Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/288 E. 2019/155 K. 13.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/288 Esas
KARAR NO : 2019/155

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/03/2015
KARAR TARİHİ : 13/02/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 28/02/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Temlik eden ….Bankası A.Ş. Vekili mahkememize sunduğu 23/03/2015 harç tarihli dava dilekçeisnde özetle; müvekkili ile dava dışı …. A.Ş. Arasında genel nakdi ve gayrinakdi kredi sözleşmesi imzalandığını, davalının sözleşmenin müşterek borçlu ve müteselsil kefili olduğunu, borçlunun borcunu ödememesi üzerine hesabın kat edilerek Bakırköy … Noterliğinin 20/10/2014 ve 21/11/2014 tarihli ihtarlarının gönderildiğini, borcun ödenmemesi üzerine Bakırköy … İcra Müdürlüğünün ….Esas sayılı dosyasında başlatılan takibe davalı itirazının haksız olduğunu, kefalet sözleşmesinin geçerli şekilde kurulduğunu, talep edilen miktarın kefalet limiti içerisinde kaldığını ileri sürerek, davalının haksız itirazının iptaline, takibin devamına, %20 oranından az olmamak üzerine icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki kefalet sözleşmesinin kanunda belirtilen şekilde kurulmadığını, esasen sözleşme tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı BK’nın 484 ve devam maddeleri gereğince kefalet limitinin sözleşme tarihinde belirlenmiş olması gerektiğini, müvekkilinin 250.000,00TL bedel üzerinden dava dışı şirkete kefil olmadığını, borç kefalet sözleşmesinin sonradan doldurulduğunu, bu nedenle kefalet sözleşmesinin geçerli olmadığını, müvekkilinin 17/12/2010 tarihli genel kurul toplantısında alınan kararla şirketteki paylarını devrettiğini, bu hususun 30/12/2010 tarihli ticaret sicil gazetesinde yayınlandığını, bu durumda müvekkilinin sözleşme ve şirketle ilişkisinin kalmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER: Dava, cevap dilekçeleri, Bakırköy …İcra Müdürlüğü’nün…. esas sayılı takip dosyası, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.. vs.
Bakırköy …İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde, 25/12/2014 tarihinde davacı tarafından GKS’ne dayalı olarak borçlu ve kefiller aleyhine toplam 54.008,40TL alacağın tahsili ve 23.741,71TL çek yükümlülüğünün depo edilmesi amacıyla takip başlatıldığı, ödemenin emrinin tebliğ üzerine süresinde davalı borçlu tarafından kefaletin geçersiz olduğu ileri sürülerek itirazda bulunulduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce taraflar arasında düzenlenen GKS getirtilmiş, incelenmesinde sözleşme tarihi olan 09/06/2010 tarihi itibariyle şirket ortağı olan davalının GKS’nin 250.000,00TL bedelle sözleşmeye kefil olduğu, kefalet miktarının yazı ve rakamla el yazısıyla yazılı olduğu anlaşılmıştır. Bankaca kat edilen hesaba ilişkin Bakırköy ….Noterliğinin 22/10/2014 tarih …. yevmiye nolu ihtarının aslı dosyaya sunulmuştur.
Mahkememizce GKS kapsamında kullanılan nakdi ve gayrinakde ilişkin belgeler getirtilip dosyaya konulmuştur.
Mahkememizce banka kayıtları üzerinde inceleme yapılmak suretiyle rapor düzenlenmesi için dosya bilirkişi kuruluna verilmiş olup, ibraz edilen 26/09/2016 tarihli raporda, davalının 7.895,00TL çek kredi borcundan sorumlu olduğu, diğer hususlar yönünden somut bir kanıt sunulmadığı bildirilmiştir.
Bilirkişi kurulu raporu taraflara tebliğ edilmiş olup, itiraz üzerine mahkememizce oluşturulan bilirkişi kurulundan 20/11/2017 tarihli ek rapor alınmıştır. Raporun incelenmesinde davacı banka tarafından çek nedeniyle toplam 8.240,00TL ödeme yapıldığı, bunun dışında ödeme yapıldığının tespit edilemediği bildirilmiştir.
Davacı vekilinin rapora itirazı bulunmadığı görülmüştür.
