Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/339 E. 2018/807 K. 03.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/339 Esas
KARAR NO : 2018/807

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 24/02/2016
KARAR TARİHİ : 09/03/2017
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan Semenin Tenzili) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Asıl davada davacı vekili 02/04/2015 harç tarihli dava dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki sözlü anlaşma gereğince müvekkilinin edimini yerine getirerek sözleşme konusu emtiayı davalıya teslim etmesine rağmen davalının borcunu ödememesi üzerine Sakarya ….İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı takip dosyasında ilamsız takip başlatıldığını, davalı tarafından yapılan yetki itirazının kabul edilerek dosyanın Küçükçekmece İcra Müdürlüğü’ne gönderildiğini, davalı tarafça ile yapılan itirazın haksız olduğunu, takip öncesi taraflar arasında ihtar ve yazışmalar bulunduğunu, müvekkilinin davalının talebi seri imalat onayı üzerine emtiayı üreterek teslim ettiğini, müvekkilinin davalı tarafından gönderilen resimlere göre imalat yaptığını, 03.08.2013 tarihli yazışmadan anlaşılacağı üzere davalının talebi ile deneme ürün yapma gereği duyulmuş ve 5 takım için davalının onayı ile üretim izni verildiği, müvekkilinin ürünleri 3 adet sevk irsaliyesi ile teslim ettiğini, müvekkilinin edimini süresinde yerine getirerek teslim etmesine rağmen davalının süresinde itiraz etmemesine rağmen bakiye 173.202,90-TL bakiyeyi ödemediğini ve itirazın haksız olduğunu ileri sürerek davalının Küçükçekmece İcra Müdürlüğü’ne gönderilen Sakarya …İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı takip dosyasına vaki itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Asıl davada davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; teslimde gecikme yaşanması nedeni ile müvekkilinin işi yüklendiği işverene karşı zararının oluştuğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen davada davacı vekili Sakarya Asliye Hukuk Mahkemesi’ne sunduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin imalatını üstlendiği Ankara Büyükşehir Belediyesi Metrosunda kullanılacak vagonlarının klimalarının imalatını yüklendiğini, klimaların imalatında kullanılacak şasenin imalatı için davalı ile anlaşıldığını, davalının şaseleri sipariş formlarında yazılı tarihlerde teslim etmeyi kabul ve taahhüt ettiğini, toplam 67 adet şase siparişi bulunduğunu, 24 tanesinin 27.11.2013 tarihine kadar eksikliklerine rağmen teslim alınarak kabul edildiğini, davalının gecikmeye gerekçe oluşturmak için 27.11.2013 tarihini seri üretime başlama tarihi olarak değerlendirerek gecikmeden kaynaklı sorumluluğundan kurtulmaya çalıştığını, siparişin yarısına yakın kısmının tesliminden sonra seri üretim tarihi verilmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu ve davalının edimini süresinde ifa etmediğini, taraflar arasındaki elektronik posta yazışmaları ile yapılacak imalatların niteliğinin belirlenerek revize planların onaylandığını, yapılan revizyona rağmen davalının 23.08.2013 tarihli teslimatı süresinde yapmadığını, ilk teslimatın 1 hafta geciktiğini bu tarihten sonra yukarıda belirtilen 24 adet ürünü müvekkilince kabul edildiğini, imalat kalitesinin sözleşmeye uygun olmadığını, süresinde teslim edilmeyen ürünlerin imalatında da gerekli özenin gösterilmediğini, projenin aksamaması için müvekkilinin eksik ve kusurlarına rağmen ürünleri iade etmeyerek eksikliklerin müvekkili tarafından giderildiğini, dilekçe ekinde sunulan 11 adet sipariş formunda anlışılacağı üzere teslim tarihi ve adetlerinin ayrı ayrı kuşku yer vermeyecek şekilde belirlenmesine rağmen süresinde edimin teslim edilmediğini, gecikme nedeni ile müvekkilinin önemli miktarda cezaya mağruz kalacağını davalının bir an önce siparişe uygun üretim yapmadığını, bu nedenle müvekkilinin maddi kayıpları bulunduğunu ileri sürerek 167.618,25-TL ödenen ceza, 25.143,12-TL kur farkı alacağı olmak üzere toplam; 192.761,37-TL’nin davalıdan tahsili ile müvekkiline verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; alacağın zamanaşımına uğradığını, taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmadığı gibi kararlaştırılmış bir teslim tarihininde bulunmadığını, davacı tarafça sunulan delillerin hukuki kıymetinin bulunmadığını, davacı ile Ege Genel Müdürlüğü arasında düzenlenen sözleşmenin müvekkili açısından bağlayıcı olmadığını savunarak birleşen davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:Dava, birleşen dava ve cevap dilekçeleri, Küçükçekmece ….İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı takip dosyası, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı… vs.
