Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/990 E. 2019/1069 K. 04.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/990 Esas
KARAR NO : 2019/1069

DAVA : Alacak (Cari Hesap Veya Ticari Kredi Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 22/10/2015
KARAR TARİHİ : 04/10/2019
KARAR YAZIM TARİHİ : 07/10/2019
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Cari Hesap Veya Ticari Kredi Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 22,10.2015 tarihli dava dilekçesinde özetle: Müvekkil alacaklı ile davalı firma arasında İkitelli organize sanayi bölgesi ….. bulvarı No:….. – İstanbul adresinde bulunan ….. satış istasyonu inşaatının yapımı için anahtar teslim götürü bedel üzerinden 2012 yılının 11. Ayında sözlü olarak anlaştıklarını o tarihte hemen işe başladıklarını, işyeri ruhsatına işi yapan taşeron firma olarak müvekkil …. nin adı yazıldığını, ancak davalı işverenin ruhsatın onaylanması ile ilgili karşılaştığı problemleri ve eksiklikleri bir türlü halledememesi nedeniyle hem işin SGK açılışı yapılamamış, hemde işe başlamamızdan bir süre sonra inşaatın ruhsatı belediyece geçersiz sayılmış ve ruhsat iptal edilmiştir. İstasyon belediyece mühürlenerek tüm faaliyetler durdurulduğunu, ayrıca İkitelli organize sanayi yönetimi tarafından inşaatın durdurulup şantiyeyi boşaltması için müvekkil firmaya yazı gönderildiğini, davalı tarafından belediyenin işleminin iptali için Danıştay’a dava açılmış, bu nedenle yazılı sözleşmede mahkeme süreci netleşinceye kadar askıya alındığından, taraflarca imzalanamadığını, davalı uzun zaman sonra açtığı davayı kazanmış ve ruhsatını almış ise de inşaata kaldığı yerden müvekkilimle değil bu kez shell ile anlaşarak kendisi devam ettiğini, bunula birlikte inşaatın belediyece mühürlendiği tarihe kadar müvekkilim bir dizi imalat da yapmış olmuştur. Yapılan bu imalatlar EK:1 deki keşif listesinde görüldüğünü, gerçekleşen imalatların müvekkilime maliyeti KDV Dahil 285.730,76TL olduğunu, söz konusu alacağın tamamıyla değil, bu alacağın bir kısmını teşkil eden 24.12.2014 tarih ve ….. sıra nolu faturaya dayalı KDV Dahil 141.600,00 TL si ile sınırlı olduğunu, müvekkil işe kendisi ile devam edilmeyeceğini anladıktan sonra davalıya gerçekleştirdiği imalatlar bedeli için 2 adet fatura kesmiş, davalı bu faturalardan birini kabul etmeyerek iade etmiş dava konusu ettiğimiz …. sıra nolu faturayı ise itiraz etmeyerek altını kaşeleyip onaylamış (kabul etmiş) ve resmi kayıtlarına geçirdiğini, müvekkil o tarihte fatura fotokopisi üzerine şirketin kaşe ve yetkili imzasını alarak durumu belgelediğini, söz konusu onaylı ve itiraz edilmemiş fatura davalı ile müvekkil arasında yapılan- sözlü ticari anlaşma- çerçevesinde düzenlendiğini, yeni Türk ticaret kanununun 21/3 m addesinde belirtildiği üzere telefonla, telgrafla, herhangi bir iletişim veya bilişim aracıyla veya diğer bir teknik araçla yada sözlü olarak kurulan sözleşmelerle yapılan açıklamaların içeriğini doğrulayan bir yazıyı alan kişi, aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde bir itirazda bulunmamışsa söz konusu teyit mektubunun yapılan sözleşmeye veya açıklamalara uygun olduğunu kabul etmiş sayılır. Davalı faturasını onaylayarak kabul ettiğini ve kayıtlarına aldığı bir borcu 2014 yılının sonundan bu yana ödemediğini belirterek davalı tarafından kaşe ve onaylanan 24.12.2014 tr. …. sıra nolu faturaya ilişkin olarak doğmuş olan KDV dahil 141.600,00 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili 20.05.2016 tarihli cevap dilekçesinde özetle: Davacı 21.10.2015 tarihli dilekçesi ile müvekkil şirket aleyhine faturaya dayalı alacak davası açmıştır. Söz konusu dava konusu fatura alacağının olduğu belirtilmektedir. Müvekkil şirketle sözlü olarak anlaşıldığı, anlaşma konusunun akaryakıt istasyonu inşaatı olduğu