Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/448 E. 2021/860 K. 09.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/448 Esas
KARAR NO : 2021/860

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/04/2015
KARAR TARİHİ : 09/11/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 29/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;09.08.2011 tarihinde davalı ……. kontrolündeki motosikletin kendisine çarparak ağır yaralanmasına sebebiyet verdiğini, sürücü belgesi olmayan ve trafik kurallarını ihlal ederek ve yüksek hızla seyreden motosiklet sürücüsünün araç sollanmaz şeritte sollama yapması ile meydana gelen kaza sonucu yaralanan ve olay neticesinde Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturmada ….. Sulh Ceza Mahkemesinin ……. E. sayılı dosyası ile yargılama sonucunda davalı sürücü ……. aleyhine 10 ay hapis cezasına hükmedildiğini, bu cezanın TCK. Madde 51/1 gereğince ertelendiğini, işbu kararın hak yoksunluklarının çıkartılması suretiyle Yargıtay tarafından onandığını, gerek kaza tespit tutanakları ve ifade tutanakları ile gerekse kesinleşen mahkeme kararı ile Sürücü …….’ın kusurlu olduğunun sabit hale geldiğini, kendisinin bu kazadan sonra uzun süre yoğun bakımda kaldığını, tedavi süresince bakım ve gerekli malzemelerin sağlanmasına yönelik yapılan giderler ile tedavi olunan …… Hospital ve ……. Sağlık Hizmetleri A.Ş. ‘ye ödenen iş bu giderlerin 6111 sayılı kanama ilgili maddesi gereğince Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanması gerektiğini; geriye kalan ve olay nedeni ile yapılan diğer harcamaların ise sigorta şirketi tarafından karşılanması gerektiğini, her ne kadar sağlık hizmet bedelleri için ilgili mevzuat uyarınca T.C, Sosyal Güvenlik Kurumu …….. ‘ne 2918 sayılı kanunun 98. Maddesi kapsamında 14.03.2014 tarihinde ödeme hususunda talepte bulunmuş olsa da, istenen tüm eksik evrakların 29.08.2014 tarihinde tamamlanarak teslim edilmiş olmasına rağmen herhangi bir cevap alınamadığını, İzah edilen nedenlerle, Davalılardan ……. adına kayıtlı …… plakalı aracın trafik kayıtları üzerine, yargılama sonuna kadar kötü niyetli devirlerin önlenmesi amacıyla ihtiyati tedbir konulmasına, 50.000,00 TL manevi tazminatın ve fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile çalışmadığı günler ve tedavi giderleri için şimdilik 10.000,00 TL maddi tazminatın, tüm alacak kalemleri için kaza tarihi olan 09.08.2011 den itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı …….. sorumluluğunun sadece sağlık hizmet bedeli ile sınırlı olarak, davalı …… Sigorta A.Ş. nin sorumluluğunun ise sağlık hizmet giderleri dışında kalan maddi tazminat talepleri bakımından poliçe limiti ile sınırlı olarak davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsilini, tüm yargılama giderleri ile vekalet ücretlerinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
Davalı ……. ve ……. vekili cevap dilekçesinde özetle;Bahse konu kazanın oluş tarihinin 09.08.2011 olduğunu ve 4 yıl önce yaşanan bu kazanın zamanaşımına uğradığını, kazada asıl kusurlu olan tarafın davacı olduğunu, davacının, trafiğin yoğun olduğu yolda karşıdan karşıya geçilmesine elverişli olup olmadığını kontrol etmeden taşıtlara öncelik vermeden geçmek istediğini, kazanın yolun ortasında gerçekleştiğini, asıl kusurlu olan tarafın kendisi olduğunu, olay anında davacıya çarpmamak için motoru sağa manevra yaptığını savrularak devrildiklerini ve davacıya bacağından çarptıklarını ve tanık beyanlarında da bu durumun açıkça ifade edildiğini, yüksek süratle seyir edildiğinin gerçeği yansıtmadığını, ehliyetli olmamasının kusurlu olduğu anlamını taşımadığını, davacının 