Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1026 E. 2019/92 K. 29.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1026 Esas
KARAR NO : 2019/92

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/11/2016
KARAR TARİHİ : 29/01/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 14/02/2019
Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili 17.11.2016 harç tarihli dava dilekçesinde özetle: Müvekkili şirketin müşterilerinden aldığı siparişler doğrultusunda yurt içi ve yurt dışında tedarik ettiği kağıt emtiasının müşterilerine satarak ticari faaliyette bulunduğunu, kağıt ticaretinde, kağıdı satın almak isteyen müşterinin hangi kalite ve ağırlıkta ne miktarda kağıt alacağını sipariş ettiğini, müvekkilininde siparişe uygun özel üretim yaptırarak kağıdı müşteriye sattığını, sipariş edilen üründe ayıp bulunması halinde ayıplı olduğu iddia edilen bobinden numune alınarak bobin numarası ile birlikte müvekkiline gönderildiğini, müvekkilinin de numuneyi üretici firmaya göndererek sorunun kağıt imalatından mı yoksa kağıdı işleyen müşteri makinesinden mi kaynaklandığını araştırdığını, taraflar arasındaki ticari ilişkide müvekkilinin davalıdan 3 adet sipariş aldığını, sipariş edilen emtinın müvekkil tarafından tedarik edilerek ithal edildiğini, malın gelişinin yaklaştığı sırada davalı şirketin müvekkil şirkete verdiği ve teslim aldığı 2. Parti malın ayıplı olduğunu bu mallar nedeniyle şikayet aldığını bildirerek sipariş edilen 3. Parti emtiayı almadığını; davalıya teslim edilen 2. Parti sipariş kağıdı gemiden indirilip tesliminden sonra hangi koşullarda muhafaza edildiği bilinmediği gibi belirtilen ayıpların satılan müşterilere makine ayarlarından kaynaklanıp kaynaklanmadığının da bilinmediğini, kaldı ki emtiada ayıp bulunsa dahi usulüne uygun bir ayıp ihbarı bulunmamasına rağmen 3. Parti mala ilişkin siparişin iptal edilmesini yerinde olmadığını, Beyoğlu … Noterliği’nin 09.09.2016 tarih …. yevmiye numaralı ihtarının keşide edilerek emtianın antrepodan alınmasının ihtar edilmesine rağmen emtianın alınmadığını, ileri sürerek emtia bedeli olan 47.234,06-USD. Bedelli faturanın ödenmediğini ileri sürerek anılan miktarın tahsiline bunun yanı sıra malın nakliyesi ve antrepo masrafları için şimdilik 1.000,00-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP;Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Taraflar arasındaki ticari ilişkide 1. Parti malın sorumsuz şekilde teslim edilmesi üzerine müvekkilinin 2 parti daha sipariş verdiğini, verilen siparişlerin standart ebatlarda olup, özel olarak üretilen emtia olmadığını, bu kapsamda 2. Parti emtia ulaşmadan 3. Parti malları siparişinin verildiğini, ancak 2. Parti malı teslim edildiği müşterilerden ciddi şikayetler gelmesi nedeniyle 3. Parti siparişin iptal edildiğini, 2. Partideki emtiadaki hasarın yazılı ve sözlü olarak bildirildiğini, bir kısım müşterilerin emtiayı iade ederek reklamasyon faturasını düzenlendiklerini, hasarın davalıya sözlü olarak bildirilip çözüm yolu aranmasına rağmen sorununun giderilmediğini müvekkilinde 2. Parti emtianın hasarlı çıkması nedeniyle zararın daha da artmaması için 3. Parti siparişi iptal ettiğini, emtianın henüz gümrüğe gelmeden davacının makul garanti vermemesi nedeniyle 3. Partinin iptal edildiğini, taraflar arasındaki yazışmalardan da anlaşılacağı üzere müvekkilinin durumu davacıya bildirdiği gibi numunede gönderdiğini, ancak davacının herhangi bir sorun bulunmadığını bildirerek sorunu çözmediğini, davacı tarafından sipariş edilen 3. Parti emtianın müvekkilinin siparişi ile de uyuşmadığını, önceki siparişlerde malın kapında tesliminin yapılmasına rağmen son faturanın …. ibaresi düşülerek teslimat şeklinin davacı tarafından tek yanlı olarak değiştirildiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Taraflar arasında satım sözleşmesi ilişkisi bulunduğu sabit olup, tarafların kabulünde olduğu üzere 1. Parti mal sorunsuz şekilde teslim edildikten sonra davacı tarafça, 2. Ve 3. Parti emtianın siparişi verilmiştir. Davalı savunmasına göre 2. Parti emtianın ayıplı çıkması üzerine 3. Parti emtia siparişi iptal edilmiştir.
Mahkememizce taraflar arasındaki yazışma örnekleri ve ihtarnameler dosya içerisine getirtilmiş, tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde mali müşavir bilirkişi aracılığı ile inceleme yapılarak 13.03.2018 tarihli rapor alınmıştır. Raporun incelenmesinde, davacı tarafından gönderilen 47.324,00-USD bedelli faturanın davalıca iade edildiği belirlenmiştir. Sözleşme konusu emtianın kağıt emtiası olması karşısında mahkememizce bilirkişi kurulunun kağıt konusunda uzman bilirkişi atanarak teslim edilen emtiada ayıp bulunup bulunmadığı, var ise süresinde ihbarda bulunup bulunulmadığı belirlenmiştir.
