Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/377 E. 2021/981 K. 14.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/377 Esas
KARAR NO : 2021/981

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 14/04/2015
KARAR TARİHİ : 14/12/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 04/01/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;“…03.10.2013 günü ……… mal kabul binasına mal indirme bindirme yapan, ……… Perakende Tic. A.Ş. …….. şubesi mağaza çalışanı …….. yönetimindeki ……… plakalı araç, mal kabul binası önünde manevra yaptığı aracın kuzey mal kabul yangın çıkışı kapısına çarpması sonucu, kapı ve araç arasında sıkışan ……… yaralanarak beden gücü kaybına uğramıştır. Trafik kazası tespit tutanağına göre ……… plakalı araç sürücüsü ……..’nün Karayolları Trafik Kanunu Md. 47/1-d kuralını ihlal ettiği, olay yeri incelemesi sürücü beyanı ve görgü tanıkları ifadelerinden anlaşılmış kazada asli ve tam kusurlu olduğu kanaatine varılmıştır.Davacı ………, 11.06.1975 doğumlu olup kaza tarihinde 38 yaşındadır.Kaza geçirdiği sırada depo sorumlusu olarak çalışmaktaydı ve aylık geliri net 1500 TL idi. Kaza sonrasında bir buçuk ay evde tedavi görmesinin ardından işyerinde çalışmaya devam etmiş ancak vücudunda meydana gelen ve halen ortadan kalkmayan hasar ve engel sonucu verimli şekilde çalışamadığından 6 ay kadar işyeri tarafından durumu idare edildiyse de fiziksel yetersizliği sebebiyle işten ayrılmak zorunda kalmış ve davacı halen çalışamamaktadır.Şu aşamadaki sağlık raporları davacının ileride de çalışma hayatının eskisi gibi verimli olmayacağı yönündedir. Davacı bu kaza nedeniyle uzun süre tedavi görmüş, belgeli ve belgesiz birçok masraf yapmıştır.Ayrıca davacı halen iyileşememiş olup, omuz ve göğsündeki kaynamayan ve kaynayamayacak kemik kırıkları nedeniyle kazadan sonraki dönemde idare edilmiş fakat işinde verimli olamadığından kazadan bir süre sonra işten çıkmak zorunda kalmıştır.Ayrıca davacı halen şu aşamada çalışamamaktadır.Davacının yukarıda açıklanan niteliklerine, bakiye yaşam süresine beden gücü kayıp oranına, davalı sürücünün asli kusuruna ve yargılama sırasında toplanacak delillere göre 6100 sayılı Yasa’nın 107. maddesi uyarınca maddi tazminat hesaplatılarak hüküm altına alınması istenmiş, fazlaya ilişkin haklar saklı tutulmuştur.Trafik kazasının davacıda yarattığı korku, ızdırap ayrıca kalıcı sakatlığın yarattığı ruhsal ve yaşamsal olumsuzluklar nedeniyle…ileride arttırılmak üzere 50.000 TL manevi tazminat istenmiştir. Kaza yapan sürücüsü kusurlu olan ……… plakalı aracın kaza tarihi itibariyle geçerli ……… poliçe nolu Trafik (ZMMS) sigortası, davalı …….. Sigorta A.Ş. şirketi tarafından yapıldığından adı geçen şirketin de sorunluluk sınırı içerisindeki maddi tazminat yükümlülüğü vardır. Davalı sigorta şirket, müvekkil davacının uğradığı zararları tatmin edecek bedeli ödemekle diğer davalılar gibi sorumludur…” hususlarını beyan etmiştir.