11.05.1930 doğumlu, kaza tarihinde 81 yaşında, özgeçmişinde hipertansiyon, diyabet, iskemik kalp hastalığı olduğu tıbbi raporlardan anlaşılacağını, davacının üzücü bir kaza geçirmiş olduğunu, talep edilen manevi tazminatın da miktarının çok fahiş bir rakam olduğunu, kendilerinin maaşlı çalışanlar olduklarını ve herhangi bir mal varlıklarının bulunmadığını, izah olunan nedenlerle haksız ve hukuka aykırı davanın reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretlerinin davacılara yükletilmesine karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
Davalı ……Sigorta vekili Cevap Dilekçesinde Özetle;Sigortalının kusurlu olması halinde teminatın geçerliliğinin söz konusu olduğunu, bu nedenle “Adli Tıp Kurumu, Trafik İhtisas Dairesi” tarafından kusur tespitinin yapılmasından sonra şirkete sigortalı aracın kusurlu bulunması durumunda; yine “…….” sıfatına sahip bir bilirkişi kanalı ile “sürekli iş göremezlik tazminatı” hesaplanmasını, Sigortalı aracın kusurlu bulunması ve ödeme yapılmasına karar verilmesi halinde sorumluluğun azami poliçe limiti olan 200.000,00 TL ile sınırlı olacağını, bahsi geçen …… plaka sayılı aracın 29.06.2011-2012 tarihleri arasında ……. numaralı poliçe ile teminat altına alınmış olduğunu, SGK dan gerekli belgeler talep edilerek davacıya rücuya tabi bir ödeme yapılıp yapılmadığının araştırılmasını ve hesap edilecek destek payından ödeme var ise tenzilinin yapılmasını, dava konusu hasarla ilgili davacı tarafından açılan herhangi bir hasar dosyası bulunmaması sebebiyle temerrüt tarihinin dava tarihi olarak kabul edilebileceğini, davacının faiz isteminin yasaya aykırı olduğunu, maluliyet oranının tespiti için Adli Tıp Kurumu ….. İhtisas Dairesine sevkinin gerektiğini, Kurum tarafından hazırlanacak rapora istinaden ……. hesabının yapılmasını, İzah olunan nedenlerle ve davanın açılmasına sebebiyet vermemeleri nedeniyle, yargılama giderleri ve vekalet ücretlerinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı ……. vekili cevap dilekçesinde özetle;Davada maddi (gelir kaybı ve iş göremezlik tazminatı) ve manevi tazminat talebinden kurumun sorumluluğunun bulunmadığını, Bilindiği üzere, 25.02.2011/ tarihli ve 27857 sayılı Resmi Gazete de yayımlanarak yürürlüğe giren 6111 sayılı “Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun ve Kanunu Hükminde Kararnamelerde değişiklik Yapılması Hakkında Kanunu” un 59. Md. İle 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun yeniden düzenlenen 98. Maddesinin birinci fıkrası; “trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer tüm resmi ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedelleri kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığı bakılmaksızın ……. tarafından karşılanır” hükmünü, İkinci Fıkrasında ise; “trafik kazalarına sağlık teminatı sağlayan zorunlu sigortalarda; sigorta şirketlerince yazılan primlerin ve …….. Hesabında tahsil edilen katkı paylarının % 15’ini aşmamak üzere, münhasıran bu teminatın karşılığı olarak Hazine Müsteşarlığınca sigorta şirketleri ve 03.06.2007 tarihli 5684 sayılı Sigortacılık Kanunun 14. Maddesinde düzenlenen durumlar için …….. Hesabı tarafından …….” na aktarılır. Söz konusu tutar, ilgili sigorta şirketlerinin ve …….. Hesabının bu teminat kapsamındaki yükümlülükleri sona erer. Hazine Müsteşarlığının bağlı bulunduğu Bakanlığın tekliği üzerine Bakanlar Kurul söz konusu tutarı % 50 “sine kadar arttırmaya ve azaltmaya yetkilidir” hükmüne amirdir. Öte yandan 6111 sayılı Kanunla yapılan düzenlemeden anlaşılacağı üzere Kurumun sadece trafik kazası nedeni ile sunulan sağlık hizmetlerinden sorumlu tutulmuş, herhangi bir