Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/714 E. 2019/386 K. 27.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/714 Esas
KARAR NO : 2019/386

DAVA : Menfi Tespit ve Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/07/2015
KARAR TARİHİ : 27/03/2019
KARAR YAZIM TARİHİ :24/04/2019
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit ve Alacak (Ticari Satımnadan İlişkiden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, davalı grup şirketlerinden önce dava dışı ….A.Ş’ile ticari ilişkiler kurduğu ancak yaşanan sorunlar nedeniyle ticari ilişkinin davalı ile sürdürüldüğünü, taraflar arasındaki ticari ilişkide karşılıklı alım satım faturaları düzenlendiğini, davalıdan satın alınan ürünler karşılığı avans çekleri ile ödeme yapıldığı ancak davalının gerekli olan ürünleri göndermediği gibi müvekkili tarafından satılan ürünlerin bedellerini de ödemediği yapılan görüşmeler sonunda müvekkilinin, davalı da bulunan…. Bankası … Şubesi’ndeki hesapta bulunan …. nolu 30/06/2015 vadeli 32.344,00TL bedelli avan çekini geri alarak karşılığında 10.000,00’ar TL tutarlı 14/08/2015 vadeli ve 16/09/2015 vadeli bonolar ile 12.334.00 TL bedelli 14/10/2015 vadeli toplam üç adet bononun verildiğini bunun dışındaki avans çekleri yönünden müvekkilini rahatsız etmeyeceğini bildirmesine rağmen vadesi geldikçe müvekkilini sıkıştırdığını, davalı elinde bedelsiz kalan müvekkiline ait …. Bankası A.Ş …. Şubesine ait …. nolu 12.500,00TL bedelli, ….488 nolu 12.500,00 TL bedelli, …. nolu 12.500,00 TL bedelli, … nolu 10.000,00 TL bedelli, …. nolu 12.000,00 TL bedelli çeklerin bulunduğunu, çeklerin avans çeki olarak verildiğini, davalının edimini yerine getirmemesi nedeniyle, çeklerin bedelsiz olduğunu ileri sürerek, çekler nedeniyle müvekkilin borçlu olmadığının tespitine, dava dilekçesinde açıklanan çek ve bonolar nedeniyle müvekkilinin borçlu olmadığının tespiti ile takiplerin tedbiren durdurulmasına, bedelsiz senetlerin iptaline, müvekkilinin alacaklarının tespiti ile şimdilik 10.000,00TL’nin tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının çeklerinin iadesini istemekte hukuki yararının bulunmadığını, zira davacı tarafından dava konusu edilen çeklerin 10/08/2015 tarihli yazılı belge ile iade edildiğinin, müvekkilinin davacıya borcu bulunmadığnıın, bu hususun, tarafların ticari defterleri ile sabit olduğunu, taraflar arasında uzun süreli ticari ilişki ve bu ilişkiden kaynaklanan ticari hesap ilişkisinin bulunduğunu, davacıya satılan çocuk bezlerine karşılık bir kısım çek ve senetlerin verildiğini, daha sonra ürünlerin peyder peyi imza karşılığı davacının babasının aracılğıyla kendisine teslim edilmesine rağmen çek bedellerinin ödenmediğini, .. nolu çekin bizzat davacı tarafından iade alındığını, diğer …87,88,89 nolu çeklerin ise cari hesaba kaydedilmek üzere bankaya verildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Her ne kadar cevap dilekçesinin 5.000.00TL istenmiş ise de, usulüne uygun harcı ödenmiş ve davacı iddialarını içeren karşı dava dilekçesi bulunmadığını mahkememizce bu hususta hiç bir değerlendirme yapılmamıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE: Taraflar arasındaki ticari satım ilişkisine ilişkin fatura, sevk irsaliyeleri sözleşme kapsamında verilen belgeler taraflarca dosyaya sunulmuştur. Cevap dilekçesi ekinde ibraz edilen ek 4 deki belgeye göre bir kısım çeklerin davacıya iade edileceği düzenlenmiştir.
Davacı vekili cevaba cevap dilekçesinde menfi tespite konu çekleri iade edilmesi nedeniyle menfi tespit yönünden hukuki yarar bulunmadığından eksik harcın tamamlanmayacağı ancak müvekkilinin teslim ettiği emtia borcunun ödenmediğini, alacağın 155.772,50TL olduğunu ileri sürerek, bu kısım yönünden tahsil kararı verilmesini talep etmiştir.
Davalının tacir olması nedeniyle mahkememizce dava konusu uyuşmazlıkta ticaret mahkemelerinin görevli olduğu değerlendirilerek uyuşmazlığın esası ile ilgili yargılama yapılmıştır.
