Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/407 E. 2018/1124 K. 09.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/407 Esas
KARAR NO : 2018/1124

DAVA : Alacak (Pay Senedinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/04/2015
KARAR TARİHİ : 09/10/2018
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 22/10/2018

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili 21/04/2015 harç tarihli dava dilekçesinde özetle; davalının Avrupa’daki Türk işçilerden para tahsil eden şirketlerden biri olduğunu, özellikle Almanya’da bulunan Türk işçilerine istenildiği her an geri alınabileceği ve karşılığında yüksek oranlarda faiz verileceği gibi garantiler verilerek mevzuata aykırı şekile para toplandığını, bir süre kar payı da dağıtmak sureti ile güven ortamı oluşturularak yatırımcıların dini ve milli duygularını kullanarak haksız çıkar sağladığını, müvekkilinin de istediği zaman geri alabileceği ve karşılığında yüksek oranda faiz verileceği vadi ile dolandırılarak parasının alındığını, 19.05.1998 tarihli 2 adet vergi ile 6.600,00-DEM tahsil edilerek karşılığında davalı şirkete ait hisse senedi verildiğini; davalı tarafından yürütülen para toplama faaliyetinin sermaye piyasası mevzuatı, Türk Ticaret Kanunu , Borçlar Kanunu, Bankacılık Kanunu ve diğer mevzuata aykırı olduğunu ileri sürerek müvekkilinden haksız şekilde tahsil edilen 6.600,00-DEM karşılığı 3.374,53-EURO’nun tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davanın zamanaşımı nedeni ile reddi gerektiğini, dava dilekçesinde ileri sürülen hususların gerçeği yansıtmadığını, taraflar arasındaki ilişkinin davacı tarafından davalıya ait ortaklık pay senetlerinin alımına ilişkin olduğunu, davalı şirketin kuruluşundan sonra gerekli izinlerin alınarak SPK.’nın 10.07.1997 tarihli kararı ile payların kayıt altına alındığını, bu kapsamda şirketçe pay senedi çıkartılarak ilan edildiğini, 3. Kişilerinde bildirilen değerler üzerinde pay senedi iktisap ettiğini, bastırılan senetlerin hamiline yazılı senetlerden olduğunu, davacının da bu tür senetlerden iktisap ettiğini, bu nedenle davanın alacak davası olmayıp ortaklık payına ilişkin dava olması nedeni ile dinlenemeyeceğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER: Dava, cevap dilekçeleri, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı… Vs.
Davalı yanca, zamanaşımı def’isi ileri sürülmüş ise de, taraflar arasındaki ticari ilişkide ifanın başlangıç tarihinin düzenlenmemiş olması nedeni ile davacı alacağının zamanaşımına uğramadığı, taraflar arasındaki ticari ilişki değerlendirildiğinde zamanaşımı def’isinin ileri sürülmesinin dürüstlük kurullarına aykırı olduğu anlaşılmakla talebin reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili tarafından asılları mahkeme kasasına sunulan 19.05.1998 tarihli 2607 ve 2608 sayılı tutanakların incelenmesinde; davalıya ait 2 adet pay senedi karşılığı davacıdan, davalının Hamburg temsilcisi tarafından 5.500,00-DM ve 1.100,00-DM olmak üzere toplam; 6.600,00-DM tahsilat yapıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce davacının alacağının varlığı ve miktarının belirlenmesi amacı ile oluşturulan bilirkişi kurulundan alınan 19.07.2017 tarihli raporun incelenmesinde; hisse senedi ihraç işleminin mevzuata aykırı şekilde gerçekleştirildiğini, sermaye piyasası kurulunca belirlendiği hamiline yazılı pay senetlerinin üzerinde yazılı olan sermayenin tamamı