belirtilmiştir. İnşaata ilişkin alacak fatura alacağının işbu davaya konu edildiği anlaşılmaktadır. davacının, müvekkil şirket aleyhine açmış olduğu iş bu davadan dosyaya vekaletname sunduğumuz 28.04.2016 tarihi itibariyle haberdar olduk. Müvekkil şirkete yapılan usulsüz tebligatlardan dolayı iş bu dilekçeden önce dosyaya herhangi bir cevap dilekçesi, beyan yada delil sunulamamıştır. Davacının dosyaya sunmuş olduğu belgelerin tümünde muhatap olarak görülen …… Otom. İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti.dir. Dolayısı ile müvekkil şirket işbu davanın tarafı değildir. Davacının iddia ettiği üzere müvekkil şirketin davacı ile herhangi bir inşaat anlaşması bulunmamaktadır. Davacının, dava dilekçesinde de taraflar arasında bir sözleşmenin imzalanmadığı ikrar edilmektedir. Bir an için taraflar arasında anlaşma yapıldığını varsaysak dahi, hayali anlaşmanın taraflarını, taahhütlerini, edimlerini bilmemiz mümkün değildir. Davacının ortada olmayan anlaşma üzerinde fatura kesip müvekkile göndermesi hukuki ve muhasebe tekniği açısından açıklanması mümkün değildir. Davacı söz konusu faturanın müvekkil şirketin talebi üzerine dava dışı ….. Otom. İnş. San.ve Tic. Ltd. Şti. üzerinden ödeme yapılacağının beyan edildiğini iddia etmektedir. Müvekkil şirket ve …… Ltd. Şti. arasında herhangi bir organik bağ bulunmamaktadır. İşbu dilekçe ekinde sunduğumuz İstanbul ticaret Odası kayıtlarından da anlaşıldığı üzere müvekkil şirket ile ….. Ltd. Şti. tamamen farklı kişilerin yetkili olduğu iki farklı tüzel kişidir. Her iki tüzel kişinin imzaya yetkili kişilerinin yazılı onayı olmadan aralarında davacının iddia ettiği gibi birbirleri üzerinden borç alacak ilişkisi kurması mümkün değildir. Davacı dosyaya sunmuş olduğu fatura fotokopisinde bulunan imza müvekkil şirket yetkilisine ait değildir. Bir an için imzanın müvekkil şirket yetkilisine ait olduğunu düşünsek dahi ekte sunmuş olduğumuz ticaret odası kayıtlarından da anlaşılacağı üzere şirket yetkilisi olarak …… ve ….. görülmektedir. Şirket adına yapılacak ve yapılmış olan tüm işlemler için her iki şirket yetkilisinin imzası gerekmektedir. Şirketin dava konusunda olduğu gibi borçlandırılacak işlemlerde her iki şirket yetkilisinin de imzası gerektiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Dava alacak davasıdır.Davacı taraf,davalı tarafa ait inşaatta imalat işleri yaptığını ancak işin tamamlanamadığını söyleyerek yaptığı işin bedeli olan miktar kadar alacağını talep etmiş;davalı ise işin başka bir firmaya yaptırıldığını ,davacının muhatabının fatura kestiği ……A.Ş olduğunu söylediğinden,taraflara ait deliller incelenenerek husumet yönünden dosya değerlendirilmiştir.
Davacı tarafın delili olan ikitelli organize sanayi bölgesi başkanlığı imar şehircilik müdürlüğü Yapı tespit ve inceleme tutanağının incelenmesinde: mal sahibinin “…… Tic….A.Ş olduğu ,yapı Müteahidinin ise davacı … olduğu ve denetleme tutanağında resimlemenin de bulunduğu,
İkitelli Organize sanayi bölgesi başkanlığının 17.11.2012 tarihli ,davacı … ..ye hitaben yazılan yazıda”ikitelli organize sanayi bölgesi sınırları içende bulunan …. ada ….. nolu parselle ilgili yürütmenin durdurulması nedeniyle imar planına dayanılarak …. ada …. parsel üzerinde başlamış olan inşaatın derhal durdurulmasının” istendiği görüldüğünden,
Davacı tarafın mal sahibi olarak ….. inşaat’a ait sözü edilen gayrimenkülde inşaata başladığı ve belirli bir seviyeye kadar imalatta bulunduğu yönünde kanaat oluştuğundan,(her ne kadar yapılan iş bedeli olarak 24.12.2014 tarih …. nolu faturaya dayalı 141.600 Tl faturanın dava dışı …….A.Ş ye kesildiği belirtilmiş ,bu nedenle davalı tarafın husumeti kabul etmediği belirtilliyor ise de ,)Davacı tarafın talebinin faturaya dayalı alacak olmadığı,yaptığı imalat bedelini talep ettiği anlaşılmıştır.
