Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/534 E. 2019/341 K. 19.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/534 Esas
KARAR NO : 2019/341

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 28/05/2015
KARAR TARİHİ : 19/03/2019
KARAR YAZIM TARİHİ : 08/04/2019
Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle : davalı şirketin hukuka uygun olmayan fiiller ile finans temin edilmesi eylemini gerçekleştirdiğini hedef kitle olarak yurt dışında ve özellikle Almanya da çalışan Türk vatandaşlarının seçildiğini izinsiz ve yasa dışı para toplandığını şirkete para verenlerin sözde kar payı garantisi yanında iş ve benzeri garantilerde verildiğini toplanan paraların resmi kayıtlarına alınmadığını davalı şirkete karşı ileri sürdükleri ve şirketinde ortaklık durum belgelerinde ikrar ettiği uhdesinde bulunan ana paranın iadesi taleplerinin hukuka ve hakkaniyete uygun olduğunu davalının taahhütlerini yerine getirmekten imtinası sebebiyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 50.069 DM karşılığı 25.600,00 Euronun alacaklarının dava tarihinden itibaren işleyecek TCMB döviz cinsinden hesaplarına uyguladığı en yüksek faizi ile tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle : Davacı ile davalı şirket arasında hukuki ilişki olmadığını davalı şirketin pay defterleri incelendiğinde davacının davalı şirketinin ortağı olmadığı davacının açıkça yatırdığı paranın karşılığında dava dışı Lüksemburg merkezli … ya ait hisse senetlerini aldığını beyan ettiği ve bu şirkete dava açılması gerekirken davacı ile hiçbir ticari ve hukuki ilişkisi olmayan müvekkile karşı dava açmanın yersiz olduğunu ortaklık durum belgelerinde şirketi temsili yetkili kişilerin imzalarının bulunmadığını davalınında bu belgelerden sorumlu tutulamayacağını öte yandan tahsilat makbuzu altında ibraz edilen belgenin davalının bilgisi dışında her zaman düzenlenebileceğini ve bu nedenle de delil kuvveti olmadığını öncelikle davanın husumetten reddine aksi halde de paranın yatırıldığı tarih ile davacının hileye dayanarak sözleşmeyi bozmak istediği tarih arasında borçlar kanunun 31.maddedeki bir yıllık sürenin geçtiğini ve söz konusu davanın 9 yıl sonra açıldığından reddi gerektiğini davacının alacak talebinin şirket kayıtlarıyla örtüşmediği yabancı paranın aynen ödeneceği herhangi bir hüküm bulunmadığını davalının davacıya herhangi bir borcu olmadığından bahisle davanın reddini talep etmiştir.
Mahkememizce ticaret sicil kayıtları celbi örnek yargıtay kararları tarafların sunmuş oldukları deliller dosyamız arasına alınmış tarafların iddia ve savunmaları nazara alınarak davalı defter ve kayıtları üzerinde talimat mahkemesince bilirkişi incelemesi yapılmış ilk olarak yapılan incelemede mali müşavir …. 10/08/2010 bilirkişi raporunu dosyaya sunmuş bu rapora yapılan itirazlar ve dosyaya sunulan deliller ile birlikte ,bilirkişiler Sosyal ve Beşeri Bil.fak. Öğrt.Üyesi …. , Ticaret Hukuku Ana bilim dalında … ile Sosyal Bilimler MYO. Öğrt. Üyesi … 21/03/2013 tarihli raporunu dosyamıza sunmuşlardır.
Mahkememizce davanın reddine ilişkin verilen karar davalının temyiz istemi üzerine Yargıtay Yüksek …. Hukuk Dairesinin 07/07/2014 Tarih …. esas karar sayılı ilamı ile bir kısım resmi raporlar ile Konya …. Ağır Ceza Mahkemesinin dosyasının incelenerek davalının hukuki durumunun değerlendirilmesi karar verilmesi gerekçesi ile bozulmuştur.
Mahkememizce bozma ilamına uyulup bozma ilamında işaret edilen Konya … Ağır ceza Mahkemesi ile soruşturma raporları getirtilip dosyaya konmuştur. Konya …. Ağır Ceza Mahkemesi dosyasında davaların zaman aşımı nedeniyle düşürülmesine dair verilen karar kesinleşmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; dava davacı tarafından kar payı vaadi ile davalı şirkete yapılan ödemenin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili istemine ilişkindir. Davalılar, davacının şirket ortağı olduğunu ve ortağın sermaye payı olarak koyduğu miktarın tasfiye gerçekleşmeden istemeyeceğini savunmaktadırlar. Ancak mahkememizce yapılan yargılama, bilirkişi raporunda tespit edilen maddi olgular, SPK ve TBMM’ce düzenlenen soruşturma ve araştırma raporları, emsal dosyadaki yüksek mahkemenin kararlılık kazanan uygulamaları dikkate alındığında davacı ile davalı şirket arasında gerçekte bir ortaklık hukukunun bulunmadığı, oluşturulan kayıtların davacı iradesini yanıltmaya yönelik ve TTK’nın 405. Maddesine dayalı olarak iadeden kaçınma olgusuna yönelik olarak düzenlenen işlemler olduğu, gerçekte ise davacı ve bir kısım yatırımcıların iradelerinin fesada uğratılarak kar vaadi ile para toplama eylemenini esasında haksız fiil oluşturduğu, taraflar arasında ortaklık ilişkisi bulunmaması nedeniyle davacıdan kar vaadi ile alınan paranın iadesi gerektiği anlaşılmakla davacının davasının kabulüne ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. (Yargıtay … Hukuk Dairesinin 14/12/2017 Tarih…ek sayılı kararı da bu yöndedir.)
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının kabulü ile; 25.600EURO alacağın dava tarihinden itibaren 3095 sayılı kanunun 4/a maddesi gereğince Devlet bankalarınca EURO cinsi 1 yıl vadeli mevduata uygulanan en yüksek mevduat faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 3.586,27TL ilam harcından peşin alınan 706,40TL harcın mahsubu ile bakiye 2.879,87TL’nin davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
3-Davacı tarafından sarf edilen 1.480,00TL bilirkişi ücreti, 267,00TL posta masrafı, 14,00TL başvuru harcı, 706,40TL peşin harç, 123,60TL Temyiz yoluna başvurma harcı, 25,20TL Temyiz karar harcı olmak üzere toplam 2.616,20TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 6.125,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
5-Sarf edilmeyen gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/03/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.