Davalı tarafından ileri sürülen kefaletin miktarının sonradan yazıldığına ilişkin iddianın değerlendirilmesi amacıyla sözleşme aslı üzerinde ATK Fizik İhtisas dairesince düzenlenen 08/10/2018 tarihli raporun incelenmesinde, GKS’indeki miktarın rakam ve yazıyıla belirtildiği yerlerin bir kalem, imzanın ise farklı bir kalem tarafından yazılı olduğu, yazının sonradan yazıldığına ilişkin tespit yapılamayacağı bildirilmiştir.
Yargılama sırasında davacı …. bankası alacağını ….A.Ş.’ye temlik etmiş olup, mahkememizce geçerli temlik sözleşmesi uyarınca temlik alan davacı sıfatıyla duruşmalara kabul edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava, GKS uyarınca dava dışı borçluya kullandırılan nakdi ve gayrinakdi kredinin tahsili amacıyla başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Sözleşme tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı BK’nın hükümlerine göre dava dışı şirket ortağı olan davalı, kefalet sözleşmesine imza atmıştır. Bu durumda kural olarak kefalet sözleşmesi geçerlidir. Ancak kefalet sözleşmeisnin geçerli olabilmesi için kefilin sorumlu olduğu tutarın açık şekilde belirtilmiş olması gereklidir. Mahkememizce incelenen sözleşmede kefalet bedelinin yazı ve rakamla 250.000,00TL olarak yazıldığı görülmüştür.
Davalı limitin sonradan yazıldığını savunmuş ise de, ATK Fizik İhtisas Dairesinde alınan raporda, imza ve kefalet limitinin farklı kalemlerle yazılı olmasına rağmen hangisinin daha önce yazıldığının, diğer bir anlatımla yazı yaşının tespit edilemeyeceği bildirilmiş olup, sözleşme tarihinde dava dışı şirket ortağı olan davalının sözleşmeyi imzaladığı ve imzalanan sözleşmede kefalet limitinin belirli olduğu anlaşılmakla, geçerli bir kefalet sözleşmesi bulunduğu kabul edilmelidir. Davalı tarafça itiraz dilekçesinde ibraz edilen Yargıtay … HD’nin 22/05/2007 tarih, …Esas , ….Sayılı kararına somut olarak uygun bulunmadığı, belirtilen kararda bir kefilin kefalet limitini sonradan diğer kefillerden ayrıştırmasının söz konusu olduğu görülmüştür.
Diğer yanda davalının sözleşme sonrası dava dışı şirket ortaklığından ayrılması ile kefalet sözleşmesi geçersiz hale gelmez, diğer bir anlatımla geçerli şekilde kurulmuş olan kefalet sözleşmesinde istifa söz konusu değildir. Bu durumda mahkememizce davalının kefalet nedeniyle sözleşme konusu borçtan sorumlu olduğu kabul edilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında alınan bilirkişi raporunda, bankaca ödenen çekler nedeniyle 8.240,00TL davacı alacağı bulunduğu, bakiye kısım yönünden alacağın kanıtlanamadığı anlaşılmakla, davanın kısmen kabulüne, davalı itirazının 8.240,00TL asıl alacak üzerinden iptaline, alacak likit olduğundan %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline, takibin sözleşme ile belirlenen temerrüt faiziyle birlikte devamına ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının kısmen kabulü ile; davalının Bakırköy ….İcra Müdürlüğü’nün….Esas sayılı dosyasına vaki itirazının 8.240,00-TL asıl alacak üzerinden iptaline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren %54,00 oranında temerrüt faizi ve faizin %5’i oranında BSMV. Uygulanarak takipteki diğer koşullarla devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Hükmedilen alacağın %20’i olan 1.648,00-TL icra inkarın tazminatının, davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Alınması gereken 562,87-TL harçtan peşin alınan 922,33-TL harcın mahsubu ile 359,36-TL bakiye harcın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
4-Davacı tarafından yatırılan 562,87-TL peşin harç ile 27,70-TL başvuru harcının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davacı tarafından sarf edilen 1.950,00-TL bilirkişi ücreti ile 300,50-TL posta giderinin toplamı olan 2.250,50-TL’den kabul-red oranına göre hesaplanan 343,35-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, bakiye giderin davacının üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Avukatlık ücret tarifesine göre, hesaplanan 2.725,00-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
8-Avukatlık ücret tarifesine göre, hesaplanan 5.384,52-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
9-Dosya Kesinleştiğinde ve talep halinde gider avansların taraflara iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 13/02/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim ….
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.