Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/730 E. 2020/601 K. 01.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/730 Esas
KARAR NO : 2020/601

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 31/07/2015
KARAR TARİHİ : 01/12/2020
KARAR YAZIM TARİHİ : 29/12/2020
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 21/11/2014 tarihinde müvekkilinin karşıya geçmek isterken ticari taksinin hızla gelerek sol ayağının üzerinden geçtiği ve olay yerinden ayrıldığı, Müvekkilinin hiçbir kusurunun bulunmadığının hem ceza yargılamasında hem de huzurdaki davada açıkça ortaya çıkacağı, müvekkilin kazadan sonra tam bir psikolojik bunalım içine girdiğini, bunun ana sebebi kaza ve kaza sonrası çalışamaması ve olağan ihtiyaçlarını karşılayamaması olduğu, bu dönemde hiçbir ihtiyacını karılayamadığı gibi ayak baş parmağının şeklinin düzelmemesi de müvekkilinin halen psikolojik olarak rahatsız ettiğini, davalının kaza sonrasında olay yerinden kaçtığı gibi kazadan sonra da bir gün dahi aramadığını ve hiçbir ihtiyacını da karşılamadığını, müvekkil bu yaşadıklarından dolayı manevi olarak çok yıprandığını, bu bağlamda fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 3.000,00 TL geçici iş göremezlik, 5.000,00TL manevi tazminat ve 747,00TL tedavi giderini talep ve dava etmiştir.
Davalı ……. vekili cevap dilekçesinde özetle;kaza sonucu üçüncü kişinin malul kalması söz konusu olduğu takdirde sigortacı sigorta poliçesinde belirtilen azami limitlerle ve sigortalının kusuru oranında malul kalanlarla tazminat ödemekle yükümlü olduğunu, ancak tazminatın ödenebilmesi için davacının maluliyet oranı ve maluliyet oranına göre zararların uzman bilirkişilerce hesap ettirildikten sonra karar verilmesi gerektiğini, sağlıklı ve gerçekçi bir tazminat hesaplaması yapılabilmesi için de “sakatlıktan kaynaklanan sürekli iş göremezlik tazminatına ilişkin talebin değerlendirilmesi amacıyla aktüer sıfatına sahip bilirkişi görevlendirmesini, ancak Yargıtay kararlarına göre davacının kazancını, ücret bordrosu hesap pusulası çeşitli ödemeye ilişkin belgelerle kanıtlanması gerektiği, sağlık giderleri yönünden sorumlu olmadıklarını beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davada maddi ve manevi tazminat talebinden kurumun sorumluluğu bulunmadığını bu sebeple davanın husumet yönünden ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, haksız fiil nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Söz konusu trafik kazasında; davacının yaya konumunda olduğu, davalı …’ın sürücü, …’ın malik olduğu ……. plakalı ticari taksinin davacının kaldırıma çıkmak istediği anda sol ayağının üzerinden geçtiği, sigorta şirketinin de bu aracın ZMSS kapsamında sigorta şirketi olduğu anlaşılmıştır.
21/11/2014 tarihinde gerçekleşen trafik kazası nedeniyle kusur durumunun incelenmesinde; mahkememizce alınan kusur raporunda davacının %25 oranında, davalı sürücünün %75 oranında kusurlu olduğunun tespit edildiği, ceza dosyasında alınan kusur raporunda da davalı sürücünün asli kusurlu, davacının tali kusurlu olduğu tespit edilmiştir.
2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu Madde 52/b: Sürücüler kullandıkları aracın yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmak zorundadır. Sürücü …’ın sevk ve idaresindeki ……. plaka sayılı ticari taksi ile 21.11.2014 tarihi saat 23:30 sıralarında Beylikdüzü İlçesi, …… cad. …… sokak üzerinde seyir halinde iken, karşıdan karşıya geçmekte olan, geçişin büyük bir kısmını tamamlayıp kaldırıma çıkmak üzere olan yaya …’a çarptığı, karşıdan karşıya geçen ve geçişin büyük bir kısmını tamamlayıp kaldırıma çıkmak üzere olan yayaya çarpmamak için aracının hızını trafik durumunun gerektirdiği hıza ayarlamadığı ve etkili fren tedbirine başvurmadığı 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu Madde 52/b’de sayılan kuralı ihlal ettiği için asli oranda kusurlu olduğu mütalaa edilmektedir.
2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu Madde 68/b,c: “Taşıt yolunun karşı tarafına geçmek isteyen yayaların taşıt yolunu, yaya ve okul geçidi ile kavşak giriş ve çıkışları dışında herhangi bir yerden geçmeleri yasaktır. Ancak, yüz metre kadar mesafede yaya geçidi veya kavşak bulunmayan yerlerde yayalar, taşıt trafiği için bir engel teşkil etmemek şartı ile ve yolu kontrol ederek kendi güvenliklerini sağladıktan sonra en kısa doğrultuda ve en kısa zamanda taşıt yolunu geçebilirler. Yaya yollarında, geçitlerde veya zorunlu hallerde taşıt yolu üzerinde bulunan yayaların, trafiği engelleyecek veya tehlikeye düşürecek şekilde davranışlarda bulunmaları yasaktır.”. Yaya …’ın karşıdan karşıya geçerken trafik durumunu yeteri kadar kontrol etmeyerek kendi can güvenliğini tehlikeye attığı için belli bir oranda kusurlu olduğu anlaşılmaktadır. Ancak karşıdan karşıya geçişinin büyük bir kısmını tamamlayıp kaldırıma çıkmak üzere olduğu ve tedbir alma şansının azaldığı anlaşılmakta olup, kusurunun davalı sürücünün kusurunun yanında tali oranda olacağı mütalaa edilmektedir.
