Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1016 E. 2020/313 K. 15.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1016 Esas
KARAR NO : 2020/313

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 15/11/2016
KARAR TARİHİ : 15/09/2020
KARAR YAZIM TARİHİ : 25/09/2020
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 28/03/2007 günü dava dışı sürücü ……. yönetimindeki …… plaka sayılı otomobille …… bulvarını takiben Merter isitkametinden sahil istikametine seyir sırasında ….. nolu trafik ışıklarını geçtiğinde aracı direksiyon hakimeyitin kaybederek önce aracın sol ön tekerleğini orta refüje çarparak yükseklik kazanıp daha sonra aracın sağ yan kısımları ile …… bulvarında Merte istikametinde seyreden sürücü ….. ‘ün sevk ve idaresindeki …… plaka sayılı otomobilin ön kısmına düşmesi ve …… plaka nolu aracın arka kısmının yükseklik kazanarak sağ tarafa kayması sonucu sağ yan kısımlarına aynı istikamette seyreden sürücü …… sevk ve idaresindeki …… plaka sayılı aracın sol ön köşe yan kısımları ile çarpışması ve …… plaka sayılı arcın sol yan kısımları üzerine yatması nedeniyle yaralanmalı ve maddi hasarlı zincirleme trafik kazası meydana geldiği, Trafik tespit tutanağında …… plaka sayılı otonun sürücü …… ‘ün asli kusurlu diğer araç sürücülerine herhangi bir kusur izafe edilmediği, Bakırköy ….. Asliye Hukuk Mahkemesi Bilirkişi raporunda …… plaka sayılı kaza sonrası ……. Hospital ……. hastanesinde bir dizi ameliyat ve tedavi süreci geçirdiğini ve daimi özürlü konumuna düştüğünü, özür oranının henüz tespit edilemediğini, müvekkilinin …..firmasında 1854 Euro ile çalıştığını, söz konusu kaza nedeniyle işten ayrıldığını, 28/03/2007 tarihinde meydana gelen trafik kazasında müvekkilinin kusursuz olarak yolcu konumuda kaldığını, …… plakalı aracın ….. Sigorta Şirketine sigortalı olduğunu, sigorta şirketinin müvekkiline 20.300,0TL ödediğini, müvekkilinin beden gücü kayıp oranı, aktif ve pasif dönem zarar süreleri, meslek durumuna göre sigorta ödemesinin yetersiz olduğunu, 2918 sayılı KTK’nin 111/2 maddesi gereğince ihbarnamenin iptaline ve limiti aşmamak üzere bakiyesinin davalı … şirketiniden temerrüt tarihinden işletilecek yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesine, yargılama ve vekatel ücretlerinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davaya konu tazminat talebinin trafik kazası sonucu meydana gelen yaralanmaya ilişkin olduğu, TCK’nın 66. Maddesinde zaman aşımı süresinin beş yıldan fazla olmamak üzere hapis veya adli para cezasını gerektiren suçlarda 8 yıl geçmesiyle dolacağının belirtildiği, kazanın meydana geldiği 09/07/2007 tarihinden itibaren 8 yıl geçtikten sonra 09/07/2016 tarihinde müvekkil şirket aleyhine dava açıldığını, 8 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunu savunarak, davanın reddine yargılama ve vekalet ücretlerinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda ilgili kurumlara müzekkereler yazılmış, Adli Tıp Kurumundan maluliyete ilişkin ve aktüerya ve makine bilirkişisinden zarara ilişkin raporlar alınmıştır. Alınan rapor sonucunda davacı vekilinim ıslah dilekçesi sunmuş olduğu görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, 2918 sayılı KTK’nin 111/2 maddesi gereğince ihbarnamenin iptaline ve limiti aşmamak üzere bakiyesinin davalı … şirketiniden temerrüt tarihinden işletilecek yasal faiziyle birlikte tahsiline ilişkin maddi tazminata ilişkindir.
Davalı … tarafından söz konusu kaza nedeniyle 2015 yılında 20.300,00 TL ödeme yapıldığı dosya kapsamıyla sabittir.Alınan bilirkişi raporunda ise davacının 4 aylık geçici işgörmezlik zararının 1.626,59 TL olduğu tespit edilmiştir.
KTK’nun 111/2 maddesine göre; tazminat miktarına ilişkin olup da yetersiz veya fahiş bulunduğu açıkça belli olan anlaşma ve uzlaşmalar yapıldıkları tarihten başlayarak 2 yıl içinde iptal edilebilir.
Burada araştırılması gereken, gerçek zarar ile ödenen meblağ arasında fahiş fark bulunup bulunmadığı hususudur.
Somut olayda; gerçek zarar ile ödenen tazminat arasındaki farka göre davacının gerçek zararının ödenen tazminattan daha düşük olduğu dikkate alındığında yapılan ödemenin eksik olmadığı anlaşılmakla davanın reddine dair aşağıda yazılı şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından sarf edilen herhangi bir masraf bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 1.626,59 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
6-HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra artan avansın taraflara iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 15/09/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.