Davalı …….. Elektronik San. Ve Gıda Paz. Ltd. Şti. cevap dilekçesi ile özetle; “Kaza sonrasında tanzim edilen Kaza Tespit Tutanağında, 1 numaralı davalı sürücü …….. K.T.K 47 1-d maddesinde belirtilen, trafik güvenliği ve düzeni ile ilgili olan ve yönetmelikle gösterilen diğer kural yasak , zorunluluk veya yükümlülüklerine uyamama – maddesi gereğince kusurlu gösterilmiştir. Ancak, davacı ………’nun kaza esnasındaki konumu, kazanın meydan gelmemesi için asgari özeni gösterip göstermediği, kısaca, kazanın oluşumundaki kusuruna hiç değinilmemiştir.Kazanın oluşumu hakkında detaylı bir bilgiye sahip olmamamıza karşın, kaza tespit tutanağından anlaşılacağı üzere, davacı ………, ……… Alışveriş Merkezi’nin mal kabul bölümünde, mal giriş kapısının önündeki, araç park alanında, muhtemelen dikkatsiz ve kontrolsüz şekilde beklerken kaza meydana gelmiştir. Dikkat edileceği üzere, kazanın meydana geldiği yer, araçların mal yükleyip / indirmek için yoğun olarak kullandığı, sıkça manevra yaptıkları, araç park alandır. Yani araçlara ayrılmış bir bölümdür. Mal yüklemek ve indirmek için araçlar manevralar yaprak giriş kapısına yanaşmaktadır. Kısaca araç trafiği olan ve sıkça araç manevralarının yapıldığı bir yerde, yayaların da dikkatli davranma yükümlülüğü vardır. Kazanın oluşumunda davacının kusuru dikkate alınmamıştır. Bu noktada Sayın Mahkemeden öncelikli talebimiz, kazının oluşumunda, davacının kusurunun da, keşif ve bilirkişi incelmesi yapılarak araştırılmasıdır.Bilindiği üzere, Karayolları Trafik Yasası`nın 86/1. maddesine göre;”Aracı işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bir bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulur” biçiminde bir düzenleme getirmiştir. Bu durum ve yasal düzenlemeler dikkate alındığında; davacının kazada kusuru araştırılmalı, kusur durumuna göre karar verilmelidir. Tek taraflı olarak tanzim edilen, trafik tespit tutanağına göre, kaza ile hiç bir ilgisi olmayan müvekkilime sorumluluk yükletilmemelidir. Karayolları Trafik Kanunu gereği, müvekkilin sorumlu tutulabilmesi için, sorumluluğu altındaki sürücüsünün de kusurlu olması gerekmektedir. Ancak, kaza esnasında davacının kusurunun olduğu açık olarak görülmektedir…Yaşan kaza, kazanın oluş şekli, davacının kusuru, SGK ve davalı sigorta şirketi tarafından yapılan ödemeler değerlendirildiğinde, davacının maddi tazminat talepleri yerinde değildir…Son olarak, davacının talep etmiş olduğu manevi tazminat talepleri de oldukça fahiş ve haksızdır…” şeklinde beyanda bulunarak davanın reddini talep etmiştir.
Davalı ……… Perakende Tic. A.Ş. cevap dilekçesi ile özetle; “…Davaya konu kazaya yol açan …….. isimli şahıs müvekkil şirketin ……… Alışveriş Merkezindeki mağazasının çalışanı olmayıp, ………. tarafından gönderilen ve 160 günlük iş başı eğitim programı kapsamında ……… tarafından görevlendirilen bir kursiyerdir.Dolayısıyla somut olayda müvekkilimiz şirkete adam çalıştıranın sorumluluğu hükümleri kapsamında yöneltilebilecek bir sorumluluk bulunmamaktadır.Kaldı ki meydana gelen kazada, müvekkil şirkete atfedilebilecek herhangi bir kusur da bulunmamaktadır, söz konusu araç diğer davalı …….. Elektronik tarafından işletilen bir araç olup meydana gelen kazada müvekkilimiz şirkete atfedilebilecek bir kusur da bulunmamaktadır, meydana gelen kaza ile müvekkilimiz şirketin eylemleri arasında herhangi bir illiyet bağı da bulunmamaktadır…” şeklinde beyanda bulunarak davanın reddini talep etmiştir.
Davalı …….. duruşmada verdiği ifade ile özetle; “………… çalışanıyım, kazadan 4 ay kadar önce başlamıştır.Beni bu iş için gönderen ……… şirketinin ……… AVM’deki mağaza müdürü ……… ’tir, ilgili müdür önce ……… ’a müracaat etmemi ondan sonra kendi işyerlerinde çalışmaya başlayabileceğimi söylediği için bu prosedürü takip ettim…sözleşmeye göre ilgili işyerinde satış danışmanlığı yapmam gerekiyordu ancak çalıştığım süreç içinde nerede ihtiyaç varsa orada değerlendirildim, ben kazada tamamen kusursuzum demiyorum manevra yaparken ………’yu fark etmedim ancak belirttiğim gibi benim şirkette şoför olarak istihdam edilmemem gerekirdi, işe girerken çalışma şartlarının bu şekilde olacağını bilmeden başladım, dolayısıyla asıl kusurlu olan ……… şirketidir…” şeklinde beyanda bulunmuştur.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, haksız fiil nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Söz konusu trafik kazasında; davacının yaya konumunda olduğu, davalı ……..’nün araç sürücüsü olduğu, ……… AŞ’nin adam çalıştıran konumunda olduğu, davalı …….. Elektronik San. Ltd. Şti.nin malik, sigorta şirketinin de bu aracın ZMSS kapsamında sigorta şirketi olduğu anlaşılmıştır.