Küçükçekmece …İcra Müdürlüğü’nün ….esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; 09.09.2014 tarihinde asıl davada davacı vekili tarafından davalı aleyhine faturadan kaynaklı toplam; 183.196,47-TL’nin tahsili amacı ile ilamsız takip başlatılmıştır. Ödeme emrinin tebliği üzerine borçlu vekilince süresinde icra dairesinin yetkisi ile borcun esasına itiraz edilmiş olup, alacaklı vekili yetki itirazının kabul ederek dosyanın Küçükçekmece İcra Müdürlüğü’ne gönderilmesini talep etmiştir. Yetkili icra müdürlüğü’nce ödeme emri düzenlenip tebliğ beklenmeden eldeki itirazın iptali davası açılmıştır. Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı takip dosyasında davalı borçlu vekiline yeniden ödeme emri tebliğ edilmiş olup, ödeme emri 24.04.2015 tarihinde davalı vekilinin daimi çalışanına tebliğ edilmiştir. İcra dosyası içerisinde herhangi bir itiraza denk gelinmemiştir.
Mahkememizce asıl davada davacının ticari defter ve belgeleri üzerinde talimat yolu ile yapılan inceleme sonucu davacının 173.202,90-TL alacağı bulunduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce davalı tarafın ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan inceleme sonucu düzenlenen 27 Ekim 2017 tarihli raporun incelenmesinde; 18.01.2014 tarihi itibari ile davalının davacıya 173.202,90-TL borcunun bulunduğu, yapılan tespitin davacı defterleri ile uyumlu olduğu bildirilmiştir. Birleşen davada davacı vekili ayıp ve gecikme yönünden inceleme yapılmasını talep etmiş ise de bu hususun öncelikle hukuki yönden mahkemece değerlendirilmesi gerektiğinden taraflar arasındaki ticari ilişkinin sürdürülüş biçimi dikkate alınarak inceleme yapılmasına gerek görülmüştür.
Taraflar arasında yapılacak imalatların niteliği ve süresinin belirlenmesine ilişkin kesin vade ve nitelikler içeren yazılı bir sözleşme bulunmamaktadır. Ticari ilişki, karşılıklı yazışmalar ve sipariş formları ile kurulmuştur. Birleşen dava dilekçesindeki ekindeki sipariş formlarının incelenmesinde; 05.08.2013 tarihli sipariş formu ile 6’şar adet şase ve eklentisini imalı ve teslimi üstlenilmiştir. Sipariş formlarında teslim tarihine ilişkin herhangi bir açıklama bulunmamakta olup, ödeme şeklinin 60 gün vadeli olarak yapılacağı düzenlenmiştir. Bunun yanı sıra, teslim tablosu adı altında bir belge sunulmuş olup, 2’nci teslim tablosu ve 3. Teslim tablosu başlıklı belgede herhangi bir imza ve karar bulunmamaktadır. Dava dışı, iş sahibi Ege Genel Müdürlüğü tarafından davacıya gönderilen 18.11.2013 tarihli yazıda bir an önce eksikliklerin tamamlanması talep edilmiştir. Davacı tarafından birleşen dava dilekçesinin ekinde sunulan tutanaklarda klimanın Ege Genel Müdürlüğü ile birleşen dosya davacısı arasındaki sözleşmeye uygun imal edilmediği belirlenmiştir. Taraflarca dosyaya sunulan yazışma örnekleri mahkememizce incelenmiştir.
Belirtilen delliler kapsamında asıl dava yönünden yapılan incelemede; asıl davanın itirazın iptali şeklinde açıldığı, dava dilekçesinde davacı tarafça yetki itirazının kabul edilerek dosyanın Küçükçekmece İcra Müdürlüğü’ne gönderilmesine rağmen yetkili icra müdürlüğü’nce ödeme emri tebliği beklenmeden yetkisiz icra dairesindeki takip numarası ile dava açılmıştır. İtirazın iptali davası için , yetkili icra dairesinde usulüne uygun şekilde düzenlenmiş bir takibin bulunması gerekmektedir. Mahkememizce uzun uğraşlar sonucu Küçükçekmece İcra Müdürlüğü’nün dosyası tespit edilebilmiştir. Yapılan incelemede ödeme emrinin davalı vekilinin daimi çalışanına 24.04.2015 tarihinde usulüne uygun şekilde tebliğ edildiği, süresinde itirazda bulunulmadığı bu nedenle takibin şeklen kesinleştiği anlaşılmıştır. Yetkisiz icra dairesinde başlatılan takip üzerine itiraz iptali kararı verilemeyeceği yetkili icra dairesinde tebliğ edilen ödeme emrinin ise itirazsız kesinleşmesi nedeni ile asıl davada davacının itirazın iptali davası açmada hukuki yararı bulunmadığından davanın hukuki yarar yokluğundan HMK.’nın 14./2. Ve 115. Maddeleri gereğince usul yönünden reddine karar verilmiştir. Bu kapsamda, davalı vekili tarafından yapılan tebligatın geçersizliğine ilişkin icra hukuk mahkemesinde açmış olduğu dava sonucu beklenmemiştir.
