelsiz alınan ürünlerle örtüşüp örtüşmediği, örtüşmesi halinde ise iade edilen ürünlerin fiyatlarının alınan ürünlerdeki fiyatlarıyla örtüşüp örtüşmediğinin bilinmediğinden tekstil mühendisi bilirkişisi tarafından bu hususun değerlendirilmesi gerektiği bildirilmiştir. Mahkememizce teknik bilirkişi görevlendirilerek 04/10/2018 tarihli rapor düzenlenmiş olup sonuç olarak iade talebinin yerinde olduğu ancak ürünlerin iade edilemediği, ürünlerin satış imkanının yok denecek kadar az olduğu bildirilmiştir.
Raporun tebliğinden sonra davalı vekili rapora itiraz sunmuş olup, üründeki ayıpların süresi içerisinde bildirilmediği, yasal süresi içerisinde ayıp ihbarı yapılmadığı, emtiadan kaynaklanmayan hukuki süreçten kaynaklı nedenlerle ürünün satılmaması nedeniyle iadesinin talep edildiği, oysa davalı şirketin faaliyetlerinin kayyım denetiminde sürdürdüğü ülke çapında yaygın bayi alanına sahip olduğu darbe girişimi sonrası satışların düşmediği, bilakis arttığı beyan edilmiştir.
Mahkememizce bu kez davalı şirketin ticari defterleri üzerinde inceleme yapılmasına karar verilmiş olup bilirkişi kurulunca 18/06/2019 tarihli raporu ile taraf itirazları karşılanmış, ürünlerde ayıp bulunmadığı, davacının davalıdan satın almış olduğu ürünler ile iade etmek istediği ürünlerin fiyatlarının örtüştüğü, hukuki süreç nedeni ile davalının ürün tedarikini bir süre kesintiye uğrattığı, bu nedenle seri sonu olan ürünlerin satış imkanının düşük olduğu belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, taraflar arasında bayilik sözleşmesi ilişkisi bulunmaktadır. Sözleşme ile davacı yılda 300.000TL bedelli halı satmayı yüklenmiş olup belirtilen rakama ulaşıldığından %8 primi ödeneceği kararlaştırılmıştır. Sözleşme kapsamında davacının avans niteliğinde, davalıya bono verdiği, verilen 300.000TL’lik bono karşılığı dava dilekçesinde açıklandığı üzere, 232.808,74TL’lik emtia satın aldığı, bakiye 76.191,26TL’lik emtiayı da satın almadığı sabittir. Diğer yandan davalı teslim alınıp satılan emtiadan kaynaklı %8 oranındaki satış priminin 10.120TL olarak açıklamıştır. Bunun yanı sıra satın alınıp henüz satılmayan ve şirket ortakları hakkında yapılan terör soruşturması nedeniyle elde kaldığı ileri sürülen 97.303,60TL’Lik emtianın da satış imkanı bulunmadığından bu miktar yönünden de verilen bonolar nedeniyle bedelsizlik iddiasını ileri sürmüş sonuçlar toplam olarak 180.000TL 6 adet bono yönünden menfi tespit isteminde bulunmuştur. Taraflar arasındaki sözleşmenin 9. Maddesinde fesih koşulları düzenlenmiş olup maddedeki fesih koşulları gerçekleşmemiştir. Zira davalı şirkete ilişkin iflas veya pazarlama faaliyetlerinin sona erdiği kabul edilemez. Şirket yönetici ve ortakları hakkında terör örgütü üyeliği ve örgüte finansal katkı sağlaması sonucu başlatılan Gazianetp …. Sulh Ceza Hakimliği’nce kayyım atandığı, yönetiminin TMSF’ye devir edildiği anlaşılmıştır. Yapılan hukuki işlemler soncunda şirketin iktisadi bütünlük esasına göre kayyım denetiminde, TMSF yönetiminde ticari faaliyetini devam ettirdiğini, üretimi ile ülke çapındaki bayilik ağının devam ettiği, şirket faaliyetlerinde kısa ve konjektürel dalgalanma dışında herhangi bir aksama bulunmadığı, nitekim davacının aynı ortaklık yapısına sahip, grup şirketleri ile olan ticari ilişkilerini devam ettirdiğini, emtiada herhangi bir ayıp bulunmadığı sabittir. Bu durumda bayilik sözleşmesinin fesih koşulları oluşmadığından, davalının ticari faaliyetlerinin devam ettirmesi ve davacı tarafından satılamadığı ileri sürülemeyen ürünlerin davalı şirketin yönetimi ile ilgili alınan kararlardan kaynaklandığı kısa süre içerisinde şirket yönetiminin kayyım atanmak suretiyle düzeltilerek davacı tarafından ileri sürülen terörle bağlantılı algısının da düzeltildiği anlaşılmakla davacının sabit görülmeyen menfi tespit isteminin reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının sabit görülmeyen davasının reddine,
2-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 44,40TL ilam harcından peşin alınan 3073,95 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.029,55TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından sarf edilen 1.800,00TL bilirkişi ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 16.750,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
6-HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra artan avansın taraflara iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 26/11/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.