maddi ve manevi tazminat ile sorumlu tutulmamış olduğunu, açılan ve Kuruma ihbar edilen davada da bu yönde bir talepte bulunulamayacağını, Trafik kazası sonrası Kurumla sözleşmeli ve sözleşmesiz sağlık kuruluşuna acil hal olarak müracaat eden kişinin tedavisi sağlanıp taburcu edildikten sonraki devam eden tedavileri “acil hal” olarak değerlendirilemeyeceğinden dava dilekçesinde belirtilen tedavilerin sözleşmesiz sağlık hizmeti sunucularınca verilmesi durumunda bedellerinin karşılanmayacağının da açık olduğunu, Davacının dava öncesi kuruma herhangi bir başvurusunun bulunmadığını, …….. Merkezinden gelen kayıtların tetkikinde trafik kazası ile ilgili tedavinin Kurumca karşılandığının anlaşıldığını, dava açılmasına kurumun sebebiyet vermediğini, davanın Kurum yönünden reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretlerinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, haksız fiil nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Söz konusu trafik kazasında; davalı ……’ın motosiklet sürücüsü, …….’ın malik, ……Sigorta AŞ’nin ZMSS şirketi olduğu, davacılar murisinin ise yaya konumunda olduğu anlaşılmıştır.
Davacının vefati nedeniyle mirasçıları davaya dahil edilmiştir.
09/08/2011 tarihinde gerçekleşen trafik kazası nedeniyle kusur durumunun incelenmesinde; ceza dosyasında alınan ATK raporunda eşdeğer kusurlu olduğunun belirtildiği, mahkememizce alınan 2016 yılında alınan raporda eşdeğer kusurlu olduğunun belirtildiği, 2017 yılında alınan raporda davacı ………. ‘in %70 oranında, davalı ……’ın ise %30 oranında kusurlu olduğu belirtilmiştir. İtirazlar ve çelişki üzerine mahkememizce ATK Trafik İhtisas Dairesi ve Karayolları Fen Heyetinden alınan raporda davacı …….’in ve davalı ……’ın %50 oranında kusurlu olduğu belirtilmiştir.Yaya ……., iki yönlü trafiğe açık bir yolda, karşıdan karşıya, gelişigüzel bir şekilde geçmek istemiş, bu geçişi sırasında yolun ortasında beklemiş, böylelikle kendi can emniyetini tehlikeye soktuğu gibi motorlu taşıtların da ilk geçiş hakkını ihlal etmiştir. Yayanın yola girmeden önce her iki yönden gelen trafiği etkin bir şekilde kontrol etmesi, güvenle geçebileceğine kanaat geçirince ancak yola girmesi, hızlıca yolu geçmesi, yolda beklememesi gerekirdi. Ancak yaya bu hususlara riayet etmemiştir. Yayanın, dikkatsiz, tedbirsiz, özensiz ve yayaların uyması gereken kurallara aykırı olan bu davranışının olayın meydana gelişinde etkili olduğu kanaatine varılmıştır. Mevcut tespitler ve olayın cereyan tarzından, meslekte ve sanatta acemice olan davalı sürücü …….’ın yönetimindeki motosikletle, yolu gereğince kontrol etmeden ve gelişigüzel bir şekilde, önüsıra seyreden taşıtı solundan geçmek istemiş, bu esnada yolda yayayı fark edince ani ve ölçüsüz fren yaparak ve hızının da etkisiyle savrulmuş ve yol ortasında beklemekte olan yayaya çarpmış olduğu anlaşılmaktadır. Davalı sürücünün yerleşim yerinde seyrettiğini ve her an her cihetten seyir izine çıkabilecek yaya hareketliliğinin olabileceğini dikkate alarak hızını yol ve mahal şartlarına göre ayarlaması, tüm dikkatini yola teksif etmesi, önüsıra seyreden taşıtı geçme manevrası için yoldaki tüm yaya ve taşıt hareketliliğini etkin bir şekilde kontrol etmesi, ancak güvenle bu geçişini sağlayabileceğine kanaat getirince önündeki aracı kontrollü bir şekilde geçmesi gerekirdi. Davalı sürücü bu hususlara riayet etmemiştir. Sürücünün dikkatsiz, tedbirsiz, özensiz, manevraları düzenleyen kurallara ve hız kurallarına aykırı sevk ve idare biçiminin olayın meydana gelişinde etkili olduğu kanaatine varılmıştır. Buna göre tarafların eşdeğer kusurlu olduğu mahkememizce de kabul edilmiştir.
