Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1158 E. 2022/645 K. 21.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/1158 Esas
KARAR NO : 2022/645

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 17/12/2015
KARAR TARİHİ : 21/06/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 30/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle : Müvekkilinin davalı borçluya ait inşaatta temel inşaat işleri yaptığını bunun sonucunda davaya ve takibe konu edilen 15/03/2011 tarihli 35.400,00 TL’lik faturanın düzenlendiğini davalı tarafından borcun ödenmemesi sebebiyle alacağın tahsili amacıyla Bakırköy …….. İcra Müdürlüğü …….. sayılı dosyası ile takip yapıldığını davalının itirazı ile duran takibin devamını ve %40 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle ; Müvekkil ile davacı şirket arasında takibe konu edilen fatura sebebiyle borcunun bulunmadığını ayrıca müvekkilinin Nevşehir ilinde herhangi bir inşaat işinin olmadığını taraflar arasında bir sözleşme bulunmadığını davacı tarafın dosyaya delil olarak sunduğu belgelerden davacının müvekkili ile değil dava dışı …….. Tekstil Örme …A.Ş ile müvekkili arasında bir bağlantı olmadığını farklı tüzel kişiliklerinin bulunduğunu bu nedenle davanın reddini talep etmişlerdir.
Mahkememizce Bakırköy …… İcra Dairesi …….. sayılı dosyası celp edilmiş sözleşmeler davadışı şirket ve davalı şirkete ait ticaret sicil kayıtları Nevşehir Bld. Bşk. ……. tarihli meclis kararı sevk irsaliyeleri. Taşeron sözleşmesi, Nevşehir ……. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde Nevşehir Bld. İle Davadışı …….. Tekstil Örme San ve Tic A.Ş görülmekte olan 2012/44 E. Sayılı dosyasının tensip tutanağının sunulduğu buna ilişkin ekinde taşeron sözleşmesi 05/08/2010 tarihli ve 08/08/2010 tarihli sözleşmeler dosyamız arasına konulmuş tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda bilirkişi inceleme ara kararı oluşturulmuş bilirkişi 31/10/2012 tarihli raporu dosyamız arasına alınmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; “Tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde incelenen Bakırköy …….. İcra Dairesi ……. sayılı dosyasında davalı şirket aleyhine …….. Tekstil fabrikası temel inşaat işlerinden kaynaklı fatura alacağına dayalı olarak takip yapıldığı davalının süresi içerisinde borca itiraz ettiği itiraz ile duran takibin devamı amacıyla İİK 67ye dayalı olarak itirazın iptali davası açıldığı anlaşılmıştır. Dosya kapsamındaki iddia ve savunmalar nazara alındığında taraflar arasındaki uyuşmazlık ; icra takibine ve davaya konu edilen fatura alacağının temeli olan inşaat işlerinin davacı tarafından davalıya mı yoksa dava dışı …….. Tekstil Örme San. Ve Tic. A.ş’ne yapılıp yapılmadığı dava konusu fatura sebebiyle davacının davalıdan alacağının bulunup bulunmadığı dava dışı şirket ile davalı şirket arasında organik bağ bulunup bulunmadığı ve davacının dava konusu alacağını davalıdan talep edip edemeyeceği hususlarındadır. Dosya kapsamında sunulan deliller ile birlikte tarafların tacir olması da göz önünde bulundurularak defter ve kayıtlar üzerinde inceleme ara kararı oluşturulmuş davacı tarafça sunulan defterler bilirkişice incelenmiş davalı tarafça defter ibrazı yapılmamıştır. 