Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/899 E. 2020/584 K. 24.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/899 Esas
KARAR NO : 2020/584

DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/09/2013
KARAR TARİHİ : 24/11/2020
KARAR YAZIM TARİHİ : 18/12/2020
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirket ve davalı borçlu arasında 17/02/2011 tarihinde “Franchising Satış Sözleşmesi” imzalandığını, davalının haksız ve kötü niyetli feshi nedeniyle müvekkilinin maddi ve manevi kaybı olduğunu, davalının müvekkili şirkete karşı Beşiktaş …. Noterliğinin 14.09.2012 tarih ve … yevmiye nolu ihtarname gönderdiğini ve daha sonra Beşiktaş ….Noterliğinin 15.01.2013 tarih ve … yevmiye nolu ihtarname gönderdiğini ve bu ihtarnamedeki hususların hiçbirinin doğru olmadığını müvekkilinin Bursa ….Noterliğinin 29.01.2013 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi ile yanıtladığını ve bundan sonra davalı taraflar arasındaki sözleşme şartlarına göre müvekkili ile çalışmaya devam ettiğini, böylece ilk ihtarnamedeki hususların gerçek olmadığını ve müvekkilinin franchise sözleşmesindeki hususlarının yerine getirildiğinin karşı taraça kabul edildiğini,davalı şirket tarafından kendisinin ürettiği malların tanıtımı yapılan 2013 yılı kataloglarını müvekkiline göndermediğini ve bunun üzerine müşterilerden gelen talepleri karşılayamadığını,yine 2013 sezon ürünlerini satamadığı için davalının diğer bayilerine göndermiş olduğu katalogların kendilerine gönderilmesi için Bursa ….Noterliğinin 21.03.2013 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesinin keşide edildiğini,ancak buna rağman davalının gerekli olan yanıtı vermediği gibi katalogları da göndermediğini ve sözleşmenin haksız olarak feshedildiğini belirterek 50.000 TL maddi ve 50.000 TL manevi olmak üzere toplam 100.000 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının kendi kusuru ile fesih edilen sözleşmeye dayanarak kendine bir takım haklar çıkardığı oysa sözleşmenin ifasında kusurlu olan tarafın davacı olduğu, bu nedenle kendi kusurundan tazminat talebinde bulunarak yarar sağlamasının mümkün olmadığını, rakip firmanın ürünlerini satması nedeniyle sözleşmenin feshedildiği hususlarını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dosyanın görevsizlik ve yetkisizlik kararları üzerine mahkememizin işbu esas sırasına kaydedildiği anlaşılmıştır. Sözleşmenin feshine ilişkin ihtarnamelerin dosyamış arasına alınmıştır. Mahkememizce bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup ticari defter ve belgeler incelenmiş, ek rapor alınmış ve ayrı bir heyetten yeni bir bilirkişi raporu alınmıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, taraflar arasında imzalanan franchising sözleşmesinin feshi kapsamında maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı tarafından davalı ile arasındaki sözleşmenin haksız olarak feshi nedeni ile zarara uğradığı bakımından maddi ve manevi tazminatın davalıdan tahsilinin istendiği, taraflar arasında yapılan sözleşmenin her iki tarafın kabulünde olduğu, dosyamızda davacı iddiasında bulunan sözleşmenin haksız feshi hususunun araştırılarak yine tarafların sözleşme kapsamındaki edimlerin usulüne uygun yerine getirilip getirilmediği değerlendirilmek sureti ile davacı tarafın talebi olan tazminat isteminin yerinde olup olmadığı noktasında uyuşmazlık olduğu tespit edilmiştir.