Sigorta poliçesi yönünden yapılan değerlendirmede; ……. Sigorta A.Ş ve ……Sigorta A.Ş’ne yazılan müzekkerelere cevap verildiği, ……. Sigorta A.Ş tarafından sunulan sigorta poliçesinin aracın davalı …….’a satışından öncesine ait plakaya ilişkin olduğu, ……Sigorta A.Ş tarafından mahkememize ve ceza dosyasına sunulan sigorta poliçesi kapsamından 29/06/2011 -29/06/2012 tarihleri arasında ZMSS şirketinin …… Sigorta A.Ş olduğu anlaşılmıştır.
27.08.2011 tarih ve 28038 Sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Yönetmeliğin “Kanun’un yayımı tarihinden önceki trafik kazaları” başlıklı geçici 1. maddesinde “Kanun’un yayımı tarihinden önce meydana gelen trafik kazalarından kaynaklanan ve anılan tarih itibariyle ödenmemiş tüm tedavi gideri bedelleri Kanun’un geçici 1. maddesi kapsamında Kurumca ödenir. Bu tarihten önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle ilgili sigorta şirketlerinden ve …….. Hesabından tahsil edilen tutarlar bakımından ilgili sigorta şirketlerine ve …….. Hesabına herhangi bir iade yapılmaz. Bu tutarlar Kuruma bu Yönetmelik uyarınca aktarılan tutarlardan mahsup edilemez” düzenlemesi yapılmıştır. Görüldüğü üzere, 6111 Sayılı Yasa’dan önceki dönemde gerçekleşen kazalara ilişkin sağlık harcamaları konusunda, yönetmelik ikili bir ayrım yaparak kurumun sorumluluğunu düzenlemiştir. Buna göre, 6111 Sayılı Yasa döneminden önce gerçekleşen kazalar nedeniyle, henüz sigorta şirketleri tarafından ödenmemiş olan tedavi giderlerinden kurum sorumlu olacak; ama, 6111 Sayılı Yasa döneminden önce gerçekleşen kazalar nedeniyle sigorta şirketleri tarafından ödenen tedavi giderleri, ödeyen sigorta şirketinin üzerinde kalacak ve ödeme yapan sigorta şirketi 6111 Sayılı Yasa’nın geçici 1. maddesine dayanarak, ödediği bedeli kuruma rücu edemeyecek ve kuruma aktarması gereken primlerden bu sebeple mahsup yapamayacaktır. .
ATK ….. İhtisas Dairesinden maluliyete ilişkin rapor alınmış olup maluliyet oranının tıbbi belge olmadığından tespit edilemediği, iyileşme süresinin 9 aya kadar uzayabileceği belirtilmiştir.
Davacı vekilinin ıslah dilekçesi ile talebini 15.000,00 TL geçici işgörmezlik, 51.000,00 TL bakıcı gideri ve 128.000,00 TL tedavi gideri olarak toplam 194.000,00 TL maddi tazminat olacak şekilde artırdığı anlaşılmıştır.
İşgörmezlik, tedavi ve bakıcı giderlerinin tespitine ilişkin alınan 17/03/2020 tarihli raporda tedavi giderleri ve bakıcı giderlerinin 135.867,14 TL, geçici işgörmezlik zararının 2.772,03 TL olduğu belirtilmiştir. Dosya kapsamı itibariyle alınan bilirkişi raporları arasında 17/03/2020 tarihli rapor ile ek rapordaki açıklamaların somut olaya uygun olduğu, hem kusur hem de maddi taleplere yönelik değerlendirmelerin hükme elverişli olduğu ve alanında uzman bilirkişilerce raporun düzenlendiği anlaşılmakla bu rapor hükme esas alınmıştır ve taraf vekillerinin itirazlarının reddine karar verilmiştir.
Başbakanlık (Hazine Müsteşarlığı) tarafından 27/08/2011 tarihli ve 28038 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Trafik Kazaları Nedeniyle İlgililere Sunulan Sağlık Hizmet Bedellerinin Tahsiline İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin geçici 1’inci maddesine göre; kanunun yayımı tarihinden önce meydana gelen trafik kazalarından kaynaklanan ve anılan tarih itibarıyla ödenmemiş tüm sağlık hizmeti bedelleri kanunun geçici 1. inci maddesi kapsamında Kurumca ödenecektir. Bu tarihten önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle ilgili sigorta şirketlerinden ve …….. hesabından tahsil edilen tutarlar bakımından ilgili sigorta şirketlerine ve ……… Hesabına herhangi bir iade yapılmayacaktır. Bu nedenle, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 99’uncu maddesi gereğince sigorta şirketlerine mağdurlar tarafından gerekli bilgi ve belgeler gönderilmiş olmasına rağmen tedavi giderlerinin 8 iş günü içerisinde ödenmeyerek kişilere/hastanelere iade edilen faturalar da Kurumca karşılanacaktır. Gerek ……. gerekse de şahıs tarafından sağlık giderlerinin ödenmesi için Kuruma müracaat ettiklerinde bu giderlerin ödenmesi için ilgili sigorta şirketine yaptıkları başvuru veya sigorta şirketlerince verilen cevabi yazının örneği istenecektir. Bilahare düzenlenecek bir form üzerinden bu durumdaki tedavi giderlerine ait faturalar için gerekli veriler il müdürlüklerinden toplanılarak elektronik ortama taşınacaktır. Bu genelgenin kapsamı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununda tanımlanan trafik kazası tarifine uyan ve ülkemiz sınırları dahilinde meydana gelen trafik kazaları sonucu oluşan / oluşacak tedavi giderlerinin karşılanmasıyla sınırlıdır, denildiğinden dava konusu kaza nedeniyle oluşan tedavi bedelleri ……. tarafından SUT hükümleri çerçevesinde karşılanabilecektir.
Islah dilekçesi ile tedavi ve bakıcı giderleri ayrı kalemlerde istenmişse de kanunun yayımı tarihinden önce meydana gelen trafik kazalarından kaynaklanan ve anılan tarih itibarıyla ödenmemiş tüm sağlık hizmeti bedelleri kanunun geçici 1. inci maddesi kapsamında Kurumca ödeneceği belirtilmiştir. Hesaplama yapılan faturalardaki evde bakım hizmetinin tedavinin devam etmesi nedeniyle hastanenin mobil uygulamasıyla gerçekleştiği, bakıcı gideri olarak değerlendirilemeyeceği, tedavi gideri olarak değerlendirilmesi gerektiği, SUT hükümleri kapsamında bu bedelden …….’ın sorumlu olduğu, bu faturalar haricinde bakıcı giderinin olduğuna dair başka bir delilin olmadığı, illiyet bağı olmayan faturaların da değerlendirmeye alınmadığı, taleple bağlılık ilkesi gereğince toplam 135.867,14 TL tedavi giderinin 128.000,00 TL’si yönünden dava kabul edilmiştir. Ayrıca belgeli olmayan tedavi giderlerinden ……. sorumlu olmayıp sigorta şirketinin sorumluluğu devam etmektedir.
Buna göre maddi tazminat talebi yönünden davanın kısmen kabulü ile 2.772,03 TL geçici işgörmezlik ve 128.000,00 TL tedavi gideri yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.