ödenmemiş olmasına rağmen, tamamı ödendiği belirtilerek yatırımcılara yanıltıcı bilgi verildiği, TTK.’nın 409/2. Maddesi kapsamında bedelleri tamamı ödenmemiş olan aylar için hamiline yazılı pay senedi veya ilmuhaber çıkarılamayacağı, pay senetlerinin tutanak ile teslim edilmiş olmasına rağmen bu payların şirket defterlerinde kayıtlı olmadığı, pay satış işlemlerinin gazete ilanı ve duyurular ile yapan şirketin ana paraya yüksek kar payı eklenerek istenildiği zaman geri vermeyi taahhüt ettiği, yapılan işlemin esasında mevduat toplama işlemi olduğu, davacıdan alınan miktarın iadesi gerektiği bildirilmiştir.
Rapora itiraz edilmesi üzerine mahkememizce oluşturulan yeni bir bilirkişi kurulundan 15.05.2018 tarihli rapor alınmıştır. Belirtilen rapor; davalı tarafın çıkırılan pay senetlerine ilişkin bilgi ve belgeler, resmi kurumlarca yapılan işlemlere ilişkin yapılan tespitler ile açılan ceza ve hukuk davalarının irdeler şekilde düzenlenmiş olup, davalı vekilince ileri sürülen rapora itiraz nedenleri mahkememizce yerinde görülmemiş, ek rapor veya yeniden rapor alınmasına gerek görülmemiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava, alacak istemine ilişkindir. Davacı tarafından davalı şirkete ait hamiline yazılı pay senetleri 19.05.1998 tarihli makbuz ile davacıya teslim edilerek davacıdan toplam 5.600,00-DM tahsil edilmiştir. Bilirkişi kurulunca ayrıntılı şekilde irdelenen SPK. Raporlarında da belirtildiği üzere davacının yaptığı işlem bir hisse senedi alımı olarak değil, geri alımı davalı tarafından güvence altına alınan bir türlü kredi işlemidir. Davalı yan, bankacılık, Türk Ticaret Kanunu ve sermaye piyasası mevzuatına aykırı şekilde bedelleri tamamen ödenmemiş, hamiline yazılı pay senedi/ ilmuhaber çıkarmak sureti ile işlem yapmıştır. Dosya içerisindeki bilirkişi raporlarında ayrıntılı şekilde irdelendiği üzere çıkarılan hamiline yazılı pay senetleri yüksek getiri sağlanacağı vadi ile ilanlar yapılarak satış işlemlerinin gerçekleştirildiği, bu işlemlerin 818. Sayılı Borçlar Kanunu 19. Ve 20. Maddelerdeki emredici düzenlemelere aykırı olması nedeni ile geçersiz olduğu (Bakırköy …. .ATM.’nin …. E.K. Sayılı ilamı ile ilamı onayan Yargıtay …. Hukuk Dairesi’nin 25.06.2018 tarih …. E…… K. Sayılı İlamı) anlaşılmakla davacının davasının kabulüne, davalıdan tahsil edilen 6.600,00-DM karşılığı 3.374,53-EURO’nun 3095 Sayılı Kanunun 4/a. Maddesi gereğince devlet bankalarınca 1 yıl vadeli EURO cinsi mevduata uygulanan en yüksek faizi ile birliket davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının kabulü ile; 3.374,53-EURO’nun dava tarihinden itibaren 3095 Sayılı Kanunun 4/a maddesi gereğince devlet bankalarınca 1 yıl vadeli EURO cinsi mevduata uygulanan en yüksek faizi ile birliket davalıdan alınarak davacıya verilmesine,

2-Alınması gereken 669,34-TL harçtan peşin alınan 167,34-TL harcın mahsubu ile 502,00-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 167,34-TL peşin harç ile 27,70-TL başvuru harcının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 3.600,00-TL bilirkişi ücreti ile 135,50-TL posta giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
6-Avukatlık ücret tarifesine göre, hesaplanan 2.180,00-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Dosya Kesinleştiğinde ve talep halinde gider avansların taraflara iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
09/10/2018

Katip …
¸

Hakim …
¸