27/09/2016 havale tarihli bilirkişi raporunda; tarafların tacir olduğu, aralarında ticari sözleşme bulunduğu, tarafların birbirlerinden karşılıklı olarak mal ve hizmet tesliminden dolayı herhangi bir borç ve alacaklarının bulunmadığı, davacının işyeri açılış, demirbaş, genel giderler toplamının 127.754,50 TL olduğu tespit edilmiştir. Alınan ek raporda da davacının herhangi bir borcunun bulunmadığı, davacının davalıdan aldığı mal miktarının yıllar itibariyle artış göstererek 16/05/2013 tarihine kadar devam ettiği belirtilmiştir.
Bilirkişi heyetinden alınan 04/12/2017 tarihli bilirkişi ön raporunda belirtilen birtakım eksiklikler giderilerek davacı defterlerinin incelenmesi için dosya mali müşavir bilirkişiye teslim edilmiş ve akabinde 16/12/2019 havale tarihli bilirkişi heyet raporu dosyaya sunulmuştur. Bu rapora göre; davacının sözleşme harici bölge dışına satış yaptığının sabit olduğu, davalının sözleşmeyi haklı feshettiği, diğer iddiaların ispata muhtaç olduğu belirtilmiştir.
Davalı taraf müvekkilinin ayrı bir yerde dükkanının olduğu, her iki yerim muhasebesinin aynı yerde olduğu, davalı mallarının müvekkilinin ticaret yaptığı bu dükkanda satıldığı, aynı cadde üzerinde kumaş üzerine farklı mağaza açtığını davalının bildiğini belirterek rapora karşı itiraz ederek ek rapor alınmasını talep etmiştir.
Davacının belirlenen bölgeler dışına satış yaptığının sabit olduğu, davacı taraf diğer dükkanda satışın yapıldığına ilişkin beyan dilekçesi ve rapora itiraz dilekçesi sunmuşsa da bu durumda rakip firma mallarının satılmış olduğu sonucuna ulaşılacağı, basiretli tacir gibi davranma yükümlülüğünün bulunduğu, sözleşme hükümlerine aykırılık nedeniyle davalının fesihte haklı olduğu, ek rapor alınmasının dosyaya yenilik katmayacağı değerlendirilmiştir.
Franshise sözleşmesi, bir tarafın know-how içeren bir sistemini diğer tarafa belirli bir yer ve süre ile sınırlayarak belirli bir bedel karşılığı kullanmasına imkan veren karma yapılı bir sözleşmedir. Bu sözleşme tarafların ifaya olan menfaati an ve an devam ettiği için de sürekli borç doğuran bir akittir. Sürekli borç doğuran akitlerde tarafların güven ilişkisinin devamı ve sözleşme kurallarına bağlılık esastır.
Davacı şirketin taraflar arasında imzalanan ve tartışmasız görülen ve her iki tarafın kabulünde olan 17/02/2011 tarihli sözleşmenin 9.2 maddesi hükmü ile belirlenen bölge dışına satışlarının davacı şirket ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan inceleme neticesi tanzim olunan 25/05/2018 tarihli raporla sabit olduğu; bu kapsamda davacı şirketin … ili …, …, … ve … ilçeleri dışında, …, …, …, …, …, …, .. illerine satış yaptığının belirlendiği ve sözleşme hükümlerine aykırı davrandığı tespit edilmiştir. Bu sebeple sözleşmenin feshinin haklı olduğu kabul edilerek maddi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
Manevi tazminat talebi yönünden de feshin haksız olduğu ispatlanamadığı gibi bu olay nedeniyle davacı tarafın kişilik haklarına zarar veren, ticari itibarını sarsan ve manevi tazminatı gerektiren bir delilin bulunmadığı değerlendirilmekle manevi tazminat talebinin de reddine karar verilmiştir.

HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 54,40TL ilam harcından peşin alınan 1.707,75TL harcın mahsubu ile bakiye 1.653,35TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından sarf edilen herhangi bir masraf bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Maddi tazminat yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 7.300,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
6-Manevi tazminat yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 7.300,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
7-HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra artan avansın taraflara iadesine,
Dair davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 24/11/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.