Manevi tazminat talebi yönünden yapılan değerlendirmede;
Manevi tazminat miktarının nasıl belirleneceği konusu Yargıtay HGK.’nun 24.12.2014 tarih ve 2014/21-872 E., 2014/1086 K. sayılı kararında belirtilmiştir. Gerçekten de söz konusu karara göre; “…Manevi tazminat isteminin temelinde, davalıların haksız eylemi yatmaktadır. Bilindiği üzere, haksız eylemin unsurları; zarar, fiil ile zarar arasında illiyet bağı, fiilin hukuka aykırı olmasından ibarettir. Öte yandan, mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 47. (6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56.) maddesinde düzenlenen manevi tazminatta kusurun gerekmediği, ancak takdirde etkili olabileceği, 22.6.1966 tarih ve 1966/7 Esas 1966/7 Karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıkça vurgulanmıştır. Bu kararın gerekçesinde, taktir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar, her olaya göre değişebileceğinden, hâkim bu konuda taktir hakkını kullanırken, ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Yine BK 47 (TBK 56). maddesi hükmüne göre; hâkimin özel halleri göz önünde tutarak, manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği tutar adalete uygun olmalıdır. Bu para tutarı, aslında ne tazminat ne de cezadır. Çünkü mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını amaç edinmediği gibi, kusurlu olana yalnız hukukun ihlalinden dolayı yapılan bir kötülük de değildir. Aksine, zarara uğrayanda bir huzur duygusu uyandırmayı, aynı zamanda ruhi ızdırabın dindirilmesini amaç edindiğinden, tazminata benzer bir fonksiyonu da vardır. O halde bu tazminatın sınırı, onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. Manevi tazminat, duyulan elem ve ızdırabın kısmen ve imkan nisbetinde iadesini amaçladığından hâkim, M.K.nun 4. maddesi gereğince hak ve nesafete göre takdir hakkını kullanarak, manevi tazminat miktarını tespit etmelidir. Hâkim belirlemeyi yaparken somut olayın özelliğini, zarar görenin ekonomik ve sosyal durumunu, paranın alım gücünü, maluliyet oranını, beden gücü kaybı nedeniyle duyulan ve ileride duyulacak elem ve ızdırabı gözetmelidir.” Somut olayda davacının söz konusu olay nedeniyle geçici işgörmezliğinin oluşması, kusur oranı, işgörmezlik süresi, kaza nedeniyle duyduğu elem gibi hususlar dikkate alındığında manevi tazminat talebinde haklı olduğu görülmüş ve tarafların sosyal ekonomik durumu, paranın alım gücü kapsamında hakkaniyete göre 15.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Maddi tazminat talebinin KISMEN KABULÜ ile;
a-2.772,03TL geçici iş göremezlik tazminatının davalılar ……. ve …….’dan olay tarihi olan 09/08/2011 tarihinden, sigorta şirketi yönünden dava tarihi olan 30/04/2015 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte bu davalılardan alınarak davacı mirasçılarına payları oranında verilmesine, sigorta şirketinin poliçe limiti ile sınırlı olarak sorumlu tutulmasına,
b-128.000,00TL tedavi giderinin dava tarihi olan 30/04/2015 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacı mirasçılarına payları oranında verilmesine, sigorta şirketinin poliçe limiti ile sorumlu tutulmasına,
c-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Manevi tazminat talebinin KISMEN KABULÜ ile 15.000,00TL manevi tazminatın davalılar ……. ve …….’dan olay tarihi olan 09/08/2011 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte alınarak davacı mirasçılarına payları oranında verilmesine,
3-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 8.933,03TL ilam harcından peşin alınan 1.024,65TL, 3.142,26TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 4.766,12TL’nin davalılardan alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 27,70TL Başvuru Harcı, 1.024,65TL Peşin Harç, 3.142,26TL ıslah harcı olmak üzere toplam 4.194,61TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından sarf edilen 6.300,00TL bilirkişi ücreti, 739,85TL posta masrafı, 876,00TL Adli Tıp Kurumu ücreti olmak üzere toplam 7.915,85TL den kabul red oranına göre hesaplanan 5.335,93TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından sarf edilen 50,00TL posta masrafının kabul red oranına göre hesaplanan 16,29TL’nin davacıdan alınarak davalı …… ve ……. vekiline verilmesine,
7-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 16.373,34TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
8-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 9.019,63TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalılara verilmesine,
9-HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra artan avansın taraflara iadesine,
MANEVİ TAZMİNAT YÖNÜNDEN;
10-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 4.080,00TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
11-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 5.250,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalılara verilmesine,
Dair davacı vekili ile davalı ……. vekili, Davalı ……. vekilinin yüzlerine karşı diğer davalılar yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.09/11/2021

Katip ……
¸e-imzalıdır

Hakim …….
¸e-imzalıdır