Dava konusu olayla ilgili olarak Büyükçekmece ……. Asliye Ceza Mahkemesine sunulan 07.05.2016 tarihli Bilirkişi Raporu ile tayin edilen kusur oranları tarafımızca kabul edilmiştir.
ATK ……. İhtisas Dairesinden maluliyete ilişkin rapor alınmış olup davacının maluliyet oranının bulunmadığı, sürekli maluliyetinin olmadığı, işgörmezlik süresinin 2 aya kadar uzayabileceği belirtilmiştir.
Tedavi evrakları dosyamız arasına alınarak tedavi giderleri yönünden de bilirkişilerce değerlendirme yapılmıştır.
Mahkememizce alınan bilirkişi raporuna ve ek rapora göre de; kusur ve maluliyet durumuna göre geçici işgörmezlik zararı 1.314,00 TL, tedavi giderleri de 747,75 TL olarak olarak tespit edilmiştir.
Manevi tazminat talebi yönünden yapılan değerlendirmede;
Manevi tazminat miktarının nasıl belirleneceği konusu Yargıtay HGK.’nun 24.12.2014 tarih ve ……. E., ……. K. sayılı kararında belirtilmiştir. Gerçekten de söz konusu karara göre; “…Manevi tazminat isteminin temelinde, davalıların haksız eylemi yatmaktadır. Bilindiği üzere, haksız eylemin unsurları; zarar, fiil ile zarar arasında illiyet bağı, fiilin hukuka aykırı olmasından ibarettir. Öte yandan, mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 47. (6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56.) maddesinde düzenlenen manevi tazminatta kusurun gerekmediği, ancak takdirde etkili olabileceği, 22.6.1966 tarih ve ……. Esas ….. Karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıkça vurgulanmıştır. Bu kararın gerekçesinde, taktir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar, her olaya göre değişebileceğinden, hâkim bu konuda taktir hakkını kullanırken, ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Yine BK 47 (TBK 56). maddesi hükmüne göre; hâkimin özel halleri göz önünde tutarak, manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği tutar adalete uygun olmalıdır. Bu para tutarı, aslında ne tazminat ne de cezadır. Çünkü mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını amaç edinmediği gibi, kusurlu olana yalnız hukukun ihlalinden dolayı yapılan bir kötülük de değildir. Aksine, zarara uğrayanda bir huzur duygusu uyandırmayı, aynı zamanda ruhi ızdırabın dindirilmesini amaç edindiğinden, tazminata benzer bir fonksiyonu da vardır. O halde bu tazminatın sınırı, onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. Manevi tazminat, duyulan elem ve ızdırabın kısmen ve imkan nisbetinde iadesini amaçladığından hâkim, M.K.nun 4. maddesi gereğince hak ve nesafete göre takdir hakkını kullanarak, manevi tazminat miktarını tespit etmelidir. Hâkim belirlemeyi yaparken somut olayın özelliğini, zarar görenin ekonomik ve sosyal durumunu, paranın alım gücünü, maluliyet oranını, beden gücü kaybı nedeniyle duyulan ve ileride duyulacak elem ve ızdırabı gözetmelidir.” Somut olayda davacının söz konusu olay nedeniyle geçici işgörmezlik durumunun oluşması, kaza nedeniyle duyduğu elem gibi hususlar dikkate alındığında manevi tazminat talebinde haklı olduğu görülmüş ve tarafların sosyal ekonomik durumu, paranın alım gücü, işgörmezlik durumu kapsamında hakkaniyete göre 5.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;.
1-Maddi tazminat yönünden davanın KISMEN KABULÜ ile 1.314,00TL geçici iş görememezlik tazminatının davalılar …, … ve …… Sigorta A.Ş’den alınarak davacıya verilmesine,
2-Tedavi giderleri yönünden davanın KABULÜ ile 747,00TL’nin davalı ……. ‘dan alınarak davacıya verilmesine,
3-Manevi tazminat yönünden davanın KABULÜ ile 5.000,00TL manevi tazminatın olay tarihi olan 21.11.2014 tarihinden itibaren yasal faizi ile davalılar … ve …’dan alınarak davacıya verilmesine,
4-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 140,78TL ilam harcından peşin alınan 27,70TL harcın mahsubu ile bakiye 113,08TL’nin davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine,
5-Davacı tarafından sarf edilen 27,70TL Başvuru Harcı, 27,70TL Peşin Harç, olmak üzere toplam 55,40TL’nin davalılar …, … ve …… Sigorta A.Ş’den alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından sarf edilen 1.700,00TL bilirkişi ücreti, 541,65TL posta masrafı, olmak üzere toplam 2.241,65TL den kabul red oranına göre hesaplanan 1.540,01TL’nin davalılar …, … ve ….. Sigorta A.Ş’den alınarak davacıya verilmesine,
7-Maddi tazminat yönünden; Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 2.061,00TL vekalet ücretinin davalılar …, … ve …… Sigorta A.Ş’den alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
8-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 939,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalı ……. ‘ne verilmesine,
9-Manevi tazminat yönünden; Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 4.080,00TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’dan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
10-HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra artan avansın taraflara iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalıların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde … Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde manevi tazminat yönünden istinaf yolu açık olmak üzere, maddi tazminat ve tedavi giderleri yönünden kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.01/12/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.