Bilirkişi kurulunca ibraz edilen 20.09.2018 tarihli raporun incelenmesinde; ilk parti emtianın tesliminden sonra davalı tarafça, 2. Parti emtianın sipariş verildiği bu emtia teslim edilmeden uyuşmazlık konusu 3. Parti emtianın sipariş edildiği, taraflar arasındaki yazışmalardan 2. Parti emtiada sorun çıkması üzerine davalı tarafça sipariş 06.09.2016 tarihinde iptal edildiği, davalı tarafından gönderilen numuneleri davacı tarafınan görsel olarak incelenerek sorun olmadığının bildirildiği oysa davalı çalışanı tarafından 26.09.2016 tarihinde gönderilen e-posta ile sorunların tek tek belirlendiği, yapılan incelemede bu sorunlara ilişkin herhangi bir bilgi verilmediği gibi değerlendirme de yapılmadığı emtiların mevcut olmaması nedeniyle emtia üzerinde inceleme yapılmadığı, davacının 3. Parti emtiayı satması nedeniyle alacağının bulunmadığı belirlenmiştir.
Davacı vekili 12.07.2018 tarihli beyanıyla; 3. Parti emtianın 37.287,00-USD’ye satılması nedeniyle bu miktar emtianın konusuz kaldığını bildirmiştir. Dosyadaki satım faturalarının incelenmesinde; dava konusu 3. Parti emtianın davacı tarafça 06.02.2017 tarihinden itibaren satılmaya başlandığı görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava, ticari satımdan kaynaklı alacağın tahsili ile malın teslim alınmaması nedeniyle davacının uğradığı zararların tahsili istemine ilişkindir. Taraflar arasındaki ticari ilişkide davalı tarafından sipraiş edilen ilk parti emtianın davalıya sorunsuz şekilde teslim edilerek ücretinin alındığı, bu aşamada 2. Parti ürün siparişi verildiği, 2. Parti ürün teslim edilmeden dava konusu edilen 3. Parti ürünlerin siparişi verildiği, ilk 2 partinin teslim edilerek bedelinin alındığı, son parti emtianın ise emtia henüz gümrüğe ulaşmadan 2. Parti emtiadaki ayıplar nedeniyle siparişin iptal edildiği sabittir. Taraflar arasındaki ticari ilişkide ilk 2 parti emtiada davalının yerleşim yerinde teslim edilmiş olup, son partinin gümrükten teslim alınması ihtar edilmiştir. 2. Parti emtianın davalıya teslimi sonrası, davalı tarafından emtianın satıldığı kişilerden şikayet gelmesi üzerine süresinde davacıya ihbarda bulunulmuş olup, davalı sorunları ayrı ayrı incelemeksizin yüzeysel şekilde inceleme yaparak sorun bulunmadığını belirtmesi karşısında ayıp ihbarının süresinde olduğu kabul edilmiştir. Bu durumda, süre gelen ticari ilişkide 2. Partideki emtianın ayıplı olması karşısında davalı tarafça sonraki siparişin, makul güvence verilmemesi nedeniyle iptaline bir usulsüzlük bulunmamaktadır. Esasen davacı taraf yargılama aşamasındaki ilk beyanlarında emtianın özel sipariş olduğunu, başka kişilere satılamayacağını ileri sürmüş ise de taraflar arasındaki sipariş teyit formlarından emtianın özel üretim olmadığı, esasen yargılama sırasında emtianın 3. Kişilere satıldığı anlaşılmıştır. Bu durumda emtianın davacı tarafça antrepoda alınmayarak masrafa neden olması davalıya yüklenebilecek bir sorumluluk olmayıp, giderler davacı kusuruyla yapılmıştır. Diğer yandan gerek önceki siparişin ayıplı olması ve ayıbın süresinde ihtar edilmesine rağmen, ayıbın giderilmemesi ve gerekse de emtianın piyasada satılmış olması karşısında davacının satım sözleşmesinden kaynaklı bir alacağının bulunmadığı anlaşılmakla, 37.287,00-USD yönünden konusuz kalan davanın esası ile ilgili karar vermeye yer olmadığına, bakiye kısım yönünden ise davanın ispatlanmaması nedeniyle reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının 37.287,00-USD’lik kısma yönelik davasının konusuz kalması nedeni ile; davanın esası ile ilgili karar vermeye yer olmadığına,
2-Davacının 9.947,00-USD’lik kısma yönelik davasının sabit görülmemesi nedeni reddine,
3-Alınması gereken 44,40-TL harçtan peşin alınan 2.610,76-TL peşin harcın mahsubu ile 2.566,36-TL’nin dosya kesinleştiğinde talep halinde davacıya İADESİNE,
4-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderinin davacının üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından sarf edilen yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Avukatlık ücret tarifesine göre, hesaplanan 3.964,44-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
7-Dosya Kesinleştiğinde ve talep halinde gider avansların taraflara iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/01/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır