Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/351 E. 2018/242 K. 14.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/351 Esas
KARAR NO : 2018/242

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 10/10/2008
KARAR TARİHİ : 14/03/2018
KARARIN YAZILDIĞI TARİH: 15/03/2018
Davacı tarafından mahkememizde açılan davada yapılan açık yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı-karşı davalı vekilinin 10.10.2008 tarihli harç ikmal makbuzlu dava dilekçesinde; davalıya ait olan A-310 uçağın 28.06.2007 tarihinde … anlaşması ile müvekkili tarafından kiralandığını, aynı uçağın uçuş seferlerinin ise müvekkili tarafından kiralandığını, aynı uçağın uçuş seferlerinin ise müvekkili tarafından … Ltd. Şti.ne satıldığını, davalı şirkete ait olan ve müvekkili … adına uçuş yapan bu uçağın 07/07/2007 tarihinde Kazakistan …Havalimanında … seferini yapmaktayken kalkış esnasında arızalandığını, uçağın arızalanması sebebiyle müvekkili şirket ile dava dışı …. Şti.in kar ile prestij kaybı ve ciddi boyutta maddi zararının olduğunu, uçağın arızalanması sonucu müvekkilininin davadışı … Şti.ne 180.000-USD ödeme yaptığını, ayrıca uçaktaki yolcular tarafından müvekkiline tazminat davalarının açıldığını ve davaların hala devam ettiğini, bir kısım yolcuların zararları da yüksek meblağlı ödemeler karşılığında dava açılmaksızın giderildiğini, bu olayın basında da yer aldığını ve müvekkil şirketin isminin zarar gördüğünü, davalı şirketin kendilerine ait uçaktaki arıza sebebiyle sorumlu olduğunu, müvekkili şirkete müvekkilinin uğradığı zararlara mahsuben 70.493,00-USD lik ödemede bulunduğunu, ancak davalı tarafın 109.507,00- USD lik bakiyeyi, müvekkiline hiçbir neden göstermeksizin ödemediğini beyanla fazlaya ilişkin hakları saklı kalması kaydıyla 109.507,00-USD nin temerrüt tarihi itibariyle en yüksek ticari faizi ile birlikte tahsiline ve müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı- karşı davacı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında yapılmış bulunan uçak kiralama anlaşması ile müvekkiline ait … tescili işaretli uçak ekibi ile birlikte 07.07.2007 tarihli …. uçuşu için davacı firmaya kiraya verildiğini, ancak davacı vekilinin de belirttiği gibi kiralanan uçak tam kalkış esnasında arıza sinyali vermesi üzerine, pilot kalkışı yapmayarak acil frene basması sonucunda arızalandığını ve teknik olarak uçmaz haline geldiğini, müvekkilinin uçağın Türkiye’ye getirilmesi ve uçak personelinin konaklama masraflarıyla tahliye esnasında yaralanan yolcularının tedavisi için gider yaptığını beyan eden davacıya 70.493,-USD’lik ödemenin yapıldığını, esasen asıl taşıyıcı olan davacı firma taşımayı üstlendiği dava dışı …. Ltd. Şti’nin yolcularını uluslararası kurallarla belirlenen bekleme süresi içerisinde hava aracı temin ederek bu süre sonunda taşımak zorunda olduğunu, dolayısıyla uluslararası kurallardaki bekleme süresinden sonra yolcuların taşınmasından kaynaklanan zarar ziyan talepleri nedeniyle davacının rücu talebinde bulunmasının usule ve yasaya aykırı olduğunu, arızalanan uçağın Kazakistan dan Türkiye ye getirilebilmesi için gümrüğe para ödendiğini, uçak ekibinin otel, konaklama, transfer ve yemek masraflarını karşıladığını beyan eden davacı şirkete müvekkili tarafından 70.493,00-USD lik ödemenin yapıldığını, yapılan masraflara ilişkin belgeler davacı tarafından müvekkiline gönderilmediğinden müvekkili tarafından fazla ödeme yapıldığının anlaşıldığını, müvekkili şirketin ödemese gereken zararın tespiti ile fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 12.000-USD fazla ödemenin müvekkiline takas mahsubu ve ödeme tarihinden itibaren ticari faizleriyle birlikte davacıdan tahsilini talep ettiğini beyanla davanın reddine, müvekkili şirket tarafından fazla ödenen paranın tespitine ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 12.000-USD lik kısmının takas mahsup edilerek ödeme tarihinden itibaren ticari faizleriyle beraber davacıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Taraf delilleri toplanmış olup, davacı her ne kadar açmış bulunduğu dava ile davalıya ait ve davalıdan kiralanan … tipi uçağın 28.06.2007 tarihinde taraflar arasında yapılan anlaşma ile davacı tarafından kiralandığını ve aynı uçağın uçuş seferlerinin ise davacı şirket tarafından davalı …Ltd. Şti ne devir edildiğini, davalı şirkete ait olan ve müvekkili … jet adına uçuş yapan uçağı 07.07.2007 tarihinde Kazakistan …havalimanında …. seferini yapmakta iken kalkış esnasında arızalındığını ve uçağın arızalanması sebebi ile müvekiki şirket ile dava dışısı … şirketinin kar ve prestij kaybı ile ciddi boyutta maddi zarara uğradığını belirterek uçaktaki arıza nedeni ile toplam 180.000 USD ödeme yapıldığını, bu arızadan ve yapılan masraflardan davalı şirketin sorumlu olduğunu, daha öncede davalı şirket tarafından bu arıza nedeni ile 70.493 USD ödemede bulunulduğunu ancak davacının 109.507- USD lik bakiya alacağının bulunduğunu, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile bu miktarın temerrüt tarihi itibari ile ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş ise de, uçağın 07.07.2007 tarihinde … havalimanında seferini yapmak üzere kalkışa geçiceği esnada arızalanması nedeni ile seferin yapılamadığı, uçaktaki teknik arızanın oluşması nedeni ile bu seferin yapılamadığı dosyada yapılan delil ve belgeleler ile arızaya ilişkin tutulan ve belge ve raporlar ile sabittir. Taraflar arasımda yapılan kiralama sözleşmesinin özel hüküm ve koşullar bölümünün 3. Maddesinde uçakta meydana gelebilecek teknik arızadan doğan her türlü giderin kiralayana ait olacağı hükme bağlanmıştır, davacı şirket davalıdan kiraladığı uçağı kiralayip kullandığına göre uçağın kiralanması ve donanımından doğan karın kendilerine ait olacağı gibi, kullanımdan doğan arızanın giderilmesinin de davacıya ait olması, uçağın arızasının giderilmesinin ve çalışır hale getirilmesinin de gerek taraflar arasındaki sözleşme ve borçlar hukukunun amir hükmü ve hava taşımacılık sektörü uygulamaları da bu yönde olup, davacı tarafından tüm masrafların yapılması gerekmektedir. Davacı davalıdan kiraladığı ve kiralama sözleşmesi doğrultusunda kullandığı uçağın kendi kullanımda bulunduğu süre içersinde meydana gelen teknik arızaları gidermek durumundadır, olayımızda da uçağın teknik arıza nedeni ile havalanamadığı ve seferini yapamadığı toplanan deliller ile sabittir, uçağın seferini yapamaması teknik bir arızadan dolayı olduğu sabittir, uçakta meydana gelen arızanın gedirilmesinden de uçağı kiralayanın sorumlu olacağı, gerek taraflar arasında imzalanan kiralama sözleşmesi ve gerekse yasanın amir hükmü olması karşısında davacının uçağın arızalanmasından dolayı yaptığı masrafları uçağın davalının kullanımında iken arızalanmış olması ve kiracının kiraladığı malı teslim aldığı şekilde zarar vermeksizin iade hükümlülüğü de nazara alınarak davalı uçak maliki firmadan talep edemeyeceği kanaatine varılmış ve bu nedenle davacı davasının reddi cihetine gidilmiştir.
Her ne kadar davalı taraf karşı dava olarak ilk aşamada uçak arızası nedeni ile ödedikleri 70.493-USD nin şimdilik 12.000-USD lik kısmının iadesini talep ve dava etmiş ise de, davalı taraf bu ödemeyi davacı tarafından kendisine sunulan faturayı kabul ederek ve hiçbir itiraz etmeksizin ödediği TTK 23/2 Maddesindeki yasal süre içersinde 70.493-USD lik faturayı itiraz etmeksizin ödediği, faturanın ve bu şekilde itirazsız olarak kesinleştiği ve kendi rızası ile ödediği anlaşılmış olmakla, davalı karşı davacının karşı davası ile ödediği miktarı talep edemeyeceği kanaatine varılmış, bu neden davalı karşılık davacının davasının reddi cihetine de gidilmiştir.
Mahkemece yukarıda belirtilen gerekçelere göre asıl dava ve karşı davanın ayrı ayrı reddine karar verilmiş, iş bu kararın taraflarca temyiz edilmesi üzerine Yargıtay ….HD … esas … karar sayılı ilamıyla “kira sözleşmesinin özel koşullar üçüncü maddesinde herhangi bir teknik iş gerekecek olursa bunun tüm maliyetlerinin davacıya ait olacağı kararlaştırılmıştır. Davalı, bu hükme göre davacının oluşan zararı isteyemeyeceğini ileri sürmektedir. Bu durumda uçuşun iptal edilmesine neden olan olayın sözleşmenin üçüncü maddesi kapsamında teknik iniş gerekecek nitelikte bir olay olup olmadığının uzman bilirkişilerce tespit edilmesi gerektiğini ve ayrıca davacı kiracının kapsamını bildirdiliği zarar taleplerini usulünce ispatlayıp ispatlamadığı üzerinde durularak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği” gerekçesiyle yerel mahkeme kararını bozmuş mahkememizce bozma ilamına uyularak yargılamaya devam olunmuştur.
Yargıtay bozma ilamı kapsamında dosya 3 kişilik teknik bilirkişi heyeti … ve arkadaşlarına tevdii edilmiş, bilirkişi heyeti düzenlemiş oldukları 22/05/2017 tarihli raporlarında “dava konusu yapılan kalkıştan vazgeçme olayı bir acil durum prosedürü uygulaması olup ‘teknik iniş gerektirecek nitelikte bir hava olayı olmadığını’ teknik kanaatleri olarak belirtmişlerdir.”
Yargıtay bozma ilamında belirtildiği üzere uçuş iptalinin teknik inişe bağlı olmadığı belirlendikten sonra davacı tarafın talep edebileceği ve yapmış olduğu harcamaların belirlenmesi amacıyla dosya bilirkişi …’a tevdii edilmiş, bilirkişi düzenlemiş olduğu 29/01/2018 tarihli raporunda davacı tarafından sunulan belge ve kayıtlara göre söz konusu uçuş iptaliyle ilgili yapılan harcamaların toplam 180.000-ABD Doları olduğunu, davalı tarafından yapılan ödemenin mahsubundan sonra davacının toplam 109.507-ABD Doları alacağının bulunduğunu teknik kanaati olarak belirtmiş, mahkememizce de düzenlenen bilirkişi raporu yeterli görülerek hükme esas alınmıştır.
Toplanan deliller, tüm dosya kapsamı ve Yargıtay bozma ilamında belirtilen hususlara ilişkin yapılan değerlendirme sonucunda uçuş iptalinin teknik iniş kapsamında olmadığı, bu bağlamda taraflar arasındaki sözleşmenin 3.maddesine göre uçuş iptaliyle ilgili masraflardan davalı tarafın sorumlu tutulması gerektiği uçuş iptaliyle ilgili davacı tarafından yapılan masrafların dosyaya sunulan belge ve kayıtlara göre bilirkişi … tarafından düzenlenen 29/01/2018 tarihli raporda ayrıntılı olarak belirttiği üzere toplam 180.000-ABD Doları olduğu, davalı tarafın söz konusu masraflara mahsuben daha önce yapmış olduğu 70.493-ABD Dolarının mahsubundan sonra davacı tarafın talep edebileceği alacak miktarının 109.507-ABD Doları olduğu, bu kapsamda asıl davanın kabulüne, karşı dava yönünden ise davacının daha önce yapmış olduğu ödemeyi talep edemeyecği dikkate alınarak karşı davanın reddine karar vermek gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
ASIL DAVA YÖNÜNDEN;
1-Asıl dava yönünden davacı-karşı davalı tarafından, davalı-karşı davacı aleyhine açılan davanın KABULÜ ile 109.507-ABD Dolarının dava tarihi olan 10/10/2008 tarihinden itibaren 3095 Sayılı Yasanın 4/a maddesi gereğince işleyecek faiziyle birlikte davalı-karşı davacıdan alınarak, davacı-karşı davalıya verilmesine,
2-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 10.522,00-TL ilam harcından peşin alınan 2.079,50-TL harcın mahsubu ile bakiye 8.442,50-TL harcın davalı-karşı davacıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
3-Davacı-karşı davalı tarafından yapılan 7.620,45-TL (Yargılama gideri ayrıntısı “Tevzide dava açma gideri: 2.095,80.-TL, temyiz masraf: 124,65-TL, tebligat-posta gideri:400,00-TL, bilirkişi ücreti: 5.000,00-TL”) yargılama giderinin davalı-karşı davacıdan alınarak davacı-karşı davalıya verilmesine,
4-Davacı-karşı davalı vekili için AAÜT’ne göre belirlenen 15.070,00-TL vekalet ücretinin davalı-karşı davacıdan alınarak davacı-karşı davalıya verilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde ve istek halinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
KARŞI DAVA YÖNÜNDEN;
6-Karşı dava yönünden davalı-karşı davacının açmış olduğu davanın sübuta ermediğinden REDDİNE
7- Peşin alınan 263,90-TL harçtan, 35,90 – TL ilam harcının mahsubu ile, bakiye 228,00-TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davalı-karşı davacıya iadesine,
8-Davalı-karşı davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
9-Davacı-karşı davalı vekili için AAÜT’ne göre belirlenen 2.411,00.-TL vekalet ücretinin davalı-karşı davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
10-Karar kesinleştiğinde ve istek halinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,

Dair davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde Yargıtay nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/03/2018
Başkan … ¸e-imzalıdır
Üye … ¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip … ¸e-imzalıdır