Geçerli bir sebebe dayanmaksızın bir kişinin mal varlığından diğerinin mal varlığına kayan değerin iadesi denkleştirici adalet düşüncesine dayanır.Denkleştirici adalet ilkesi ise haklı bir sebep olmaksızın başkasının mal varlığından istifade ederek kendi mal varlığının artıran kişinin elde ettiği bu kazanımı gere verme zorunda olduğu ve gerçek bir eski hale getirme yükümlülüğü bulunduğunu ifade eder.Davacı firma davalı tarafın mal sahibi olarak gösterildiği yapı tespit tutanağında belirtildiği gibi bir kısım imalat işleri yaptığı ,hatta ruhsat iptal edilmesi nedeniyle davacı firmaya hitaben inşaatın durdurulmasının ihtar edildiği de dosyaya yansıyan resmi belgelerle sabittir.Bu nedenle geçersiz sözleşmelerin sebepsiz zenginleşme kuralları uyarınca tasfiyesinde denkleştirici adalet ilkesinin uygulanması hakkaniyet ve adaletin gereğidir.Davacı taraf yaptığı işlerin karşılığında 141.600 Tl lik fatura yı dava dışı -aynı adreste bulunduğu söylenen_……A.Ş ye kesmiş olsa da somut talep imalat bedeli alacağı olduğundan…… ada ….. parselde bulunan 4338,94 m2 alanda taşınmaza ait metraj listesi toplam saha inşaat işlerinin 59.429,83 Tl ,Toplam akaryakıt tesisatı inşaat işinin 26.852,99 Tl olduğu, Muhtelif işlerin 155.861,89 Tl olduğu toplam olarak KDV ile birlikte 285.730,76 Tl olarak söylendiği ,inşaat seviyesi ve durumu başlıklı bölümde işin seviyesinin” akaryakıt tanıklarının konulacağı alanın perde duvarlarının yapılmış olduğu” ,ancak inşaat işleri ile ilgili sözleşme bulunmadığından proje de görülemediğinden analizlerin yapılamadığı ,yapılan işin teknik anlamda denetlenemediği bu nedenle de alacağın kesin olarak belirlenememesi halinde hakimin işin oluş şekli,hakkaniyet, BK. 43, 44 (TBK 51, 52) maddeleri kıyas metodu ile uygulanmak suretiyle , gereğince uygun miktarda indirim yapılarak cümlesinden hareketle basiretli tacir gibi davranmayan davacının da yazılı sözleşme bulunmadan inşaat işine giriştiği,metrajların hakedişlerin denetlenemediği , bu nedenle oluşan zararının kesin olarak hesap edilememesi sonucuna katlanmak zorunda bulunduğundan denkleştirici adalet ilkesi uyarınca takdiren talep edilen 141.600 Tl sından %50 tenkis ile 70.800 Tl alacağın kabulü hakkaniyet gereği olduğundan dava kısmen kabul edilmiştir.

HÜKÜM-Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, sebepsiz zenginleşme hükümleri ve denkleştirici adalet ilkesi gereğince hayatın olağan akışı, dosyaya yansıyan delillerin değerlendirilmesi ve hakkaniyet gereği 70.800TL alacağın davalı taraftan alınarak dava tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faiz ile birlikte davacı tarafa ÖDENMESİNE,
2-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 4.836,34TL ilam harcından peşin alınan 2.418,18TL harcın mahsubu ile bakiye 2.418,16TL’nin davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine,
3-Davacı tarafından sarf edilen 1.700,00TL bilirkişi ücreti, 217,20TL posta masrafı, 27,70TL Başvuru Harcı, 2.418,18TL Peşin Harç toplamı olan 4.363,08TL den kabul red oranına göre hesaplanan 2.181,54TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 8.138,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
5-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 8.138,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
6-HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra artan avansın taraflara iadesine,
Dair davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.04/10/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.