03/10/2013 tarihinde gerçekleşen trafik kazası nedeniyle kusur durumunun incelenmesinde; 03.10.2013 tarihli Trafik Kazası Tespit Tutanağına göre; kazanın saat 15:25 sıralarında ……… Mah. ……… mal kabul binası önü araç park alanında meydana geldiği, vaktin gündüz, havanın açık, yolun kuru olduğu, görüşe engel cisim ve kazaya etken yol sorunu olmadığı, Kazanın Özetinde; “03.10.2013 günü saat 15:25’de meydana gelen yaralamalı ve tek taraflı maddi hasarlı trafik kazasında ……… mal kabul binasına mal indirme bindirme yapan, sürücülüğünü ……..’nün yaptığı ……… plaka sayılı aracıyla mal kabul binası önünde manevra yaptığı sırada diğer araç sürücülerinden yerde yürümekte olan ……… isimli, şahsa aracının ön kısımları ile çarpmış, ilk çarpmadan sonra duramayarak ilerlemiş, kuzey mal kabul yangın çıkış kapısına çarpmış, ……… isimli şahsın kapı ve araç arasında sıkışması sonucu yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana gelmiş olup, bu kazanın oluşumunda ……… plakalı araç sürücüsü …….. K.T.K belirtilen 47/1-d (Trafik güvenliği ve düzeni ile ilgili olan ve yönetmelikte gösterilen diğer kural, yasak, zorunluluk veya yükümlülüklere uymamak) kuralını ihlal ettiği kaza yeri incelemesi, sürücü beyanı ve görgü tanıkları ifadelerinden anlaşılmış kusurlu olduğu görüş ve kanaatine varılmıştır” hususları tespit edilmiştir. ……..’nün sevk ve idaresindeki ……… plaka sayılı araçla mal kabul binası önünde aracını geri hareket ettirirken gerekli azami dikkat ve özeni göstermeyerek geri hareket manevrasını doğru bir şekilde yapmadığı anlaşılmaktadır. Davacıya ilk çarptığı noktadan sonra mal kabul kuzey çıkış kapısına kadar götürerek sıkıştırması geri manevrayı etkili fren tedbirini uygulayamayacağı yüksek bir hızla yaptığını göstermektedir. Buna göre kaza tespit tutanağı ve alınan bilirkişi raporunda tespit edildiği üzere sürücü ……..’nün %100 oranında kusurlu olduğu kanaatine varılmıştır.
ATK …….. İhtisas Dairesinden 16/08/2018 ve 03/07/2019 tarihli maluliyete ilişkin raporlarda davacının maluliyet tayinine mahal olmadığı, iyileşme süresinin 4 aya kadar uzayabileceği belirtilmiştir. Maluliyet durumuna ilişkin itirazlar üzerine 23/12/2019 tarihinde ……. Fakültesinden ve 30/09/2021 tarihli …….. Hastanesinden alınan raporlarda da davacının maluliyetinin bulunmadığı belirtilmiştir. Buna göre; maluliyete ilişkin alınan raporlar birbirini destekler nitelikte olup buna göre değerlendirme yapılmıştır.
Maddi zararın tespiti açısından bilirkişi incelemesi yapılmış olup raporda; gelirin asgari ücret olarak kabulü halinde geçici işgörmezlik zararının 3.422,47 TL, gelirin 2.000,00 TL olarak kabulü halinde zararın 8.200,41 TL olduğu belirtilmiştir.
Davacı vekili tarafından 8.200,41 TL üzerinden bedel artırım dilekçesi sunulmuştur.
Mahkememizce alınan bilirkişi raporlarının hükme elverişli olduğu, davacı gelirinin somut belgelere göre asgari ücret düzeyinde kabul edilmesi gerektiği kanaatiyle maddi tazminatın 3.422,47 TL üzerinden kabulüne karar verilmiştir.
Manevi tazminat talebi yönünden yapılan değerlendirmede;
Manevi tazminat miktarının nasıl belirleneceği konusu Yargıtay HGK.’nun 24.12.2014 tarih ve 2014/21-872 E., 2014/1086 K. sayılı kararında belirtilmiştir. Gerçekten de söz konusu karara göre; “…Manevi tazminat isteminin temelinde, davalıların haksız eylemi yatmaktadır. Bilindiği üzere, haksız eylemin unsurları; zarar, fiil ile zarar arasında illiyet bağı, fiilin hukuka aykırı olmasından ibarettir. Öte yandan, mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 47. (6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56.) maddesinde düzenlenen manevi tazminatta kusurun gerekmediği, ancak takdirde etkili olabileceği, 22.6.1966 tarih ve 1966/7 Esas 1966/7 Karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıkça vurgulanmıştır. Bu kararın gerekçesinde, taktir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar, her olaya göre değişebileceğinden, hâkim bu konuda taktir hakkını kullanırken, ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Yine BK 47 (TBK 56). maddesi hükmüne göre; hâkimin özel halleri göz önünde tutarak, manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği tutar adalete uygun olmalıdır. Bu para tutarı, aslında ne tazminat ne de cezadır. Çünkü mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını amaç edinmediği gibi, kusurlu olana yalnız hukukun ihlalinden dolayı yapılan bir kötülük de değildir. Aksine, zarara uğrayanda bir huzur duygusu uyandırmayı, aynı zamanda ruhi ızdırabın dindirilmesini amaç edindiğinden, tazminata benzer bir fonksiyonu da vardır. O halde bu tazminatın sınırı, onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. Manevi tazminat, duyulan elem ve ızdırabın kısmen ve imkan nisbetinde iadesini amaçladığından hâkim, M.K.nun 4. maddesi gereğince hak ve nesafete göre takdir hakkını kullanarak, manevi tazminat miktarını tespit etmelidir. Hâkim belirlemeyi yaparken somut olayın özelliğini, zarar görenin ekonomik ve sosyal durumunu, paranın alım gücünü, maluliyet oranını, beden gücü kaybı nedeniyle duyulan ve ileride duyulacak elem ve ızdırabı gözetmelidir.” Somut olayda davacının söz konusu olay nedeniyle maluliyetinin oluşması, kusur oranı, geçici iş gücü kaybı ve işgörmezlik süresi, kaza nedeniyle duyduğu elem gibi hususlar dikkate alındığında manevi tazminat talebinde haklı olduğu görülmüş ve tarafların sosyal ekonomik durumu, paranın alım gücü, maluliyet oranı kapsamında hakkaniyete göre 7.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmiştir.

HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Maddi tazminat talebi yönünden davanın KISMEN KABULÜ ile 3.422,47TL geçici iş göremezlik tazminatının davalılar …….., …….. Elektronik Sanayi Limited Şirketi ve ……… Perakende Ticaret A.Ş yönünden olay tarihi olan 03/10/2013, ……..Sigorta A.Ş yönünden dava tarihi olan 15/04/2015 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
2-Manevi tazminat talebi yönünden davanın KISMEN KABULÜ ile 7.000,00TL manevi tazminatın olay tarihi olan 03/10/2013 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalılar …….., …….. Elektronik Sanayi Limited Şirketi ve ……… Perakende Ticaret A.Ş’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
3-Peşin alınan 187,86TL harcın ve 55,00TL ıslah harcının Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 233,78TL ilam harcından mahsubu ile bakiye 9,07TL’nin davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 27,70TL Başvuru Harcı, 178,79TL Peşin Harç, 55,00TL ıslah harcı olmak üzere toplam 261,49TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından sarf edilen 1.300,00TL bilirkişi ücreti, 763,50TL posta masrafı olmak üzere toplam 2.063,50TL den kabul red oranına göre hesaplanan 861,208TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6- 1.249,09 TL Adli Tıp Kurumu faturasının kabul red oranına göre hesaplanan 521,31TL’nin davalılardan alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine,
7-1.249,09 TL Adli Tıp Kurumu faturasının kabul red oranına göre hesaplanan 727,77TL’nin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine,
6-Maddi tazminat yönünden; Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 3.422,47TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
7-Maddi tazminat yönünden; Davalı ……… Perakende Ticaret Anonim Şirket ve …….. Elektronik Sanayi Ve Gıda Pazarlama Ltd. Şti ve ……..Anonim Sigorta Şirketi kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 4.777,94TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalılar ……… Perakende Ticaret Anonim Şirket ve …….. Elektronik Sanayi Ve Gıda Pazarlama Ltd. Şti ve …….. Anonim Sigorta Şirketi’ne verilmesine,
8-HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra artan avansın taraflara iadesine,
9-Manevi tazminat yönünden; Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 5.100,00TL vekalet ücretinin davalılar ……… Perakende Ticaret Anonim Şirketi, …….. Elektronik Sanayi Ve Gıda Pazarlama Ltd. Şti ve …….. ‘den alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
10-Manevi tazminat yönünden; Davalılar ……… Perakende Ticaret Anonim Şirket ve …….. Elektronik Sanayi Ve Gıda Pazarlama Ltd. Şti kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 5.100,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalılar ……… Perakende Ticaret Anonim Şirket ve …….. Elektronik Sanayi Ve Gıda Pazarlama Ltd. Şti’ne verilmesine,
Dair davacı vekili ile davalılar vekilinin yüzlerine karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/12/2021

Katip ………
¸e-imzalıdır

Hakim ………
¸e-imzalıdır