Birleşen dava yönünden yapılan değerlendirmeye gelince; yukarıda tespit edildiği üzere taraflar arasındaki eser sözleşmesi niteliğindeki sözleşme, teslim tarihi ve üretilecek emtiaların niteliğinin belirlenmesi bakımından yazılı şekilde belirlenmemiş olup, ticari ilişki taraflar arasındaki yazışmalar ve sipariş formları üzerinden yürütülmüştür. Birleşen dava dilekçesinde açık şekilde belirtildiği üzere davalı taraf teslim edilen 24 adet emtiayı iddia edilen ayıp ve gecikme ile kabul etmiştir. Bunu yanı sıra, diğer emtialarında birleşen davada davacı tarafa usulüne uygun düzenlenmiş sevk irsaliyeleri ile teslim edildiği, buna ilişkin faturaların taraf defterlerinde kayıtlı olduğu, teslim sırasında ayıp veya gecikme nedeni ile davalının birleşen dava tarihine kadar herhangi bir çekince ileri sürmediği anlaşılmaktadır. TBK.’nın 477. Maddesi gereğince teslim alan işsahibi süresinde eseri gözden geçirmeyerek kabul ettiği ve ayıba ilişkin herhangi bir ihtar veya ihbarda bulunmadığı için eseri bulunduğu şekli ile kabul etmiş sayılmalıdır. Diğer yandan, teslim sırasında gecikmeden kaynaklı herhangi bir zararın ileri sürülerek buna ilişkin ihbar veya ihtarda bulunulmaması karşısında davacı gecikmeden kaynaklı herhangi bir zararı da talep edemez. Esasen, davacının talebi dava dışı Ege Genel Müdürlüğü ile davalı arasındaki sözleşme ilişkisindeki geç teslimden kaynaklanmış olup, incelenen tutanaklarda yüklenicinin bu gecikmeden sorumlu olduğuna ilişkin herhangi bir tespitte bulunmamaktadır. Eldeki davada yüklenici klimaların sadece şaselerini imal etmiş olup, idarece düzenlenen tutanaklarda buna ilişkin herhangi bir ayıp tespitide bulunmamaktadır. Bu durumda, birleşen davanın kanıtlanamadığı sonucuna varılarak birleşen davanın reddine ilişkin aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Asıl davada; yetkili Küçükçekmece ….İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı takip dosyasında usulüne uygun bir itiraz bulunmaksızın itirazın iptali davası açıldığından davacının davanın açılmasında hukuki yararı bulunmadığından asıl davanın HMK.’nın 114/2 ve 115. Maddesi gereğince usul yönünden reddine,
2-Sabit olmayan karşı davanın reddine, (mahkememiz dosyası ile birleştirilen Sakarya …Asliye Hukuk Mahkemesi’nin …. esas sayılı dava dosyası,)
Asıl Dava Yönünden;
3-Alınması gereken 35,90-TL harçtan peşin alınan 2.041,97-TL harcın mahsubu ile 2.006,07-TL harcın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde asıl davada davacı … A.Ş.’ye İADESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Asıl dosyada davalısın bu davada yargılama gideri yapmadığından bu hususta karar vermeye yer olmadığına, yargılama giderlerinin birleşen dava kısmında değerlendirilmesine,
6-Avukatlık ücret tarifesine göre, hesaplanan maktu vekalet ücreti olan 2.180,00-TL’nin asıl davada davacıdan tahsili ile asıl davada davalıya ödenmesine,
Birleşen Dava Yönünden;
7-Alınması gereken 35,90-TL harçtan peşin alınan 3.291,88-TL harcın mahsubu ile 3.255,98-TL nin dosya kesinleştiğinde ve talep halinde birleşen dosya davacısı …. Ltd.Şti.’ye İADESİNE,
8-Birleşen dosya davacısı tarafından yargılama giderlerinin kendi üzerine bırakılmasına, birleşen dosya davalısınca birleşen dava yönünden herhangi bir yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
9-Avukatlık ücret tarifesine göre, hesaplanan 17.515,68-TL vekalet ücretinin davalı-karşı davacıdan tahsili ile davacı-karşı davalıya verilmesine
10-Dosya Kesinleştiğinde ve talep halinde gider avansların taraflara iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.03/07/2018

Katip …
¸

Hakim …
¸