Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/205 E. 2018/696 K. 05.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/205 Esas
KARAR NO : 2018/696

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/06/2014
KARAR TARİHİ : 05/06/2018
KARAR YAZIM TARİHİ : 05/07/2018
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 09/06/2014 harç tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 60.000,00-TL değerindeki 2 adet forklifti İstanbul’dan Bursa’ya götürmek üzere davalı …’a teslim ettiğini, davalının diğer davalı …’a ait olduğunu, araç sürücüsünün, aracı tedbirsiz bir şekilde hiçbir güvenlik önlemi almaksızın kullanılmayan bir benzin istasyonuna park ederek evinde uyuduğunu, ertesi gün kamyon forkliftlerin çalındığının belirlendiğini, kamyonun 1 gün sonra bulunmasına rağmen forkliftlerin bulunamadığını, davalıların taşıma edimini yerine getirmemesi ve haksız fiil nedeni ile zarardan sorumlu olduklarını müvekkilinin zararının ödenmediğini ileri sürerek 60.000,00-TL’nin 11.06.2013 tarihinden itibaren reeskont faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, yetkili mahkemenin Bursa Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, müvekkilinin babasına ait kamyonunda sürücü olarak çalıştığını, teslim edilen forklifti Bursa’ya götürmek üzere yola çıktığını, sürekli şekilde bekleme yapılan Yalova’daki benzin istasyonunda aracı park ettiğini, döndükten sonra aracın çalındığını gördüğünü, emtianın çalınmasında müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, talep edilen miktarın fahiş olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER: Dava, cevap dilekçeleri, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı… Vs.
Dosya içerisinde bulunan … plaka sayılı aracın … adına tesçilli olduğu davacı tarafından 2 adet forklifte ilişkin 10.06.2013 tarihli sevk irsaliyesi düzenlenerek yükün davalı sürücüye teslim edildiği anlaşılmıştır.
Dosya içerisinde bulunan soruşturma evraklarının incelenmesinde; hırsızlık olayı ile ilgili soruşturma yapılarak tutanak düzenlendiği, davalı …’ın aracı kullanılmayan petrol istasyonununa park edip ertesi gün aracın yerinde olmadığının belirlendiği görülmüştür.
Davalılardan …’ın dava tarihinden önce 12.07.2013 tarihinde öldüğü anlaşılmış olup, mahkememizce davacı vekilinin HMK.124. Maddesi kapsamındaki taraf teşkili talebi Yargıtay Hukuk Genel Kurulun’un …. esas …. karar sayılı ilamı gereğince kabul edilerek mirasçılara dava dilekçesi tebliğ edilmiştir.
Dava Büyükçekmece Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevsizlik kararı üzerine mahkememize gönderilmiş olup, uyuşmazlığın TTK.’da düzenlenen ticari emtia taşımasına ilişkin olması nedeni ile mahkememizin görevli olduğu ayrıca HMK.’nın 16. Maddesi gereğince haksız fiil niteliğindeki eylemde zarar gören davacının yerleşim yeri itibari ile de mahkememizin yetkili olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce davacı alacağının belirlenmesi amacı ile konusunda uzman bilirkişi kurulu oluşturularak bilirkişi incelemesi yapılmıştır. Bilirkişi kurulu tarafından ibraz edilen 14.02.2018 havale tarihli davalıların adi ortaklık şeklinde taşıma işi ile uğraştıklarını, forkliftlerin taşınması için davalıya teslim edildiği, forkliftlerin kaybolmasının akte aykırı olduğu gibi haksız fiil kapsamında da davalıların sorumlu olduğu bildirilmiştir.
Mahkememizce çalınan emtianın değerinin belirlenmesi amacı ile alınan 07.03.2018 tarihli raporun incelenmesinde; çalınan emtianın 52.250,00-TL değerinde olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce davacı tarafından bildirilen tanıklar …’ı ve … , … duruşmada dinlenmişlerdir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; dava, taşıma sırasında zayi olan emtia bedelinin taşıyıcı ve sürücüden tahsili istemine ilişkindir. Taşımanın yurt içi eşya taşımasına ilişkin olması nedeni ile TTK.’nın 4. Kitabındaki taşıma işlevine ilişkin hükümleri uygulanması gerekmektedir. Davalı yan, taşıyıcı sıfatınının bulunmadığını ileri sürdüğünden bu hususun değerlendirilmesi gerekmektedir. TTK.’nın 850. Maddesinde taşıyıcı, sözleşme ile eşya veya yolcu taşıma işini veya ikisini birlikte üstlenen kişi olarak tanımlanmıştır. Anılan kanunun 854. Maddesinde kanunca taşıyıcıya, taşıma işleri komisyonucusuna ve faaliyetleri devlet iznine bağlı taşıma işletmelerine yüklediği sorumlulukların önceden hafifletilmesi veya kaldırılması sonucunu doğuran sözleşmeler geçersizdir. TTK.’nın 875. Maddesi gereğince taşıyıcı, eşyanın taşınmak üzere teslim alınmasından teslim edilmesine kadar geçecek süre içinde, eşyanın zıyaından , hasardan veya teslimdeki gecikmeden doğan zararlardan sorumlu olup, sorumluluktan kurtuluş ancak 876. Ve devamı maddelerinde belirtilen hallerin kanıtlanması halinde mümkündür. Anılan kanunun 879. Maddesinde ise taşıyıcının kendi adamlarından ve taşımanın yerine getirilmesi için yararlandığı kişileri görevleri yerine getirmeleri sırasındaki fiil ve ihmallerinden kendi fiil ve ihmalleri gibi sorumlu olacağı düzenlenmiştir. Belirtilen maddeler kapsamındaki somut olay değerlendirildiğinde, davalı …’a ait araçla diğer davalının taşıma işlemini yaptığı, sözleşme konusu emtianın davalıya teslim edildiği, aracın gerekli güvenlik önlemleri alınmaksızın park edilmesi sonucu emtianın çalınmak sureti ile zayi olduğu bu nedenle her iki davalının taşıyan sıfatı ile meydana gelen zarardan sorumlu olduğu kaldı ki davalı sürücü …’ın eyleminin aynı zamanda haksız fiil oluşturması nedeni ile anılan kişinin bu yönü ile de meydana gelen zarardan sorumlu olduğu anlaşılmıştır.
TTK.’nın 888. Maddesinde taşıyıcının sorumluluğu kural olarak sınırlı sorumluluk olarak düzenlenmiştir. Ancak, 886. Madde de zarara kasten veya pervahsızca bir davranışa neden olunması halinde sınırlı sorumluluk hükümleri uygulanmayacaktır. Yükün zayi oluş şekli, herhangi bir güvenlik önlemi alınmaksızın aracın kullanılmayan bir benzin istasyonunda park edilmesi nedeni ile eylemin kasti şekilde gerçekleştiği ve taşıyıcının sınırlı sorumluluktan yararlanamayacağı kabul edilerek, davacının bilirkişi raporu ile belirlenen 52.250,00-TL gerçek zararının dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının kısmen kabulü ile; 52.250,00-TL alacağa dava tarihinden itibaren değişen oranlarda reeskont faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Alınması gereken 3.569,19-TL harçtan peşin alınan 1.024,65-TL harcın mahsubu ile 2.544,54-TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 1.024,65-TL peşin harç ile 25,20-TL başvuru harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 2.150,00-TL bilirkişi ücreti ve 386,00-TL posta masrafı toplamı olan 2.536,00-TL’den kabul-red oranına göre hesaplanan 2.208,43-TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, bakiye masrafın davacının üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı … tarafından yapılan 106,15-TL yargılama giderinin kabul-red oranına göre hesaplanan 13,71-TL’nin davacıdan tahsili ile davalı …’a verilmesine, bakiye giderin davalı … üzerinde bırakılmasına,
6-Avukatlık ücret tarifesine göre, hesaplanan 6.097,50-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Avukatlık ücret tarifesine göre, hesaplanan 2.180,00-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı …’a verilmesine,
8-Dosya Kesinleştiğinde ve talep halinde gider avansların taraflara iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.05/06/2018

Katip …
¸

Hakim …
¸