31/10/2012 tarihli bilirkişi raporunda özetle ; “…Taraflar arasındaki uyuşmazlığın ve alacağın dayanağını davacının kime eser sözleşmesi kapsamında temel işini yaptığı hususundadır. Bilirkişi incelemesinde davacı tarafın yapmış olduğunu beyan ettiği işlerin davalıya teslimine ilişkin bir belge bulunmadığını faturanın davalı tarafça alındığını ve davacı defterlerine göre 35.400 TL alacaklı gözüktüğünü belirlemiştir… ” Bilirkişi raporundan sonra dosyaya sunulan ve davacının dayandığı ve alacağının temelini teşkil eden Nevşehir ilindeki fabrikanın yapımının dava dışı …….. Tekstil Örme San. Ve Tic. A.ş tarafından yapıldığı ve belediye meclisi tarafından bu şirket tarafından yatırım yapılmamış olması sebebiyle irtifak hakkının iptal edildiğine ilişkin karar ve bu konuda dava dışı şirkete karşı açılmış olan davanın da bulunması da nazara alındığında gerek bilirkişi raporunda yapılan tespitler gerekse davacı vekilinin beyanları birlikte değerlendirildiğinde şirketler arasında organik bağ bulunduğu yönündeki iddia da dosya kapsamına göre ispatlanamamış olarak mahkememizce kabul edilmiştir. Dolayısı ile davacının sırf fatura tanzim etmesi yeterli olmayıp davalı tarafça akdi ilişki inkar edildiğinden faturaya dayalı hizmetin davalıya verildiğinin de ispatlanması gerekir.” gerekçesiyle mahkememizce tespit edilen ve dosyaya sunulan deliller bilirkişice hizmetin teslimine ilişkin belgelerin bulunmaması yönünde yapmış olduğu tespit de nazara alındığında ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkememizce verilen işbu hüküm; “Uyuşmazlık fatura konusu imalâtların yapımına ilişkin akdî ilişkinin taraflar arasında mı, yoksa davacı ile dava dışı …….. Tekstil San. ve Tic. A.Ş. arasında mı kurulduğu noktasında toplanmaktadır. Her ne kadar Nevşehir Belediye Başkanlığı Belediye Meclisinin dosya içinde bulunan 02.12.2011 tarih 103 gündem nolu kararından, taşınmazın malikinin Nevşehir Belediye Başkanlığı olduğu, 27.08.2008 tarihinde taşınmaz üzerinde dava dışı …….. Tekstil Örme Sanayi ve Ticaret A.Ş. adına 49 yıl süre ile bedelsiz irtifak hakkı tesis edildiği, dava dışı şirketin taşınmazın tesliminden itibaren en geç 1 yıl içinde inşaata başlayarak 01.02.2010 tarihine kadar bitirmeyi taahhüt ettiği anlaşılmakta ise de, iş bedeline karşılık davacıya verilen ……. Bankası …….. Şubesi’ne ait 04.03.2011 tarihli 50.000,00 TL bedelli müşteri çekinde davalı şirketin cirosunun bulunduğu, çekin davacının eline davalı şirketin cirosu ile geçtiği, yöneticilerinin aynı kimseler olması nedeni ile davalı şirketle dava dışı …….. Tekstil Örme Sanayi ve Ticaret A.Ş. arasında organik bağ bulunduğu, davacı tarafından düzenlenen 15.03.2011 tarihli 35.400,00 TL bedelli faturada da işin “…….. Tekstil Fabrikası Temeli İnşaat İşleri” olarak açıklandığı hususları birlikte değerlendirildiğinde akdî ilişkinin taraflar arasında kurulduğunun kabulü gerekir. Mahkemece, akdî ilişkinin taraflar arasında kurulduğu gözetilerek işin esasının incelenmesi gerekirken delillerin değerlendirilmesinde yanılgıya düşülerek akdî ilişkinin kanıtlanamadığından bahisle davanın reddi doğru olmamıştır.” gerekçesiyle bozulmuştur. Bozam ilamına uyulmasına karar verilmiştir.
Davalı şirketin iflasına karar verilmiş olması nedeniyle İİK’nun 194/2 maddesi gereğince 2. Alacaklılar toplantısının yapılmasından 10 gün sonrasına kadar davanın durdurulmasına karar verilmiştir. Sonrasında iflas idare memurlarına tebligat yapılarak yargılamaya devam edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Nevşehir Belediye Başkanlığı Belediye Meclisinin dosya içinde bulunan 02.12.2011 tarih 103 gündem nolu kararından, taşınmazın malikinin Nevşehir Belediye Başkanlığı olduğu, 27.08.2008 tarihinde taşınmaz üzerinde dava dışı …….. Tekstil Örme Sanayi ve Ticaret A.Ş. adına 49 yıl süre ile bedelsiz irtifak hakkı tesis edildiği, dava dışı şirketin taşınmazın tesliminden itibaren en geç 1 yıl içinde inşaata başlayarak 01.02.2010 tarihine kadar bitirmeyi taahhüt ettiği anlaşılmakta ise de, iş bedeline karşılık davacıya verilen ……. Bankası …… Şubesi’ne ait 04.03.2011 tarihli 50.000,00 TL bedelli müşteri çekinde davalı şirketin cirosunun bulunduğu, çekin davacının eline davalı şirketin cirosu ile geçtiği, yöneticilerinin aynı kimseler olması nedeni ile davalı şirketle dava dışı …….. Tekstil Örme Sanayi ve Ticaret A.Ş. arasında organik bağ bulunduğu, davacı tarafından düzenlenen 15.03.2011 tarihli 35.400,00 TL bedelli faturada da işin “…….. Tekstil Fabrikası Temeli İnşaat İşleri” olarak açıklandığı hususları birlikte değerlendirildiğinde akdî ilişkinin taraflar arasında kurulduğu değerlendirilmiştir.
Ticari defterlerin delil olmasına ilişkin düzenleme HMK 222. maddede yer almaktadır. Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4). Mevcut olayımızda davalının kendisine verilen kesin süre içerisinde ticari defterlerini sunmadığı, davacının ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu ve alacak miktarının 35.400,00 TL olduğu anlaşılmakla davacı defterleri hükme esas alınmıştır.
İcra ve İflas Kanunu’nun 235. Maddesi ve yerleşik Yargıtay içtihatları uyarınca, iflas tarihi itibariyle müflis şirkete karşı açılan alacak davaları kayıt kabul davası olarak nitelendirilmektedir. İflastan önce açılmış alacak davaları da iflas tarihi itibariyle kayıt kabul davasına dönüşürler. Kayıt kabul davalarında tahsile değil, alacağın iflas masasına kaydına karar verilmekle yetinilir. Mahkememizce hüküm kısmında sehven itirazın iptaline ilişkin hüküm kurulmuşsa da 35.400,00 TL alacağın iflas masasına kayıt ve tescili gerektiğinden bu husus ayrıca belirtilmiştir. Kayıt kabul davalarında vekalet ücreti ve harcın maktu olarak belirlenmesi gerektiğinden hüküm fıkrası buna göre düzenlenmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile; davalının Bakırköy …… İcra Müdürlüğü’nün ……… esas sayılı dosyasına yapılan itirazının 35.400,00-TL asıl alacak üzerinden İPTALİNE, asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi uygulanarak ve takip talebindeki diğer koşullar ile devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Hükmedilen alacağın %20’i olan 7.080,00TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3- Davalı şirketin müflis olması ve davanın kayıt kabul davasına dönüşmesi nedeniyle 35.400,00 TL’nin iflas masasına kayıt ve tescili suretiyle kararın icrasına,
4-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 80,70TL ilam harcından peşin alınan 525,70TL harcın mahsubu ile bakiye 445,00TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iade edilmesine,
5-Davacı tarafından sarf edilen 18,40TL Başvuru Harcı, 80,70TL Peşin Harç olmak üzere toplam 99,10TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından sarf edilen 933,20TL posta masrafının kabul red oranına göre hesaplanan 917,50TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 5.100,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
8-HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra artan avansın taraflara iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/06/2022

Katip …….
¸e-imzalıdır

Hakim …….
¸e-imzalıdır