Uyuşmazlığın çözümü için tarafların ticari defter ve belgelerinin incelenmesi zorunlu olduğundan, mahkememizce tarafların karşılıklı olarak birbirlerine teslim ve iade edilen imtia karşılığı cari hesaplarına göre ne miktarda alacaklı olduklarının değerlendirilmesi amacıyla oluşturulan bilirkişi kurulu aracılığıyla rapor alınmıştır. 07/02/2018 tarihli bilirkişi raporunun incelenmesinde tarafların ticari defter ve belgelerinin usulüne uygun şekilde düzenlendiği, taraf defterlerinde yapılan inceleme sonucu menfi tespite konu edilen çek ve senetler haricinde davacının, davalıdan 59.803,49TL alacaklı olduğu belirlenmiştir.
Taraf vekillerinin itirazı sonucu alınan 12/09/2018 tarihli denetime el verişli bilirkişi raporunda davacı alacağının 104.647,47 TL olduğu anlaşılmıştır.
Davalı vekili bir kısım ürünlerin sevk irsaliyesiyle davacıya iade edildiğini bu kapsamda davacının alacağının bulunmadığını ileri sürerek, sevk irsaliyelerinin asıllarını sunmuştur. Mahkememizce imza incelemesi için dosya grafoloji bilirkişisine verilmiş olup, sevk irsaliyelerinin altındaki imzaların davacının eli ürünü olmadığı ancak yazılardaki bir kısım yazı karakterlerinin benzerlik gösterdiği bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde dava ticari satım nedeniyle verilen kıymetli evrak yönünden borçlu olmadığını tespiti ve teslim edilen emtia bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Her ne kadar davacı bir kısım kıymetli evrak yönünden menfi tespit isteminde bulunmuş ise de dava konusu edilen kıymetli evrakın cevap dilekçesinde de belirtildiği üzere davacıya iade edildidiği, ve davacının cevaba cevap dilekçesinde bu hususu kabul ederek eksik harcı tamamlanmadığı anlaşılmakla menfi tespit istemine ilişkin usulüne uygun şekilde harıcı ödenerek açılan bir dava bulunmadığnıdan bu hususta karar verilmeye yer olmadığına karar verilmiştir.
Her ne kadar cevap dilekçesinde hiç bir maddi olgudan söz edilmemeksizin sonuç kısmında 5.000,00TL’nin tahsili talep edilmiş ise de, usulüne uygun şekilde harcı ödenerek ve hukuki olaylar anlatılarak açılmış bir karşı dava bulunmadığından mahkememizce bu hususta hiç bir değerlendirme yapılmamıştır.
Davacının alacak talebi bakımından yapılan değerlendirmede, tarafların karşılıklı ticari ilişki kapsamından birbirlerine sattığı emtialar bulunduğu sabittir. Mahkememizce denetime el verişli görünen ve hükme esas alınan 12/09/2018 tarihli bilirkişi raporunda belirlendiği üzere, teslim edilen emtia davalı tarafından yapılan ödeme ve iade edilen çekler dikkate alındığından, davalının bakiye 104.647,47TL borcunun bulunduğu sabittir. Her ne kadar davalı vekili 05/12/2018 tarihli dilekçesi ile davacıya keşide edilen 3 adet fatura ile bir kısım emtianın davacıya teslim edilmesi nedeniyle davacı alacağının bulunmadığı savunulmuş ise de, süresinden sonra verilen delilin ödeme iddiası olması nedeniyle yargılamanın her aşamasında ileri sürülebileceği dikkate alınmış ve ibraz edilen fatura ve sevk irsaliyeleri altındaki imzaların davacının eli ürünü olup olmadığı araştırılmıştır. Grafoloji bilirkişi raporunda, fatura altındaki imzaların davacı eli ürünü olmadoığı, ancak bir kısım yazılarn karakter yönünden benzerlik gösterdiği bildirilmiştir. Bu tür belgelerde yazı karakterlerinin benzer olması delil niteliğinde olmayıp emtiaların teslim edildiğinin kesin delil ile kanıtlanması gerektiği ve davalının bu hususu kesin delil ile kanıtlamadığı anlaşılmakla harcın ödeniş şekli ile alacak davasının kabulü ile 104.647,47TL’nin davalıdan tahsiline ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının alacak davasının arttırılmış şekilde kabulü ile 104.647,47TL’nin 94.647,47TL’sinin ıslah tarihi olan 25/03/2019 tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine
2-Menfi Tespit talebi yönünden usulüne uygun şekilde harcı ödenerek açılan bir dava bulunmadığından bu hususta karar vermeye yer olmadığına,
3-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 7.148,46TL ilam harcından peşin alınan 170,78TL harcın, 168,00TL tamamlama harcı ve 1.617,00TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 5.192,68TL’nin davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
4-Davacı tarafından sarf edilen 2.550,00TL bilirkişi ücreti, 168,90TL posta masrafı, 27,70TL başvuru harcı, 170,78TL peşin harç, 168,00TL tamamlama harcı ve 1.617,00TL ıslah harcın toplam 4.702,38TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 11.121,79TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
6-Menfi tespit davası yönünden, avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 2.725,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,

7-Sarf edilmeyen gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.27/03/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır