Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/768 E. 2019/52 K. 16.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/768 Esas
KARAR NO : 2019/52

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/08/2015
KARAR TARİHİ : 16/01/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 14/02/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili 17/08/2015 harç tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin taşımacılık sektöründe faaliyette bulunduğunu, davalının çeşitli tarihlerde yurt dışında ithal ettiği ürünlerin taşıma için gerçekleştirildiğini fatura düzenlendiğini, ancak 12.190,60-TL fatura borcunu tüm uyarılara rağmen 13.11.2013 tarihinde Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı takip dosyasında başlatılan takibe vaki itirazın haksız olduğunu faturaların tebliğine rağmen itiraz edilmediğini ileri sürerek vaki itirazın haksız olduğunu ileri sürerek itirazın iptaline icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava edilmiştir.
CEVAP : Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; takibin yetkisiz icra dairesinde başlatıldığını, müvekkilinin takip konusu fatura nedeniyle borcunun bulunmadığını, alacağın varlığının davacı tarafça kanıtlanması gerektiğini, ticari ilişkinin sona ermesinden 2 yıl sonra keşide edilen ihtarın noter aracılığıyla iade edildiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Dava, cevap dilekçeleri, Bakırköy ….İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı takip dosyası, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı… Vs.
Bakırköy ….İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; 13/11/2013 tarihinde 12.160,60-TL taşıma alacağının tahsili amacıyla takip başlatıldığı, ödeme emrinin 27.05.2014 tarihinde tebliğ edildiği, 30.04.2015 tarihinde borç ve icra dairesinin yetkisine itiraz üzerine takip durduğu, itirazın ve davanın süresinde olduğu anlaşılmıştır.
Davacı tarafından yapılan taşımaya ilişkin fatura ve taşıma senetleri dosyaya sunulmuştur. Davalı tarafça, düzenlenen ve cari hesap farkına neden olan yansıtma faturasının davacıya tebliğ edildiği, davacı tarafça da faturanın kayıtlara alınmaksızın iade edildiği, faturanın davalı defterlerinde kayıtlı olmasına rağmen davacı defterlerinde kayıtlı bulunmadığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasında sözleşme ilişkisinin bulunması, para alacakları yönünden alacaklının yerleşim yeri icra dairesinin İİK.’nın 50. Maddesi yollamasıyla TBK.’nın 89. Ve HMK.’nın 10. Maddesi gereğince yetkili olması nedeniyle 25.02.2016 tarihli oturumda icra dairesinin yetkisine yönelik itirazın reddine karar verilmiştir.
Tarafların sunmuş olduğu deliller toplanmış, BA-BS formları ilgili yerlerden getirtilmiş, davalının ticari defter ve belgelerinin incelenmesi için talimat yazılmış olup, 29.07.2016 tarihli talimat raporunda dava konusu farkın oluşumuna neden yansıtma faturasının davalının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu ticari defterlerine göre davalının 755,14-TL borcunun bulunduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce talimatla alınan raporun değerlendirilmesi, dosyada bulunan taşıma belgeleri ile dosya kapsamının değerlendirilerek davacının alacağının bulunup/ bulunmadığı var ise miktarının belirlenmesi amacıyla mali müşavir bilirkişi ve taşıma sektör uzmanından alınan 22.09.2017 tarihli raporun incelenmesinde; davacı defterlerinin usulüne uygun şekilde düzenlendiği, takip tarihi itibariyle ticari defterlere göre davacının 12.190,60-TL alacağı bulunduğu belirlendiği, taraflar arasındaki farklılığının nedenini davalı tarafından davacı adına düzenlenen 30.09.2013 tarihli 97176 nolu 12.865,62-TL tutarlı faturanın davacı defterlerinde kayıtlı bulunmamasından kaynaklandığı, faturanın 30.09.2013 tarihli hasar yansıtma faturası olduğu, faturanın düzenlenmesine ilişkin hiçbir hasarın dosya içerisinde bulunmadığı, bu durumda yapılan itirazın haksız olduğu belirlenmiştir.
Davalı vekilinin, rapora itiraz dilekçesinde yansıtma faturasının ürünlerin taşınması sırasında oluşan hasar nedeniyle düzenlendiği, buna ilişkin olarak 21.03.2012 tarihinde, 12.01.2012 tarihli faturaya istinaden yapılan emtianın hasarlandığı, maliyetin 21.620,00-EURO olduğunun bildirildiğini savunarak ek rapor alınmasını talep etmiştir.
Yansıtma faturasının gerçeği yansıtıp yansıtmadığının belirlenmesi ve ihbarın süresinde yapılıp yapılmadığının değerlendirilmesi amacıyla bilirkişi kurulundan 27.03.2018 tarihli ek rapor alınmıştır. Ek raporda ihbarnamenin tebliğ edildiğine ilişkin dosyada bilgi bulunmadığı ve sunulan hasar belgelerinin okunaklı olmadığının belirtilmesi üzerine davacı vekili tarafından yeniden sunulan kayıtların değerlendirilmesi amacıyla taşıma uzmanı bilirkişiden 10.12.2018 havale tarihli ek rapor alınmıştır. Bilirkişice yapılan değerlendirmelerde düzenlenen yansıtma faturasının bildirilen hasara uygun olmadığı, hasarın sigorta şirketi tarafından kaynaklandığının davalı beyanıyla sabit olması nedeniyle alacağın varlığının tartışmalı olduğu değerlendirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava, taşıma alacağının tasili amacıyla başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Taraflar arasında taşıma sözleşmesi ilişkisinin bulunduğu, davacının davalıya ait emtiayı taşıdığı sabittir. Uyuşmazlık davalı tarafça düzenlenen ve davalı defterlerinde kayıtlı olan ancak davacı tarafından iade edilen 30.09.2013 tarihli hasar yansıtma bedelini içeren 12.865,62-TL’lik faturanın dikkate alınıp alınmayacağı bu kapsamda davacının bakiye taşıma alacağının bulunup bulunmadığı noktasındadır. Davalı tarafça, davacıya 21.03.2012 tarihinde taşınan bir kısım emtianın hasara uğradığı bildirilmiş ise de, meydana gelen gelen bu zararın sigorta tarafından karşılandığı anlaşılmıştır. Ancak ihtarda sigorta tarafından karşılanmayan ayıklama maliyeti, lojistik maliyeti, müşteride kriktikliğin önlenmesi için ekstre yüklemelere ait ve kiritikliğin önlenmesi için hasarlı parçaların yerine yapılan üretime ait fazla mesai maliyetleri gösterilmiş ise de bu tür giderlerin yapıldığı konusunda mahkememizde yeterli kanaat oluşmadığından sigorta ödemesi dışındaki kalemler yönünden düzenleme faturanın gerçeği yansıtmadığı, bu nedenle takas ve mahsuba konu edilemeyeceği anlaşılmakla, davacının taşıma alacağının varlığı sabit görülmüş, davanın kabulüne, alacağın likit olması nedeiyle %20’i oranında icra inkar tazminatı takdiri gerektiği anlaşılmakla davanın kabulüne, davalının itirazının iptaline ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının kabulü ile; davalının Bakırköy ….İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyasına vaki itirazının iptaline, takibin takip konusu asıl alacağa yıllık %13.75 oranını aşmamak üzere değişen oranlarda avans faizi uygulanarak ve takip talebindeki diğer koşullar ile devamına,
2-Hükmedilen alacağın %20’i olan 2.438,00-TL icra inkarın tazminatının, davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Alınması gereken 832,73-TL harçtan peşin alınan 147,29-TL harcın mahsubu ile 685,44-TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 147,29-TL peşin harç ile 27,70-TL başvuru harcının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davacı tarafından sarf edilen 1.650,00-TL bilirkişi ücreti ve 783,00-TL posta masrafı toplamı olan 2.433,00-TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Avukatlık ücret tarifesine göre, hesaplanan 2.725,00-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
8-Dosya Kesinleştiğinde ve talep halinde gider avansların taraflara iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/01/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır